Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/270 E. 2018/1077 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/270
KARAR NO : 2018/1077
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/11/2015
KARAR TARİHİ: 23/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; davalı tarafından …, … Şti. İle …’ın mirasçıları olan … ve…hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… D.İş ve… K ile ihtiyati tedbir kararı alındığını, …’ın 06.04.2013 tarihinde vefat ettiğini, vefat ettikten sonra şirketteki hisselerinin 19.04.2013 tarihinde mirasçı…ve …’e payları oranında intikal ettiğini,…ve … kendilerine intikal etmiş olan hisse paylarını …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığını, muris …’ın daha önce çekilen krediye kefil olduğunu, bu kredinin sağlığı zamanında ödendiğini, murisin ölümünden sonra yeni bir kredi çıkarıldığını, bu krediye de kefil olarak gösterildiğini, müvekkiller hakkında icra takibine girdiğini, murisin …’ın vefat ettiği tarihte herhangi bir borcunun olmadığını belirterek davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davanın haksız ve kötü niyetli açıldığından davanın reddi gerektiğini, müvekkil banka ile … (… Ticaret) ve … Şti. arasında 25.01.2010 tarihinde “Grup Genel Kredi Sözleşmesi” imzalandığını, …’ın da İşbu Sözleşmeyi “Müteselsil Kefil” olarak imzaladığını, müvekkili Banka İle adı geçen şahıslar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında adı geçen krediler kullandırıldığını, Çerçeve Sözleşme olan GKS tahtında Müvekkil Banka tarafından; … lehine 3. Şahıslara 10.06.2014 tarihli 70.000,00-TL bedelli 22.07.2014 Tarihli 50.000,00-TL bedelli Teminat Mektupları düzenlenerek muhataplarına verildiğini, söz konusu mektuplar, muhatapları tarafından 10.06.2014 ve 22.07.2014 tarihlerinde tazmin edildiğini, tazmin olan mektuplardan kaynaklanan borçlar ödenmediğinden tahsilinde adı geçenlerin borcunun mahsup edilmek üzere müvekkil Banka’ya verilen kambiyo senedi hakkında takip İşlemi başlanıldığını, bu çerçevede Kefil/avalist …’ın mirasçıları olan davacılar hakkında takip işlemi başlatıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli araştırmalar yapılmış olmakla 09/02/2017 tarihli ara karar ile muris …’ın vefat tarihi dikkate alınarak davaya konu kredi sözleşmesi sebebiyle mirasçı davacıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarlarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 18/06/2018 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davalı bankanın 16.09.2015 takip tarihi itibariyle toplam banka alacağı 122.767.43 TL olup; Genel Kredi Sözleşmesinde Müteselsil Kefalet imzası bulunan, Aval verenler ve Mirasçıları tahsilde mükerrer olmamak kaydı ile sorumlu olduğunu bildirmiştir. Alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğe çıkarılmış davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuştur.
Mahkememizce 19/07/2018 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiş, 17/08/2018 tarihli ek raporunda bilirkişi özetle; davalı bankanın 16.09.2015 takip tarihi itibariyle toplam banka alacağı 122.767.43 TL olup genel kredi sözleşmesine göre asıl borçlu ve kefillerin dava konusu borçtan mükerrer olmamak kaydıyla sorumlu olduklarını ancak muris …’ın vefat tarihinden sonra düzenlenen teminat mektupları tazmininden doğan borçtan dolayı sorumlu olup olmayacağının mahkemenin takdirine olduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmelerine dayalı teminat mektubu bedellerinin banka tarafından ödenmesi sonrası kredi sözleşmesini kefil olarak imzalayan murisin mirasçılarının borçtan sorumlu olmadıklarına dair menfi tepit istemine ilişkindir.
Dava konusu edilen teminat mektuplarının, müşterek borçlu müteselsil kefili olan Rifat Razgant’ın ölümünden sonra düzenlendiği taraflar arasında çekişme konusu olmayıp, uyuşmazlık, müteselsil kefilin ölümünden sonra düzenlenen teminat mektuplarından mirasçılarının sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır
Kural olarak kefilin ölümü onun kefalet borcunu ortadan kaldırmaz ve bu borç mirasçılarına geçer. Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nun 599/1.maddesi hükmüne göre, külli halefiyet prensipleri çerçevesinde murisin tüm hak ve alacakları –aktif ve pasiften oluşan tereke- mirasçılara intikal eder.
Somut olayda, Rifat Razgant, kredi sözleşmesini sağlığında müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olup, ölümünden sonra mirasçılar murisleri kefilin öldüğünü bankaya bildirmedikleri gibi mirası da reddetmemişlerdir.
Genel kredi sözleşmelerinin çerçeve anlaşması niteliğinde olduğu gözetilerek, külli halefiyet ilkeleri gereğince, Rifat Razgant’ın kefalet borcundan dolayı mirasçıları olan davacıların sorumlu olduğu kanaati hasıl olmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL maktu karar harcının peşin alınan 2.096,57-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.060,67-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 12.571,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider/delil avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim