Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/231 E. 2022/157 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/231
KARAR NO:2022/157

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:30/07/2013
KARAR TARİHİ:22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı …’nın 24/11/2009 tarihinde …. Ltd. Şti adına kayıtlı araç ile seyir halinde iken aracın takla atması ile yaralandığını, aracın ktk zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin davalı … Sigorta tarafından yapıldığını, müvekkilin önce … Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü daha sonrasında… Hastanesine nakledildiğini, tedavilerine hastane sonrasında ve halen devam ettiğini, müvekkilinin uzun süren tedaviler sonucunda ciddi maddi kayıplara uğradığını, maddi kayıplarının tedavi giderleri ile de sınırlı olmadığını, kaza sonucu ciddi yaralanmalar sonucu ciddi oranda iş güç kaybına da uğradığını, sigorta şirketine müracaat ederek tazminat talebinde bulunduklarını, müracaatın … dosya numarası ile işleme alındığını fakat uzun süre müracaatlarının cevapsız kaldığını, davacıya 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan davacıya ödenmesini istediğini, muhakeme masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkil şirkete davadan önce müracaat etmediğini, gönderilen dava dilekçesinde kazaya ilişkin belgelerin olmadığını, davanın kazadan 2 yıl geçtikten sonra açıldığını ve zamanaşımı yönünden red kararı talep ettiğini, trafik kazalarına bağlı olarak müvekkil şirket aleyhine açılmış olan tedavi masrafları tazminatı ile müvekkil şirketin yükümlülüğünün ve taraf sıfatının sona erdiğini, tedavi giderlerine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın SGK’ ya ihbar edilmesi gerektiğini, tedavi giderleri için gerekli araç veya malzemelerin tümünün karşılandığını, hastaya fonksiyonel kapsamda yapılan refakatçi gider ve harcamaları da tedavi gideri içinde olduğunu, tedavi giderleri kapsamında olan yol ve ulaşım giderlerinden müvekkil sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi giderleri kapsamında değerlendirildiği, tüm delillerin toplanıp kusur tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, davacının maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla tam teşekküllü Devlet Hastanesi veya ATK’ya sevkini, Aktüer sıfatına sahip bilirkişi görevlendirilmesini, davacının kusurla ilgili iddialarını kabul etmediklerini, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu nedenle şirketin yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, davacı delillerinin taraflarına tebliğini istediklerini, yapılacak yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi kusur oranında sorumluluk ilkesi, gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını, kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının … Kargı karayolunda tek taraflı yaptığı kaza sonucu ağır yaralandığı, uzun süre yoğun bakımda kaldığı birden fazla mağduriyet yaşayan davacının sair hakları kalmak kaydı ile açılan maddi tazminat davasından ibaret olduğu görüldü.
Dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememiz esasına kayıt edildiği görüldü.
Mahkememizce davanın 27/03/2014 tarihinde reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuş olmakla; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2030 Esas 2015/11687 Karar sayılı 05/11/2015 tarihli kararı ile; “Davaya konu trafik kazası 24.11.2009 tarihinde meydana gelmiş, dava ise 30.07.2013 tarihinde açılmıştır. Bu durumda Mahkemece açıklanan ilkeler ışığında davada uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek yargılama yapılıp davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle bozularak Mahkememiz esasına kayıt yapılmıştır.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından delil dilekçesi ekinde dava konusu aracın plaka kaydı, trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
… Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …/… Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde dava konusu trafik sigorta poliçesi, ödemeye ilişkin dekontlar Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
… Devlet Hastanesine, … … Eğitim ve Araştırma Hastanesine, … Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğine müzekkere yazılarak davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
… Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu hasar dosyası celp edilmiştir.
… SGK’ya müzekkere yazılarak dava konusu olay sebebi ile davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususları sorulmuştur.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın trafik sicil kayıtları celp edilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının sosyal ekonomik durum tespitinin yapılması istenilmiştir.
… … Odasına müzekkere yazılarak bir sıvacı ustasının ortalama aylık gelirinin ne olduğu hususları sorulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince maluliyet durumunun tespiti için dosya ATK’ya gönderilmiş olup 05/07/2017 tarihli ATK raporunda özetle; … oğlu 1990 doğumlu …’nın 24.11.2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren üç aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince maluliyet durumunun tespiti için dosya ATK’ya gönderilmiş olup 19/04/2018 tarihli ATK raporunda özetle; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler ikinci üst kurulca tekrar değerlendirildiğinde, … oğlu 1990 doğumlu …’nın 24.11.2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacı yolcu …’nın kendi yaralanmasında %20 oranında müterafik kusurlu olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.354,89TL olduğu, temerrüt başlangıcının 22.03.2010 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 10/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacı yolcu …’nın kendi yaralanmasında %20 oranında müterafik kusurlu olduğu, davacının nihai ve gerçek iş göremezlik maddi zararının 3.307,20TL olduğu, temerrüt başlangıcının 22.03.2010 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince tedavi giderlerinin hesaplanması bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 07/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; trafik kazası neticesinde davacıda meydana gelen yaralanmaların devam etmediği, kalıcı hasar bırakmadığı ,malüliyete sebebiyet vermediği, davacının iyileşme süresinin 24.11.2009 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği adli tıp kurulu tarafından karar verildiği. davacının söz konu bu kazadan dolayı görmüş olduğu tedavilere ilişkin hastane kayıtları bilgi ve belgelerin de dosyada mevcut olduğu, ancak iyileşme süreci sonunda da davacının davaya konu olan geçirmiş olduğu kaza ile illiyet bağı bulunan hastane başvurusuna dair evrakların dosya kapsamında görülmediği, dosyaya eklenmesi halinde tekrar hesaplama yapılacağı, davacıdaki, 24.11.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle meydana gelen sağlık sorunlarının tedavisinin devam etmediği, şifa ile taburcu olduğu, taburculuk sonrası tekrar operasyon gerekmediği, taburculuk sonrası nekahat dönemi için 3 ay istirahati için uygun olduğu, hesap tarihinin 6 Temmuz 2021, kaza tarihinin 24 Kasım 2009, doğum tarihinin 15/06/1990 olduğu cinsiyetin Erkek, Medeni halinin Evli olduğu, Eşin çalışmadığı, 2 çocuklu olduğu, maluliyet oranının %0.0, kusur oranının %20.0 olduğu, bilinen dönem tazminatının 0 18 yaşına kadar olan tazminatın 0 Aktif dönem tazminatının 0, pasif dönem tazminatının 0, Hesap itibariyle yaşının 31, hesap itibariyle beklenen yaşam süresinin 43, aktif gelirinin 3.700,07 TL, pasif gelirinin 3.196,98 TL olduğu, toplam sürekli maluliyet tazminatının 0 olduğu, Ankara numune eğitim ve araştırma hastanesi tedavi ücret faturasının hastanın toplam masrafının 2.046,01 TL olduğu, bu tutara karşı senet yapıldığı, ödeme olmadığı, hastanın acil kapsamında değerlendirileceği için trafik kazası sonrası hastadan ücret talep edilemeyeceği, hastanın yapılmış ise Doktor raporu ile alınan SGK Kapsamında olan diğer tıbbi medikal ürün ve reçete ,giderleri tedavi için yol giderlerinin ( taksi ücretleri, başka şehirde tedavi ve kontrol için şehirlerarası otobüs, tren ve uçak ücretleri vb. kullanımlar),neler olduğunun tahmin edilemediği ve dosya kapsamında görülmediği için hesaplanamadığı, dosyaya eklenmesi halinde tekrar hesaplama yapılacağı, davacının bakmakla yükümlü olduğu eş ve iki çocuğu için davacının çalışamadığı süreç için asgari ücret tutarı( 2009 ayı için) toplamda hastanede yatış süresi ve nekahat süresi (3 ay)boyunca bakmakla yükümlü olduklarına mahrum kalınan miktar olarak hesaplanabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının sair tedavi giderlerinin hesaplanması için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 04/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 24.11.2009 tarihinde trafik kazasında yaralan …’nın 346,50TL 15 günlük bakıcı, 100,00TL pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri, 300,00TL ulaşım ve bu süreçteki sosyal giderleri için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle toplam 746,50TL bakıcı ve tedavi gideri olduğu, %20 müterafik kusuru olduğu için 746,50TL bakıcı ve tedavi giderinin %80’i olan 597,20TL kısmını talep edebileceği, 597,20TL bakıcı ve tedavi giderinin ZMSS poliçesi tedavi gideri teminatı limiti dahilinde olduğu, temerrüt tarihinin 15.03.2010 olduğu ve uygulanacak faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 22/03/2022 tarihli beyan dilekçesi ile; sürekli iş göremezlik tazminatı için 500,00TL, geçici iş göremezlik tazminatı için 3500,00 TL, tedavi ve yol giderleri yönünden 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL talepleri olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, sair tedavi giderine dair maddi tazminat istemine ilişkindir.
24/11/2009 tarihinde davacının yolcu olarak içinde bulunduğu davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı aracın tek taraflı kazası sonucu davacı yaralanmıştır.
Davacı vekili, 14/03/2022 tarihli beyan dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini geçici-sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi, bakıcı, yol gideri olarak açıklamıştır. 22/03/2022 tarihli beyan dilekçesinde geçici-sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi ve yol gideri talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu aldırılmış olup, 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, gece şartlarında daha yavaş ve dikkatli araç kullanması, aracının hızını, yol, hava, trafik ve aracın teknik özelliklerine göre ayarlaması gerekirken yüksek hızla, tedbirsix ve dikkkatsiz araç kullanarak meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur. Kaza sırasında araçta yolcu olan davacı ise, beş kişilik araçta beş adet emniyet kemeri varken sekiz kişi araca binerek kazanın vahametinin artmasına sebep olduğundan kendi yaralanmasında müterafik kusurlu kabul edilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre davacıya %20 müterafik kusur yüklemek gerekmiştir.
Dosya arasında bulunan 19/04/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; kaza tarihi itibari ile geçerli olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının yaralanmasının maluliyete sebep olmadığı, iyileşme süresinin 3 ay olduğu belirtilmiştir. Usul ve yasaya uygun Adli Tıp Kurumu raporlarının hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
İnşaat işçisi olan davacının gelirinin tespiti için, emsal ücret araştırması yapılmış, davacının delil olarak sunduğu 25/04/2014 tarihli İstanbul Sıvacı … Odasının müzekkere cevabına göre kaza tarihinden itibaren bir sıvacı ustasının ortalama günlük geliri dikkate alınarak dosya, maddi tazminat hesaplamasına ilişkin rapor düzenlenmesi için aktüerya uzmanına tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 10/08/2020 tarihli ek raporda; davacının geçici iş göremezlik zararı 3.307,20 TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunun denetime elverişli, sarih olması sebebi ile Mahkememizce iş bu raporun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce davacının sair tedavi giderlerinin tespiti için doktor bilirkişiden rapor aldırılmış olup, 04/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 100 TL pansuman, tıbbi malzeme, ilaç gideri, 300 TL ulaşım gideri olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90. Maddesinde aynıyla; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin 49. Maddesinde ise aynıyla “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü vaz olunmuştur.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yukarıda gösterilen kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurlu olduğu tespit edildiğinden, Türk Borçlar Kanununun 54. maddesine göre, davacının, çalışma gücünün azalmasından, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplarını davalıdan talep etme hakkı bulunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesine göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinde mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde çalışma gücünün kaybından doğan zararlar bulunmamaktadır. Ayrıca yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre; geçici iş göremezlik zararları, tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edilebilir. Bu sebeple davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde davacının geçici-sürekli çalışma gücü kaybından doğan tazminat talebini karşılamakla yükümlüdür.
Davacı, geçici ve sürekli iş göremezlik zararları dışında SGK tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi giderlerini de talep etmektedir. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın bakıcı veya tedaviye bağlı sair belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Yargıtay 17.HD 2015/15835E. – 2018/8627K. sayılı içtihadında; “2918 sayılı kanunun 98. Maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğinde kuşku olmadığını buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğine” karar vermiştir. Dolayısıyla davalı sigorta şirketinin sigorta limitleri dahilinde eğer varsa sair tedavi giderlerini tazmin etme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Sonuç olarak iddia, savunma, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacının müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek, maluliyeti bulunmaması sebebi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddi ile geçici iş göremezlik tazminatı ve sair tedavi gideri talebinin kabulüne; dava dilekçesinde bakıcı gideri talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
2-Davacının 3.307,20 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebi ve 320,00TL sair tedavi gideri talebinin kabulü ile toplam 3.627,20 TL maddi tazminatın 22/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının dava dilekçesinde bakıcı gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 247,78TL harçtan peşin alınan 85,40TL’nin mahsubu ile eksik 162,38TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 113,45TL (24,30TL BH, 85,40TL PH, 3,75TL VSH, ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 2.986,90TL (2.200,00TL bilirkişi ücreti, 786,90TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 2.166,82TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
7-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan 100,00TL yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 27,45TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.627,20TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.372,80TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır