Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1175 E. 2019/579 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/1247 Esas
KARAR NO: 2019/677

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/07/2014
KARAR TARİHİ: 24/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkette genel müdür yardımcısı sıfatıyla çalışan …Tin 24.01,2013 tarihinde işten ayrılarak 27.06.2013 tarihinde davalı şirket bünyesinde genel müdür sıfatı ile çalışmaya başladığını, müvekkiline ait müşteri bilgilerini rakip firma olan davalının özel amaçlan için kullandığını, müvekkilinin müşterileri ile irtibat kurarak onlardan müşteri olmalarını talep ettiğim ve müvekkilinin çalışanlarına iş teklifinde bulunarak davalı şirkette işe aldığını, müvekkilinin sigorta ve risk yönetimi alanında Türkiye’nin önde gelen sigorta ve reasürans şirketlerinden biri olduğunu, yapılan haksız eylemler neticesinde itibarının zedelendiğini belirterek yapılan haksız rekabet eyleminin tespitine vc önlenmesine, 100,000-TL manevi vc şimdilik 10.000-TL de maddi tazminata karar verilmesini ve hesaplanacak tazminata haksız rekabet eyleminin yapıldığı tarihten itibaren avans faizi işletilmesini iddia ve talep etmiştir,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin müşterilerinin müvekkili şirket ile çalışmaya başlamasının anayasa ile korunan çalışma ve sözleşme serbestisinin doğal bir sonucu olduğunu, bir fiilin haksız rekabet teşkil edebilmesi için öncelikle aldatıcı ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak yapılmış olması gerektiğini, müvekkilinin hiçbir zaman davalının çalışanlarını sözleşmelerini ihlal etmek suretiyle ya da başka yollarla kendisiyle çalışmaya teşvik etmediğim ya da ayartmadığını, davacının bilgilerinin müvekkili şirketin iktisadi amaçları için kullanılmadığını, müşteri bilgilerinin çoğunun sigorta sektöründe rol alan sigorta şirketleri tarafından doğrudan ya da dolaylı yollarla ama hukuka uygun olarak öğrenildiğini, çalışanların kendi bilgi ve deneyimlerini yeni işverenleri bünyesinde de kullanmakta serbest olduklarını, zararın somut olarak ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, bildirilen tanıklar dinlenmiştir.
Tanık … beyanında; …Sigortada broker olarak çalışıyorum, işyerimizde çalışan bir kısım personel … Sigortaya geçti, çünkü bu şirketteki yan ödemeler ve ekonomik anlamda maaşın daha iyi olduğu konuşuluyordu, ben de kulak misafiri oldum, yine duyduğum kadarıyla karşı şirketin yöneticisi …’ün bu şekilde personele iş teklifi götürdüğü personelin de bir kısmı da buna uyarak karşı şirkete geçtiği konuşuluyordu, bu şekilde duydum, bir kısım personel geçtikten sonra müşteri pörtföyümüzde düşüş oldu. Ayrıca şunu belirtmek isterim ki yan haklar olarak bildiğim bizzat şahit olduğum şeyler vardır, bizim şirket çalışanlarımıza Renault marka araç tahsis ederken karşı şirket BMV tahsis ediyordu ,
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu. … karşı şirkete genel müdür olduktan sonra kendi bilgisayarına şirketimizin datalarını aktarırken bizzat gördüm. Ayrıca 2012 yılından sonra müşteri potansiyelinde düşüş olduğu için bizden tekrar teklif almaları için önceki eski müşterilerimizi aradığımızda bize …şirketin sahibi … Bey’in sektörden çekileceğini, artık bu işlerle ilgilenmeyeceğini, ayrıca kar marjımızın çok yüksek olduğunu ileri sürerek kar marjı daha makül şirketlerle çalıştıklarını söylediler dedi.
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu. Görüştüğümüz müşteri bu bilgileri bizzat … şirketinden aldığını söyledi.
Davalı vekilinin … şirketinin bizzat …şirketini çalışanlarını kötüleyici davranışlarına şahit oldunuz mu sorusu reddedildi ” beyanında bulunmuştur.
Tanık … beyanında; Ben …şirketinde çalışıyorum, bir kısım personelimiz … şirketine daha fazla maaş ve daha iyi şartlar nedeniyle geçti. Bunu ortalıkta konuşurken de duydum, bizzat … şirketinin genel müdürü … ile bizzat görüşen şirket çalışanı arkadışlarımızdan da duydum, onlar karşı şirkette şartların daha iyi olduğunu söylüyorlardı. Onlar gittikten sonra İstanbul ve …’da müşteri potansiyelinde düşüş oldu, İzmir de bir düşüş olmadı dedi.
