Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/246 E. 2018/91 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2016/246
KARAR NO : 2018/91
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/03/2016
KARAR TARİHİ: 19/02/2018
İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
BİRLEŞEN 2016/247 ESAS SAYILI DOSYASI
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu tarafından itiraz edilen borcun aslının cezai şart bedeli olduğunu, davalı şirketin otel sözleşmeden ve taahhütnameden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, ve sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı için taraflar arasında akdedilen “… Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi”nin 7.maddesi amir hükmü gereğince taraflar arasında akdedilen “… Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesini ve yine “… Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi” nin müvekkili şirket tarafından tek taraflı olarak haklı feshine sebebiyet verdiğinden taraflar arasında akdedilen “… Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesinin 10.maddesi hükmü gereği 3.000.00 Euro cezai şart bedeli ve yine taraflar arasında akdedilen “… Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi”nin 9.mad. Amir hükmü gereği 6.000,00 Euro cezai şart bedeli = 9.000,00 Euro + 1.620 Euro KDV olmak üzere cem’an; 10.620,00 Euro tahsili yönündeki taleplerinin usul ve yasaya ve taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davalının takip konusu borca tüm ferileriyle birlikte işlemiş ve işleyecek faizle alakalı olarak aylık %5 gecikme faizine ilişkin itirazlarının taraflar arasında akdedilen sözleşme ve fatura muhteviyatlarına aykırılık oluşturduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası tahtında … aleyhine başlatılan kanuni takip neticesinde borçlu tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve alacağın tahsili ile takibin devamına, davalının takip konusu alacağının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkaz tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen dosyasa davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil …Şti. İle… arasında 20/11/2014 tanzim tarihli … Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi ile işbu sözleşmenin eki olarak 07/09/2015 tanzim tarihli … Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi akdedildiğini, sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olarak davalı tarafından imzalanarak taahhüt edilen … Kanal Yönetimi Programı Taahhütnamesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından 17/08/2018 tanzim tarihli, … vadeli… seri nolu KDV’li yıllık hizmet bedeli tutarı olan 796,50 Euro ( 3.640,30 TL’lik) fatura keşide edilerek muhataba ödenmemesi sebebi ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı ile takibin durduğunu bildirerek itirazın iptalini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın takip ve dava konusu yaptığı … Rezervasyon Sistemine ilişkin 20/11/2017 tarihli sözleşmenin yenilenmeyeceğinin ve sistemin kullanılmayacığının 20 Kasım 2015 tarihiden itibaren sözleşmenin uzatılamayacağının davacı tarafa 11/09/2015 tarihli e-posta ile bildirildiğini, sözleşme yenileme süresinden yaklaşık 70 gün önce yapılan bildirimin sözleşmenin ileriye dönük olarak feshi (iptali için yeterli) olduğunun açık olduğunu, bu sebeple müvekkilinin kullanmayacağının ve sözleşmesinin uzatmayacağının önceden bildirdiğini, sözleşme nedeniyle borçlandırılmasının haksız ve mesnetsiz olduğunu ( 11/09/2015 tarihli e- posta ile), davacı taraf ile 2015 yılı Temmuz ayından itibaren görüşmeleri yapılan; … Hotel Kanal Yönetim müvekkili otel işletmesine sunumunu yaptığı online rezervasyon yazılım sistemi ile kurulumunu yaptığı yazılım sistemi farklı olan ve müvekkiline sunum, tanıtım ve fiyatlandırılması yapılan “…” yazılımı yerine bunun daha düşük versiyonu olan … sisteminin kurulduğunun anlaşıldığını, yaşanan aksaklıklar üzerine yapılan şikayetlerden sorunun çözümü için olumlu bir sonuç alınamadığını, kullanılmayan ve hiçbir yarar elde edilemeyen yazılım sistemi nedeniyle davacı tarafın cezai şart talep ederek haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davacının taleplerinin zarar iddiasına dayanmakta olduğunu, ne şekilde bir zararın oluştuğuna dair dilekçelerinde bir açıklık olmadığını, asıl zarar görenin müvekkili olduğunu, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunun açık olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkan tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
4.Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacının sunulan ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve teknik incelemeler neticesinde; davacının asıl davaya konu ettiği 33.559,20TL asıl alacak ve 1.174,57TL işlemiş faiz talebine ilişkin, taraflar arasında akdedilen 20/11/2014 tarihli sözleşmenin 10 maddesi kapsamında 3.000 Euro ve kullanım taahhütnamesinin 9.maddesi kapsamında 6.000 Euro olmak üzere toplam 9.000 Euro Bedel ve KDV’si ile birlikte 10.620 Euro karşılığı 33.559,20TL asıl alacak ve 1.174,57TL işlemiş faizi talep ettiği alacak ile ilgili 20/11/2014 tarihli 1 yıllık süre ile akdedilen feshinin taraflarca bildirilmesi halinde sözleşmenin yenilenmeyeceğinin kararlaştırıldığını, şirket tarafından 11/09/2015 tarihinde davalı tarafa mail ile sözleşmenin 11.11.2015 tarihinden itibaren uzatılmayacağını yazdığını, davacı şirketin 21/12/2015 tarihinde 20/11/2014 tarihli sözleşmeye konu program yerine rakip bir programın kullanılması sebebiyle söz konusu sözleşmeyi fesih ettiğini davalıya bildirdiğini, fesip sebebi olarak davacı tarafından fesih ihtarında bildirilen rakip firma programanın kullanıldığına ilişkin hususta teknik heyetce, teknik değerlendirmenin yapılması karşısında davacının feshinin haklı olduğunu ve davalının mail gönderisi ile iki ay önceden uzatılmayacağına dair fesih mail yazısının davacının ileri sürdüğü noterden ihtar edilmemesi sebepleri ile geçerli bir fesih olarak değerlendirilmediği durumda 3.000 Euro cezai şart talebi yerinde olmayacağını, 6.000 Euro olarak talep edilen kısım için 07/09/2015 tarihli … Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesinde 10.maddede erken fesih halinde borçlara ilave 6.000 Euro senelik öder düzenlemesinin mevcut olduğunu, davalının … Hotel Kanal Yönetimi programı için sözleşme kapsamınnda 675 Euro 1 defaya mahsus yıllık ödenen ve davalıya 17/08/2015/ tarihide fatura edilen bedele 24/08/2015 tarihinde mail yazısı ile itiraz ettiğini, faturayı kabul etmediğini, ödemeyeceğini bildirdiğini, 03/09/2015 ve 08/09/2015 tarihli yazıları ile de aynı mahiyette itiraz bildirildiği, bu nedenle kullanım olmadığndan bahisle kullanmayacağını bildirmesi karşısında, teknik heyetimizce yapılan değerlendirmelere göre davacının 6.000 Euro tutarı talep edip edemeyeceğine ilişkin hukuki tavsifin sayın mahkemeye ait olacağını, davacının birleşen davaya konu 17/08/2015 tanzim tarihli, 01/09/2015 vadeli 871795 seri nolu KDV’li yıllık hizmet bedeli tutarı olan 796,50 Euro ( 3.640,30TL’lik) faturaya ilişkin, davacının tanzim etmiş olduğu faturanın davacı usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde davalı borcu olarak kayıtlı olduğu ve davacı kayıtlarında 3.644,30TL davalı borç tutarı mevcut olduğu, buna mukabil davalının yazılı ile itiraz ettiği, faturayı kabul etmediğini ödemeyeceğini bildirdiği, davacı tarafından 21/12/2015 tarihinde kullanım taahhütnamesine aykırı olarak başka bir program kullanımdan bahisle sözleşmeyi fesih ettiği durumda 675 Euro’luk 3.640,00TL tutarındaki fatura ile ilgili talebin hukuki tavsifinin sayın mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
5.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ana davada 20.11.2014 tanzim tarihli … Rezervasyon Sistemeleri Kullanım Sözleşmeleri ile 07.09.2015 tarihli … Hotel Kanal Yönetimi Program Kullanım Taahhütnamesi akdettiklerini, davalının sözleşmeye aykırı davranıp rakip program kullandığını ve bu sebeple 21.12.2015 tarihinde ihtarname çekere sözleşmeyi feshettiğini beyan etmiş ve Booklegic Sözleşmesinin 10. Maddesi uyarınca 3.000 Euro, … Kullanım Taahhütnamesinin 9. Maddesi gereğince 6.000 Euro cezai şart, 1.620 Euro KDV toplam 10.620 Euro alacağı olduğunu ve bu alacağına yönelik İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiği, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin birleşen … Esas, … Karar sayılı dosyası ile de taraflar arasındaki … Sözleşmesi ve … Kullanım Taahhütnamesi uyarınca yıllık hizmet bedeli olarak 796,50 Euro alacağından bahisle 17.08.2015 tarihli fatura kestiği ve bu alacağına ilişkin İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiği anlaşılmıştır.
Davalı borçlu, davacının … Sözleşmesi ve … Kullanım Taahhütnamesindeki edimlerini yerine getirmediği ve sözleşmedeki borcunu ifa etmediğinden davacının alacağı olmadığından bahisle her iki icra takibine de itiraz etmiş ve böylece takip durmuş, davacı da her iki icra dosyasına yapılan itirazın iptallerini talep etmiştir.
Taraflar arasında … Sözleşmesi tanzim edildiği, her iki tarafın kabulünde olmasına karşın … Kullanım Taahhütnamesini ise davacı taraf öne sürmekte, kabul etmekte ancak davalı taraf kendi imzası olmadığından davacının tanzim ettiği ve kendilerinin kabul etmediğini beyan etmektedir, ihtilaf konusu, davacının bu sözleşmelerdeki edimlerini yerine getirip getirmediği, sözleşmedeki programı kullanılabilir bir vaziyette davalıya teslim edip etmediği, davacının aralarındaki sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, davacının itirazının iptali talebinin haklı olup olmadığıdır.
Tarafların dosya kapsamındaki e-mail yazışmalarından davalının, dava konusu programı verimli bir şekilde kullanamadığı, sorun yaşadığı, bunu davacı tarafa da ilettiği ancak bir çözüm bulunamadığı, davalının talep ettiği programın bir alt niteliğindeki programının kurulduğu, davalının dava konusu programı tam, eksiksiz bir şekilde kullanamadığı anlaşıldığından sözleşmedeki fesih süresi ile bağlı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı sözleşmedeki edimini eksiksiz bir şekilde yerine getirmediğinden ve davalının sorunsuz bir şekilde kullanacağı bir program kurmadığından, taraflar arasındaki yazışmalardan da bu durumun açıkça anlaşılmasından ötürü davalı tarafın feshinin haklı sebebe dayandığı açıktır. Davalı programı sorunsuz bir şekilde kullanamadığından, sözleşmenin süre bitiminden itibaren yenilenmeyeceği şeklinde 90 gün öncesinden noter marifetiyle feshin bildirilmesi mahkememizce koşul olarak aranmamıştır. Davalı, davacı taraf sözleşme konusu edimini kusursuz bir şekilde yerine getirmediğinden süreye bağlı olmadan, sözleşmeyi her zaman feshedebilecektir. Davalı da davacının kusurlu ediminden kaynaklı olarak sözleşmeyi feshettiğinden bu feshi Mahkememizce geçerli bir fesi olarak kabul edilmiştir. Davacının fesih bildiriminin ise sözleşmedeki edimini kusursuz bir şekilde yerine getirmediğinden haklı sebebe dayanmadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden kaynaklı cezai şart ve yıllık kullanım bedeli alacağı olmadığı kanaatine varılarak davacının birleşen ve ana davadaki davalarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Birleşen dava ve ana davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 419,50TL harçtan mahsubu ile artan 383,60TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Asıl dava yönünden, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.168,85.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 51.74.TL harçtan mahsubu ile artan 15.84TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen DAVACIYA İADESİNE,
5-Birleşen dava yönünden, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00.TL nispi vekalet ücretinin birleşen davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Asıl ve birleşen dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl ve birleşen dava yönünden kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8-Asıl ve birleşen dava yönünden davalı tarafından yarılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
Başkan