Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/395 E. 2019/668 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/1280
KARAR NO: 2019/605

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 31/12/2015
KARAR TARİHİ: 10/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında düzenlenen 03.02.2014 tarihli sözleşme ile, davalılara ait “…” adresindeki işyerinin dava dışı …A.ş. Mağazacılık Konseptine uygun şekilde mağaza iç dekorasyon işi 323.977,63.-USD+KDV bedelle yüklenici sıfatıyla davacı şirkete tevdii edildiği, davalılar 03.02.2014 tarihli sözleşmeyi işveren [davalı …) ve Kefil/Müşterek Borçlu(davalı…) sıfatıyla akt ve imza ettiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yüklenici sıfatıyla davacı üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, Türkiye’de imal ve temin edilen aşağıda detayları belirtilen 6 adet fatura kapsamı emtiaların tamamı, 15.05.2014 tarih ve … no.lu fatura bedeli 15.640,00.-Euro, 15.05.2014 tarih ve… no.lu fatura bedeli 5.625,00.-Euro, 15.05.2014 tarih ve… no.lu fatura bedeli 21.461,76.-Euro, 16.05.2014 tarih ve … no.lu fatura bedeli 10.514,00.-Euro, 17.05.2014 tarih ve …no.lu fatura bedeli 92,263,07.-Euro, 17.05.2014 tarih ve …no.lu fatura bedeli 38.126,00.-Euro, …’da faaliyet gösteren davalıların adresine uluslararası nakliye firması olan … Şti. aracılığı ile teslim edildiğini, davalılar davacı şirket tarafından 6 fatura kapsamında toplam tutarı 183.629,83 Euro olan ürünleri eksiksiz teslim aldığını, … adresinde teslim alınan ürünler, adreste hazır bulunan davacı şirket p…oneli tarafından mağaza içine monte edilerek tefrişat tamamlandığını, taraflar arasında düzenlenen 03.02.2014 tarihli sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere İşverenin Yükümlülükleri başlıklı 6 md.nin 1. Bendinde Nakliye Tüm Gümrük Masraflannın işveren sıfatıyla davalılara ait olduğu net olarak ifade edilmiş olmasına rağmen, davacı şirket tarafından toplam 5 adet yükleme şeklinde cereyan eden uluslar arası taşıma işinde …Şti. ünvanlı nakliyeciye toplam 5 adet fatura karşılığı olmak üzere 19.05.2014 tarihinde toplam 57.160,38,-TL ödeme yapmış, ancak bu bedel davalılarca ödendiğini, davalılar 03.02.2014 tarihli sözleşme kapsamında davacıya avans olarak 03.04.2014’de 100 Euro, 15.04.2014’de 49.900 Euro, 12.05.2014’de 50.000 Euro olmak üzere toplam 100.000 Euro ödeme yaptığını, davacı alacağının tahsili mümkün olmayınca İst. …İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile 21.01.2015’de davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, 12.08.2015’de icra takibine itirazla takibin durduğunu, yapılacak yargılama ile davacının 83.629,83.-Euro ve 57.160,38.-TL alacağa yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesi ne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma, davalılar aleyhine İst. … İcra Müd. …E nolu ilamsız icra takibi yaptığını, 147.802,22 Euro asıl alacak ile 147.802,22 Euro tazminattan oluşan 295,604,44 Euro toplam alacağın fiili ödeme günündeki kur üzerinden kendilerine Ödenmesini talep ettiğini, davalılar borçlan olmadığından icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Davacı icra takibini … ve … adına yaptığını, takip talebi ile ödeme emrinde borcun sebebi olarak 03.02.2014 tarihli sözleşme gösterildiğini, söz konusu sözleşme incelendiğinde açıkça görüleceği gibi bu sözleşme davacı…Şti. ile Hollanda da yerleşik … arasında akdedildiğini, Husumet itirazımızın kabul edilmeyip davanın esasına girildiği takdirde ise davanın mesnetsiz olduğunu, zira, davacı 100.000,-Euro peşin para almasına rağmen sözleşmede belirtilen edimlerini süresinde yerine getirmediğini, işe zamanında başlamamış, işi gereği gibi bitirmediğini, bu husus davacının işi bırakıp gittiği andaki video kayıtlan, fotoğraflar ve görgü tanığı beyanlan ile sabit olduğunu, davacının sözleşmeye aykın işi yanm bırakması nedeniyle dava konusu işin tamamlanıp mağazanın faaliyete geçebilmesi için …Şti ile … arasında 14.08.2014’de sözleşme yapıldığını, iş 15.08.2014’de işe başlanması, 31.12.2014’de işin bitirilmesi ve 200.000.-USD+KDV ödenmesi öngörüldüğü, yargılamanın yapılarak haksız davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle, aksi takdirde, esas bakımından reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine ve ayrıca davacının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 …dayalı olarak davalıların hakkındaki icra takibine vaki itirazlarının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasında 147.802,22 Euro asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasa uyarınca T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık % 3 oranından az olmamak üzere faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalıların İİK 66 …uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 …belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tanıklar dinlenmiştir.
Zile Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat yoluyla tanık …’in beyanı alınmış, 14/06/2017 tarihli tanık …’in beyanında “Ben …Şirketinden iş alan … isimli arkadaşla çalışmaya gittim. …’da …nın mağazası yapmıştık. Benim işim alçıpendi. İşi yarım bırakıp geri geldik. Çünkü … ile … para konusunda anlaşamadılar. Bu nedenle … işi bırakıp geri geldik. Biz … a’da bir ay çalışıp geri geldik. … ile birlikte 5-6 kişi Hollanda’ya gittik. Biz …’ın temin ettiği işçilerdik. İşi alan …’tı. Biz sıfırdan Bellona mağazasını yapmak üzere gitmiştik. … benim ücretimi gecikmelide olsa ödedi. Ben … ile şirket arasında para sorunu olduğunu biliyorum, ancak ödenip ödenmedi hususunda bir bilgim yoktur. Ancak … benim paramı ödedi. Bellonanın işletmesini alan birisi daha vardı. İsmi … idi. O …’da yaşamaktaydı ve Bellonanın bayiliğini almıştı. …’ın Bellonanın bayiiliğini alan kişi ile mi yoksa şirketle mi para sorunu vardı onu bilmiyorum. Biz işi yarım bırakıp geldik ancak bir ay içinde işin yapmış olduğumuz kısmını düzgün olarak yaptık. …’ı ben tanımıyorum. Ama …’yi tanırım. Benim ücretim … Yapıdan …’a gönderilip … tarafından gecikmeli olarak ödendi. Ben 1-1,5 ay çalışmışımdır, bunun karşılığında 5.000,00 – 6.000,00 TL para aldım. Ben işin yarım bırakılmasında …’ın probleminin para ve iş konusu nedeniyle olduğunu biliyorum, ancak … Yapı ile mi yoksa … ile mi ilgili onu bilemiyorum. Para konusunda sorun olduğunu bizim maaşların ödenmemesinden ve daha sonra gecikmeli ödenmesinden biliyorum. Daha sonra 3-4 ay sonra … Bey beni aradı. Hollanda’ya işi tamamlamak üzere çalışmaya çağırdı. Ben de 3-4 arkadaş birlikte gidip maaşlı olarak çalıştık. İşi 3 aylık zamanda tamamlayıp geldik. Bu çalışma karşılığında da 8.000,00 TL civarında … Beyden para aldım. Yani…Beyin kendisine çalıştık. Bu son üç aylık çalışmamızın…Yapıyla bir ilgisi yoktur. Benim bildiklerim ve söyleyeceklerim bunlardan ibarettir “şeklinde ifade vermiştir.
Davacı tanığı … beyanında; davacı şirkette 2012’den 2014’e kadar mobilya mağazalarının elektrik tesisatı işini yaptım, …’da … bölgesinde Doğtaş mobilya bayiliği kurulumunda çalıştım, ilk gittiğimizde bina hazır değildi, kırım döküm işleri yaptık, alçıpanları yapıldığı vakit ben elektrik tesisatını çektim, 2014 yılı haziran ayında yaptık, yaz ayıydı, bina genelinin %75-80 kadarını yaptık, taraflar arasında anlaşmazlık olunca geri döndük, şirket ile 45 günlüğüne anlaşıldığını biliyorum, 87. Günde iş uzadığı için dönmek zorunda kaldık, dedi, devamla; mesleğim dışında yaptığım işler oldu, iş bu yüzden uzadı, inşaatın içinde konakladık, bayi sahibinin arkadaşı aşçılık yaptı, öğlen yemek yapıp bırakıyordu, akşam ısıtıp yiyorduk, ücretimizi … bey verdi ” beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında; davacı şirket taşeronuyum, …’a iş yapılacağı söylendi, malzememizi hazırladık, yüklenici firma … yapıya faturalandırdık bu şirket uçak biletlerimizi aldı, …’a gittik, havaalanında karşıladılar, kapalı kasa araç ile bizi şantiyeye götürdüler, şantiye açık alan açık ofisti, birkaç tane ranza alınmıştı, 3 defa …’a gitti, her defasında yerin hazr olduğu söylendi ancak hazır değildi, aluminyum doğrama ve cam işleri yapacaktım, ancak yapamadık, ürünü bırakıp geri döndük, ürünler orada kaldı, miktarını hatırlamıyorum, fotosel kapı, aluminyum kesme makinem ve diğer malzemelerim orada kaldı, pasapartumda gördüğüm üzere ilk gidişim 17/05/2014 olup son gidişim 05/08/2014 olup 3 gün sonra 08/08/2014 te döndüm, her gidişimde 3 gün kaldım , iş yapamadım, yer hazır değildi, işi bu nedenle yapamadım, gidiş geliş masraflarımı bir tanesini … yapı karşıladı, birini … karşıladı, diğerlerini ben karşıladım, … bey yerin hazır olduğu söylediği için gittim, en son olarak … Bey biz bu işi …’e yaptırmayacağız direkt siz yapın dedi, ben kabul etmedim, … Bey’in firmasının adının ne olduğunu bilmiyorum, muhattabım … Bey’di beyanında bulunmuştur.
Alacağın varlığı ve miktarı yönünden dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 22/03/2019 tarihli raporda ” 1- İncelenen davacı yana ait 2014 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve yine, 2014 yılına ait Yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, davacının ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2014 yılı ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu son karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere kanaate varılmıştır. 2- Davalılar dava dosyasına 17.01.2019 tarihinde sundukları yazılı beyanda özetle tacir olmadıklarını vergi kaydı ve ticari defterleri olmadığını bunda dolayı ticari defter ve kayıtlarının ibrazının söz konusu olmadığını beyan etmişlerdir. Son karar sayın mahkemenindir. 3- Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu 31.12.2014 tarihi itibari üe 83.629,83 euro ve Euro satış kuru 2,838* 83.629,83: 237.341,45 TL karşılığı olarak davacının …’den alacaklı olduğu tespit edilmiştir. ( 21.01.2015 icra takip tarihi itibari ile) 4-Davaya dayanak sözleşmede işveren sıfatının …oy …’e (…) ait olduğu, sözleşmenin (tek) şirket yetkilisi müdür … tarafından imzalandığı, davaya konu faturaların … adına düzenlendiği, avans ödemesinin bu şirket tarafından yapıldığı göz önüne alındığında davaya konu faturaların ödenmemesinden tüzel kişinin sorumlu olması gerekir. Bu sebeple, davalı … açısından husumet itirazının yerine olduğu kanaatine varılmıştır. 5- Sözleşme gereği temin edilen malzemeler …ye teslim edilmiştir. Bu durum davalılar vekilinin de kabulündedir. Malzemelere ilişkin faturalara TTK m.21/2 gereği itiraz edilmediği gibi, ayıp bildiriminde de bulunulmamıştır. Bu halde davacının teslim etmiş olduğu malzemeye ilişkin eksik almış olduğu 83.629,83.-EURO ve (taşıma bedeli) 57.160,38.-TL tutarında alacaklı olduğu söylenebilirse de yukarıda belirtildiği üzere davalı şahsen borçtan sorumlu değildir. Davalılar vekilinin mağaza içi dekorasyon işinin tamamlanmadığı, başka bir yüklenici ile anlaşılmak zorunda kaldığı yönündeki iddiaları sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğine ilişkin açılacak tazminat davasının konusu olup eldeki dava açısından önemi yoktur. 6-TBK m.583 gereği, kefalet sözleşmesi, zorunlu şekil şartlarını taşımadığından, kefil müteselsil borçlu sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan …’nin sorumluluğu doğmayacağı kanaatine varılmıştır. 7-Tarafların masraf vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesi sayın mahkememizin takdirleri içinde kaldığı” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava itirazın iptali davası olup davacı şirket sözleşmeye konu alacağın tahsil edilememesi nedeniyle icra takibi başlatmıştır. Takibe konu sözleşme 03/02/2014 tarihinde davacı şirket olan … Şti ile … arasında imzalanmış, davalı … sözleşmeyi şirket temsilcisi olarak imzalamıştır. Sözleşmeye konu alacak-borç ilişkisinden davalı … ‘ın şahsen sorumluluğu olmayıp pasif husumet ehliyeti olmayan davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca diğer davalı …’ye gelince her ne kadar 03/02/2014 tarihli sözleşmeyi kefil/müşterek borçlu olarak imzalamış ise de TBK 583 …göre kefalet sözleşmesinde yazılı şekil kurallarına uyulmadıkça geçerli kefaletten sözedilemeyeceğinden ve 03/02/2014 tarihli sözleşmede kefalete ilişkin yazılı şekil kurallarına uyulmadığından … için geçerli kefalet sözleşmesi olmayıp bu davalı yönünden de borçtan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla bu davalı için davanın esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet ehliyeti olmadığından reddine,
B)Davalı … yönünden açılan davanın esastan reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 3.522,47 TL harçtan mahsubu ile artan 3.478,07 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 25.336,20 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan toplam 100,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …