Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/380 E. 2018/212 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/380 Esas
KARAR NO : 2018/212
DAVA : Kooperatif Yönetim Kurul Kararının ve Daire Paylaşımına İlişkin Protokollerin İptali
DAVA TARİHİ : 14/07/2014
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Yönetim Kurul Kararının ve daire paylaşımına ilişkin protokollerin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı… kooperatifi tarafından 14.06.2014 tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında alınan kararlar ile bir kısım Yönetim Kumlu Kararlanın usul ve yasaya aykırı olduğundan iptalinin gerektiğini, davacının, davalı …nin üyesi olduğunu; davalı kooperatif ve diğer davalı müteahhit arasında Kooperatife ait, İstanbul İli, … parselde bulunan 26.196 m2lik arsayla ilgili olarak, 27.07.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin, 22.09.2007 tarihli olağan üstü genel kurulda onay aldığı; sözleşmenin 3. maddesi hükümlerine göre üretilecek dairelerin bölüşümünün yapılması gerekirken herhangi bir şerefiye incelemesi yapılmaksızın, davalılardan … İnşaatın ürettiği 3 adet bloktan ortadaki hiç hesaba katılmaksızın ve şerefiyesi en düşük olan bahçe kat üstü düşük kottaki dairelerin davalı Kooperatife kalacak şekilde bir paylaşıma gidildiğini; üretilen yerlerden şerefiye, maddi değeri en yüksek olan ve her blok altında yer alan dükkanlardan da davalı kooperatife hiç yer verilmediği; yapılan paylaşıma dair genel kurulda hiçbir bilgi verilmediğini ve üyelerin fikrinin, sorulmadığını; davacının da içerisinde bulunduğu kimi üyelerin bu duruma dair Kooperatifler Kanunu, 46 hükmü gereği gündeme madde eklenmesini talep ettiklerini ancak söz konusu talebin reddedildiğini; bunun üzerine “genel kurulda bilgi verilmeden paylaşım yapıldığı; yapılan paylaşımda müteahhit firmaya haksız çıkar sağlandığa gerekçelerini içeren muhalefet şerhlerini Divan Başkanlığına sunduklarını; anılan genel kurul bilgisi haricinde, şerefiye ölçümü yapılmadan, müvekkili de dahil kooperatif üyelerini telafisi mümkün olmayacak şekilde zarara uğratan bu paylaşımın hukuken yoklukla malul olması gerekirken, bu kararın ve protokoldeki paylaşımı esas alan kuranın 14.06.2014 tarihinde çekilmiş bulunduğunu kura çekimine dair Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmede yer alan prosedürün de uygulanmadığını; söz konusu 14.06.2014 tarihli genel kurulda müvekkilinin de içinde bulunduğu kimi üyelerin kura çekimine ilişkin gündeme madde eklenmesini talep ettiklerini; ancak söz konusu talebin reddedildiğini; mevzuat ve ana sözleşmeye aykırı daire paylaşımına dair yönetim kurulu faaliyetinin iptalinin, kanun ve ana sözleşmedeki prosedürlere de uygun olmayan şekilde belirlenen kura işleminin esas dayanağını da ortadan kaldırdığını bu sebeple kura işlemleri prosedürüne uygun yapılmış olsa dahi dayanağı paylaşım işleminin hukuka aykırı olması sebebiyle kura işleminin konusuz ve hukuka aykırı kaldığını; 14.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların bir çoğunun, iptali talep edilen paylaşım faaliyeti ve kura neticesini etkileyecek kararlar olması itibarı ile, bu aşamada aynı dava ile ileri sürüldüğünü; bu kararlardan 7 no’lu karar ile kura neticesi ödenecek bedellerin belirlendiğini; 8 nolu kararın paylaşım sonucu verilecek dairelerden birine ilişkin olduğunu; 10 nolu kararın usulsüz paylaşım ve kuraya göre belirlenen dairelerin tapularının verilmesine ilişkin olduğunu; 11 nolu kararın paylaşım ve kura sonucu belirlenecek duruma dair olduğunu; ayrıca davacının ve birçok üyenin tüm kararlara