Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1256 E. 2021/1045 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1256
KARAR NO : 2021/1045
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/10/2011
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile kardeş olduğunu, aralarında dava konusu senede ilişkin bir ticari alış veriş olmadığını, senet üzerinde inceleme ile görülebilecek tahrifat olduğunu ve bu hususta bilirkişi raporu aldıklarını, süresinde yapılamadığı için savcılık şikayetinden bir sonuç alınamadığını, sök konusu senedin davacının eşi ile birlikte ticaret işiyle ilgilenirken kullanacağı kredi için babasının evini ipotek ettirdiği ve babasının davalı kardeşinin evin ipoteği ile ilgili bir belge istemesi sonucu boş senedi imzalayarak pul yapıştırmak sureti ile yapılan masraflar da düşülerek senede bir miktar yazıldığını ancak davacının kredi borcu bitiminde ipoteği kaldırmasından sonra senedin iadesini istediğinden senedin bulunmadığına dair bir tutanak tutulduğunu söz konusu senedin damga pulu zorunluluğu 2006 yılında kaldırılmasına rağmen 2009 yılı tarihli ve damga pullu olmasının tutarsız olduğunu ve davalının beyanlarına göre bu miktarda bir borcu senet karşılığı verebilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu borcu kabul etmediklerini , menfi tespit taleplerinin kabul edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı …’e 21.09.2010 tarihinde ….İcra Müdürlüğüne davalıya verdiği ve vadesi geçmiş bono ile icra takibi başlatıldığını, davacının senet üzerinde tahrifat yapıldığı iddiasına yönelik Adli Tıp Kurumunda yapılan inceleme ve alınan rapor ile aksinin söylendiğini ve senet üzerinde tahrifat yapılmadığını , imzanın da davacıya ait olduğu yönünde rapor verildiğini davasının davasının kambiyo senedi olması ve süreninde göz önüne alınarak haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
İstanbul CBS’ye müzekkere yazılarak 2010/… Soruşturma sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2010/… Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2010/… Esas sayılı dosyasından celp edilen 13/09/2010 vade tarihli 79.000TL bedelli senet aslı Mahkememizin … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak 2010/… Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2012/… Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
… Bankası A.Ş’ye müzekkere yazılarak davacının kredi kullanıp kullanmadığı hususları sorulmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/… Esas 2016/… Karar sayılı 10/03/2016 tarihli karar ile görevsizlik kararı verilerek Mahkememize tevzi edilen dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 15/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu senedin kenarlarının formal kesim oldukları, senet üzerinde fiziksel olarak kazıntı, silinti, kimyasal olarak silinti yapıldığına işaret edecek herhangi bir bulgu, emare gözlemlenmediği gibi senet metni üzerinde sürşarj, tamamlama, üstten gitme gibi bulgularda tespit edilmediği, inceleme konusu senet metninde yer alan mevcut tüm yazıların (iki adet imza hariç) kalem rengi kalem ucu kalibresi ve video spektral veriler muvacehesinde aynı evsafta kalem ile tanzim edilmiş oldukları, inceleme konusu senet metninde yer alan “1” ve “3”, “7” ve “9” rakamları ile “yetmiş” ibaresinin son harfi “ş” ve “dokuz” ibaresinin ilk harfi olan “d” harfleri arasında … Cihazında farklı kamera ve filtreler seçilerek yapılan analizlerde ve spektral taramada aynı renk skalasında yer aldıkları cihetle aynı mürekkebe sahip kalem ile yazıldıkları, tüm tespitler doğrultusunda inceleme konusu senette tahrifat yapıldığını gösterir bir veri bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tanığı … 12/01/2021 tarihli duruşmada; “Ben …’i 30 yıldır tanırım, esnaf olmamız sebebiyle tanışırız, dava konusu senedin düzenlenmesine ilişkin görgüye dayalı bilgim yoktur, ancak davacıdan babasına teminat olarak boş bir senet verdiğini duydum, ayrıca davacının maddi durumunun iyi olduğunu biliyorum, davalıyı tanımam, sadece davacının kardeşi olduğunu biliyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 20/04/2021 tarihli duruşmada; “Ben davacı … hanımı ve eşini 20 yıldır tanıyorum, her ikimizde esnaf ve komşu idik, dava konusu senedin düzenlenmesine ilişkin görgüye dayalı bilgim yoktur ama davacı ve eşinden boş bir senet imzalayıp babasına verdiğini duymuş idim, ben bunu 15-20 öncesinde duydum, davalıyı davacının kardeşi olması sebebiyle gelip gittiği için tanırım, benim olaya ilişkin görgüm bilgim bundan ibarettir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak tanık …’ın dava dilekçesine konu 13.09.2010 vade, 12.09.2009 tediye tarihli 79.000 Türk Lirası bedelli senedin düzenlenmesine dair görgüye dayalı bilgisi olup olmadığı hususu sorulmuştur.
Davacı tanığı … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Talimat sayılı dosyasının 02/07/2021 tarihli duruşmasında; ” Taraflar arasında mirastan dolayı alacak verecek ilişkisi doğdu, …’ın eşi benim arkadaşımdır, …’i uzun yıllardır görmedim. Çocukluğunu bilirim, …’ın bana anlattığı kadarıyla ve eşi … ‘in anlattığı kadarıyla mirasa ilişkin … ile senet yaptığını bana anlattılar ama ben görmedim. Senedin miktarını bilmiyorum. Senette … borçlu olduğunu söyledi, …’in …’dan bir alacağı yoktur, …’ın evinde büyüdü ona ve babasına … baktı. Benim bildiklerim bu kadardır, başka bildiğim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 07/12/2021 tarihli duruşmada; “Taraflar kardeşim olur, her ikisiyle de miras sorunları nedeniyle görüşmüyorum. Dava konusu senedin düzenlenmesi ile ilgili görgüye dayalı bilgim yoktur. Ancak davacı … davalı … adına iş yeri açıp onu borçlandırdı. Ayrıca davalı, babamın vefatından sonra davacıya elden 70-80 bin TL kadar borç para verdi. Bu parayı babamdan kalan miras sebebiyle elde etmiştir. Ayrıca o zaman çalışmaktaydı. Davacı davalıya olan borçlarını ödemedi. Bu nedenle borcuna karşılık … adına bono düzenleyip verdiğini … ‘tan duydum. Davacı … tüm kardeşlerine borçlanıp borçlarını ödememiştir. Bir kardeşim bileziklerini satıp vermiştir, diğer kardeşim onun için kredi çekmiştir. Ancak davacı tüm kardeşlerine borçlu olmasına rağmen borçlarını ödememektedir. İcralık olduğu kardeşleri dahi vardır. Diğer kardeşimiz … yaşlı annem adına kredi çektiği için biz şikayetçi olduk. … ile davalının arası açıktır. Aralarında husumet vardır. Benim olaya ilişkin gördüm ve bilgim bu kadardır. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, davalı kardeşinin takibe koyduğu senetten dolayı borçlu olmadığını, ticaretle uğraşırken çektiği kredi için babasının taşınmazına ipotek konulduğunu, buna karşılık olarak yaklaşık bir miktar belirleyerek babasına boş senet verdiğini, borcu ödeyip ipoteği kaldırmasına rağmen bulunamadığından bahisle senetin iade edilmediğini, babasının ve şahitlerin buna dair tutanak tuttuklarını, davalının senette tahrifat yaparak senedi icraya koyduğunu, davalının bu miktarda bir borcu verecek durumda olmadığını, aksi kabul edilse dahi kız kardeşi …’dan aldığı hisseyi davalıya devrettiğini, bu devrin karşılığının borçtan düşülmesi gerektiğini beyan ederek davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davacının senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, senette tahrifat yapıldığını iddia ederek şikayette bulunduğunu, soruşturma kapsamında yapılan imza incelemesinde; imzanın davacıya ait olduğunun ve tahrifat olmadığının tespit edildiğini ve takipsizlik kararı verildiğini; senete konu alacağın, kendisinin ödemek zorunda kaldığı davacıya ait vergi borçlarından ve davacıya elden verdiği paralardan kaynaklandığını, davacının dava dilekçesinde belirtiği devir hususunun doğru olmadığını, davacının hisse devrinin sözkonusu olmadığını, davacının sadece kardeşleri … ‘ın verdiği vekaletname ile onun hissesinin devir işlemini yaptığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2010/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalının davacı hakkında 12/09/2010 vadeli 79.000,00 TL bedelli seneti dayanarak yaparak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığı görülmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/… Esas 2013/… Karar sayılı ilamında; ödeme emri tebliği usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne; senetteki imzanın davacıya ait olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğundan imza itirazının reddine; boş olarak verilen senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı delille ispatlanmadığı, teminat senedi olduğu veya ödendiği hususlarının İİK 169/a-1 maddesinde belirtilen ve takip hukukunda geçerli belgelerle ispatlanmadığı gerekçesi ile borca itirazın reddedildiği ve işbu kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/… soruşturma numaralı dosyasında; davacının dvalı hakkında sahte resmi belge düzenleyip kullanmak ve icra dairesini aracı kılarak nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayetçi olduğu, alınan bilirkişi raporu ile senetteki borçlu imzasının müştekiye ait olduğu, senette bir tahrifatın bulunmadığı, şüphelininmüsnet suçları işlemediği anlaşılmakla takipsizlik kararı verildiği, soruşturma kapsamında tarafların kardeşleri olan tanıkların beyanlarının alındığı, tanıkların davacının davalı adına vergi mükellefiyeti oluşturup işyeri açtığını, vergi borçlarını ödemediğini, davalıya vergi borcu çıktığını, ödemek zorunda kaldığını, davalının davacıya elden para verdiğini, davacının tüm kardeşlerine borcu olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkememizce alınana bilirkişi raporu ile dava konusu senette tahrifat olmadığı sabittir.
Davacı tanıklarının senetin düzenlenmesine dair görgüye dayalı bilgileri yoktur. Dinlenen davalı tanığının beyanı, davalının iddialarını doğrular mahiyettedir.
Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı taraf, senedi boş olarak babasına verdiğini, babasının taşınmazı üzerindeki ipoteği kaldırmasına rağmen senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia etmiş ise de, bu hususu yazılı delille ispatlayamamıştır. Borcun ödendiği iddiası da ispata muhtaçtır. Davacı taraf, 08/12/1999 tarihli ”daha önce imzaladığım senet geçersizdir, babam hasta olduğu için senedi bulamadı, bu kağıt onun için yazıldı” şeklinde ibarenin bulunduğu yazılı delil sunmuş ise de; ilgili yazıda davalının imzasının bulunmaması, yazının dava konusu senetle ilgili olup olmadığı anlaşılmadığından; bağlayıcılığı bulunmayan yazıya itibar edilmemiş, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 1.173,15TL harçtan mahsubu ile artan 1.113,85TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.070,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır