Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/119 E. 2018/520 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/91 Esas
KARAR NO : 2018/485 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2015
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: Müvekkilinin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …sicil numarasında kayıtlı … Şirketinin %99 hissesinin sahibiyken 09/02/2011 tarihinde hisselerini …’e devrettiğini, devirden önce şirket adına çeşitli bankalarla kredi sözleşmesi imzalanarak bu kredilere kefil olunduğunu, kefil olunan kredilerin ödendiğini, daha sonra …’in çekmiş olduğu kredilerden dolayı müvekkili hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas,… Esas ve … Esas sayılı takiplerinin başlatıldığını, şirketin devrinden sonra …’in bankalardan kredi çektiğini ve bu kredileri ödemediğini, devirden sonra çekilen kredilerden müvekkilinin sorumlu olamayacağını, çekilen kredilerdeki kefaletin şekil şartlarına uymadığından yok sayılmasına, müvekkilinin davalı bankaya şirketin devrinden sonra çekilen ve ödenmeyen kredilerden dolayı, geçersiz kefalete dayanan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas ve … Esas sayılı takip dosyalarından borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: Mahkememiz dava dosyasındaki tüm hak ve alacakların … Noterliğinin 24/12/2013 tarih …yevmiye no.’lu temlik sözleşmesi ile …Bank A.Ş. tarafından müvekkiline temlik edildiğini, dava dışı borçlu …Şirketi ile temlik eden …Bank A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davacının bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek İstanbul … İcra Müdürlüğünün ilgili dosyalarından takibe geçildiğini, her ne kadar davacı şirket hisselerini devrettiğini belirtse de kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, şahsen borçlu sıfatı devam ettiğini, davacının hisselerini devrettiğine ilişkin hususun bankaya ihtarname yoluyla bildirilmediğini, haksız davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … yönetim şirketi alacağın temlikine ilişkin temlikname ve eklerini mahkememiz dosyasına ibraz etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış, gerekli araştırma yapılmış ve dava konusu takip dosyaları celp edilmiş olup bilirkişi incelemesine karar verilmiştir. 14/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi heyeti; asıl borç ilişkisinde borçlu olan şirketin hisse sahibinin, alacaklıya şahsi teminat olarak kefalet vermesi durumunda kefilin şirket hisselerini üçüncü kişiye devretmesinin tek başına kefalet sözleşmesini sona erdirmeyeceğini, kefalet sözleşmesinin sona ermesi için TBK’da düzenlenmiş bir sora erme sebebinin somut olayda gerçekleşmesi gerektiğini ve fakat dosyadaki bilgi ve belgelerden bu yönde bir sonucun çıkarılmadığını, somut uyuşmazlıkta davacı kefilin kefaletinin sona ermediği sonucuna varıldığını bildirmiştir.
Alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince itirazda bulunulmuş, mahkememiz ara kararıyla itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce alınan 03/01/2018 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti; kök rapordaki varılan sonuçlarda bir değişiklik bulunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Toplanan deliller, yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapmasına göre; temlik eden banka ile dava dışı asıl borçlu…Şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca asıl borçluya kredi kullandırıldığı, davalının sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek asıl borçlu ve kefile ihtarname gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından temlik eden bankaya hisse devri sonrası kredi sözleşmesinden kaynaklı kefaletinin son bulduğuna dair ihtar gönderilmediği, davacı taraf her ne kadar kefalet süresinin el yazısı ile belirtilmesi gerektiğine ilişkin itiraz ileri sürmüşse de kredi sözleşmesinin Mülga 818 Sayılı BK döneminde yapıldığı ve mülga BK’da sürenin el yazısı ile yazılması gerektiğine ilişkin bir şartın bulunmadığı, davacının sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, alınan kredinin şirket ortaklığı ile ilgisinin bulunmadığı, davacının kefalet akdinin sona erdiğine ilişkin yasal, geçerli bir delil sunmadığı, bu nedenle taraflarca içeriği kabul edilen sözleşmeden kaynaklanan kefalet akdine dayalı sorumluluğun devam ettiği, davacının asıl borçlu şirketteki hisselerini devretmiş olmasının kefaleti sona erdiren bir neden olmadığı, davacının asıl borçlu şirketin kullandığı krediden kefil sıfatıyla sorumlu olduğu kanaatine varılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 358,63-TL harcın, alınması gerekli 35,90-TL maktu haçtan mahsubu ile bakiye 322,73-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.520,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Gider/delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.