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu, bugün …’tan ayrılıp … dışında başka şirketlerde çalışan elemanlarımız da vardır beyanında bulunmuştur.
Tanık … beyanında; Ben …’da çalışıyorul, bazı arkadaşlarımız şartların daha iyi olması sebebiyle … şirketine geçtiler,bu sohpet esnasında arada konuşuluyordu, karşı şirketin şartlarının daha iyi olduğu söyleniyordu, ama bunları karşı tarafa geçmesi için kimin teşvik ettiğini bilmiyorum, arkadaşlar ayrıldıktan sonra şirketin müşteri potansiyelinde düşüş olup olmadığını bilmiyorum,çünkü ben bilgi işlemde çalışıyorum,ancak bazı müşterilerin gittiğini biliyorum, … hanımın yanında taşıdığı hard disk ve bilgisayarı vardı,ancak bunları bilgisayara yüklerken bizzat görmedim.
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu:Bildiğim kadarıyla … hanım hard diskinden müşteri maillerini taşırdı. Bu mailler ticari sır niteliğinde olma ihtimali yüksektir, içeriğini bilmiyorum beyanında bulunmuştur.
Tanık … beyanında; 2013 yılının Mayıs ayında istifa ettim. Şirkette aidiyet duygumu yetirdim bu şirkete kendimi ait hissetmediğim için, yaşanan olaylar nedeniyle, bu şirket bizim şirketimiz diye yaklaştık ancak patronum bu şirket benim şirketim gibi bir beyanda bulununca aidiyet duygumu yitirdim, 10 yılımı geçirdim, demorilize olmuştum, rekabet tüm çalışanlar arasında vardı, istifa ettikten sonra … hanımı aradım, Ocak ayında … hanım ayrıldı ben de Mayıs ayında ayrıldım, nişanlasıyla birlikte istifa ettikten sonra … hanım eşiyle birlikte restaurant açmıştı, … Sigorta da çalıştığını bilmiyordum, bende istifa ettikten sonra onunla görüştüm. Bana ” istifa etmişsin hayırdır ” dedi. Ben de ” kafamı dinleyeceğim tatile gidiyorum ” dedim. Başka brokerlerdanda teklif geldi. Gittim görüştüm. Daha sonra … ile görüşmelerimizde kendi yapılanmasını anlattı. Tatil dönüşü karar verdim ve … Şirketine geçtim dedi. Bilgim bundan ibarettir dedi.
Davalı vekili : Başka bu şirketten ayrılıp başka şirkete geçenler oldu mu diye sorulsun dedi.
Tanık beyanında devamla; Başka ayrılanlar da oldu dedi.
Davacı vekili : Mart tan … ya geçen kaç kişi vardır diye sorulsun dedi.
Tanık beyanında; 6-7 kişi vardır , çok emin değilim beyanında bulunmuştur.
Tanık … beyanında : … şirketinde direktör olarak çalışmaktayım. Alışveriş merkez yönetim işi yapıyoruz, birçok sigorta işi vardır, personele özel sağlık sgoralarından ben sorumluyum. Şirketin diğer sigorta işlerine muhasebe departmanı da ilgilenmektedir, hangi sigorta şirketine sigğorta yaptıracağımız yönetimle birlikte biz karar veriyoruz, …şirketi ile çalışıyorduk. Ben 2005 yılında çalışmaya balyadım o dönemde … Sigorta şirketi ile çalışıyorduk, 2014 yılında veya 2015 yılında tam hatırlamıyorum … Sigorta şirketine geçtik, …ta bir ekip değişimi oldu, biz ekipten memnunduk, ekip değişiminden sonra yeni ekiple de çalışmaya devam ettik, hem benim operasyonel anlamda yaptığım işlerde hem de sigortayı kullanan çalışanlarımızın sorun yaşaması üzerine … ya geçtik, sigorta yenileme döneminde teklif almamız gerekiyordu bu süre içinde kimse benimle iletişime geçmedi ben hep …ta çalışan yeni ekipteki arkadaşlaın peşinden gitmek zorunda kaldım zamanın geldiğini teklif almam gerektiğini ben hatırlattım, benimle görüşülmeden ikinci teklif toplama aşamasına geçilmiş iletişimde kopukluk yaşadık, bu nedenle işin kalitesinden endişe duymaya başladım hem de zamanında sonlandırabilecekmiyiz diye kaygılandım, biz bu süreci tamamladık, çalışanlarımız sigortayı kullandıkça sorun yaşamaya başladılar bu sorunlarda artmaya başlayınca endişelerimi üst yönetimle paylaştım Almanya ‘daki yöneticilerime de ilettim, o zaman başka bir şirkete gidin dediler. … hamını daha önceden tanıdığım için onu aradım direk orada çalıştığını bilmiyorum, …dan ayrıldınız eğer yine aynı sektörde çalışıyorsanız teklif verin dedim. Onlarda teklif verdiler geldiler görüştük.
Soruldu : Ben … hanımı tanımıyorum daha önce hiç çalışmadım beni de biz …la çalışırken beni arayıp … Şirketine geçtiğini sigorta şirketini değiştirmem hususunda buna benzer herhangi bir şey söylemedi böyle bir görüşmemiz olmamıştır dedi.
Davacı vekili : …da çalışırken irtibat kurduğunuz kişi … mıydı ?, bir de poliçeler tanzim edilirken sorun yaşandığı ve şirket değiştirilme yoluna gidildiğinden yaşanan sorunun ne olduğu sorulsun dedi.
Tanık beyanında : …’ı tanıyorum bahsettiğim sorunlarda öncelikle iletişimsizlik ve ödemelerin geç ödenmesidir, ve yaşanan sorunlar geç çözümlenmeye başladı daha öncede sorunlar yaşanıyordu ancak daha hızlı geri dönüş oluyordu beyanında bulunmuştur.
Denizli ATM aracılığıyla dinlenen Tanık … beyanında : Ben uzun yıllardır sigorta işlemlerimi davacı şirket nezdinde yürütmekteyim, davacı şirket bünyesinde genel müdür yardımcısı olarak çalışan … bu şirketten ayrılarak davalı şirket olan … Sigorta şirketinden genel müdür sıfatıyla çalışmaya başlamıştır, bir müddet sonra bu firmadan bana Zeynep hanım aracılığıyla teklifte bulundular, kendi firmaları ile daha uygun ve daha cazip fiyatla çalışmamı istediler, bunu bizzat bana… ofisinde görevli olan …hanım telefonla bildirmiştir, soyadını hatırlamayamadığım Zeynep hanım daha önceden …sigorta şirketinde çalışıyordu, … hanımın ayrılmasından sonra o da davalı firmada çalışmaya başlamıştır, ancak ben yapılan teklifi davacı şirketle uzun yıllardır çalışmam olmam ve verilen hizmetten herhangi bir sıkıntım olmaması sebebiyle kabul etmedim beyanında bulunmuştur.
Haksız rekabetin varlığı ve varsa oluşan zararın miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 16/01/2017 tarihli raporda ” Davacının bir takım çalışanlarının davalı şirket tarafından işe alındığı, bununla birlikte davacının İş yaptığı bazı firmalarla davalının İş yapmaya başladığı dolayısıyla davalının haksız rekabet eyleminde bulunduğu,Davacının uğramış olduğu haksız rekabet nedeniyle maddi tazminat talep edebileceği,Davacının uğramış olduğu zararın ibraz edilen ticari defter ve dayanaklarından tespit edilemediği, bu bakımdan davacının uğramış olduğu zararın TBK. m, 50 hükmü dikkate alınarak, Sayın Mahkemece takdir edilebileceği,Manevi tazminat talep etme şartlarının da gerçekleştiği ” görüşü bildirilmiştir.
Yapılan itirazlar ve zararın tespiti yönünden yeniden aldırılan 06/10/2017 tarihli ek raporda ” Davacı tarafın sunmuş olduğu kayıtlardan, davacının portföyünden çıkarak, davalı şirket portföyüne geçen beher firmadan kazanılan yıllık komisyon geliri toplamının 493,248-TL olduğu,Davacının uğramış olduğu bu gelir kaybının, “davalının elde etmesi mümkün görülen menfaat” kabul edilerek davacıya verilmesi gereken maddi tazminat olarak hesaplanmasının mümkün olduğu,Diğer hususlar ile ilgili olarak kök raporumuzdaki görüşlerimizde herhangi bir değişiklik oluşmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Taraflarca yapılan itirazlar neticesinde yeniden yeni bir heyet tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 19/06/2018 tarihli raporda ” Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2013-2014 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı,Davalı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2013-2014-2015 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı,Mali Yönden Yapılan İncelemelerde; Davacı tarafın sunmuş olduğu kayıtlarda, davacının portföyden çıkarak, davalı şirket portföyüne geçen beher firmadan kazanılan yıllık komisyon geliri toplamı yukarıdaki tabloda görüleceği üzere 493.248,00 TL olarak tespit edildiği,Dosya kapsamında Yapılan İncelemelerde; Yukarıda izah olunan gerekçelerden ötürü, Bilirkişilik Kanunu m. 3/2 hükmünün tanıdığı imkan ölçüsünde, hukuki nitelendirme, değerlendirme ve takdir tamamen sayın mahkemeye ait olmak üzere; Davalının, davacının müşterilerini kendisine yönlendirdiği ve 493.248TL prim kaybı iddiasının doğru olduğu ve bu prim kaybının hangi nedenlerden ortaya çıktığı ve yapılan incelemede bunun tespit edilemediği, dolayısıyla bu eylemin hukuki değerlendirmesinin tamamen Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu,Bu eylemlerin TK m. 55/1 -b(1 – III) hükümlerine göre haksız rekabet teşkil edip etmediği hususunun ise tamamen sayın mahkemenin takdirinde olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 27/11/2018 tarihli dilekçesi ile talep miktarını arttırmış, harç tamamlanarak davalıya tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava TTK54 vd mad.gereğince haksız rekabetin meni ve buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.
TTK 54/2 mad.’de “rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar ” olarak haksız rekabeti genel anlamda tanımlamıştır.
TTK 55 mad.de haksız rekabet halleri sınırlayıcı değil özellikle önemli olanlar örneklendirilerek sayılmıştır. Buna göre TTK 55/1-b’de ” sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek kısmında L bentte ” müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için , onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek ” ve ayrıca 3.bentte “işçileri , vekilleri veya diğer yardımcı kişileri işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa ettirmeye veya ele geçirmeye yöneltmek ” olarak sayılan haller dürüstlük kuralına aykırı olup haksız rekabet oluşturmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde somutlaştırdığı taleplerle TTK 55/1-b 1 ve 3 bentlerinde düzenlenen haksız rekabet hallerine dayanmıştır.
Buna göre somut davaya bakıldığında Ocak 2013 yılında davacı şirkette genel müdür yardımcısı olarak çalışan …’ün şirketten ayrılarak çok kısa bir zaman içerisinde davalı şirkette pozisyonunda yükselerek geçtiği ve 2013-2014 yılları içinde önemli pozisyonlarda çalışan 5 yöneticinin daha davacı şirketten ayrılıp pozisyonlarında yükselerek davalı şirkete geçtikleri, dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu üzere …’ün şirketten ayrılmadan kendi bilgisayarına davacı şirketin müşteri datalarını kopyalarak aldığı, izinsiz ele geçirilen müşteri portföyünde bulunan bazı firmaların yukarıda bahsedilen 6 çalışanın davalı şirkete geçmesiyle birlikte aynı zaman diliminde davalı şirketin müşteri portföyüne geçmiş oldukları, yine dinlenen tanık beyanlarına göre müşterilerin aranarak daha iyi koşullarla kendileri ile çalışmalarının teklif edildiği, Yargıtay içtihatlarında belirtilen ticari rekabet ortamının bozulduğu, güven ilişkisinin zedelenmiş olduğu, tanık beyanlarına ek olarak yaptırılan defter incelemelerine göre prim gelirlerinde azalış olup davacı şirketin zarara uğradığı, TTK 56 mad.göre ” elde edilmesi muhtemel menfaatlerin ” maddi tazminat olarak davacı tarafça istenebileceği, buna göre hesaplanan davalı şirkete geçen müşteri portföyündeki beher firmadan kazanılan yıllık komisyon geliri toplamının 493.248,00-TL olduğu maddi tazminat olarak bu bedel üzerinden davanın kabulüne ve ayrıca kişilik hakları ve ticari itibarı zedelenen davacı yararına TTK 56 mad.gözetilerek 100.000-TL manevi tazminata ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Haksız rekabetin men’ine
Davacı yararına 493.248,00 TL maddi tazminatın ve 100.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 11.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 40.524,77-TL nispi karar harcından peşin alınan 1.878,55-TL Islahla alınan 8.252,66-TL harç toplamı 10.131,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 30.393,56-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan maddi tazminat yönünden 33.679,92-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan manevi tazminat yönünden 10.750,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 12.350,71-TL ( 25,20 TL BVH, 3,80 TL VH, 1.878,55 TL Peşin Harç, Islah harcı 8.252,66, 390,50-TL tebliğler, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan giderin üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …