Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/335 E. 2018/396 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/335
KARAR NO : 2018/396
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/08/2013
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili 2.08.2013 tarihinde açtığı dava dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde, … poliçe nolu 16.12.2011 – 16.12.2012 vadeli … Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ve sigortalı … A.Ş. tarafından… plakalı araçlara taşınan… emteası, davalıların maliki sürücüsü ve Trafik Sigortacısı bulunduğu … plakalı aracın 19.01.2012 tarihinde kusurlu olarak meydana gelmesine sebebiyet verdiği trafik kazasında hasırlanmış ve mal alıcısı … A.Ş.’ye 17 rulonun hasarlı olarak teslim edildiğini, buna dair hasar şerhinin sevk irsaliyesine alıctı firma mal sorumlusu … tarafından not edildiğini, yaptırılan Hasar Ekspertiz incelemesi ve faturalar sonucunda sigortalının taşıdığı emtiada 8.991,15 TL hasar meydana geldiğinin görüldüğünü, tespit edilen bu hasar miktarının müvekkili şirket tarafından mal ilgisinin muvafakatiyle 13.03.2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen hasarın 800.00-TL’sinin sovtaj bedeli olarak tahsil edilmiş olduğundan bakiye 8.191,15 TL’sinîn dava konusu edildiğini, davalılardan … kazaya ve hasara sebebiyet veren … plakalı aracın maliki, …’nun bu aracın sürücüsü ve …nin de bu aracın Trafik Sigortacısı olması sebebiyle meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, hasarın ödenmesi ile mukavele şartlarına ve Ticaret Kanununun 1472. Maddesi hükmüne göre şirketleri sigortalısının yerine kaim olmuş ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü haklarını şirketlerine intikal ettiğini, davalılara dava öncesinde yazılı müracaatlarda bulunulduğunu ancak netice alınamadığını, 8.191,15 TL’nin ödeme tarihi olan 13.03.2012 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı … vekilinin 22.06.2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı iddia edilen … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu 5.04.2011-2012 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında maddi zararlar açısından kaza tarihinde araç başına azami teminat limitinin 20.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun; azami teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olup sadece gerçek zarara ilişkin olduğunu, dava konusu zararın ödenmesi talebiyle müvekkili şirkete başvurulmuşsa da, 18.01.2012 tarihli … nolu sevk irsaliyesinde 17 top kumaşın hasarlı olduğu ve teslim alındığının belirtildiğini, taşınan malların zaten hasarlı olduğu bu nedenle kaza nedeniyle hasara uğramadıklarının aşikar olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkil … adına çıkartılan tebligatların tamamının usulsüz olduğunu, davalı …’ nun cevap ve delil bildirme sürelerinin başlama tarihi, tebligatı öğrenme tarihi olan 28.09.2017 olması gerektiği, davalı … adına çıkartılan tebligatların tamamı, davalının evvelce çalışmakta olduğu, diğer davalı …’ a ait işyeri adresine yapıldığı, davalı …’nun, tebligatların yapıldığı “…” adresindeki işyerinden 28.03.2015 tarihinde İŞTEN ÇIKARTILMA nedeniyle ayrıldığını, bu hususun SGK kayıtlarından da açıkça anlaşılacağını, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla dava açılmış olması ve bu kaza nedeniyle epeyce sorun yaşanması, işveren konumundaki diğer davalı … ile davalı …’ nun aralarının açılmasına neden olduğunu, sonucunda davalı …’ nun iş aktinin de bu nedenle feshedildiğini. davalı …’ nun uzun bir süre tebligatlardan haberdar olmamasının nedeninin bu olduğunu, davalı …’ın, son tebligatla birlikte gelen Bilirkişi Raporu karşısında, yeniden bir bedel ödemesi olasılığı karşısında, kazayı yapan eski sürücüsü …’ yu telefonla arayarak işyerine çağırdığını ve işyerine yapılmış olan tebligatla birlikte gelen “Bilirkişi Raporunu”nun 28.09.2017 tarihinde davalı …’ya teslim ederek “başıma açtığın dertler bitmiyor bak” diyerek tekrar sitemde bulunduğunu, davalı … da ancak bu tarihte davadan haberdar olduğunu, dava dilekçesinde, dava konusu hasarın meydana gelmesine neden olan kazanın, davalıların maliki/sürücüsü bulunduğu … plakalı aracın sürücüsü …’ nun KUSURU nedeniyle meydana geldiği belirtilmiş ve yine delil listesinin ikinci sırasında “Kaza Tespit Tutanağı” kusur durumuna ilişkin kanıt olarak gösterilmiş