Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1227
KARAR NO: 2019/630
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 22/12/2016
KARAR TARİHİ: 15/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde davalı ile aralarında Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre davalıya hat ve taahhüt karşılığı telefon verildiğini, davalının ise kendisine sağlanan hattan verilen hizmetin karşılığı olan fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz etmesi nedeniyle de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesi ile ticari nitelikli abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesini, telefonların IMEİ numaralarını, İstanbul …İcra Dairesinin… sayılı dosyasını, faturaları ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesi ile ticari nitelikli abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacı şirket davalıyla yaptığı abonelik sizleşmesi kapsamında davalıya hat verdiğini ve abonelik süresini taahhüt etmesi karşılığında da faturasına yansıtılmak suretiyle iki tane telefonun satışının yapıldığını, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle taahhüdün gerçekleşmediğini bu nedenle de hem ödenmeyen fatura bedellerinin hem de faturaya yansıtılan telefon bedellerinin tarafına ödenmesini talep etmektedir.
6100 sayılı HMK m. 266’ya göre davacının davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya bilirkişiye verilmiş ve rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 12.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda cihaz teslim tutanaklarının bulunmadığı, sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı, taahhütnamelerin bulunmadığı, faturaların dayanaklarının bulunmadığı tespitinde bulunularak davacının alacağının olmadığına yönelik tespitte bulunulmuştur.
Dosya içerisinde taahhütnamelerin bulunduğu, sözleşmede davalının imzasının bulunduğu anlaşılmakla raporun hükme esas alınmaya elverişli olmaması nedeniyle dosya yeniden bilirkişiye verilerek ek rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 11.05.2018 tarihli ek raporda davacının 986,00 TL hat kullanım bedeli alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davaya konu iki telefonun davacıya teslim edildiğine ilişkin teslim tutanağı bulunmasa da davacı bu telefonlara ilişkin iki faturayı dosyaya sunmuştur. Söz konusu faturalara davalı taraf 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre sekiz günlük süre içinde bir itirazda bulunmamıştır. Bu nedenle davalı taraf fatura içeriğini kabul etmiş sayılmıştır.
Bilirkişi raporları TTK m. 21/II hükmünün dikkate alınmaması nedeniyle hatalı bulunmuş ve her iki bilirkişi rapora da hükme esas alınmamıştır.
Bu gerekçelerle davacının hat kullanım bedeli olan 986,00 TL, …marka telefonun bedeli olan 2.712,00 TL ve…marka telefonun bedeli olan 3.216,00 TL toplamı olan 6.914,00 TL asıl alacak üzerinden alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının faturaya yansıtılmış iki tane telefon satın aldığını ve kendi adına tanımlanmış hattı kullandığını bilebilecek durumda olmasına karşın başlatılan icra takibine haksız olarak itirazda bulunması iyiniyetli olarak görülmemiş ve aleyhinde icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 453,52 TL nispi karar harcından peşin alınan 113,38 TL harcın mahsubu ile eksik 340,14 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 989,48 TL’nin ( 29,20 TL BVH, 4,30 TL VH, 113,38 TL Peşin Harç, 142,60 TL tebliğler, 700,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
*e-imzalıdır
Hakim …
*e-imzalıdır