muhalefet ettiği halde, muhalefet şerhlerinin tutanağa yazdırılmadığını; bir kısım kararların ise oy birliği ile çıkmış gibi gösterildiğini; davalılar arasında yapılan … Protokolü’nün hangi kıstaslara göre tanzim edildiğinin; şerefiye paylarının oluşturulup oluşturulmadığının, bloklardan orta olanından neden davalı kooperatife daire tahsis edilmediğinin, maddi değeri en yüksek işyerlerinin neden paylaşım dışı bırakıldığının; m2 bazında kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre %25 arsa sahibi, %75 müteahhit firma olacak şekilde varılan anlaşmanın şerefiye paylarının nasıl olupta ıskalanarak daire paylaşımının sağlandığını; bu vaziyetin davacı dahil tüm üyelerin zararına olduğunu; davalı … ile … İnşaatın aralarında yaptıkları … Protokolü ile Kooperatif üyelerinin zararına hareket ettiklerini belirterek; … Kooperatifi ile diğer davalı …İnşaat arasındaki daire paylaşıma ilişkin yönetim kurulu karar ve faaliyetinin iptaline; davalılar arası protokol ile paylaşımı esas alan ama yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı kura çekim kararının iptaline; 14.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptaline; davalılar arasında, İstanbul İli,… parselde yapılan hukuk dışı paylaşıma ilişkin işlemler ve hukuk dışı kura çekimi baz alınarak yapılacak kat irtifakı, kat mülkiyeti ve iskana ilişkin işlemler ve tapu devirleri neticesinde müvekkilinin himaye edilebilir bir hakkı da kalmayacağından, HMK 389 vd. maddeleri uyarınca, bahsi geçen gayrimenkule dair; kat irtifakı tesisi, kat mülkiyeti ve iskana dair işlemlerin ve tapu devir işlemlerinin tedbiren ve teminatsız olarak durdurulmasına; teminata hükmedilecek olsa dahi davacı kooperatif üyesi müvekkil mağduriyetine sebebiyet vermemek adına münasip bir teminat karşılığı tedbir kararı ittihazına; dava konusu İstanbul İli,…parsel üzerine “Davalıdır” şerhinin yazılması için Sarıyer Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı Kooperatif vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalı kooperatifin 2001 yılında, … Mahallesinde, mülkiyeti hâzineye ait, askeriyeye tahsisli bir alan üzerinde yaşamakta olan yaklaşık 100 haneli gecekondu halkının bu araziyi satın alarak inşaat yaptırmak suretiyle sorunlarını çözmek için kurulduğu; gecekondu halkının bu araziyi satın alacak maddi gücü bulunmadığından, … înşaatın ikna edilerek bedelin onun tarafından ödenmesi sonucu arsanın Kooperatif adına satın alındığını; … İnşaat ile de … Noterliğinin 27.07.2007 tarih ve 28502 sayılı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığını; bu sözleşmenin 3. maddesi gereğince yapılacak inşaatın %25‘inin Kooperatife, %75‘inin Yükleniciye verileceğinin, paylaşımın blok bazında yapılabileceği, bu yeterli olmazsa kooperatife diğer bloklardan da daire verilebileceğinin kararlaştırıldığını; davacı …’ın, bu alanda yaşayanlardan biri olmasına rağmen, Kooperatifin bahsedilen işlemleri yaparken ve bu bölgesel sorunu çözmeye çalışırken uzun yıllar kooperatife üye olmadığını; kooperatif zorlukları aşarak arsayı satın alıp kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra 2011 yılında hazır kooperatife üye olduğunu; esasen davacı ile, Genel Kurulda muhalif olan bir kısım akrabalarının, bu arazi için ayrı bir kooperatif kurduklarını; bu nedenle kooperatife muhalif ve rakip olduklarını; burada benzer proje gerçekleştirmek istediklerini; ancak bu projelerinin gerçekleşmemesi üzerine davalı kooperatife üye olduklarını; kooperatife sonradan üye olan davacı ve bazı akrabalarının kooperatif hisselerinin ortak miras bırakan davacı …’ın, bu alanda yaşayanlardan