ise de, kaza tutanağında belirtilen KUSUR durumunun gerçeği yansıtmadığını,dava konusu kaza sonrasında, trafik ekibi olay yerine geldiğinde, davalı sürücü kendi aracının “Kupa” tabir edilen şöför mahallinde baygın ve ağır yaralı vaziyette olduğundan, kazanın oluş şekli hakkında, diğer aracın şöförünün tek taraflı beyanları dikkate alınrak kaza tutanağı düzenlendiğini, ancak, kaza nedeniyle Gebze C. Savcılığı tarafından başlatılan hazırlık soruşturmasında, kazanın meydana geldiği anı gösteren “Kamera Görüntüleri” incelendiğinde, dava konusu kazanın, davacı … şiretine sigortalı aracın şöförünün beyanlarında belirttiği şekilde gerçekleşmediğinin anlaşıldığı, savcılık tarafından talep edilen ve “Adli Tıp Trafik İhtisas Şubesi” tarafından (Kamera görüntüleri incelenerek) düzenlenen kusur raporunda ise, davacının sigortalısına ait tır şöförü …’ in tamamen kusurlu olduğunu, diğer bir deyişle davalı sürücü …’ nun ise kusursuz olduğunun rapor edildiği, yine aynı kaza nedeniyle, Gebze … SCM.’ de … Esas sayılı dosya ile görülmüş olan Ceza dosyasından ve Bursa… Asl.Hk. Mah.’ de… E. Sayılı dosyası ile görülmüş olan Hukuk (Tazminat) dosyasından da ayrı ayrı kusur raporları alınmış olup, dava konusu kaza nedeniyle düzenlenmiş olan 3 ayrı raporda da, Kaza Tutanağı’ nın aksine, davalı sürücü …’ nun tamamen kusursuz olduğunun teyit edildiği, dolayısı ile, dava konusu kaza nedeniyle evvelce diğer Mahkemeler tarafından alınmış olan 3 ayrı bilirkişi raporunda da, davalı sürücü …’ nun tamamen kusursuz olduğu belirlenmiş olduğundan, davacı … şirketinin rücu talebinin bu nedenle reddinin gerektiğini, sunulan nedenler karşısında, davacının yasal dayanağı bulunmayan rücu talebinin kabul edilmeyerek, davanın REDDİNE karar verilmesini talep etmiştir.
4.Gebze … Sulh Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile kamu davası açılmış olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; … adresine 07/02/2013 günü … Sulh ceza Mahkemesi Hakimi ile gidilerek gerekli inceleme ve ölçümlerin yapıldığı, olay günü tutulan kaza tutanağında da görüleceği üzere tutanağı tanzim eden görevlilerce herhangi bir sorun işaretlemesi yapılmayarak bununla birlikte ” Yol ve Çevre özelliklerini” açıklayan 4. Bölümde Görüşe Engel Cismin olmadığının işaretlendiği, buradan varılan sonuç ile yolda görüşün açık herhangi bir engelin olmadığı ve yoldan kaynaklanan bir sorunun olmadığı, olayın gece olduğu, yolda aydınlatmanın mevcut olmdığı, 19.01.2012 günü saat:23.20 sıralarında Sürücü … sevk ve idaresindeki … çekici ve buna bağlı … plakalı yan römorku ile Tem Otoyolu Şeker pınar Gişelerden Yeni mahalle istikametine seyri esnasında Hassan fabrikası önüne geldiğinde yan Römorkunda bulunan Rulo Kumaşları yola düşürdüğünden dolayı yol üzerinde geri geri giderek yola düşürdüğü malzemeleri geri toplamak için gittiği esnada aynı istikamete seyir halinde bulunan Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı kamyonun yol üzerinde geri Manevra yapan … plakalı Çekici ve … plaka sayılı yarı Römorkun arka kısımlarına çarpması neticesinde Yaralanmak ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası meydana geldiği, bütün bunlardan da anlaşılacağı üzere sürücü … aracı ile seyri esnasında ana yollarda geri gittiği ve yola malzeme döktüğünden kazaya sebebiyet verdiği, ayrıca dosya içerisinde bulunan CD ve DVD incelendiğinde Sürücü …’în geri gittiği görüldüğü, sürücü … ise dosya kapsamında vermiş olduğu ifadesinde yola malzeme döküldüğünü gördüğü ve bunlara çarpmamak için fren yaptığı yolun hafif eğimli olduğundan, kaza mahallinde aracı ile bırakmış olduğu fren İzinin çarpma noktasına kadar yol yüzeyinde 30 metre olduğu,bu kazanın oluşumunda Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan aracı ile gece vakti ve bölünmüş karayolunda geri manevra yaptığı ve yola malzeme döktüğünden 2915 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84 maddesinde yer alan Asli kusurlardan kod 10 (Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama) kuralını ihlal ettiğinden kazanın oluşumuna sebebiyet vermiş, bu sonucu önlemek için hukuken bir hareket yapmak ve neticeye engel olabilme kudret ve imkânına sahipken bunları yapmaması sonucu illiyet bağının somut olarak tanımlandığından Aslî Kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, sürücü …’nun kaza esnasında 1.75 Promil Alkollü olduğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5 maddesi: (Motorlu araçları, Alkollü içki alarak kullanmak yasaktır.) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu yönetmeiiğinın 97. Maddesinin (b) bendinin 1. Fıkrasında: Taksi veya dolmuş otomobil minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri alkollü içki kullanmış olarak bu araçları süremezler. Hükmünün mevcut olduğu, sürücü … Alkollü araç kullanarak kural ihlali yapmış olduğu, ancak kazada Sürücü … sevk ve idaresindeki kamyon ile seyri sırasında sağ şeritte geri manevra hareketi ile kendisine doğru gelmekte olan çekiciye karşı Fren tedbirine başvurduğu mevcut şartlarda alabileceği başkaca önlemin bulunmadığı olay yerindeki iz ve delillerden sabit olduğundan kazanın oluşumunda Kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
5.Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle ; dosya üzerinden yapılan değerlendirmede dosya ekinde yer alan fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere hasa rgören ruloların kullanım imkanının seri imalatta problem yaratması ayrıca yapışkanlık özelliğinin kaybolması sebebiyle hatalı ürün imaline sebep olacağından dosya içerisinde mevcut …Şti tarafından hazırlanan 10/02/2012 tarihli … dosya nolu ekspertiz raporunda da hesaplandığı üzere; 17 rulo 30 gr/m2 poliproblen Kumas hasarlı emtia bedelinin 8.991,15TL olarak belirlendiği, 800,00TL Sovtaj tenzili düşülerek hasar miktarının 8.191,15TL olarak belirlendiğinin görüldüğü, tespit edilen bu bedelin günün rayiçlerine uygun olduğu ve kadri maruf olduğu kanaatine varıldığı, bulunan bu rakamın taşıyıcının sınırlı sorumluluk miktarını aşıp aşmayacağının da tespitinin gerektiği, bu çerçevede taşıyıcının sınırlı sorumluluk çerçevesinde ödeyeceği tazminatın miktarının; eksik brüt ağırlığın kg başına 8.33 hesap birimi ile çarpılması sonucu bulunacağı, dosyadaki bilgi ve belgelerden hasara uğrayan elyafın m2 si 30 gr olup 80 rulo 352.800 m2 olduğuna göre 352.800 x 30= 10.584.000 gr olup her bir rulonun ağırlığı 132300 gr olacağı, hasara uğrayan 17 rulonun ağırlığının ise 17 x 132300 gr = 2.249.100 gr başka bir deyişle 2249,1- kg olacağı, buna göre taşıyıcının sorumlu olduğu miktarın hesabında uygulanacak SDR kuru, karar tarihine en yakın SDR kuru olacağından 23.08.2017 günü belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kurları Listesine Göre; 1 ÖZEL ÇEKME HAKKI (SDR) 4.9322 TL olup buna göre davalı taşıyıcının CMR m.23/3 gereğince sorumluluğunun; 2249,1 kg x 8.33 x 4.9322= 92.404,78 TL’yi aşmaması gerektiği, yukarıda bulunan 8.191,15 TL bu sınırı aşmadığından davalı araç maliki ve sürücüsü ile kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı olan davalının 8,191,15 TL tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, davalı araç maliki ve sürücüsü ile kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı olan davalının 24.036,33-TL tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı …nin … poliçe no ile 16/12/2011 – 16/12/2012 vadeli “… Sigorta Poliçesi” ile sigortalı, … A.Ş. … plakalı araç ile “Elyaf” taşımakta iken, davalı …’ın maliki, davalı …’nun sürücüsü ve davalı … tarafından ZMSS sigortalı … plakalı araç 19/01/2012 tarihinde çarpışmış, sigortaladığı araç ve yükteki hasara karşı dava dışı sigortalı …A.Ş.’ye sigorta poliçesi kapsamında ödediği 8.191,15TL’nin davalılardan rücüan tahsilini talep etmiştir.
Davamızın konusu, Trafik kazası sonucu, oluşan maddi hasarı tazmin eden davacı … şirketinin kazanın karşı tarafı olan davalı araç nakli sürücüsü ve aracın ZMSS sigorta şirketin rücuan tahsili istemidir.
Davacının Poliçe kapsamında, ödediği bedeli isteyebilmesi için kazaya karışan karşı tarafın trafik kazasında kusurlu olması gerekir. Davacı ancak kazada karşı tarafın kusuru oranında rücuan tazminat talep edebilir.
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava konusu kazadaki kusur durumunun tespiti açısından ATK Trafik İhtisas Dairesinde 05/04/2012 tarih, … nolu bilirkişi raporunda davalı sürücü … kusursuz olduğundan, davalı araç sahibi … ve aracın ZMSS poliçe ile sigortalandığı davalı … A.Ş’ye davacının rücusu ve tazmin talebi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 139,90TL harçtan mahsubu ile artan 104,00TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 hafta içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …