Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/503 E. 2018/160 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/503 Esas
KARAR NO : 2018/160 Karar
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin karı/koca olarak kendilerine ait … İnşaat adlı şahıs şirketi nezdinde PVC pencere sistemleri, alüminyum doğrama ve ön cephe sistemleri işi ile uğraştıklarını, bu bağlamda davalılardan … ile “…” adresinde bulunan … Pastanesinin cam ve ön cephe işlemlerini yapmak üzere anlaştıklarını ve yapılacak olan iş karşılığında her biri 20.000,00 TL olmak üzere, 3 adet ve toplamda 60.000,00 TL çekler alındığını,müvekkillerinden…’nin söz konusu çeklerden 10/09/2018 keşide tarihli, …Yapı İnşaat İzolasyon Taahhüt isimli firmaya ait … no.lu 20.000,00 TL,10.10.2015 keşide tarihli, … İnşaat İzolasyon Taahhüt isimli firmaya ait … no.lu 20.000,00 TL, çeklerin takasa sunulmak üzere 30/07/2015 tarihinde çek teslim bordrosu ile …bank …Şubesi’ne teslim ettiğini, müvekkili…’nin tflm çeklere olduğu gibi çeklerin tahsili için bu çeklere de “tahsil cirosu” attığını, çek keşidecisi firma yetkilisi olan; … ile davacı müvekkillerden…’nin iş hacminin 20.000,00 TL’ye düşürülmesinde mutabakata vardıklarından müvekkilinin çeki takasa sunmadan bankadan geri aldığını, çekler bankadan iade alınırken arkasında bankanın iptal kaşesi olduğunu, bu nedenle çekin geçerli olmadığını düşünen müvekkilinin, davalı keşideciye çek arkasındaki tahsil cirosunu iptal etmeden çeki iade ettiğini,sonradan çekin keşidecinin elinden çıkarak ciro silsilesi ile müvekkillerinin tanımadığı …ın eline geçtiğini, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibine konu çekin; sonradan davalı keşideciye iade edilen çeklerden biri olan, 10/10/2015 keşide tarihli, … numaralı 20.000,00 TL bedelli çek olduğunu, söz konusu takibe konu çekin keşide tarihinin tahrifat yapılarak; 10/10/2015 yerine 10/03/2016 olarak değiştirildiğini, davacı müvekkillerinin bu firmaya herhangi bir borcu olmadığını, çek üzerinde tahrifat yapanların cezalandırılması için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkili tarafından görevli İstanbul İcra Mahkemesine gönderilmek üzere İstanbul Anadolu Nöbetçi İcra Mahkemesi’nden muhabere yoluyla yapılan icra takibine itirazda bulunduklarını, takibin devamının kötü niyetli alacaklı davalının amacını gerçekleştirilmesine olanak sağladığını beyan ederek dosya borcunun alacaklıya ödenmemesi hususunda teminat mukabili tedbir kararı verilmesini, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yönünden takibin iptalini, davalıların asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiş ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 06/11/2017 tarihli raporda “Davacılar vekili tarafından 06.10.2017 inceleme günü “müvekkilinin ticari kayıt ve defterlerini yerinde incelenmesini” talep edildiğini, davacı vekili ile cep telefonundan yerinde inceleme yapılması için görüşmeler yapıldığını, 23 Ekim 2017 Pazartesi saat 11:18 saatinde gönderilen SMS ile “…müvekkilinin defter ibraz edemediği” şeklinde tarafıma yazılı bilgi verildiği, bu nedenle davacıların ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığını,davacı tarafların kendi iktidarında bulunmasına rağmen defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediğini, bu davranışın yasal sonuçlarım belirlemek, münhasıran Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğunu, davacılar tarafindan ticari defter ibraz edilmediğinden tarafların aralarındaki ticari defterlerinde borcun dayanağı olması muhtemel ticari ilişkinin bu aşamada belirlenemediğini,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu alacak talebi yününden davacının borçlu olmadığının tespit edilemediğini, davacı… tarafından İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün …E. icra dosyasına; 27/06/2016 tarihinde icra dosya hesabındaki 24,217,81 TL asıl alacak ve ferilerinin 27.06.2016 tarihli … seri no.lu tahsilat makbuzu ile ödendiği” yönünde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:
Dava, menfi tespit davasıdır.
Çekten kaynaklanan borç mücerret olup çekin vade tarihinde tahrifat yapıldığı ve çekin böylece tedavül gördüğü anlaşılmakta ise de davacılar tarafından çekin keşideciye iade edildiği, davacıların çeki iade ederken cirolarını iptal etmedikleri, sonrasında keşideci tarafından vade tarihi değiştirilerek çekin tedavüle çıkartıldığı, davacılar ile davalılar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı tarafın defterlerini inceletmek üzere sunmadığı, bu nedenle kendilerinden sonra gelen cirantalar ile aralarında ticari ilişki bulunup bulunmadığının tespit edilemediği, davalı cirantaların çekin iade sonrası vade tarihi değiştirilerek tedavüle çıkartıldığı hususunu bilmelerinin kendilerinden beklenemeyeceği, davacıların basiretli bir tacir gibi hareket ederek çekin bankadan geri alınmasından sonra cirolarını iptal etmeleri gerektiği, ancak bu işlemleri yapmamalarının sonucu olarak çekin iyi niyetli hamilin eline geçmesi sonucunda bunun sonuçlarına katlanması gerektiği, davalıların kötü niyetli olduğuna ve bu çekin tahrifatlı olarak bilerek ele geçirildiğine dair bir delil sunulmadığı anlaşıldığından davacıların davasının reddi gerekmiş, davalı taraf her ne kadar icra inkar tazminatı talep etmiş ise de davacının davasını açarken kötü niyetli olmadığı ve çekin vade tarihi değiştirilerek tedavüle girmesi nedeni ile borçlu olmadığı kanısı ile bu davayı açtığı, ayrıca çek borcunun davacılar tarafından dosyaya ödenmiş olduğu hususu da değerlendirildiğinde davalı tarafça talep edilen icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış ve talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-%20 oranındaki icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 354,37 TL harçtan mahsubu ile artan 318,47 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı Hakan Uman kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 2.490,01-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı Hakan Uman’a verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davacılar vekilinin ve davalı Hakan Uman vekilinin yüzlerine karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim