Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/366 E. 2019/610 K. 14.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/366
KARAR NO: 2019/610

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 06/04/2016
KARAR TARİHİ: 14/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Müvekkilinin 16.08.2014 tarihinde şişli halaskar gazı caddesinde … plakalı motorsikletiyle seyir halindeyken önünde … plakalı aracıyla seyreden davalı…’nın aniden sağ şeride geçmesi ve duraklayıp kontrolsüz bir biçimde sol ön kapıyı açması sonucunda motorsiklctin ve müvekkilinin sol ön kapıya çarpması sonucunda müvekkilinin yere düşerek yaralandığını, daalı sürücünün trafik kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere “Dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanması” dolayısıyla kazaya tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, kaza sonucunda müvekkilinin sol ayağında “femur kırığı’’ meydana geldiğini ve aynı gün( 16.08.2014) ameliyat edildiğini ve 26.08.2014 tarihinde de taburcu edildiğini, 03.09.2014 tarihlisağlık kurulu raporu ile de 6 ay istirahat raporu verildiğim, müvekkili fotoğrafçı olup kendisine ait fotoğraf stüdyosu olduğunu, tek başına çalıştığını, kaza sonrasında işyerinin çalışamaz duruma geldiğini ve tedavi süresince de çalışamadığını, müvekkilinin gelir kaybına uğradığım beyan ile. meydana gelen kaza da tam kusurlu olan ve müvekkilinin yaralanmasına sebep olan davalılardan fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 1.000 TL, fizyoterapiste ödenen ücretin 8.100 TL bakıcı ücretinin, 396 TL hastaneye ödenen ücretin, 18,000 TL çalışamadığı günler için gclir-kazanç kaybının, 5.000 TL % 5 sürekli beden gücü kaybı sebebiyle maddi tazminatın, 1.944 TL ferdi sağlık sigorta poliçesindeki artış bedeli olmak üzere şimdilik toplam 34.440 TL’ nin her iki davalıdan (sigorta şirketinin poliçedeki limitler dahilinde) müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsilini 20.000 TL manevi tazminatın ise davalı Barış Sarıkaya’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, tüm yargılama masraf ve ücreti vekaletin de davalılardan zincirleme tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALI MAPFRE SİGORTA A.Ş’NİN TALEBİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde 16.08.2014 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığım belirttiği … plakalı araç, 06.06.2014 başlangıç 06.06.2015 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … tıolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi ihbarıyla şahıs başına azami 268.000 TL poliçe limiti ile… adına müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacı vekilinin geçici ve sürekli iş görmezlik talebi ile ilgili olarak ise kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile bir an için davalı müvekkili sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumlu olduğu düşünülse bile; davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının l. Maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, davacının maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınması gerektiğini, sonrasında kusur oranının belirlenmesi ve bilahare de belirlenecek kusur oranına göre maddi tazminat miktarının tespiti gerekliğini, davacı vekilinin tedavi ve bakıcı giderleri ile ilgili talebinde yasal isabet bulunmadığını, müvekkilinin sigorta şirketinin tedavi ve bakıcı giderleri ile ilgili olarak hiçbir kişi ya da kuruma karşı hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, tazminat hesaplamasında davacının motorsiklette sürücü olarak olası yaralanmaların ağırlığım azaltacak gerekli güvenlik önlemlerini alıp almadığının (kask takmak, dizlik takmak vs.) Mahkemece göz önünde bulundurulmasını ve davacının bu hususta eksikliğinin tespiti halinde belirlenen maddi tazminattan müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı vekilinin kazanç kaybı ile ilgili talebi bakımından ise davacının kaza tarihinde ililen çalıştığını ve dava dilekçesinde iddia edilen rakam kadar kazancı olduğunu ispatlaması gerektiğini, aksi halde bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi gerekliğini, davacılar vekilinin kaza tarihinden itibaren reeskont faiz lalep etmesinde yasal isabet bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüklim kurulması durumunda müvekkili şirketinin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, davadan önce davacılar tarafından müvekkili sigorta şirketine yapılmış herhangi bir müracaatla söz konusu olmadığını beyan ile, davanın esastan reddini, aksi halde sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, geçici iş göremezlik talebinin reddini, kazanç kaybı ve tedavi gideri talebinin reddini, bakıcı ücreti talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmilini, talep etmiştir.

DAVALI…’NIN TALEBİ:
…’nın 16.08.2014 günü saat 20:00 sıralarında sürücüsü bulunduğu … plakalı araç ile … Caddesinde …’dcn Taksim istikametine doğru seyrederken No:97 de bulunan …isimli kafeteryanın önüne geldiğinde kafeteryada bulunan arkadaşları ile kısa süreli görüşmek üzere aracını yolun sağına doğru sinyal verdikten sonra iyice yanaşlırarak dörtlü flaşör lambalarını da yakarak kısa süreliğine durakladığını, aynalarım kontrol ettikten sonra arkadan kimsenin gelmediğini görünce inmek üzere sol kapıyı araladığında henüz daha kapı tam açılmamışken, arkadan çok süratli bir şekilde gelen ve bava hafif kararmış durumda olmasına rağmen far lambası yanmayan … plakalı … marka motosikleti ile gelen davacının, müvekkiline ait araca yaklaştığında kontrolünü kaybettiğini ve kayarak motosiklet ile birlikte kendi sol tarafına doğru yolun ortasına düştüğünü, ceza dosyasındaki tanık … beyanında aracın dörtlü flaşörlerinin yandığım belirttiğini, aynı ifadeyi tanık…’nın da verdiğini, ayrıca …’nın karakolda verdiği ifadesinde de sağ sinyal verip park etliğini, dörtlü flaşorlcrini yaktığını ve kimsenin gelmediğini gördüğünde kapıyı hafif açtığını, motorsiklet teki müştekinin aracına çarpmadan düştüğünü belirttiğini, her ne kadar davacı yan, davacı ile davalını araçlarının çarpıştığım iddia etse dahi araçların birbirine temas etmediği 29/02/2016 tarihli ATK raporunda sabit olduğunu, iş bu bilirkişi raporunun da davacı yanın da dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı tutumu nedeniyle kusur atfedildiğini, ayrıca belirtmek gerekir ki bahsi geçen olayın vuku bulduğu yolda duraklamanın serbest olduğunu, davacı yanın karakoldaki beyanında aracı fark edemediğini belirttiğini, motorsikleti kullanırken dikkatsizliğini ve kusurunu zımnen kabul ettiğini beyan ile, aleyhe ayılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 16/08/2014 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle 34.440-TL (Fizyoterapist, bakıcı, hastane ücretleri ile gelir / kazanç kaybı ve sürekli beden gücü kaybı) her iki davalıdan (sigorta şirketinin poliçedeki limitler dahilinde ) müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte; 20.000-TL manevi tazminatın davalı Barış Sarıkaya’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilip verilmeyeceğine ilişkindir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Delillerin toplanması aşamasında, davacı vekili 23/07/2019 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi ile yapılan protokol gereğince davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği, yine davacı vekili 09/10/2019 tarihinde davalı… ile yapılan protokol gereği maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini ve yargılama gideri, vekalet ücreti talep etmediklerini, davalı… vekili 09/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragatine bir diyeceklerinin olmadığını ve vekalet ücreti ile yargılama gideri taleplerinin olmadıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davadan feragat 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafların kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. 6100 Sayılı HMK’nın 311 maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de 6100 Sayılı HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 185,94-TL harçtan mahsubu ile artan 141,54-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine ,
3-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