Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/245 E. 2020/303 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/10
KARAR NO: 2020/393

DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 06/01/2016
KARAR TARİHİ: 08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACILARIN TALEBİ:
Davacı Emine Tütüncü vekili verdiği dava dilekçesinde murisi …’nün 03.04.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında öldüğünü, murisleri …’nün kazadan önce çalışmak üzere …’ya gitmek için otobüse bindiğini, otobüsün murislerini yolcu indirip bindirmeye uygun olmayan yerde otobüsten indirdiğini ve murislerinin karşıdan karşıya geçerken … plakalı aracın çarpması sonucunda yaşamını yitirdiğini, kazadan yanlış yerde yolcu indirerek sorumluluğu bulunan murislerinin bindiği …Seyahat isimli otobüsün plakasını tespit edemediklerini, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu m. 17’ye göre yolcuyu uygun yerde indirmeyen otobüsün meydana gelen kazadan Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında sorumluluğunun bulunduğunu, otobüsün plakasının tespit edilmemesi nedeniyle de tazminat sorumluluğunun davalı … Hesabında olduğunu, bu nedenle davalı … Hesabının olay tarihindeki poliçe limiti olan 125.000,00 TL üzerinden tazminat sorumluluğu bulunduğunu, mirasçılık belgesi kapsamında taraflarına bu paranın ödemesinin yapılmasını talep ettiklerini ancak ödemenin yapılmadığını, bu nedenle de dava açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Hesabı vekili verdiği cevap dilekçesinde, kazanın ölenin otobüsten inmesinden hemen sonra mı gerçekleştiği yoksa daha sonra mı gerçekleştiğinin tespit edilmesi gerektiğini, başka bir yerde inip kazanın gerçekleştiği yere gidip gitmediğinin belli olmadığını, bu nedenle de olayın Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamına girmediğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14’üncü maddesine ve … Hesabı Yönetmeliği hükümlerine göre ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu m. 17’ye göre Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası kapsamında limit dahilinde sigorta tazminatının ödenmesi davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacılar, nüfus kayıt örneğini, mirasçılık belgesini, hasar dosyasını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, davaya cevap dilekçesi vermiş ancak delil sunmamıştır.
Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14’üncü maddesine ve … Hesabı Yönetmeliği hükümlerine göre ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu m. 17’ye göre Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası kapsamında limit dahilinde sigorta tazminatının ödenmesi davasıdır.
Davalı … Hesabı olayın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu m. 17 kapsamında meydana gelip gelmediğinin araştırılmasını ve davacı murisinin yolculuk ettiği otobüsün plakasının araştırılmasını talep etmiştir. Dosya içerisine alınan kaza tutanağında kazanın karşıdan karşıya geçerken meydana geldiği tespit edilmiştir. Meydana gelen olay nedeniyle yargılaması yapılan … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında da davacı murisinin bindiği otobüsün plakası tespit edilememiş ancak olayın karşıdan karşıya geçiş esnasında meydana geldiği tespit edilmiştir. Davacıların ve davacı yakınlarının verdiği savcılık ifadelerinde de davacı murisinin çalışmak için Alanya’ya gitmek üzere otobüse bindiği ve ertesi gün de ölüm haberinin kendilerine ulaştığını belirtmektedirler. Dolayısıyla kazanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu m. 17 kapsamında meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davacı murisinin bindiği … otobüsünün plakasının tespiti için de önce … Belediyesi’ne yazı yazılarak olayın meydana geldiği tarihte … otogarına giriş yapan bu firmaya ait otobüs bulunup bulunmadığının bildirilmesi istenilmiş gelen 04.07.2019 tarihli yazı cevabında bu firmaya ait araçların dönerli çalışmaları nedeniyle bilgileri olmadığı bildirilmiştir. Firmanın kendisine yazılan yazı cevabında da biletin kesildiği tarihte bilgisayar sistemlerinin bulunmadığını, bu nedenle de biletin hangi otobüse kesildiğinin tespit edilemediği bildirilmiştir. Firmanın … otogarındaki temsilciliğinden de olumlu cevap alınamamıştır.
Kazaya karışan otobüsün bağlı olduğu …’in otobüslerinin bir kısmının şirkete ait olması bir kısmının ise isim hakkı kullanarak bu firma logosu altında yolcu taşımacılığı yapan gerçek kişilere ait olması nedeniyle meydana gelen kazadan firmanın hukuken sorumlu tutulmasının mümkün olmaması nedeniyle ve davacı murisinin bindiği otobüsün plakası tespit edilemediğinden davalı … Hesabının husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık meydana gelen kazada davacıların murisinin Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası kapsamında olup olmadığı noktasındadır. 25.02.2004 tarih ve 25384 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu Kararı ile yolcu taşımacılığı yapanların Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası yaptırmaları zorunluluğu getirildiği, Hazine Müsteşarlığının çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgesi ile de 01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 sayılı Kanunun 2’nci maddesinin 2’nci fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2’nci maddesinin 3’üncü fıkrası ile düzenlenmesi, ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirler arası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır. Dava konusu kaza ise şehirler arası yolcu taşıma esnasında yolcunun, yolcu indirme bindirme yapmaya uygun olmayan yerde indirilmesi sonucunda meydana gelmiştir.
Kaza tarihi Hazine Müsteşarlığının 01.07.2010 tarihli genelgesinden önce 03.04.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Bu nedenle de kazaya neden olan aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmakta olup sigortanın yaptırılmaması durumunda ya da aracın plakasının tespit edilememesi durumunda meydana gelen kaza sonucu … Hesabının tazminat limiti dahilinde sorumluluğu doğacaktır.
Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası tür itibariyle can sigortası türü olup, rizikonun gerçekleşmesi ile sigortalı ölmüş ise poliçede ölüm halinde ödenecek sigorta bedeli gösterilmiş bulunduğundan ve sigortanın bu bölümü bir meblağ sigortası niteliğinde olduğundan, gerçek zarar hesaplamasına girişilmeksizin bu miktarın aynen ödenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce hazırlatılan 05.06.2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda kazanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu m. 17 kapsamında meydana gelmediği tespiti yapılmışsa da dosya içerisindeki … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyası kararı, … Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası içindeki bilgi ve belgeler ile bu dosyalar içindeki tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde olayın davacı murisinin yolculuk ettiği şehirler arası otobüsten indikten hemen sonra meydana geldiği anlaşıldığından hazırlanan bu rapor hükme esas alınmamıştır.
… asliye hukuk mahkemesine talimat yazılarak kazanın olduğu yerde trafik bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak hazırlanacak raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. … Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2019 tarihinde yaptığı keşif sonucunda hazırlanan 21.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana geldiği yerin yolcu indirme ve bindirmeye elverişli olmadığı, yolun orta refüjünün yeşil demir çitle kapalı olması nedeniyle de yolun karşı tarafına geçişin olmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla kazanın murisin otobüsten inmesinden hemen sonra meydana gelmiş olması ve şehirler arası yolda meydana gelmiş olması nedeniyle davanın kabulüne yönelik olarak hüküm kurulmuştur.
… hesabının Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası limiti 125.000,00 TL olup dosya içerisine sunulan mirasçılık belgesine göre davacının 2/8 miras payı bulunmaktadır. Davacının 125.000,00 TL sigorta tazminatındaki mirasçılık payı 31.250,00 TL yapmaktadır. (125.000,00 TL … Hesabı tazminat limiti x 2/8 davacı tarafın mirasçılık payı = 31.250,00 TL) Bu hesaplama basit matematik işlemini gerektirdiğinden ve hesaplama tarafların 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre bedel artırımında bulunmalarını ya da HMK m. 176’ya göre ıslah da bulunmalarını gerektirmeyeceğinden 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi uyarınca ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın ticari faiz talebi taraflar arasında ticari ilişki bulunmaması nedeniyle kabul edilmemiş yasal faize hükmedilmiştir. Faiz başlangıç tarihi ise davacı tarafın davalı tarafa yaptığı başvurunun davalıya ulaştığı tarihten sonraki sekizinci iş günü olan 26.07.2013 tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-31.250,00 TL’nin 26/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafın ticari faiz talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.134,69-TL nispi karar harcından peşin alınan 106,74-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.027,95-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.687,50 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 2.385,19-TL’nin ( 29,20-TL BVH, 4,30-TL VH, 106,74-TL Peşin Harç, 878,75-TL Talimat Gideri, 1.200,00-TL Bilirkişi ücreti, 166,20-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2020

Katip

Hakim