Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/18 E. 2020/177 K. 24.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/18
KARAR NO : 2020/177

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 24/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı …Ş.’nin sigortaladığı …plaklı aracın 09.11.2015 tarihinde kaza yapması sonucunda yaralanmasına neden olduğunu, meydana gelen olay nedeniyle vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü bu nedenle sürekli maluliyet tazminatının ve geçici iş göremezlik tazminatının tespit edilerek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, poliçede yazılı limit miktarı ile ve kusur oranı ile sorumlu olduklarını, davacının maluliyet oranının tespiti için adli tıp incelemesi yapılması gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 54’e göre maluliyet tazminatı davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, sigorta poliçesini, davacıya ait tedavi evraklarını, kaza tespit tutanağını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, sigorta poliçesini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 54’e göre maluliyet tazminatı davasıdır.
Kaza 2016 yılından önce meydana geldiği için 2918 sayılı KTK m. 97’deki sigorta şirketine başvuru ön koşulu aranmamaktadır.
Davacı taraf, 6098 sayılı TBK m. 54’e göre çalışma gücünün kalıcı kaybından doğan zararlarını ve geçici iş gücünden kaynaklı zararlarını talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde çalışma gücünün kaybından doğan zararlar bulunmamaktadır. Ayrıca Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3. “Sigortanın Kapsamı” başlıklı maddesine göre; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” Genel Şartların A.5/c maddesine göre de Sürekli Sakatlık Teminatı; “Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır. Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır. Tazminat ödemesinde, ilgili sağlık hizmet sunucularınca tanzim edilecek trafik kazasına ilişkin belgelerde illiyet bağı ile ilgili tespitin yer alması durumunda bu tespitin aksini ispat sigorta şirketine aittir. Sigortacı söz konusu rapor hakkında ilgili mevzuat uyarınca itiraz usulüne başvurduğunda mağdurun itiraz üzerine yaptığı belgelenmiş harcamaları bu teminat kapsamında karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde tanımlanmıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre davacının sigorta şirketine karşı dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Bu nedenle davalı … şirketi poliçe limiti dahilinde davacının eğer varsa çalışma gücünün sürekli kaybından doğan zararları ve geçici iş gücü kaybından doğan zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Bu durumda davacının çalışma gücünün ne oranda kayba uğradığının tespit edilmesi ve buna göre de tazminat hesabının yapılması gerekmektedir.
Dava konusu olay trafik kazası olup meydana gelen kaza nedeniyle kusur durumunun araştırılması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. Hazırlanan 10.12.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davacı …’ün meydana gelen kazada kusursuz olduğu, davalı … şirketinin sigortaladığı aracı kullanan dava dışı Erkan Çoban’ın ise % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı … meydana gelen kazada maluliyet durumunun tespiti için İstanbul Adli Tıp Kuruluna gönderilmiştir. Adli Tıp Kurumunun 30.11.2018 tarihli raporunda davacının maluliyet oranı % 4,2 iyileşme süresi ise 9 ay olarak belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumundan alınan davacının meslekte kazanma gücü kaybını gösterir raporuna göre davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatının ve geçici iş göremezlik tazminatının ne kadar olacağının tespiti için dosya son olarak aktüerya bilirkişisine gönderilmiştir. Hazırlanan 12.04.2019 tarihli aktüerya bilirkişisi raporunda davacı tarafın sürekli iş göremezlik tazminatının 29.474,70 TL, geçici iş göremezlik tazminatının ise 10.708,60 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine kusur incelemesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmeden verilmiştir. Aktüerya bilirkişisi de hesaplamayı kaza tespit tutanağındaki kusur durumuna göre yapmıştır. Adli Tıp Kurumunun hazırladığı 10.12.2019 tarihli kusur raporunda dava dışı sigortalı sürücünün kusur oranının % 100 olarak tespit edilmesi nedeniyle kaza tespit tutanağındaki kusur oranında bir değişiklik olmadığı anlaşıldığından dosya tekrar aktüerya bilirkişisine verilmemiştir.
Davacı vekili 18.04.2019 tarihli dilekçesiyle dava değerini 12.04.2019 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre arttırmış ve eksik kalan harcı da tamamlamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 90’a göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri ise m. 49’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile hazırlanan Adli Tıp Kurumu kusur raporu birlikte incelendiğinde davalı … şirketinin sigortaladığı aracın sürücüsü dava dışı …’ın meydana gelen trafik kazasında % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı 6098 sayılı TBK m. 54’e göre; çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları talep etme hakkına sahiptir. Hazırlanan 12.04.2019 tarihli aktüerya bilirkişisi raporu da davacının çalışma gücünün sürekli yitirilmesinden doğan kayıplardan kaynaklı maddi tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı hesaplamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 97’ye göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” Davalı …Ş. ile sigortalısı arasında yapılmış olan zorunlu mali sorumluluk sigortasına göre davalı …Ş. davacının uğradığı zararlardan poliçe limiti dahilinde hukuken sorumlu durumdadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3. ve A.5/c maddesine göre de davalı … şirketinin zararı karşılama sorumluluğu bulunmaktadır. Bu gerekçelerle davacının maddi tazminat taleplerinin kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı taraf ticari faizi talep etmişse de taraflar arasında ticari iş bulunmadığından davacı tarafın faiz talebi yasal faiz olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-29.474,70-TL sürekli işgöremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-10.708,60-TL geçici işgöremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın ticari faiz talebinin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.744,92-TL nispi karar harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.715,72-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.023,83-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.076,00-TL’nin (29,20-TL BVH, 4,30-TL VH, 29,20-TL Peşin Harç, 650,00-TL BK, 364,10-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