Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1136 E. 2018/902 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1057 Esas
KARAR NO : 2018/901 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/11/2016
KARAR TARİHİ: 18/09/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; 29.07.2016 tarihinde …, … plaka sayılı otomobili ile… adresinde bulunan evinin otoparkına girerken yerlerin kumlu olması dolayısıyla aracının kaydığını ve sağ ön kısmından otopark girişinde bulunan demir kapıya çarptığını, aracın kasko şirketi olan ….’ ye durumu yazılı olarak bildirildiğini, davalı … şirketi oluştuğu iddia edilen hasarın beyanda bulunulan şekilde olamayacağını belirterek, araçta meydana gelen hasar bedelini ödemeyeceğini davacıya bildirdiğini, bunun üzerine davacı İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nde davalı … şirketi hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, %20 icra inkar tazminatına ve itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; dava konusu araç 27.07.2016 ve 29.07.2016 tarihlerinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasında hasara uğradığı iddiası ile hasardan yaklaşık 3 hafta sonra 23.08.2016 tarihinde hasar İhbarında bulunduğunu, hasar ihbarı sonrasında yapılan ekspertiz çalışmasında hasarın belirtilen yerde ve şekilde olamayacağı şüphesi üzerine hasarın araştırılmasına karar verildiğini, kaza sonrası kazaya karışan sigortalının eşinden, sigortalıdan, eşinin anne ve babası ile kazanın meydana geldiği köyün muhtarından yazılı beyan alındığını, kaza mahallinde araştırma yapıldığını, telefon kayıtlarının incelendiğini, sürücünün 29.07.2016 günü Kahvetepe köyündeki babası …’ a ait evin 5 metre genişliğindeki bahçe kapısının sol köşesine aracın en sağ köşesi İle çarpmış olmasının, kaza yerinde yapılan incelemede köy içi dar bir yoldan gelindiği göz önüne alındığında oldukça yavaş kullanılabilecek bir aracın kontrolden çıkmasının ve 5 metre genişliğinde açık kapı yerine aracın geliş yönüne göre kapının sol taraf bitimindeki ihata duvarına aracın sağ tarafının çarpmasının imkan dahilinde olmadığının tespit edildiğinin, beyanlarda belirtilen telefon kayıtlarının beyanlar ile uyumsuz olduğunu, kaza mahallinde aracın kaymasına sebebiyet verecek satıhta olmadığını, küçük bir köy olmasına rağmen kazayı Köy muhtarı dahil, başka gören-duyan olmaması, kazanın kolluk kuvvetlerine bildirildiğini, 27.07.2016 tarihli ilk kazanın sigortalının eşinin anne ve babası tarafından bilinmediğini, kaza mahallinde çekildiği söylenen fotoğraflarda kaza yerinde (yerde) araca ilişkin parça bulunmadığını, kayma İzinin bulunmadığını, hasarın sigorta acentesine ve sigortacıya 26 gün geçtikten sonra ihbar edildiğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Ele Alındığında;
Dava, meydana geldiği iddia edilen trafik kazası sonucu araçta meydana gelen hasar bedelinin tanzimi için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazların iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Yasa’nın 3/l maddesinde tüketici işlemi “…( Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem ) olarak tanımlanmıştır.
Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun’un 3. Maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73. Maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. Davanın açıldığı tarih itibarı ile 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakma görevi mahkememize ait olmayıp, Tüketici Mahkemesi görevlidir. Açıklanan bu sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 20.Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …