Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/388 E. 2020/528 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/388
KARAR NO:2020/528

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:11/04/2016
KARAR TARİHİ:22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.10.2014 tarihinde … plakalı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu oluşan tek taraflı, yaralanmalı kazada davacılardan …’ın diğer davacının ağır derecede yaralandığını, …’ın 15 gün hastanede yattığını, çenesine platin takıldığını, olaya ilişkin olarak …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile kovuşturma açıldığını, olaya ilişkin tutulan raporlarda araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, çiftçilikle uğraşan davacı …’ın kazadan bu yana çalışamadığını, bir yılı aşkın zamandır ancak sıvı gıdalarla beslenebildiğini, sosyal güvencesi bulunmadığını, tüm hastane ve bakım masrafları ile kazadan sonra 10 gün …’da kalması nedeniyle otel, yeme içme masraflarına kendisinin katlandığını, davacı …’ın 6 ay süre ile çalışamadığını, babasının yaralanmasından dolayı onun da …’da kaldığını, otel, yeme içme masraflarına katlandığını, her iki davacının da kaza nedeniyle büyük acı, ızdırap duyduklarını, …’nin ölüm korkusu yaşadığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere davacı … için 10.000,00TL, … için 5.000,00TL maddi tazminatın 29.10.2014 tarihinden aksi halde dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, … için 50.000,00TL, … için 30.000,00TL manevi tazminatın 29.10.2014 tarihinden, aksi halde dava tarihinde işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraftan alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 17/07/2017 havale tarihli beyan dilekçesi ile; dava dilekçelerinde … için; “Müvekkil …’nin hafif yaralanmış olup kazadan sonra 6 ay boyunca çalışamadığını, kendisinin de babasının yaralanmış olmasından kaynaklı olarak …’da kaldığını ve otel, yeme, içme masraflarına katlandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini, müvekkili … yönünden “iş göremezlik” yönünden talepleri olmadığını, taleplerinin çalışamadığı dönem otel, yol, yeme içme masrafına ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili 13/02/2018 havale tarihli beyan dilekçesi ile; dava dilekçelerinde … için; “Müvekkil …’nin hafif yaralanmış olup kazadan sonra 6 ay boyunca çalışamadığını, kendisinin de babasının yaralanmış olmasından kaynaklı olarak …’da kaldığını ve otel, yeme, içme masraflarına katlandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini, müvekkili … yönünden yaralanmasına ilişkin olarak evrak sunamadıklarını, ancak müvekkilinin babası …’ın yaralanmasından kaynaklı olarak 15 gün …’da kalmak zorunda kaldığını ve otel, yol, yeme içme gibi maddi zararlara katlanmak zorunda kaldığını, bu hususla ilgili olarak müvekkilinin evrak toparlamadığından sunacağı evraklar olmadığını, ayrıca müvekkilinin 6 ay boyunca babasına bakmam zorunda kaldığından çalışamadığını beyan etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; yönetiminde bulunan … plakalı otobüsün 29.10.2014 tarihinde aniden yağmur yağması, yolun kaygan olması neticesinde kontrolü kaybetmesi sonucu yaşanan kazada, araçta bulunan 18 yolcudan sadece davacıların şikayetçi olduğunu, yolcuların ayakta tedavi edildiğini, tedbiren hastaneye kaldırıldıklarını, firmanın ve kendisinin yolcularla tek tek ilgilendiklerini, kusur oranının tespiti için …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacada mahkemenin yetkili olmadığını, olayın …’da gerçekleştiğini, araç sahibi firmanın …’da olduğunu, kendisinin …’da ikamet ettiğini, davacıların … …’de ikamet ettiklerini, sigorta şirketinin manevi tazminatın tarafı olmadığını, yetki yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı …’ın 75 yaşında olduğunu, seyahat gerekçesinin omurgasındaki rahatsızlık olduğunu, bu durumun fiilen çalışmadığını gösterdiğini, kaza ile ilgisi olmayan giderlerin üzerine yıkılmaya çalışıldığını, var olan arızasının kazaya bağlanmasının ve giderlerin üzerine yıkılmaya çalışıldığının hukuka aykırı olduğunu, davacı …’ın kaza nedeni ile ne basit ne de ağır bir yaralanması bulunmadığını, kaza nedeni ile tutulmuş raporu da bulunmadığını, babasının hastalığı nedeniyle geldiği …’daki masraflarını istemesinin hukuka aykırı olduğunu, …’ın maddi ve manevi kaybı bulunmadığını, …’ın mesleği ve çalıştığı işin belirilmediğini, rapor ve … kayıtlarının sunulması gerektiğini, manevi tazminata ilişkin iddiaların yersiz olduğunu, zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, davanın süre yönünden de reddi gerektiğini, aradan 2 yılı aşkın bir zaman geçtiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … …. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dava süresinin geçtiğini, zamanaşımı itirazı nedeniyle davanın reddini istediklerini, olayın zamanaşımı kapsamında kaldığını, dava konusu olayın …’ta meydana geldiğini, davacıların yerleşim yerinin … olduğunu, yetkili mahkemenin zarar görenin yerleşim yeri yahut haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesi olduğunu, davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, işverenin sorumlu olabilmesi için kusurlu olması gerektiğini, kazaya karışan aracın bakımına ilişkin tüm tedbirleri aldıklarını ve gerekenleri yerine getirdiklerini, kusursuz sorumluluk değerlendirilse bile illiyet bağını kesen hallerin olmaması gerektiğini, kazaya sebebiyet verenin mücbir sebep olduğunu, kaza anında şiddetli bir yağmur yağdığını, yolların ıslanması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, kaza sonrası yolcuların tamamının hastaneye götürüldüğünü, masraflarının davalı şirket tarafından karşılandığını, kaza nedeniyle davacının bu derecede zarar görmediğini, davacının daha önce hastalığı bulunduğunu, …’ya gidiş nedenlerini de bu hastalık olduğunu, kazanın işverenin işi görülürken gerçekleşmiş olmasının sorumluluk için yeterli olmadığını, eylemle zarar arasındaki uygun neden-sonuç bağının işçinin ya da 3.kişinin kusuru ya da mücbir sebeple kesilmemiş olmasının zorunlu olduğunu, KTK’nın 86.maddesinde işleten olarak araç sahibinin sorumluluğunun, dava açısından davalının sorumsuz olduğunu düzenlediğini, davalının kendisinden beklenen alması gerekli tüm tedbirleri aldığını, iş güvenliği kapsamında tüm tedbirlerin alındığının savcılık, resi kayıtlar ile … müfettişlerince tespit edildiğini, aksini davacının ispat etmesi gerektiğini, davacının delil listesinde yazılı delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, tebliğ edilene kadar cevap ve karşı delil sunma haklarnı saklı tuttuklarını, maluliyet ve maluliyetin kaza ile illiyet bağının olup olmadığının varsa ne oranda olduğuna ilişkin ATK’dan rapor alınması gerektiğini, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının cebinin gerektiğini, ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, sigortadan …’dan peşin sermaye değerli miktarın ve trafik sorumluluk sigortası kapsamında ödene meblağların tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, istenen manevi tazminat değerlerinin fahiş olduğunu, davalının kusursuz ve sorumsuz olduğunu, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye neden olmaması gerektiğini, talepleri kabul etmediklerini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 268.000,00TL olduğunu, kazanın yolcu taşımacılığı sırasında meydana geldiğini, Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19/3.maddesi gereğince zararın öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasından karşılanması gerektiğini, davalının poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kurusu oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin poliçede yazılı olmasının her halükarda ödenmesi anlamına gelmediğini, gerçek zararın teminat altına alındığını, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kusur durumunun tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden sürücülerin kusur durumunun davacının sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oranı hakkında ….İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, sakatlık tazminat hesabının uzman aktüer tarafından yapılması gerektiğini, gelirin tespitinde … kayıtları, vergi kayıtlarının esas alınması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, kurumlara yazı yazılarak davacılara peşin sermaye değerli ödeme yapılıp yapılmadığının, eğer ödeme yapılmışsa tazminattan düşülmesini talep ettiklerini, tazmin edilecek olan gerçek zararın davacının vücut bütünlüğü kaybı oranı değil, meslekte kazanma gücünün daimi olarak ne oranda kaybedildiğinin tespiti talep ettiklerini, hiçbir hasar başvurusunda bulunmaksızın açılmış olan davanın davalının temerrüdünden söz edilemeyeceğini, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediğini, dava masrafları ve ferileri ile faiz istenilmesinin hukuki olmadığını, davalının faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden söz konusu olabileceğini, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından ancak uygulanacak faizin kanuni faiz olabileceğini, davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş vekili 14/06/2020 havale tarihli dilekçesi ile cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş olup, Mahkememizce 17/06/2019 tarihli ara karar ile cevap süresinin 2 hafta uzatılmasına karar verilmiştir. Ancak İhbar olunan … A.Ş vekili tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 20.10.2014 tarihinde … Plaka sayılı aracın tek taraflı trafik kazası yapması neticesinde davacıların yaralanmış olduğu, tarafların kusur durumlarının ne olduğu, davacıların daimi veya geçici maluliyetlerinin olup olmadığı, varsa oranı ve süresi, davacıların talep edebileceği maddi ve manevi tazminat miktarlarının ne olduğu, faizin türü ve başlangıcının ne olduğundan ibaret olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; 29/10/2014 tarihli … Adli Tıp Rapor formu, 10/11/2014 tarihli … Eğitim ve Araştırma Hastanesi epikriz raporu, ölümlü ve yaralanmalı trafik kaza tutanağı Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… Eğitim ve Araştırma Hastanesine müzekkere yazılarak dava konusu olaya ilişkin davacıların tedavi evrakları celp edilmiştir.
…’ne müzekkere yazılarak dava konusu olaya ilişkin davacıların tedavi evrakları celp edilmiştir.
… A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas saılı ceza dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
… … Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu olaya ilişkin davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve tedavi masraflarını kimin karşıladığı sorulmuştur.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plakalı aracın trafik kayıtları celp edilmiştir.
… Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacıların sosyal ekonomik durum tespiti istenilmiştir.
… Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı …’in sosyal ekonomik durum tespiti istenilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine müzekkere yazılarak davacıların muayenelerinin yapılarak ilgili tedavi evraklarının gönderilmesi istenilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı …’ı maluliyet durumunun belirlenmesi bakımından dosya ATK’ya gönderilmiş olup, 01/10/2018 tarihli ATK raporunda özetle; … oğlu 03/02/1934 doğumlu …’ın 29/10/2014 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davalı …’in %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacı yolculara yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı, davacı …’ın nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 3.339,32TL olduğu, davacı …’ın davacı babasının bakımını üstlenmesi nedeniyle kazanç kaybının davacı …’ın bakıcı gideri olarak değerlendirilmesi gerekeceği ve buna göre davacı …’ın nihai ve gerçek kazanç kaybı maddi zararının 4.671,00TL olduğu, davacı …’ın 15 gün hastanede yattıktan sonra 10 gün …’da konaklamak zorunda kaldığı, aynı şekilde davacı …’ın da bu süreçte konaklamak zorunda kaldığı, her iki davacının konaklama, yeme içme masrafı yaptığı iddia edilerek tedavi giderleri talep edilmekte ise de ; dosyada belge olmaması ve tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespiti gerektiğinden değerlendirme yapılmadığı, temerrüt başlangıcının davalı sürücü ve işleten yönünden 29.10.2014 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davalı … A.Ş tarafından düzenlenen ZMSS poliçesi işlerlik kazanmadığından, davalı … A.Ş’nin sorumluluğuna gidilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacıların iş göremezlik döneminde %100 malul olup olmadığı, yaralanmasının niteliği gereği bakıcıya ihtiyaç duyup duymadıkları hususlarında rapor alınmak üzere dosya ATK’ya gönderilmiş olup, 20 Ocak 2020 tarihli ATK raporunda özetle; … oğlu 03/02/1934 doğumlu …’ın 29/10/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasına bağlı iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği ve bu süre içinde %100 malul olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 15.maddesine göre kişinin dava konusu olay nedeniyle başka birinin bakımına muhtaç durumda olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının …’nın sorumluluğu dışında kalan yapılması gerekli tedavi giderleri olup olmadığının hesaplanması bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, 11/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 29.10.2014 tarihinde trafik kazasında yaralanan … ve …’ın …’nın sorumlu olmadığı tedavi giderleri yönünden değerlendirildiğinde, …’ın dosya içeriğinde kazada yaralanması ve tedavileri ile ilgili bilgi ve belge olmadığından davacının da bu yönde talebi olmadığı, bu nedenle … hakkında değerlendirme yapılmadığı, …’ın bakıcı, evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri olmadığı, hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için 2.000,00TL gideri olduğu, kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere 2.000,00TL tedavi giderinin tamamını talep edebileceği, davacının talep edebileceği 2.000,00TL …’nın sorumlu olmadığı tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise sorumluluk miktarlarının Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bidirilmiştir.
Davacı vekili 14/08/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkili … için tespit edien 5.339,32TL, müvekkili … için tespit edilen 4.671,00TL maddi tazminatın 29/10/2014 kaza tarihinden itibaren aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … …. Şti ile … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsilini, telafisi güç ve imkansız zararlara uğrayan davacılar için müvekkili … için 50.000TL … için 30.000TL manevi tazminatın 29/10/2014 kaza tarihinden itibaren aksi halde dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, alacağın teminat altına alınması bakımından … plaka sayılı aracın kaydına tedbir konulmasını, dahili dava dilekçesi ile ıslah dilekçesinin kabulünü, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Şirketi vekili 06/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile; huzurda görülmekte olan davada; davacı tarafça talep miktarının ıslah edilerek 80.000,00 TL’ye arttırıldığını, ıslah talebine ilişkin aleyhlerine olan hiçbir hususu kabul etmediklerini, davacı yanın talebinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini ve zararın giderilmesi değil zenginleşme amacını taşıdığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, uyuşmazlığa ilişkin hesaplamalar için hazırlanan 20/05/2019 ve 11/03/2020 tarihli bilirkişi raporlarının davacının talepleri ile bağdaşmadığını, davacı yanın ihtiyacının üzerinde, zenginleşme amacı taşıyan taleplerde bulunduğunu, bu sebeple ıslah sonucu talep edilen tutarın reddinin gerektiğini, aksi hale hukuka aykırılık söz konusu olacağını, davacı yanın … için talep etmiş olduğu kazanç kaybı tazminatının bir yansıma zarar olup ZMMS Genel Şartları’nın teminat dışında kalan haller başlıklı A.6 maddesinin k bendinde düzenlenen “Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” hükmü ile açıkça teminat dışında sayıldığını, bu nedenle sigortacının ilgili zararlardan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ZMMS Genel Şartları’nın mezkur hükmü uyarınca ilgili taleplerin reddine karar verilmesini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın ıslak dilekçesinde faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini belirttiğini, bu talebin hukuka aykırı olduğunu, ıslah talebinin kabul edilmesi halinde ıslak edilen kısım için ıslah tarihinin esas alınması gerektiğini, ayrıca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Sağlık Giderleri Teminatı’na göre: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminat olduğunu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderleri teminatı … Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, bu nedenle geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri tazminatının …’nın sorumluluğunda olup müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenlerle; öncelikle kusur yönünden çelişkiler giderilerek bu hususta yapılmış olan itirazların dikkate alınarak kusur oranının yeniden belirlenmesini, karşı tarafın vermiş olduğu ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmil edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 85, 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 49, 54 ve 56’ya göre haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
KTK’nın 85. maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Davacı baba-kız, yolcu olarak içinde bulundukları davalı … sevk ve idaresindeki, davalı … İnş. Ltd Şti’nin işleteni olduğu, davalı … A.ş tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı otobüsün yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucu meydana gelen bedensel zararlarının tazminini, bakıcı giderini ve sair tedavi giderlerini ve manevi zararlarını talep etmektedir. Davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Davalılar meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı …, 6098 sayılı TBK md. 54’e göre çalışma gücünün geçici ve kalıcı kaybından doğan zararlarını talep etmektedir.
Davacı …, geçici ve sürekli iş göremezlik zararları dışında … tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi giderlerini ve bakıcı giderini de talep etmektedir.
Davacı …, 6 ay süre ile davacı babasının bakımını üstlendiği ve bu nedenle çalışamadığı gerekçesi ile kazanç kaybını ve 15 gün boyunca …’da kalmış olması sebebi ile katlandığı otel, yeme, içme masraflarını talep etmektedir.
Davacılar, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar sürücü ve işletende de 6098 sayılı TBK m. 54’e göre; tedavi giderlerini, kazanç kaybını, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları talep etme hakkına sahiplerdir. Aynı yasanın 56’ncı maddesine göre de haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi olarak manevi tazminat talep etme hakkına da sahiplerdir.
Somut olay incelendiğinde; 29/10/2014 günü meydana gelen trafik kazasında davacıların yaralandığı, mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu aldırıldığı; 20/05/2019 tarihli raporda; davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması sebebi ile Mahkememizce hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya arasında bulunan 01/10/2018 tarihli ATK raporunda; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliğine göre davacının kaza sebebi ile sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, olay nedeniyle başka birinin bakımına muhtaç durumda olmadığı belirtilmiştir. ATK raporunun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin 13/02/2018 tarihli beyan dilekçesi dikkate alınarak; yaralanmasına ilişkin tedavi evrakı sunulamayan ve geçici-kalıcı iş göremezlik maddi tazminat talebi bulunmayan davacı … yönünden maluliyet tespiti yoluna gidilmemiştir.
Dosya maddi tazminat hesaplamasına ilişkin rapor düzenlenmesi için aktüerya uzmanına tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. Raporda da belirtildiği gibi; davacı …’ın 4 aylık geçici iş göremezlik zararının 3.339,32 TL olduğu hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması sebebi ile Mahkememizce hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre davacının geçici iş göremezlik süresinde bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, …’nın sorumluluğu dışında kalan yapılması gerekli tedavi gideri olup olmadığının tespiti gerektiğinden, doktor bilirkişiden bu hususta rapor alınmış, 11/03/2020 tarihli raporda; davacının bakıcı ihtiyacı ve gideri olmadığı, 2000,00TL hastaneye kontrollere gidiş geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam 2.000,00TL tedavi giderinin olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması sebebi ile Mahkememizce hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı …, 6 ay süre ile davacı babasının bakımını üstlendiği ve bu nedenle çalışamadığı gerekçesi ile kazanç kaybını ve 15 gün boyunca …’da kalmış olması sebebi ile katlandığı otel, yeme, içme masraflarını talep etmiş ise de; davacının bu talebi, babası …’ın bakıcı gideri maddi zararına karşılık gelmekte olup, babasının bakıcı gideri olmadığı ve mahkememizce yaptırılan sosyo-ekonomik durum araştırması neticesinde davacının geçiminin babası tarafından karşılandığı anlaşıldığından; davacı Vesilenin maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tazminat ödemelerinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası öncelikli olup, davacıların maddi zarar tutarı 268.000,00 TL teminat limitini aşmadığından davalı … Şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi işlerlik kazanmamıştır. Bu bağlamda; davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatine varılarak bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, 14/08/2020 tarihli dilekçesi ile kaza tutanağına itibar ederek davalı olarak sehven … A.ş’ni gösterdiklerini ancak ilerleyen aşamalarda taşıma sigortasının … şirketi tarafından yapıldığının anlaşıldığını belirterek davayı ıslah edip … şirketini davalı olarak eklediklerini beyan etmiş ise de; usul hukuku yönünden ıslahla taraf değişikliği yapılamayacağından, davacının bu beyanı ıslah değil iradi taraf değişikliği talebi olarak değerlendirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesinde tarafta iradi değişikliğin şartları düzenlenmiş olup, bir davada taraf değişikliğinin ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği ve dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğine dair hüküm getirilmiştir. Davaya konu olayda; davacı tarafın davasını açmadan önce yapacağı araştırma ile dava konusu zararlandırıcı olaya sebep olan araca ait sigortaların bulunup bulunmadığı ve sigortaları yapan şirketlerin tespit edilmesinin mümkün olduğu; imkan dahilinde olmasına rağmen işleten ve araç sürücüsü dışında davalı sigorta şirketine dava açan davacı tarafın maddi hataya düştüğünü kabul etmenin mümkün olmadığı,davalı olarak gösterilen … şirketinin de davacı talebini kabul etmediği dikkate alındığında; HMK’nun 124. maddesinde düzenlenen iradi taraf değişikliğinin somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı, ihbar olunan … şirketi hakkında hüküm tesis edilemeyeceği gözetilerek davacının iradi taraf değişikliği talebi, mahkememizce reddedilmiş ve ihbar olunan … şirketi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2012/14727 E 2013/14389 K, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2014/23891 E 2017/5091 K sayılı ilamları)
Davacı vekili, dava dilekçesinde davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL maddi tazminat talep etmesine rağmen 14/08/2020 tarihli ıslah dilekçesi taleplerini azaltmış ise de; ıslah ile talep miktarı azaltılamayacağından bu talep hükme esas alınmamıştır.
TBK md. 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı yasanın 56’ncı maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Davacıların yaralanmasına sebep olan trafik kazasında davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu hazırlanan kusur raporuyla sabittir. 6098 sayılı Bu nedenle davalıların kusurlu hareketi nedeniyle davacıların uğradığı manevi zararlarının giderilmesini de davacıların talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.
Kaza sonucunda davacılarda maluliyetinin olmadığı, davacı …’ın iyileşme süresinin dört ay olduğu tespit edilmiştir. Davacı …’ın dört ay geçici iş göremez durumda olması, çenesinde ve kaburgalarında kırık meydana gelmiş olması, çene cerrahisi geçirmesi, davacı …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanması, babasının ağır şekilde yaralanması; davacılarda belli bir manevi ızdırap ve üzüntü yaratacaktır. Bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56’ncı maddesine göre davalıların manevi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılarak belli bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği açıktır. Davalı … kazaya sebep olan sürücü olarak haksız fiil sorumluluğu sebebi ile, diğer davalı şirket ise kaza yapan aracın sahibi yani işleteni olarak 2918 sayılı KTK m. 85’e göre manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Tüm dosya kapsamından, davalı sürücü ve davalı işletenin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 85 ve 6098 sayılı TBK md. 49, 54 ve 56’ya göre davacı … yönünden; 3.339,32TL geçici işgöremezlik tazminatı, 2.000,00 TL ulaşım giderleri, 5.000,00 TL manevi tazminattan sorumlu oldukları, davalı … yönünden ise; maddi tazminat talebinin reddi ile 1.000,00 TL manevi tazminattan sorumlu oldukları kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın … Anonim Şirketi yönünden REDDİNE;
2-Davacının HMK 124 maddesi gereğince iradi taraf değişikliği talebinin reddi ile; İhbar olunan … Anonim Şirketi yönünden HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA;
3-Davanın ıslah edilmiş hali ile KABULÜNE,
A)Davacı … yönünden 3.339,32TL geçici iş göremezlik, 2.000,00TL sair tedavi giderleri olmak üzere toplam 5.339,32TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 29/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsiline,
B)Davacı … yönünden maddi tazminat talebinin REDDİNE;
C) Davacı … yönünden 5.000,00 TL manevii tazminatın kaza tarihi olan 29/10/2014 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … İnş. Nak. Ltd ştiden müştereken ve müteselsilen tahsiline,
D) Davacı … yönünden 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/10/2014 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … İnş. Nak. Ltd ştiden müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 774,59TL karar harcının peşin alınan 324,48TL harçtan mahsubu ile bakiye 450,11TL harcın davalılar … ve ….LTD.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
5-Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 357,98TL (29,20TL BH, 324,48TL PH, 4,30TL VH, ) harcın davalılar … ve ….LTD.’den alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
6-Davacılar tarafından yapılan toplam 2.151,00TL (3.200,00TL bilirkişi ücreti, 1.112,60TL tebliğ ve müzekkere masrafı) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 304,89TL’sinin davalılar … ve ….LTD.’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Maddi tazminat yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….LTD.’den alınarak DAVACI …’a VERİLMESİNE;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALI … ANONİM ŞİRKETİ’ne VERİLMESİNE;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALI ….LTD.’ye VERİLMESİNE;
8-Manevi tazminat yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan davacı … yönünden 3.400,00TL vekalet ücretinin, davacı … yönünden 1.000,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….LTD.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACILARA VERİLMESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 1.000,00TL vekalet ücretinin …’dan tahsili ile DAVALI ….LTD.’ne VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır