Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/271 E. 2018/80 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/271 Esas
KARAR NO : 2018/80
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 13/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafça hazırlanmış olan elektrik faturası dökümünde; davalı tarafın vermiş olduğu hizmet bedelinin karşılığı olmayan tutarların tahsil edildiğini, bu faturalarda bir hizmet bedeli karşılığı olmadığı belli olan kötü niyetli diğer kullanıcıların kaçak kullanımı ve tedarikçi elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile alt yapısının eksiklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin dürüst abonelere yansıtıldığını, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsız takip ederek, bedeli ondan tahsil etme görevide bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya ait olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak ve sonradan artırılmak kaydıyla, geriye dönükr son 10 içinde davalı kurum tarafından müvekkilinin abonesi olduğu sayaçlara ilişkin müvekkilden tahsil edilen kesintilerin, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalından alınmasına yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile sebepsiz zenginleşmeden doğan davanın on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağını, davanın EPDK ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, müvekkili kurumun adresinin … olması nedeniyle İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasını kabul etmediklerini, kayıp kaçak bedellerinin EPDK tarafından kanunun temel amaçlarına uygun olarak düzenlenen elektrik tarifelerinin bir unsuru olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davanın idari yargıda açılması gerektiğini, belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılamayacağını, davanın 2 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde açılmadığını, kayıp kaçak bedelinin tamamen yasadan kaynaklandığını, söz konusu kesintilerin yasal olduğunu beyanla davanın hukuki yarar ve yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine, ayrıca belirsiz davası şeklinde açılamayacağından ve zaman aşımına uğradığından, husumetin de bulunmadığndan reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
… A.Ş. ‘ye müzekkere yazılarak abonelik sözleşmeleri, tarh, tahakkuk ve tahsilat evrakları celp edilmiştir.
Dava, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış ve geçmişten gelen alınmaması gerektiği halde haksız tahsil edilen bedellerin iadesi istemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/7 – 2454 ve 2014/679 Karar sayılı 21/05/2014 tarihli kararında ” kayıp kaçak bedelinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığını, kayıp kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi, şeffaflık hukuk devletinin ayrılmaz parçası olduğu , gerekçeleri ile kayıp kaçak bedeli tahsilinin hukuka aykırı olduğu yönünde hüküm vermiştir. Buna karşın lisans sahibi şirketlerin kayıp kaçak bedeli talebi zorunluluğu olduğu yönünde Yargıtay dairelerinin farklı kararları da mevcuttur.
Kayıp kaçak bedellerinin haksızlığına ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararının 6719 sayılı kanun yürürlüğü öncesi verildiği ayrıca 6719 Sayılı kanunla yeni bir düzenleme yapılmadığı önceki uygulamanın gerekçeli ayrıntılı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yapılan elektrik satım sözleşmesi uyarınca davacının talep ettiği giderlerin faturalarda yer aldığı anlaşılmaktadır. Taraflar tacirdir. Davacı şirket uzunca bir süre kendilerine gönderilen elektrik bedellerini hiçbir itiraz olmadan ya da ihtirazi kayıt koymadan ödemiştir. Davacının basiretli bir tacir gibi sözleşme ile bağıtlanma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararından sonra 6719 sayılı kanunla yapılan değişiklikle elektrik iadesinin faturalara yansıttığı giderlerin oranlarının EPDK tarafından belirleneceği ve düzenleme yapılacağı belirtilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunda yapılan değişiklikler kapsamında 6446 sayılı Kanunun 3 md’nin 1.fıkrasında eklenen bendde ” Teknik ve teknik olmayan kayıp ” dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı ” ifade edeceği hükme bağlanmış yine aynı kanunun 17.md’nin 4.fıkrasında ” (4) ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar hükmüne yer verilmiş, 17 md’ye eklenen 10.fıkrada da ” Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır ” düzenlemesine yer verilmiş, 6719 sayılı kanunla eklenen geçici 20.madde de ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma , perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.mad. Hükümleri uygulanır ” hükmü getirilmiştir.
Somut davada, tahakkuk ettirilen ve dava konusu edilen bedellerin kurul düzenleyici işlemlerine aykırı olduğu ileri sürülmemiş, kayıp kaçak bedellerinin tahsil edilmesinin hukuka aykırı iddia edilmiş olmakla 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı kanunla değişik 17 md’nin 10.fıkrası ve geçici 20 …uyarınca davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Diğer yönden davanın açıldığı tarihte istenebilir nitelikte olan taleplerin davanın açılmasından sonra yapılan kanun değişikliği ile istenmesi mümkün olmadığından davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiği kanaatine varılmış ve yine aynı şekilde 6719 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası dava tarihindeki hükümler ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak davacının dava açmaya zorlandığı kanaatine varılarak davalılar vekillerine vekalet ücreti takdir edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile artan 305,65 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-6719 Sayılı Kanunda yapılan değişiklik sonrası dava tarihindeki hükümler ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak davacının dava açılmasına zorlandığı kanaatine varıldığından davalılar yararına vekalet ücretine karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan 20,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2018
Katip …
Hakim …