Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/205 E. 2019/628 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/205
KARAR NO: 2019/628

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 31/10/2014
KARAR TARİHİ: 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …. vekili verdiği dava dilekçesinde, Süzer Plaza isimli binayı Ticari Risk Sigorta Poliçesi ile sigortaladıklarını, davalı …’nin binada tadilat yaptığını, tadilat esnasında binada hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeniyle kendi sigortalılarına 16.358,29 TL ödemede bulunduklarını, yaptıkları bu ödemeyi 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre zarara neden olan davalı şirket ile onun sigortacısından halefiyet yoluyla talep ettiklerini, bunun için de İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde zarara davacının kendi sigortalayanının neden olduğunu, kendi sigortalayanının meydana gelen zararda kusurunun bulunmadığını bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde davaya konu binada tadilata başlanmadan önce gerekli kontrollerin yapıldığını ve bundan sonra tadilata başlanıldığını, hasara kendi kusurlarının değil hasarın meydana geldiği borunun yapımındaki kusurun neden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla hasar sorumlularına karşı tazminatın tahsili için başlattığı icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, sigorta poliçesini, hasar ihbar yazısını, ekspertiz raporunu, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, sigorta hasar dosyasını, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla hasar sorumlularına karşı tazminatın tahsili için başlattığı icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Davacı … şirketi bu maddeye dayanarak dava dışı sigortalısı ile yaptığı sigorta sözleşmesine göre davalıların dava dışı sigortalısına verdikleri zarar için ödemiş bulunduğu hasar bedelinin halefiyet yoluyla tarafına ödenmesini talep etmektedir.
Davacı … şirketinin halefiyet yoluyla ödemiş olduğu sigorta tazminatını davalılardan tahsil edebilmesi için davalıların meydana gelen zararda kusurlu olmaları gerekmektedir. Davacı … şirketi ancak davalı şirketin kusuru ölçüsünde halefiyet yoluyla ödediği miktarı talep edebilecektir.
Bu nedenle öncelikle olayın meydana gelişinin anlaşılabilmesi için tarafların tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir. Davacı tanığı Hüseyin Kurt beyanında; “Süzer Plazanın teknik müdürü olduğunu, Ahmet Pekin ve Fethi Pekin’in daire sahibi olduklarını, tadilat yapmak için davalı şirket ile anlaştıklarını, amaçlarının iki daireyi birleştirmek olduğunu, elindeki mekanik tesisat ile ilgili bütün projeleri işe başlamadan önce kendilerine verdiğini, iki dairenin bütün katın yarısını kapsadığını, tesisatların bazen yan daire içine girip çıktığını, tesisatların katta rink yaptığını, olayın olduğu gün su sayaçlarını ve vanalarını kapattıklarını, ortak tesisatlar konusunda da uyarıda bulunduklarını, ancak tavanda çalışma yaparken ortak tesisatın su borusunu patlattıklarını” belirtmiştir.
Dosya daha sonra yapılan ödemenin piyasa rayiç fiyatlarına uygunluğunun belirlenmesi için bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 16.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda yapılan ödemenin piyasa rayiç fiyatlarına uygun olduğu tespitinde bulunulmuştur.
Kusur durumunun tespiti için mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi ve sigorta uzmanından oluşan bilirkişi heyetine verilerek rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 25.09.2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda bina yönetiminin % 75 oranında, davalı …’nin ise % 25 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına göre de davalı şirketin 2.814,14 TL’den sorumlu olduğu tespitinde bulunulmuştur. Aynı bilirkişi kurulundan alınan 12.12.2017 tarihinde ek raporda da kusur oranlarında bir değişiklik olmamıştır.
Taraflardan gelen itiraz üzerine dosya mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi, sigorta uzmanı ve hukukçudan oluşan bir başka bilirkişi heyetine verilmiş ve yeniden rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 04.01.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre hasara neden olan davalı …’nin tadilatı … Bakanlığı Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre yapması gerektiği, davalı …’nin boruların içindeki suyu kontrol etmeden ve gerekli kontrolleri yapmadan, kopma ve çöküntü olabileceğini düşünerek gerekli tedbirleri almadan işi yaptıkları dolayısıyla Genel Teknik Şartname hükümlerine uymadıkları, bu nedenle de davalı yüklenicinin tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan 16.10.2015 tarihli ilk rapor davacı … şirketinin kendi sigortalısına yaptığı hasar ödemesinin piyasa rayiç değerlerine uygun ödemeler içerip içermediği ile ilgilidir.
Diğer raporlardan 25.09.2017 ve 12.12.2017 tarihli raporlar davalı şirketin % 25 oranında kusurlu olduğunu tespit etmiş olup tespitlerinde … Bakanlığı Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre bir tespitte bulunmamıştır. Bu nedenle 25.09.2017 ve 12.12.2017 tarihli raporlar hükme esas alınmamıştır. Hazırlanan 04.01.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre tespitte bulunduğundan hükme esas alınmış davanın kabulüne ve icra inkâr tazminatına yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.117,43-TL nispi karar harcından peşin alınan 193,90-TL ve harcın mahsubu ile eksik 923,53-TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 7.683,80-TL’nin ( 25,20-TL BVH, 3,80-TL VH, 193,90-TL Peşin Harç, 195,40- TL keşif harcı, 815,50-TL tebliğler, 6.450,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır