Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/226 E. 2019/349 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/226 Esas
KARAR NO : 2019/349 Karar

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 03/03/2016
KARAR TARİHİ: 24/05/2019

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davalı şirket tarafından müvekkiline karşı başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu icra dosyasında yer alan ve müvekkili tarafından imzalandığı ileri sürülen toplam 3900 bedelli 8 adet bonodaki imzaların sahte olduğunu, bonolar üzerinde yer alan imzaların müvekkili ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davalı tarafın sahte imzalar ile müvekkili hakkında icra takibi başlattığını ve müvekkilinin maaşına haksız ve hukuka aykırı bir şekilde haciz konulduğunu, söz konusu bonolarda ismi geçen kişinin T.C kimlik numarası ile müvekkili T.C kimlik numaralarının uyuşmadığını, T.C kimlik numarasının bonoda bulunması gereken zorunlu unsurlardan biri olmasa da yanlış yazılması borçlu olduğu iddia edilen kişinin el ürünü olmadığın ve kötü niyetle oluşturulduğuna karine teşkil ettiğini, müvekkilinin icra takibi başlattığı dönemde 3. Köprü inşaatında sürekli-yatılı olarak çalıştığı izin hem icra mahkemesine hem de CBS’ye şikayette bulunamadığını, sonraki süreçte de Irak’a çalışmaya gittiğinden kanuni haklarını kullanamadığını, imza incelemesi yapılmasını talep ettiğini, imza incelemesi yapıldığında bonolarda bulunan imzaların müvekkilinin eli ürünü olmadığınını tespit edileceğini beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek müvekkilinin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle;Usul bakımından görev itirazlarının olduğunu, davanın genel mahkemelerce çözümlenmesi gerektiğini, fesih gerekçelerinin gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafın cayma hakkının bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte bir an için cayma hakkının varlığı kabul edilecek ise dahi süresinde cayma hakkını kullanılmayan ve huzurda görülen dava bakımından davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın imzasını taşıyan KMK’ya tabi bir hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, kapıdan satış sözleşmesi olmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın davaya konu sözleşme gereği kendisine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemek için soyut, asılsız ve samimiyetsiz iddialarda bulunduğunu ve sözleşmenin feshini istemektedir ki, bu durum ahde vefa ilkesi ve MK.2. Maddesi uyarınca belirtilen iyi niyet ve dürüstlük kuralına açıkca aykırılık teşkil ettiğini, davacının alacağının yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmesi halinde doğacak olan bir haktır ve temlikinin mümkün olmadığıdır, müvekkili şirketin, alıcısının edimini yerine getirmesi halinde alıcıya devre mülkü teslimle yükümlü olduğunu, Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas ve … Esas sayılı ilamının da iddialarının destekler nitelikte olduğunu, davacı tarafın … no’lu sözleşme için 4.100,00-TL ödeme yaptığını beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, İstanbul ..İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takibine konu bonoların müvekkilinin eli ürünü olup olmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce gerekli araştırmalar yapılmış, deliller toplanmış ve 25/05/2018 tarihli Muhtıra ile davalı tarafa belgeyi (taraflar arasında imzalandığı iddia edilen 1.800,00TL miktarlı 06/08/2013 tanzim tarihli 1 adet senet, 300,00TL miktarlı 06/08/2013 tanzim tarihli 7 adet senet) ibraz etmek üzere 1 aylık kesin süre verilmiş, davalı tarafın kendisine verilen sürede istenilen belgeleri ibraz etmemesi ve aynı sürede delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermemesi halinde belgenin içeriği konusunda davacı tarafın beyanının kabul edilebileceği ve istenen kayıtların elinde bulunduğu hususunun davalı tarafça inkar edilmesi halinde HMK 220/2 maddesi gereğince davacı tarafa yemin teklif edileceği, teklif edilecek yeminin kabul veya icra edilmemesi halinde mahkemece belgenin içeriği konusunda davalı tarafın beyanının kabul edilebileceği hususunda ihtarlar yapılmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kapak hesabı yaptırılmış ve kapak hesabı dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile takibe konu edilen bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı iddiası ile icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf icra takibine konu bonolardaki imzaların kendisi tarafından atılmadığını iddia etmiştir. İcra müdürlüğünden dava konusu bonolar istenmiş, icra müdürlüğünce bono asıllarının davalı (alacaklı) tarafça alındığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 5 numaralı celsesinin 1 numaralı ara kararı gereğince 25/05/2018 tarihli ara karar ile davalı tarafça davaya konu senet asıllarını sunması bakımından kesin süre verilmiş ve HMK’nın 220. Maddesinde belirtilen ihtarlar yapılmış, davalı taraf kendisine yapılan tebliğe rağmen takibe konu bonoları mahkemeye ibraz etmemiştir.
HMK’nın 220/3 Maddesi: “Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmünü düzenlemiştir.
Davalı tarafın HMK’nın 220. Maddesi gereğince kendisine yapılan ihtara rağmen takip konusu bonoları sunmadığı, imza incelemesi yapılması ve davacının iddialarını ispat etmesine engel olduğu, bu durumda HMK’nın 220/3 maddesi gereğince davacı tarafın iddialarının kabulünün gerekeceği kanaati hasıl olmakla mahkememizce davacının iddiası kabul edilmiş, davacının takip dosyasına ödediği toplam bedelin istirdatına ve bakiye 141,04-TL yönünden borcunun bulunmadığına dair karar verilmiş, davalının kötüniyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
a-)Davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına ödemiş olduğu toplam 5.402,35-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
b-)Davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında davalıya 141,04-TL borçlu olmadığının tespitine,
c-)Davalının kötüniyetle takip başlatmış olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 277,12-TL nispi karar harcından peşin alınan 69,29-TL harcın mahsubu ile bakiye 207,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 241,69-TL (29,20-TL BVH, 4,30-TL VH, 69,29-TL Peşin Harç, 138,90-TL Tebliğ Gideri) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.