biri olmasına rağmen, Kooperatifin bahsedilen işlemleri yaparken ve bu bölgesel sorunu çözmeye çalışırken uzun yıllar kooperatife üye olmadığını; kooperatif zorlukları aşarak arsayı satın alıp kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra 2011 yılında hazır kooperatife üye olduğunu; kooperatife sonradan üye olan davacı ve bazı akrabalarının kooperatif hisselerinin ortak miras bırakandan kalma olduğu ve kendilerinin de bu hisselerde hak sahibi bulunduğu iddiası ile kooperatife başvuran … ve … adlı şahısların taleplerinin kooperatif tarafından kabul edilmeyince bu şahısların üyeliklerinin tespiti talebi ile dava açtıklarını ve kooperatif paylarına tedbir konulmasının talep ve dava edildiğini; İstanbul Asliye … Hukuk Mahkemesi’nin … Esas no’lu dosyası ile üyeliklerinin, tespitini; davacı ve akrabalarının kooperatif paylarına tedbir konulduğunu; kooperatif yönetim kurulu tarafından, tedbirli bu hisselere düşen dairelerin kuralarının üyeler adına değil, tedbirli daireler olarak kuraya dahil edilmesine ve bu dairelerin ferdileştirilmesinin söz konusu dava süreci sonuna bırakılmasına karar verildiğini; davacının genel kurulda bu karara itiraz etmediğini; kuraların bu şekilde çekildiğini; kura sonrası davacının tedbirli daireler olarak belirlenen ancak ferdileştirilmesi yapılmayarak yargı süreci sonuna bırakılan bu dairelerin anahtarlarının kendine verilerek dairelerin teslim edilmesini istediğini; mahkemenin ihtiyati tedbir kararına aykırı olduğu görülen bu talebi kabul edilmeyen davacının kooperatife gelerek avukata, kooperatif başkanına ve yöneticilere saldırdığını; anahtarları vermezlerse kendilerini yaşatmayacağını söylediğini; küfür ve hakaret ettiğini; daha sonra üyelik tespiti davasının davacıları ile davalılarının anlaştığını; hisselerdeki tedbirin kaldırıldığını; tedbirin kalkması sonucu daha önce tedbirli daireler olarak kurası çekilen dairelerin kuralarının da bu kez ilgililerin aralarındaki anlaşmaya göre çekilerek hak sahiplerine teslim edildiğini; davacının iyiniyet kurallarına aykırı olarak kooperatif aleyhine elinden geleni yaptığını ve kooperatifi işleme hale getirmeye çalıştığını; davacının divan başkanlığına kendisi ve 9 arkadaşının imzaladığı bir önerge sunduğunu; bu önerge ile daire kura çekiminin ertelenerek şerefiye üzerinden paylaşım yapılması hususunun gündeme madde olarak eklenmesini talep ettiğini; talebin kanunda öngörülen asgari nisaba ulaşılmaması itibarı ile reddedildiğini; davacının alman kararlara ilişkin hiçbir muhalefet şerhinin bulunmadığını; aynca genel kurulda alınan kararların hangilerinin, hangi nedenle iptalinin istendiğinin açıkça dava dilekçesinde belirtilmesi gerekirken bunun yapılmadığını; genel kurul kararlarının toptan iptalini istemenin usul ve yasaya aykırı olduğunu; davacının daire paylaşımına ilişkin yönetim kurulu kararının, düzenlenen protokol ve kura çekim kararının iptali istemlerinin usul ve yasaya aykırı olduğundan reddinin gerektiğini; davacının dava konusu genel kurul gündeminde olmayan, gelecek genel kurullarda görüşülüp karara bağlanacak konularda dava açtığını belirterek; davacının usul ve yasaya, kooperatif ana sözleşmesine, iyiniyet kurallarına aykırı olan, öncelikle telafisi imkansız sonuçlar doğuracağından tedbir talebinin ve diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Davalı … A.Ş, vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından huzurdaki dava konusu uyuşmazlık hakkında iki farklı talepte bulunulduğunu; söz konusu taleplerin iki ayrı davada görülmesi gerekirken, davacı tarafından hukuka aykırı şekilde tek dava içinde ileri sürüldüğünü; bu nedenle davaların tefrik edilmesi gerektiğini; davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olmadığı göz önüne alınarak, dosyanın davaya bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini; müvekkili şirket ile Kooperatif arasında yapılan bağımsız bölüm paylaşım protokolünden dolayı herhangi bir hakkı etkilenmeyen ve bu sebeple oluşan bir zararı da bulunmayan davacının kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptali davası açısından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını; zira, kooperatif yönetim kurulu kararları açısından iptal davası açma hakkının bulunmadığını; 12.07.2011 tarihli “…Protokolü”nün diğer davalı kooperatif arasında imzalanmış olup, davacının protokolün tarafı olmadığını; davacının tarafı olmadığı Protokol’ün iptalinin doğrudan talep edilemeyeceği ve Protokolün feshinin, iptalinin ya da Protokolden doğan her türlü hakkı talep etme yetkisinin yalnız Protokolün taraflarına ait olduğunu; bu nedenle davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle iptalinin gerektiğini; davacının 14.06.2014 tarihli kooperatif genel kurul kararları ile, daire paylaşımına ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin taleplerini müvekkili şirkete karşı ileri sürmesinin hukuken mümkün olmadığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini; müvekkili şirketin davacı tarafından iddia edildiği gibi, kooperatif ve kooperatif üyelerini zarara uğratan faaliyetlerde bulunmadığını; 14.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarda davacı tarafa ait, toplantıda alınan kararlara ilişkin hiçbir muhalefet şerhinin bulunmadığını; genel kurul iptal davasının dava şartı olan muhalefet şerhi yokluğu sebebiyle Kooperatifler Kanunu md. 53/1 uyarınca davanın reddinin gerektiğini; davacının hangi genel kurul kararlarının iptalini talep ettiğinin dilekçesinden anlaşılamadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek; davacının haksız ve mesnetsiz olarak ileri sürdüğü taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve taşınmaz kaydına “Davalıdır” şerhi konulmasına ilişkin talebinin reddine; davanın hukuki yarar eksikliği sebebiyle reddine; Mahkemenin aksi kanaate varması halinde aktif husumet ve pasif husumet yokluğu itirazları göz önüne alınarak davanın reddine; aksi halde esasa ilişkin beyan ve itirazları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
4-Davalı kooperatif ve diğer davalı … arasında akdedilen Taşınmaz Satış vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin incelenmesinde: Davalı kooperatif ve diğer davalı … arasmda …Noterliğinde 27/07/2007 tarih ve… yevmiye ile düzenlenen Taşınmaz Satış vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile davalı Kooperatife ait, İstanbul İli, … parselde bulunan 26.196 m2’lik arsa üzerinde yüklenici …tarafından kat karşılığı inşaat yapılması ve işaat sonucunda elde edilecek bağımsız bölümlerin toplamının %25’inin arsa sahibi uhdesinde bırakılarak %75’inin arsa sahibi tarafından 100.000,00 YTL bedel mukabilinde yükleniciye devredilmesinin vaad edilmesi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Söz konusu 100.000,00 YTL harca ve tapu işlemlerine esas bedel olarak belirlenmiş olup arsa sahibine tahsis edilmediği görüldü.
Sözleşmenin 3. maddesinde, inşa edilecek taşınmazların taraflar arasındaki paylaşımının arsa sahibine %25’i yükleniciye %75 şeklinde olacağı, bu paylaşımın blok bazında olacağı, inşaat alanında sonradan ortaya çıkabilecek bir artış olması halinde anan bu kısmında aynı şekilde paylaşılması kararlaştırıldığı görüldü.
Bağımsız Bölüm Paylaşım Protokolünün incelenmesinde; Arsa sahibi davalı … Kooperatifi ile yüklenici diğer davalı … İnşaat ve … A.Ş. arasında 12/07/2011 tarihinde akdolunan 2 maddelik “Bağımsız Bölüm Paylaşım Protokolü’nün; 1.maddesinde, Taraflar arasında mevcut … Noterliği’nde 27/07/2007 tarih ve …yevmiye ile düzenlenen Taşınmaz Satış vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin “Paylaşım” başlıklı 3. maddesi ve ilgili hükümler çerçevesinde tarafların; karşılıklı mutabakatı sonucu Arsa Sahibi ve Yüklenici’ye isabet eden bağımsız bölümlerin ekli listede gösterilen şekilde belirlendiği, 2.maddesinde, “Arsa Sahibi sözleşme gereği yapılan bu mutabakat neticesinde kendisine isabet eden bağımsız bölümleri aynen kabul ettiğini, ekli listede belirtilen bağımsız bölümlerin dışında Yüklenici’den paylaşımla ilgili her ne nam altında olursa olsun başkaca alacağı kalmadığını, paylaşımla ilgili Yüklenîcî’yi ibra ettiğini beyan eder.” ifadesine yer verildiği, Devamında, bu protokolün 2 madde olarak düzenlenerek 12/07/2011 tarihinde karşılıklı olarak İstanbul’da imzalandığı, ekteki listenin protokolün ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilmiştir. Protokol ekinde yer alan 16 sayfalık listenin tetkikinde, dairelerin paylaşımının ” B1 Blokta: 4 adet bahçe kat daire, 6 adet zemin kat daire, 125 adet 1-33. katlardaki daire, Olmak üzere toplam 135 adet dairenin …’na, 111 adet 1-29. katlardaki dairenin Kooperatif’e ait, B2 Blokta: 4 adet bahçe kat daire, 6 adet zemin kat daire, 126 adet 1-33. katlardaki daire, Olmak üzere toplam 136 adet dairenin …’na, 110 adet 1-29. katlardaki dairenin Kooperatif’e ait A Blokta: 6 adet bahçe kat daire, 8 adet zemin kat daire, 239 adet 1-31. katlardaki daire, 4 adet 32-33. katlardaki dubleks daire, Olmak üzere toplam 257 adet dairenin …’na ait, olarak yapıldığı görüldü.
İbra Protokolü’nün incelenmesinde; Davalı … Kooperatifi ile diğer davalı … arasında 10/05/2014 tarihinde imzalanan 9 maddelik ibra Protokolü’nün; 4. maddesinde. “Taraflar arasında yapılan hesap mutabakatına göre Kooperatifin Yükleniciye olan cari hesap borcu 2.545.833,84 TL’dir. Kooperatif anılan borcunu kendisine isabet eden bağımsız bölümlerden metrekaresi 5.050,25 TL hesabı ile (2.545.833,84/5.050,25=) 504,10 m2’ye denk düşen miktarını yükleniciye bırakarak ödemiş olacaktır. ” 5 . maddesin de. “Karşılıklı arsa ve daire faturaiaşmaları sonucu oluşacak 1.535.012,27 TL cari hesap borç bakiyesi için de Kooperatif, Yüklenici adına sözleşme gereği masraf yansıtma faturası düzenleyecektir. 6.maddesinde. Yüklenici tarafından daha önce Kooperatife 23.399,28 m2 yüzölçümünde bağımsız bölüm verilmiştir. Bu miktara yukarıda 4.maddede açıklanan 504,10m2 eklenerek (23.399,28 +504,10=) 23.903,38m2Kooperatife isabet eden 24.176,20 m2‘den tenzil edildiğinde ….Yüklenici tarafından Kooperatife 272,82,m2 lik daha bağımsız böiüm verilmesi gerektiğinden, Yüklenici toplam yüzölçümleri 272,82 m2’den ibaret A Biok 20, A Blok 84 no.iu bağımsız bölümleri Kooperatife vermiştir. Böylece Kooperatif sözleşmedeki paylaşım oranlarına göre kendisine isabet eden bağımsız bölümlerini eksiksiz almış olmaktadır., 7.maddesinde. “ Yüklenici, Kooperatife isabet eden tüm bağımsız bölümleri ekli teslim tutanağı ile Kooperatife teslim etmiştir. 9.maddesinde, “Taraflar, yukarıdaki hükümlerin karşılıklı olarak tam, eksiksiz ve süresinde yerine getirilmesi koşuluyla, Sözleşme nedeniyle birbirlerinden her ne nam akında olursa olsun hiçbir hak, alacak ve taleplerinin kalmadığını, birbirlerinin tüm borçların kesin ve geriye dönülemez biçimde ibra ettiklerini kabul ve beyan ederler.” hükümlerine yer verildiği görüldü.
5-Davanın 30.03.2016 tarihli duruşma 1. Nolu ara kararı ile ” Davacının davalılar arasındaki daire paylaşıma ilişkin protokollerin ve davalıların bu konudaki yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin davasının TTK’nun 448. Maddesi gözetilerek bu dosyadan tefrikine, davanın 14.06.2014 tarihli davalı kooperatifin Genel Kurul Kararının iptali davası olarak devamına, tefrik işlemlerini tamamlaması için davacı vekiline süre verilmesine” tefrikine karar verilmiştir. Tefrikle Mahkememiz dosyası … Esas sayısını alarak yönetim kurulu kararı ve davacı ile davalılar arasındaki daire paylaşımına ilişkin protokollerin iptali talebi açısından yargılamaya devam edilmiştir.
6-Mahkememizce verilen ara kararı gereğince dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Huzurdaki dava konusu uyuşmazlığın çıkış noktası; davacının üyesi bulunduğu … Kooperatifi (Raporun devamında “Davalı Kooperatif veya “Kooperatif olarak anılacaktır ) ile … A.Ş, (Raporun devamında “Akdeniz İnşaat olarak anılacaktır) arasındaki daire paylaşımına ilişkin yönetim kurulu karar ve faaliyetinin, kura çekiminin ve 14.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptali talebine dayandığı, Davacının bu noktada; Davalı Kooperatif ile … İnşaat arasında akdedilen 27.07.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca Kooperatif tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerin…İnşaat ve Kooperatif arasındaki paylaşımına ilişkin 12.07.2011 tarihli bağımsız bölüm paylaşım protokolü ile işbu paylaşım protokolüne bağlı olarak, Kooperatifin payına düşen bağımsız bölümlerin kooperatif üyeleri arasında dağıtımına ilişkin kura çekiminin iptalini ve buna ilave olarak Davalı Kooperatifin … inşaat ile daire paylaşımına ilişkin yönetim kurulu karar ve faaliyetinin iptali ile 14.06.2014 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini talep ettiği, İstanbul Asliye … Ticaret Mahkemesi nezdinde …E, sayısı ile görülmekte olan dosyanın 30.03.2016 tarihli duruşma zaptı incelendiğinde; (1) nolu ara karar ile, “davacının davalılar arasındaki daire paylaşımına ilişkin protokollerin ve davalıların bu konudaki yönetim kurulu kararlarının İptaline ilişkin davasının TTK m. 448 hükmü gözetilerek bu dosyadan tefrikine; karar verilmiş olduğu, Mahkeme tarafından tefrik kararı verilmiş olduğundan; işbu rapor kapsamında yapılacak inceleme ve değerlendirme; yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin talepler ile sınırlandırılacağı, Bir hukuki işlem olarak yönetim kurulu kararlarının öz yönünden sıhhati genel hükümlere tabi olduğu, Türk Borçlar Kanunu m, 20 anlamında kamu düzenine, ahlaka veya kanunların emredici hükümlerine aykırı yönetim kurulu kararlan batıl olduğu, Gerekli toplantı veya karar yetesayisı sağlanmaksızın alınan kararlar ise, hukuken doğmamış olduğu, Yokluk veya butlanla sakat yönetim kararları aleyhine her ilgili tesbit davası açarak butlanın veya yokluğun hüküm altına alınmasını isteyebileceği, Yargıtay, butlana dayalı tesbit davası açma hakkının pay sahiplerine ait olduğu görüşünde olduğu, Sakatlığı sadece iptal edilebilirlik derecesinde olan kararlar aleyhine iptal davası açılıp açılamayacağı konusunda Kanunumuzda bir açıklık olmadığı, …’e göre ; zorunlu olarak yürürlükteki hukukumuzda yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davası açılamayacağı; ancak bu konuda bir yasal boşluk bulunduğu ve ilk imkanda doldurulması gerektiği, Tıpkı anonim ortaklık yönetim kurulu kararlarının sakatlığı hususunda Kanununumuzda bir açıklık olmadığı gibi; Kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptali konusunda gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanutıu’nda, gerek Kooperatifler Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmadığı, Bununla birlikte, doktrinde genel olarak kabul edilen görüş; yönetim kurulu kararlarına karşı iptal davası açılamayacağı, …’e göre; zorunlu olarak yürürlükteki hukukumuzda yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davası açılamayacağı; ancak bu konuda bir yasal boşluk bulunduğu ve ilk imkanda doldurulması gerekmektiği, Davacı tarafından; kura çekim kararının ve 12.07.2011 tarihli Protokol ile paylaşım listelerinin iptali istendiği, Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği üzere; kanunda öngörülen dışında, kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptali hususunda dolayısıyla doğrudan doğruya mahkemeye gitme olanağı bulunmadığı, Kooperatifler Kanununda yönetim kurulu kararlarının iptaline cevaz veren tek hükümün m.16’da öngörüldüğü, Söz konusu madde de; üyelerin çıkarılma kararlarına ilişkin olarak mahkemeye başvurma imkanın düzenlendiğini, Anonim ortaklıkta, yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davası açılamacağı; şartları varsa butlanının tespitine istenebileceği, Batıl kararlar; eşit işlem ilkesine aykırı kararlar, anonim ortaklığın temel yapısına uymayan ve sermayenin korunması ilkesine aykırı kararlar, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarına aykırı olan veya bu hakların kullanılmasını kısıtlayan veya güçleştiren kararlar, diğer organların devredilmez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin karar olduğu, değerlendirmeleriyle; somut olayda dava konusu yönetim kurulu kararlarının; batıl olarak nitelendirilmesine imkan bulunmadığı, Kooperatifler Kanunu ve yerleşik içtihatlarda kabul edildiği üzere; kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptali hususunda doğrudan mahkemeye başvurma olanağının üyelere tanınmaması itibari ile, takdir Mahkeme ye ait olmak üzere; davacı yanın aktif husumeti bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilidiği görüldü.
7-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı, üyesi bulunduğu Davalı … kooperatifi ile … arasındaki daire paylaşımına ilişkin yönetim kurulu kararı buna ilişkin faaliyetlerin, protokolün, kura çekiminin ve 14.06.2014 tarihli genel kurul kararının iptalini talep etmiştir. Genel Kurulun iptali talebi ile beraber, Yönetim Kurulu ve Daire Paylaşımına ilişkin protokolün iptali talebi birlikte görülemeyeceğinden, Mahkememizce dosya tefrik edilmiş, asıl dosya olan … esas sayılı dosyada Genel Kurul Kararının iptali, tefrik edilen dosyamızda ise Yönetim Kurulu Kararının ve buna ilişkin protokollerin, kura çekiminin iptali yargılama konusu edilmiştir.
6102 Sayılı TTK ve Kooperatifler Kanununda Yönetim Kurulu Kararlarının iptaline ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. TBK’nun genel hükümleri uyarınca kamu düzenine, ahlaka veya kanunların emredici hükümlerine aykırı yönetim kurulu kararı batıldır. Ancak davamız konusu olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Yine genel hükümler uyarınca gerekli toplantı ve karar yeter sayısı sağlanmadan alınan kararlar yoklukla malüldür. Ancak dosyamızdaki yönetim kurulu kararında böyle bir durum söz konusu değildir. TBK, TTK ve Kooperatifler Kanunu bir bütün olarak dikkate alındığında, davacının yönetim kurulu kararının iptalini talep hakkı olmadığından, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından dava konusu yönetim kurulu kararının iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı daire paylaşımına ilişkin kura ve protokollerin iptalini talep etmişse de bu işlemlerde Mahkememizce bir usulsüzlük saptanmadığından ve bu işlemler hususunda yönetim kurulunun yetkisi bulunduğundan yönetim kurulunun bu hususlarda karar vermeye ehliyeti vardır. Ayrıca bu kararlar kooperatifin temel yapısına uymayan veya pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarına aykırı olan bu hakların kullanılmasını kısıtlayan, güçleştirir nitelikte olmadığından davacının bu taleplerinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …