Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/444 E. 2018/416 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/444
KARAR NO : 2018/416
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin 16/03/1992 tarihinde… Bankası …Şubesinden… hesap numarası ile vadesiz hesap açtırdığını ve yine aynı tarihte açmış olduğu hesabına 50.000,00TL para yatırdığını, müvekkilinin hesabını açtığında ve söz konusu hesaba yatırmış olduğu parayı en son ne zaman çekebileceğini davalı bankada çalışan yetkililere sorduğunda yetkili personelin istediği zaman çekebileceğini beyan ettiğini, müvekkilin de bu bilgiden dolayı söz konusu parayı hemen çekmeyip çocukları büyüyüp evlendiği takdirde düğün masraflarını karşılamak için çekebileceğini ve söz konusu parayı uzun vadede çekmediğini, müvekkilin söz konusu parayı yakın zamanda …Bankası Şubelerine yaptığı başvuru neticesinde 10 içinde çekmediğinden dolayı ödemenin yapılmayağının ve talebinin reddedildiğini, müvekkilinin davalı bankada 16/03/1992 tarihide vadesiz hesabına yatırmış olduğu 50.000,00TL ve yatırıldığı tarihten 16/03/1992 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama harç ve masrafları ile beraber avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil banka aleyhineaçılan işbu davanın zamanaşımına uğradığını, haksız ve mesnetsiz açıldığını, kabulünün mümkün olmadığını, davacının müvekkil bankada herhangi bir alacağının bulunmadığını, dava konusu alacağa ilişkin olarak banka kayıtlarında davacıya ait güncel bir mevduat hesabının da bulunmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu hesap cüzdanı ile alacaklı olduğunu ileri sürdüğünü, bu durumun yasal mevzuata aykırı olduğunu, bankacılık uygulamasında hesap cüzdanının kaybolması durumunda dahi işlemlerin yapıldığını, hak sahiplerine yeni hesap cüzdanları verildiğini, iddia edilen mevduat hesabındaki tarihin 1992 yılı olduğu dikkate alındığında 24 sene boyunca hesapta mevduatın hiçbir hareket görmeden bekletilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının davacını başkaca delillerle ispat etmesinin gerektiğini, kaldı ki müvekil bankanın yasal düzenlemeler uyarınca belge saklama yükümlülüğünün sona eridğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
3.Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; bütün bankalarda mudiler imzaladıkları cari hesap sözleşmesi ile banka kayıtlarının asıl alacak olduğunu ve başkada bir delil ileri süremeyeceklerini baştan kabul ettiklerini, bunun aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, mevduatın zamanaşımı dolayısıyla…veya …’ye devri önceki bankaların mudii’ye ihbar yapması yükümlülüğünün varsa da Banka ile mudi arasında yapılan özel sözleşmenin bu hususta önceliğinin olduğu, mudinin bunu istediğini, yaptığı sözleşmesi ile ispat etmesi gerektiği, kaldı ki bütün bankalarda takip edilmeyen mevduatların hazineye devir edileceğini, Resmi Gazete Banka internet sitelerinde tüm basında yayımlandığı, 24 yıl dolayısıya … Bankasındaki 10 yıllık zamanaşımı süresi ve ek süreleri ile…ndaki 10 yıllık zamanaşımı süresi ve ek sürelerinin tamamen geçmiş olduğu, arşiv tutma yükümlülüğünün bittiği, bu husus ile ilgili başkada bir istisnai hüküm olmadığından süresiz olarak arşiv tutma yükümlülüğü olmadığı için bu kurumların fiili imkansızlıkla karşı karşıya kaldığı, dolayısıyla bankalardan bu hususta evrak istenemeyeceği, vadesiz hesap cüzdanı üzerine banka tarafından herhangi bir faiz orunu taahhüt edilmediğinin görüldüğü ve bankanın da bu hususta başka da bağlayıcı bir hükme tabi olmadığından faiz talep edilemeyeceği, vadesiz …nın kanun ve tebliğlerden belirtilen süreler içinde herhangi bir işlem görmediğinden bahisle …devir edilmesi gerektiğinden yükümlülüğünün kalmadığı bildirilmiştir.
4.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı 06/03/1992 tarihinde… Bankası … şubesinin … nolu adına olan hesaba 50.000,00TL yatırdığını ve bu paranın tarafına verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce incelenmesi gereken husus davacının 06/03/1992 tarihinde yatırdığı 50.000,00TL’nin talep hakkının zamanaşımına uğrayıp uğramadığıdır.
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 1014 maddesi “Bankalar nezdindeki her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan en son talep işlem veya mudiinin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde uğrayan mevduat, emanet ve alacaklar Fona gelir kaydedilir” şeklindedir.
Davacının son işlemi 1992 yılında olduğundan 4389 Sayılı Yasanın 10/4 maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, davalıda süresinde cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğundan, zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 853,88TL harçtan mahsubu ile artan 817,98TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.850,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan 36,40TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine;
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …