Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/501 E. 2021/331 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/501
KARAR NO:2021/331

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/05/2016
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Şahin’in eğitim kredisi talebinde bulunması ve 09.03.2015 tarihli “Eğitim Kurumu veya Yurt Ücretinin Tam Garantili Taksit Sistemi Kapsamında Hesaptan Taksitle Ödemesine İlişkin Taahhütnameyi” imzalaması neticesinde müvekkili banka tarafından davalı borçluya eğitim kredisi açıldığını, borçluya açılan kredi çerçevesinde adı geçen borçlunun …A.Ş’den satın aldığı eğitim hizmeti bedelinin borçlu tarafından imzalanan taahhütname gereğince taahhütname ekinde bulunan ödeme planında belirtilen taksitlerin (30.05.2015 tarihli taksitler ile sonraki taksitler davalı borçlu tarafından hesabına ödenmediğinden) müvekkili banka tarafından 3.şahıs … A.Ş’ye ödenerek davalının borçlandırıldığını, taahhütnamenin 9.maddesinde temerrüt halinde ne şekilde hareket edileceğinin hükme bağlandığı, 9.1maddesine göre muaccel hale gelen ve ödenmeyen taksitler için taksit vadesinden itibaren aylık %2,02 kar oranı üzerinden günlük olarak kar payı işletilmesini…” 9.3.maddesinde de “Müşterinin taksitlerini vadesinde ödemediğinde temerrüde düşmüş kabul edileceğini ve herhangi üç taksitini ödemediği zaman; muaccel diğer taksitlerinin de herhangi bir ihtara ve ihbara gerek kalmaksızın muacceliyet kesbedeceğini kabul ve beyan eder.” hükmünün konulduğunu, davalının ödeme planında yer alan taksitlerini ödemediğini, müvekkili tarafından davalıya 07.09.2015 tarihinde ihtar yollandığını, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine takip başlatıldığını, davalı tarafından borca haksız olarak itiraz edildiğini, davalının ödemediği eğitim taksitlerinin eğitim kurumuna müvekkili tarafından ödendiğini, buna rağmen var olan bir borca karşı haksız olarak itiraz edilmesi sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, bu nedenlerle davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptalini, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında 09/03/2015 tarihinde imzalanan taahhütname karşılığında davacı banka tarafından davacı lehine eğitim kredisinin verildiği ve davacı banka tarafından …A.Ş’den alınan eğitim hizmeti bedelinin ödendiği, fakat ödeme planında belirtilen taksitlerin davalı tarafından bankaya ödenip ödenmediği, bu nedenle açılan icra takibine yapılmış olan itirazın yerinde olup olmadığı, davacı bankanın varsa talep edebileceği alacak miktarının ne olduğu, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
İstanbul 25. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu taahhütname, banka kayıtları, ihtarname Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Asya Katılım Bankası Anonim Şirketi’nin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayısıyla 16.11.2017 tarihi saat 15:28’de iflasına karar verildiği görülmüştür.
…. İflas Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı iflas dosyasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği ve ikinci alacaklar toplantısının yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 19/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı … … (…) arasında 9.3.2015 tarihine düzenlenen taahhütname ile velisi bulunduğu …’in … A.Ş’den 2015-2016 eğitim yılına ilişkin eğitim öğretim ücretinin taahhütnamede yer alan ödeme planı doğrultusunda tahsis edilen eğitim kredi ile ödenmesinin düzenlendiği, davacı bankanın davalıya kullandırdığı eğitim kredisinden dolayı 16.11.2015 icra takip tarihi itibariyle 9.333,36TL asıl alacak, 778,49TL gecikme faizi, faiz üzerinden 38,92TL %5 BSMV olmak üzere 10.150,77TL olduğu, davacı banka anapara, faiz/kar payı ayrımı yapmadan 10.686,38TL alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığı, davacı bankanın icra takip tarihinden itibaren 9.333,36TL asıl alacak üzerinden %24,04 oranında gecikme (temerrüt) faizi talep edebileceği, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı, davacı bankadan eğitim kredisi talebinde bulunmuş, taraflar arasında 09/03/2015 tarihinde ”Eğitim Kurumu veya Yurt Ücretinin Tam Garantili Taksit Sistemi Kapsamında Hesaptan Taksitle Ödenmesine İlişkin Taahhütname” imzalanmış, davalı banka tarafından davalıya eğitim kredisi açılmıştır. Davalının borcunu ödememesi üzerine başlatılan takibe, davalı itiraz etmiş, davacı banka da işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
Davalı banka, yargılama sırasında 16/11/2017 tarihinde iflas etmiş, iflas kararı 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi vardır ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda uyuşmazlık, eğitim kredisinden kaynaklanmakta olup; dosya kapsamından, davacı bankanın açtığı davanın, bankanın iflasının açılmasından önce ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 06/06/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir ve taraflar arasındaki işlem de tüketici işlemidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerektiğinden mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE;
2-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra taleple bulunulması halinde mahkememizce davacının açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331 maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,

Dair, tarafların yoklukların gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır