Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1164 E. 2020/899 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1164
KARAR NO:2020/899

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:25/11/2016
KARAR TARİHİ:22/12/2020

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/08/2016 tarihinde … istikametinden … Şehir Merkezi istikametine seyreden sürücüsü, plakası, marka ve modeli tespit edilemeyen siyah renkli aracın … İli … Bulvarında bulunan yaya geçidinden stadyum tarafına doğru geçiş yapan müvekkilinin geçişini tamamlayıp kaldırıma çıkacağı esnada sağ tarafından aracın çarpması sonucu yaralandığını, kaza sonucu sürücünün olay yerinden kaçtığını, müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, … yönetmeliğine göre sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar düzenlenmesi gereği müvekkilinin keşideci …’ın zararlarından …nın sorumlu olduğunu, müvekkili …’ın ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalması sebebiyle davalı … hesabından tahsilini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ‘Madde 97’ye göre zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içerisinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar görenin dava açabileceğini veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceğini, şeklinde düzenlemeyle, dava öncesinde müvekkili kuruma öncelikle başvuru yapılmış olması şartı getirildiğini, ancak, davacı tarafından maluliyeti sebebiyle tazminat talebine ilişkin olarak, dava öncesinde müvekkil kuruma başvuru yapıldığını, başvuru sırasında müvekkile sunulmamış olan ve tazminat hesabı için zaruri olan, kazanın gerçekleşme şeklini ve kusur oranlarını gösterir belgelerin davacı vekilinden yazılı olarak talep edilmiş olduğunu, davacı tarafın bu belgeleri müvekkil kuruma sunmadığını, bu nedenle de, usulüne uygun başvuru şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespitini, araç plakasını ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatının gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin adli tıp vasıtasıyla yapılmasını, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına adli tıp kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden maluliyete ilişkin sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat ve rücu taleplerinin teminat dışında olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, …’nın sorumluluğunun kaza tarihinde poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğunu, müvekkili aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 28/08/2016 tarihinde davacıya sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın çarpması sonucunda davacıların oğlunun yaralandığı daimi veya geçici maluliyetinin olup olmadığı varsa oranı ve süresinin ne olduğu, tarafların kusur durumlarının ne olduğu, davacının varsa isteyebileceği maddi tazminat miktarının ne olduğu, faizin türü ve başlangıcının ne olduğundan ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; kaza tespit tutanağı, müvekkilinin davacılara ait bir kısım hastane evrakları, ceza dosyasına ait bir kısım evrak, başvuruya ilişkin evrakların örnekleri Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak … soruşturma numaralı dosyası celp edilmiştir.
… Eğitim Araştırma Hastanesine müzekkere yazılarak 23/08/2016 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle Davacı … ( T.C. … ) ‘a ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
…na müzekkere yazılarak davaya konu ilgili hasar dosyaları celp edilmiştir.
… SGK’ya müzekkere yazılarak davacı … ‘ın ( T.C. … ) 23/08/2016 tarihli trafik kazasında yaralanması sebebiyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı, maaş bağlanmış ise miktarı bilgisi celp edilmiştir.
… İlçe Emniyet müdürülüğüne müzekkere yazılarak Davacının … araştırması celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının maluliyetinin tespiti bakımından dosya ATK’ya gönderilmiş olup; 05/01/2018 tarihli ATK raporunda özetle; mevcut belgelere göre; … oğlu, 2000 doğumlu …’nin 23/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının itirazları doğrutusunda davacının maluliyetinin tespiti bakımından dosya ATK’ya gönderilmiş olup; 19/12/2018 tarihli ATK raporunda özetle; … oğlu, 2000 doğumlu …’ın 23.08.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince tarafların kusur ve hesap durumlarının tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 10/02/2020 tarihli bilirkişiler raporunda özetle; plakası ve kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün KTK 52/a,b ve 74. Maddelerine aykırı davranışı nedeniyle meydana gelen olayda %100 kusurlu olduğu, yaya …’ın olayda kusursuz olduğu, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 15.096,35 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 26/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle, dava dilekçesinde 3.000,00 TL olarak talep ettikleri 3.000,00 TL maddi tazminat bedelinin, 1,00 TLsini sürekli iş göremezlik tazminat bedeli ve 2.999,00 TLsinin ise geçici iş göremezlik tazminat bedeli olarak kuruşlandırdıklarını, 2.999,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 12.097,35 arttırmak suretiyle, 15.096,35 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesini, 1,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı küçük …’in yaralanıp sürekli ve geçici iş göremediğinden bahisle maddi tazminat isteminde bulunulmuştur.
Davacı …, kaza tarihinde 16 yaşında olup hükme esas alınan ATK raporunda davacı küçüğün sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından, sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı …, kaza tarihinde henüz 16 yaşında olup gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, mahkememizce geçici işgöremezlik zararı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 83,60TL harçtan mahsubu ile artan 29,20TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır