Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/160 E. 2018/347 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/160 Esas
KARAR NO : 2018/347
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; Davalı yan ile davacı şirketin davalıya ait fabrikada kurulması planlanan havalandırma, gaz ve toz tutma sisteminin kurulması için anlaştıklarını, birçok kez davalı yana teklif verildiğini, davalı yanın her defasında çok pahalı olduğunu öne sürerek kullanılan malzemelerin kalitesini ve böylece maliyetini de düşürmeye çalıştığını, defalarca yapılan görüşmeler sonucunda davacı şirketin davalı yanın istediği malzemeleri kullanarak talep ettiği gibi bir sistem kurduğunu ve bu sistemi yapmak için masrafları kendi üstlendiğini, davalı yanın kurulan tüm sistemi alacaklarını belirtmesine ve hazırlanan 2000 m3/h’lik fanı teslim de almasına rağmen mühendis dahi olmayan sadece bu işlerden anladığını belirten Mustafa isimli şahsa sonradan hazırlanan sulu filtre sistemini incelettirdiğini ve yetersiz olduğunu bahane ettiğini, davacı şirketin göndermiş olduğu projedeki tüm ölçüler ve sistemle ilgili her türlü yapım, montaj vs. bilgilerin … ile tartışıldığını, davacı şirketin montajın yapılıp sistemin kurulması ve emisyon kontrolleri yapıldıktan sonra hala işe yaramıyorsa sistemi iade alacaklarını belirtmesine rağmen davalı yanın sistemin işe yaramadığını, kurmaya gerek olmadığını belirtip makineleri alıp gitmesini söylediğini,etmediğini, belirtilen nedenlerle tarafınca davalı yan aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde …E. no ile cari hesap alacağı hakkında icra takibi başlatıldığını, 03.12.2015 tarihinde ise icra takibine hukuki dayanaktan yoksun şekilde itiraz edildiğini, her ne kadar itiraz dilekçesinde teslim edilen makine ile alakalı sorun yaşandığı ve davacı yanca sorunun giderilmediği ayrıca makine için fatura kesilmediği belirtilmişse de davalı yanca davacıya bildirilen herhangi bir sorun bulunmadığını, belirtilmiş olunduğu gibi kesilen faturayı teslim almayan kendileri olduğunu, bu şekilde ortaya atılan iddiaların sadece borç ilişkisini inkar ederek mahkemeyi yanıltma ve takibi sürüncemede bırakma amacından başka bir amaç taşımadığını,Sayılan nedenlerle davanın kabulü ile davalının haksız ve mesnetsiz şekilde yaptığı borca itirazının iptalini, takibin devamını, itiraz eden borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle;Davalı şirkete dava dilekçesinin 08.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, yasal cevap süresi içinde ve fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere cevaplarını sunduğunu, davacı tarafın delil olarak dayandığı tanık deliline ve tanık beyanlarına muvafakati bulunmadığını, Sayın Başkanlık huzurunda görülen davanın ticari bir dava olduğunu ve işbu davada davacı yanın iddialarını ispatlayabilmek için ticari defterlere, faturalara ve resmi belgelere dayanmak zorunda olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın delil olarak ileri sürdüğü tanık deliline ve tanıkların Sayın Başkanlık huzurunda dinletilmelerine muvakatakı bulunmadığını,davalının esasa ilişkin beyanlarında; davacı yanın dava dilekçesinde davalı şirkete ait fabrikada havalandırma, gaz ve toz tutma sisteminin kurulması için anlaştıklarını belirttiğini, ancak davacı yanın bu iddialarına ilişkin dava dilekçesinde ne herhangi bir delil ne de bu yönde bir yazılı sözleşme sunulmadığını, davalı şirket tarafından takibe dayanak faturada da gösterilen Toz Tutma Sistemi makine-sistemi satın alınmış ve makine-sistem bedeli olarak da toplam 22.500,00 TL (13.500,00 TL’si 11.06.2015 tarihinde nakden, kalan 9.000,00 TL’si de 20.08.2015 vade tarihli çek ile) ödendiğini, takip konusu 22.500,00 TL bedelin bu suretle ödendiğini, 9.000,00 TL çek bedeli konusunda ise ilgili bankadan kayıtlar henüz celbedilmemiş olup bu kayıtların ve eğer tespit edilebilirse çek fotokopisinin de Sayın Başkanlığa ayrıca sunulacağını, davalı şirketçe toz tutma sisteminin haricinde davacı yanca bahsedilen diğer ürün veya hizmetlerin ne olduğu tarafınca bilinmediğini,davalı şirketle davacı yan arasında dava dilekçesinde iddia edildiği gibi herhangi bir sözleşme yapılmadığını, kaldı ki davacı yanın bunla ilgili herhangi bir delil sunmadığı gibi hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte sözleşme yapılmış ise sözleşmenin hangi tarihte yapıldığı, sözleşme bedelinin ne kadar olduğu vb. gibi bilgilerin dava dilekçesinde yer almadığını, dolayısıyla; davacının iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve gerçeklikle bir ilgisi bulunmadığını,davacı yanın ayrıca dava dilekçesinde söz konusu makine-sistem ile ilgili fatura düzenlediğini ve kargo ile davalı şirkete yolladığını ve davalı şirketin kargoyu kabul etmediğini iddia ettiğini, davacı yanın işbu iddialarının asılsız olduğunu, davalı şirkete davacı yan tarafından tebliğ edilmiş herhangi bir fatura bulunmadığını, davacı tarafın davacı şirketin sistemi fabrikaya uygun hale getirmek ve ölçüleri ayarlamak için büyük çaba harcadığını projeleri davalı yana gönderdiğini, davalı yanın montaj ve kontrol dahi yaptırmadan önceden alacaklarını belirttiği sistemi almamasının kötü niyetinin açıkça göstergesi olduğunu, davalı yanın zaten projesi çizilmiş sistemi başka bir şirkete proje çizim maliyeti almadan yaptırma ve böylece fiyatı düşürme gayesinde olduğunu, ancak tüm sistemi kurarak montaja hazır hale getiren davacının da zararının ortada olduğunu, davacı şirketin her ne kadar faturayı düzenleyip karşı yana kargo ile yollamışsa da davalının kargoyu kabul dilekçesinde faturanın iade döndüğünü iddia ettiğini, öncelikle takibe konu faturanın gerçeğe aykırı bedel ihtiva eden ve usulsüz bir fatura olduğunu, şöyle ki fatura bedeli 22.500,00 TL olsa idi dahi; dava konusu işlemin temeli bir tesisat-makine olduğu için ve davacı tarafça işbu mal/ürün davalı şirkete gönderildiği için mal teslimi işleminin ancak imzalı ve irsaliyen bir fatura ile ispat edilebileceğini, kaldı ki fatura irsaliyeli değil ise faturanın davalı şirkete noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü bir şekilde gönderilmesi ve şirketin yetkililerinden birisine tesliminin gerektiğini, ancak davacı tarafça faturanın usulsüz olarak düzenlendiğini, kaldı ki; şirketlere yapılacak tebligatların usullerinin Tebligat Kanununda açıkça belirlenmiş olduğunu, faturanın kargo yolu ile tebliği şeklinde bir usulün gerek Tebligat Kanununda ve gerekse Türk Ticaret Kanununda yer almadığını, kargo belgesi ve belgede yer alan açıklamanın tarafınca meçhul olup ilgili belge tarafına tebliğ edilmediği İçin bu belgeye ilişkin tüm cevap haklarının da saklı olduğunu,Davacı yanın dava dilekçesinde keşif deliline dayanmadığını, davacı yanın işbu delile dayanmamasındaki amacın makine-sistemin montajı ve işçiliğinin yapılmadığı hususundaki maddi gerçeği Sayın Başkanlıkta gizlemek olduğunu, makine sistemi akşamının davalıya teslim edildiğini ancak montaj vs. işlemler için ise davacı tarafından hiçbir hizmet sunulmadığını, adı geçen sistemin sözde çalışmaya hazır halde ancak montaj yapılmaksızın bırakıldığını, davalı şirketin 3.kişilerden aldığı hizmetlerle bu sistemi çalıştırmaya çalıştığını ancak sistemin henüz kullanılamadan birçok kez sorun yarattığı için kullanılamadan atıl bir şekilde kaldığını, Sayın Başkanlıkça gerekli görülürse davalı şirkette dava konusu makine-sistem ile ilgili yapılacak keşifte davacı yanın iddialarının asılsız olduğunun, adı geçen sistemin şirket adresinde kurulmadığının açıkça ispatlanacağını, dava dilekçesinde davacı yanın sistemi fabrikaya uygun hale getirmek ve ölçüleri ayarlamak için çaba harcadığını belirterek zımnen ve davalı yanın montaj ve kontrol dahi yaptırmadan beyanı ile açıkça makine-sistemi kurmadığını başka bir deyişle herhangi bir işçilik vs. hizmet sunmadığını kabul ettiğini, bu beyanla aslında sistemin montaj ve kontrol işlemlerinin de aslında davacı yana ait olduğunun açıkça ikrar edildiğini, kaldı ki, tarafların anlaşmasında yer almadığı için davacı firmanın davalı şirkete montaj için gelmediğini, satın alınan sistemin İşçilik ve montaj işlemlerini yapmadığını ancak buna rağmen giriştiği haksız takiple, verilmeyen bir hizmetin bedelini, üstelik tarafınca meçhul bir fatura aracılığı ile tahsil etme gayretine girdiğini, dava dilekçesinde dahi faturanın kapsamı veya makine-sistem bedeli, işçilik-montaj ücreti vs. konularda hiçbir bedel açıklaması bulunmadığını, sadece bu hususun dahi taraflar arasında hiçbir anlaşma olmadığının açık ispatı olduğunu, kaldı ki; bu hizmetlerin daha sonraki süreçte verilmesi halinde ne şekilde ücretlendirileceği hususunda da bir anlaşma yapılmadığını, makine-sistem için ayrı işçilik,montaj vs. hizmetler için ayrı fiyatlama yapılan bir satışta tek satır açıklamadan ibaret bir faturanın düzenlenmesinin de aslında bu beyanların gerçeği yansıtmadığının ispatı olduğunu, ayrıca takip konusu faturanın içeriğinin bu açıdan da meçhul olduğunu,Davacı-alacaklı tarafından yapılan icra takibinde talep edilen 22.500,00 TL borç ile davalı tarafınca belirtildiği üzere 13.500,00 TL’sinin 11.06.2015 tarihinde nakden, kalan 9.000,00 TL’sinin de 20.08.2015 vade tarihli çek ile toplam 22.500,00 TL’nin aynı miktarda olmasının beyanlarını doğrular nitelikte olduğunu, dolayısıyla, davacı tarafından haksız ikame edilen ve hiçbir yasal dayanağı olmayan işbu davanın reddedilmesi gerektiğini, TBK m.100 kapsamında henüz gerçekleşmiş bir temerrüt bulunmadığından davacı-alacaklı tarafından davaya konu takipte işlemiş faiz talep edilmesinin de mümkün olmadığını, izah edilen hususlar doğrultusunda davacı tarafından haksız olarak ve hiçbir yasal dayanak olmadan ve gerçeği yansıtmayan iddialara dayanarak ikame edilen işbu itirazın iptali davasının reddini, kötüniyetli olan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 mad.dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasında 22.500-TL fatura alacağı, 168,29-TL işlemiş faiz olmak üzere 22.668,29-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 10,50 avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra yolu ile takip yapmış fakat davalı İİK 66 mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, takibe konu faturaya ilişkin hizmetin verilip verilmediği, alacağın varlığı ve miktarı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 09/10/2017 tarihli raporda ” … İşyeri keşfen incelenmiş olup toz tutma sistemi vardı, yerinde idi çalışır vaziyette idi. Dava konusu su filtre sistemi yoktu. Davacı tarafın su filtre sistemini fiilen gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespiti heyetimizce mümkün değildir. Sulu filtrenin kurulduğu iddia edilen yer sorulduğunda Davacı vekilince dosyaya sunulan fotoğraflarda görülen yer ile aynı yer idi. Fotoğraflarda gösterilen sulu filtre sistemi yerinde değildi.Fakat aynı yer olduğunu sulu filtre sisteminin arkasında görülen metal bir yapının halen aynı yerde mevcut olduğunun tarafımızca görülmesi sonucu anlıyoruz. Davacının fatura kapsamındaki tüm mekanik imalatı işlerinin fiilen gerçekleştirildiğinin kabulü halinde KDV dahil 30.600-TL alacağının olacağına ve faturanın tebliğ tarihi belli olmadığından takip tarihinden faiz işletilmesi gerektiği, bu bağlamda 22.500-TL toz tutma sisteminin bedeli olup davalı tarafından davacıya ödenmiş tutardır ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava itirazın iptali davası olup takibe konu faturadan bakiye kalan alacağın tahsili talep edilmekte olup taraflar arasında süregelen dava konusu işten başka da ticari ilişkinin mevcut olduğu, gerek davacı defterlerinin gerek davalı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle lehlerine delil teşkil ettiği, takibe konu faturanın davacı defterlerine işlenmiş bulunduğu, davacı tarafça davalıya verilen fiyat teklifinin boyahane bölümü ve cilahane bölümünde kurulacak havalandırma sistemi ve toz tutma sistemine ilişkin olup her iki tarafça imzalanmış ve kaşelenmiş olduğu, bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu üzere davalının tesisleri içinde toz tutma sisteminin mevcut olup çalışır vaziyette olduğu ve zaten davalı tarafça bu sistem için 22.500-TL çek ve nakit olarak ödeme yapılmış olup havalandırma sistemi ile ilgili kısmın takibe konu alacak olduğu, dosyaya sunulan imzalanıp kaşelenen yazılı belge, fotoğraflar, yazışmalar ve yerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu üzere havalandırma sistemi konusunda taraflar anlaşmış, sistem kurulu vaziyette teslim edilmiş olup fotoğraflardan ve bilirkişinin raporunda belirttiği ayrı yerde mevcut metal yapının halen aynı yerde olmasından dolayı havalandırma sisteminin sonradan sökülmüş olduğu yönünde kanaate varılmış, bu sebeple faturaya konu tüm mekanik imalatlar davacı tarafça yerine getirilmiş olduğundan davacı tarafından fatura alacağının talep edilebileceği anlaşılmış olmakla açılan ve ispatlanan asıl alacak yönünden davanın kabulüne fakat faturanın tebliğ tarihi tespit olunamadığından faizin takip tarihinden istenmesi gerektiği anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin reddine takibin bu şartlarda devamına karar vermek gerekmiş, ayrıca dava konusu fatura alacağı likit olup davalı tarafça belirlenebilir olduğu davacı tarafından talep edilip davalı da haksız olduğundan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Istanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 22.500-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına,
Kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 1.536,98 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 384,25 TL nin mahsubu ile eksik kalan 1.152,73 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 417,75 TL ( 29,20 TL BH, 384,25 TL PH, 4,30 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, tebligat gideri 119,50 TL toplam 1.319,50 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.319,50 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.700,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 168,29 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …