Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/401 Esas
KARAR NO : 2018/498
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2015
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 24/05/2016
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin altın madenlerinin işletilmesi ile iştikal eden kurumsal bir şirket olduğunu, davalıdan elektrik enerjisi satın aldığını, elektrik enerjisine ilişkin düzenlenen faturalardan kayıp kaçak bedeli altında bir bedel tahsil edildiğini, bu bedelin tahsil edilmesinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, hukuki dayanaktan yoksun bu bedellerin iadesi gerektiğini, bu hususta hukuk genel kurulu ve Yargıtay …Hukuk Dairesinin de kararları bulunduğunu belirterek müvekkilinden kayıp kaçak bedeli altında alınan 227.091,17-TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, 28.01.2015 tarihli dava dilekçesinde, elektrik ihtiyacının bir kısmını davalı şirketten tedarik ettiğini, 2012 yılı boyunca bu şirketten elektrik aldığını, davalı tarafından düzenlenen faturalardaki kayıp kaçak bedelinin haksız olup ayrıca bu bedelden tahsil edilen TRT payı, kayıp enerji fonu, belediye tüketim vergisi, KDV tutarının da haksız olduğunu belirterek 6.812,73 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin elektrik tedarik işi ile iştirak ettiğini, davacı ile aralarında enerji satış sözleşmesi bulunduğunu ve bu sözleşme gereğince elektrik enerjisi sattığını, davacı tarafından kayıp kaçak bedeli adı altında kendilerinden talepte bulunulduğunu ancak bu talebe karşı usul yönünden ve esas yönünden itirazları bulunduğunu, öncelikle yetkili mahkemenin sözleşmenin 19.maddesinde belirlendiğini ve İstanbul Mahkemeleri olduğunu, yine genel yetkili mahkemelerinde müvekkilinin adresi dikkate alındığında İstanbul Mahkemeleri olduğunu, ayrıca husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, esasa ilişkin olarakta mevzuat gereği iletim sistemindeki kayıp kaçakları önleme yükümlülüğünün dağıtım şirketlerine ait olduğunu, abonelerden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin dağıtım şirketlerine ödendiğini, müvekkili gibi tedarik şirketlerinin kayıp kaçak bedellerini tüketiciden tahsilinde aracılık dışında bir menfaatleri olmadığını, üzerinden bir kar alınmadığını, kayıp kaçak bedeli tahsilinin EPDK nun tarifelerine göre tahsil edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 19.maddesinde uyuşmazlıkların çözümünün İstanbul mahkemelerinin yetkilendirildiğini, mevzuat gereği anılan bedellerin tahsil edildiğini, bu bedellerinde anlaşma gereği tahsil edildiğini yazarak istemin reddini savunmuştur.
İhbar olunan… Elektrik vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuki bir yasal dayanağı bulunmayan davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Elektrik vekili cevap dilekçesinde özetle; 17 Haziran 2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun dava konusu alacaklı ilgili getirdiği düzenlemelerin dikkate alınarak davanın reddinin gerektiğini, davaya konu edilen fatura içeriklerine süresi içinde itiraz edilmemesi veya ihtirazi kayıt ile ödeme yapılmaması sebebi ile esastan reddedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …Elektrik vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin genel merkezinin Bornova / İzmir adresinde olduğundan davanın İzmir mahkemelerinde açılması gerekirken İstanbul mahkemelerinde açılması sebebiyle yetki itirazlarının olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, kayıp kaçak kullanımına ilişkin kesintilerin faturalara yansıtılıp yansıtılmadığı, bunun EPDK düzenlemelerine uygun olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 14/12/2017 tarihli raporda ” Dava konusu bedellere ait toplam kesintinin 267.011,80-TL olduğu, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedellerinin 6719 sayılı yasa kapsamında ve… tarifelerine uygun olarak alındığı ” görüşü bildirilmiştir.
Dava, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış ve geçmişten gelen alınmaması gerektiği halde haksız tahsil edilen bedellerin iadesi istemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun… ve … Karar sayılı 21/05/2014 tarihli kararında ” kayıp kaçak bedelinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığını, kayıp kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi, şeffaflık hukuk devletinin ayrılmaz parçası olduğu , gerekçeleri ile kayıp kaçak bedeli tahsilinin hukuka aykırı olduğu yönünde hüküm vermiştir. Buna karşın lisans sahibi şirketlerin kayıp kaçak bedeli talebi zorunluluğu olduğu yönünde Yargıtay dairelerinin farklı kararları da mevcuttur.
Kayıp kaçak bedellerinin haksızlığına ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararının 6719 sayılı kanun yürürlüğü öncesi verildiği ayrıca 6719 Sayılı kanunla yeni bir düzenleme yapılmadığı önceki uygulamanın gerekçeli ayrıntılı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yapılan elektrik satım sözleşmesi uyarınca davacının talep ettiği giderlerin faturalarda yer aldığı anlaşılmaktadır. Taraflar tacirdir. Davacı şirket uzunca bir süre kendilerine gönderilen elektrik bedellerini hiçbir itiraz olmadan ya da ihtirazi kayıt koymadan ödemiştir. Davacının basiretli bir tacir gibi sözleşme ile bağıtlanma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararından sonra 6719 sayılı kanunla yapılan değişiklikle elektrik iadesinin faturalara yansıttığı giderlerin oranlarının EPDK tarafından belirleneceği ve düzenleme yapılacağı belirtilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunda yapılan değişiklikler kapsamında 6446 sayılı Kanunun 3 md’nin 1.fıkrasında eklenen bendde ” Teknik ve teknik olmayan kayıp ” dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı ” ifade edeceği hükme bağlanmış yine aynı kanunun 17.md’nin 4.fıkrasında ” (4) ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar hükmüne yer verilmiş, 17 md’ye eklenen 10.fıkrada da ” Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır ” düzenlemesine yer verilmiş, 6719 sayılı kanunla eklenen geçici 20.madde de ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma , perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.mad. Hükümleri uygulanır ” hükmü getirilmiştir.
Somut davada, Anayasa Mahkemesi’nin … E – … K ve 28/12/2017 tarihli kararı ile 6719 sayılı yasanın 17/10 mad.iptal edilmiş diğer maddelerine ilişkin yapılan başvurular red edilmiştir. Mahkemelerin yetkisini sınırlayan hükmün iptal edilmesine rağmen 6719 sayılı yasanın 17/4 mad.gereği ” Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar ” hükmünü ihtiva edip iptal edilmediğinden somut davada 67/9 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, işbu davada davanın açıldığı tarih itibariyle mevzuata ve içtihat durumuna göre davacı dava açmakta hakkı olup davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf dava açılmasına sebebiyet vermiştir.Buna göre davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Mahkememizin 2016/401 esas sayılı dava dosyası yönünden;
1-Dava konusuz kaldığından HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL nispi karar harcından peşin alınan 3.878,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.842,25 TL harcınkarar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 5.849,71 TL ( 27,70 BH.3.997,91 P.H, 8,60 VH,793,75 Başka birimden aktarılan,600,00 TL bilirkişi ücreti,421,75 Teb.ve müz. Gideri ) yargılama giderlerini davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 2,180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
B) Birleşen İstanbul … ATM … Esas – … Karar sayılı dosyası yönünden;
1-Dava konusuz kaldığından HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL nispi karar harcından peşin alınan 119,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 83,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 151,56 TL ( 27,70 bh, 119,76 ph, 4,10 VH,) yargılama giderini davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 2,180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim