Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/237 E. 2018/245 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/237 Esas
KARAR NO : 2018/245
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ: 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, müvekkil Şirket, davalı şirkete Fransa’dan Türkiye’ye taşıma hizmet) verdiğini,davalı şirket île müvekkil şirketin taşımasını yaptığı malların alıcı, firması arasında ödemeler konusunda sıkıntı yaşanması nedeni ile, davalı şirket talimatı île ( dava dilekçemiz ekindeki mail yazışmalannda yer almaktadır.) malları alıcı firmaya telim edilmemiş olup,belirli bir süre … ve … plakalı araçlarda belirtilmiş ancak kendi aralarındaki problemleri çözmemeleri neticesinde bekleme süresi uzadığı için davalı firmanın talimatı ile işbu araçlardaki mallar müvekkil Şirkete ait depolara indirildiğini,davalı şirketin talimatı ile depoya indirilen mallara ilişkin olarak 20.01.2016 tarihinde 20.768 TL bedelli işbu e-fatura düzenlenmiş ve davalı şirkete gönderilmiş olduğunu,davalı şirket talimatı ile müvekkil şirket tarafından depolama hizmeti verilmiş olmasına karşın düzenlenen e-fatura usulüne aykırı olarak iade edilerek ödenmediğini, müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet sabit olduğundan ve de vermiş olduğu hizmetin karşılığını tahsil edilmemiş olması nedeni ile İş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur*
Yargıtay…. HD…E.-…K.Sayılı kararı: Davacı şirket ile malın sahibi olan davalı şirket arasında yazılı bir ardiye sözleşmesi İmzalanmamış ise de, ithal edilen davalı şirket malının, 11,03.2002 tarihli yazılı talebi üzerine davacı şirket antreposuna alınması ve hizmetten yararlanan olması nedeniyle, davalı şirketin antrepo ücretinden davacı şirkete karşı sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Gümrük Mevzuatı ve Genelgeler gereği davalt şirketin ilgHi idareye rütu imkanının olması, davacı şirkete karşı antrepo ücreti sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.”yukarıda yer alan Yargıtay kararında da belirtildiği gibi, davalı şirketin talimatı ile mallar depoya indirilmesi nedeni ile davalı hizmetten yararlanan olması nedeni ile işbu yurtiçi, depolama ücretini ödenmesi gerekirken haksız ve mesnetsiz olarak ödeme yapmadığını,davalı şirket ile müvekkil şirket arasında Fransa’dan Türkiye’ye yapılacak taşıma nedeni He yapılan taşrma anlaşması yapılmış ve neticesinde taşıma yapılmış, navîun bedeli için faturalar kesilmiş olduğunu,ancak, bunun yanında taşıma esnasında davalı şirketin kendi hatasından kaynaklı olarak kendi evraklarındaki problemler ve kantar ölçümlerinde çıkan problemler neticesinde müvekkilimiz tarafından yapılan ekstra masraflar için harcama yapılmış olup, bunun yanında davalıdan kaynaklanan problemler neticesinde bekleme yapılmış ve bekleme ücreti navlun farkı adı altında faturalandırıldığını,bu kesilen faturalara ilişkin olarak Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak dosyaya bir kıs;m ödeme yapılıp, takibe kısmına haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davasının açıldığını dava halen derdest olduğunu, işbu derdest dava ile açmış olduğumuz sayın mahkemenizdeki dava konulan birbiri ile bağlantılı olup, müvekkil şirket verdiği hizmetlerin karşılığında mağdur edildiğini, mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere verilen tüm hizmetler davalı Şirketin talimat ve bilgisi dahilinde verilmiş ve faturalandmlmış olduğunu,müvekkili şirketin davalı şirketten yurtiçi depolama hizmetine İlişkin olarak 20.768 TL alacaklı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özede;Usul bakımından davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde ekil delillerini ve dayanak belgelerini sunmadığını,davalının depolama-ardiye ücreti alacağı bakımından bir sorumluluğunun bulunmadığını,taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedildiğini, depolama veya kendi depolarına indirme konusunda davacıya talimat verilmediğini, davacının keyfi bir şekilde kendi depolarına yükü indirdiği ve depolama ücretinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının taşıma sürecinde taşıma işleri komisyoncusu sıfatı ile hareket ettiğini, depolama ücreti varsa da bunun alıcı veya satıcıdan talep edilebileceğini,alacak tutarının fahiş olduğunu,toplam sekiz (8) araçlık taşımada, altı (6) aracı talimata aykırı teslim eden davacının sadece iki (2) araç bakımından bekleme ve depolama işlemi yaptığını, bundan dolayı davalının zarar gördüğünü,bekleme ücreti hesabında da beher gün başına 100 Euro yerine 150 Euro üzerinden hesaplama yapıldığını, bunun da sözleşmeye aykırı olduğunu,iddia İle yurtiçi depolama ücretinden sorumlu olmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış bekletilen malların depo kira ücreti olup olmadığı varsa miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyamıza sunduğu 24/11/2016 tarihli raporda ” ihtilafın ardiye-saklama ücretine ilişkin olduğu, davacı şirketi defter kayıtlarına göre 31/12/2015 tarih itibariyle 20.768-TL alacaklı olduğu dava konusu faturanın davacı yana süresinde usulen iade edildiği, davalının defter ve kayıtlarında olmadığı, davalı defter ve kayıtlarına göre 31/10/2016 tarih itibariyle davacı yana borcu olmadığı, davacının katlandığı her masraftan davalının sorumlu olduğu, dava konusu faturanın , davacının kendisinin sunduğu hizmete ilişkin olduğu, bu hizmeti için bir sözleşme ilişkisi de bulunmadığı, taşımanın yan edimi olarak bu işin görüldüğü, bu nedenle ücret tarifeleri üzerinden hesaplanan 20.768-TL ardiye saklama ücreti alacağından hakkaniyet indirimi yapılarak davacı lehine makul bir ücret alacağının varlığının değerlendirildiği, daha önceki tarihli bir temerrüt ihtaratı dosyada bulunmadığından davacı lehine hükmedilecek tazminatın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilebileceği ” görüşü bildirilmiştir.
Rapora karşı yapılan itirazların değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış 14/08/2017 tarihli ek raporda ” Davacı tarafından yürütülen ardiye hizmetinin, delillere göre davalının özel bir talimatı gereği olmasa da bilgisi dahilinde olduğu, tarafların tacir olduğu ve TTK 20 Mad.gereği davacının gördüğü ardiye hizmeti için davalıdan ücret talep edebileceği, bu bedelin akdi ilişki de kararlaştırılması muhtemel ücret tarifesi gereği veya bu tarifenin altında olabileceği ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı bir ticari ilişkinin mevcut olduğu ve bu taşıma sözleşmesinin taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı, davaya konu uyuşmazlığın taşıma sonrasında malların bekletilmesi aşamasında davacının sunduğu ardiye hizmetine göre ücret talep edip edemeyeceğidir. Zaten fatura da verilen bu hizmete göre düzenlenmiş olup davalı tarafça iade edilmiştir. Taraflar arasında ardiye hizmetinin verilmesine dair bir sözleşme bulunmamakta fakat davalının bilgisi dahilinde ardiye hizmeti verilmiş durumda olup davacı verilen bu hizmete karşılık ücret talep etme hakkına sahiptir. Buna göre ardiye hizmetinin verilmesine dair taraflar arasında akdi bir ilişki sözkonusu olmadığına göre davacının ücret tarifesine göre hazırlanmış fatura bedelinden davalı yararına makul ölçülerde kalacak şekilde % 20 hakkaniyet indirimi yapılması gerekmekte olup bu indirim sonucunda bakiye kalan 16.614,40-TL üzerinden davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
% 20 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 16.614,40-TL saklama / depolama alacağının dava tarihi olan 04/03/2016 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 1.134,93 TL harçtan peşin alınan 354,67 TL nin mahsubu ile eksik kalan 780,26 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 388,17 TL ( 29,20 TL BH, 534,67 TL PH, 4,30 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, tebligat gideri 178,00 TL toplam 1.378,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.102,40 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 600,00 TL nin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 120,00 TL nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …