Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1082 E. 2019/263 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1082 Esas
KARAR NO : 2019/263 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/11/2016
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirket ile davalı/borçlu şirket arasında ticari iş ilişkisinin mevcut olduğu, müvekkili şirketin, cari hesapta kayıtlı irsaliyeli faturaya konu malları davalı tarafa teslim ettiği, 27.11.2015 tarihinde davalı tarafın istemiş olduğu siparişlere ilişkin fiyat teklifinin sunulmuş olduğu ve davalı şirketçe işbu siparişin aynı gün kabul edildiği, bu durumun e-mail yazışmaları ile sabit olduğu, işbu ticari ilişkiye istinaden müvekkilinin, davalı şirketten 10.649.74-TL bakiye cari hesap alacağının bulunduğu, müvekkilinin, dava konusu cari hesap alacağını ödemesi için davalı şirketi defalarca aradığı ancak herhangi bir sonuç alınamadığı, borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile bakiye cari hesap alacağı için takip işlemlerinin başlatıldığı, ödeme emrinin 18.07.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ve davalının bu ödeme emrine 19.07.2016 tarihinde itiraz ettiği, borçlunun bu itirazının haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini fazlaya ilişkin tüm dava, talep ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali davası niteliğindedir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı dosyasının dosya arasına alındığı, itirazın iptaline ilişkin taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, davacı tarafın hak ve alacaklarının belirlenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
28/11/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı taraf ticari defterlerinin; 6102 sayılı kanunun 66. Md. 64. Md. ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 220. Md. Uyarınca usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, 6100 Sayılı Kanunun 222. md uyarınca “kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğu”, dava dosyası içerisine davalı tarafça herhangi bir savunma, bilgi, beyan ve delil niteliğinde doküman ibraz edilmemiş olup, kesin süre içerisinde bilgi vermemesi sebebiyle evrak ibrazından vazgeçmiş sayıldığı, davacı tarafın dava dosyasına sunmuş olduğu bilgi ve belgelerin ticari defterleri ile uyumlu olduğu, birbirini doğruladığı ve kayıtsal olarak herhangi bir eksikliğin mevcut olmadığı, davacı taraf BA & BS formları üzerinde yapılan incelemelerde ilgili faturaları kayıtlarına aldığı ve resmi bildirimlerin yapıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin e-mail yazışmaları ile vaki olduğu, tüm inceleme ve değerlendirmeler neticesinde davacı tarafın dava tarihi itibariyle, kaydi olarak 10.649,74-TL bakiye alacağı dava ve talep etmekte haklı olduğu, takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi hesaplanabileceği, mahkemece takdir edilmesi durumunda 413,59 TL islemiş faize hak kazanabileceği, temerrüt başlangıç tarihi, temerrüt faizinin başlaması için, kural olarak borçluya ya ihtar tebliği ya da aleyhine bir takip ve/veva dava süreci dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekmekte olduğu (T.C YARGITAY 3.HUKUK DAİRESİ ESAS N0:2006/Î7707 KARAR NO:2006/18943 KARAR TARİHİ:26.12.2006), borçlu temerrütünün oluşumu için, geçerli olarak doğmuş ve ifası mümkün olan borcun muaccel olması gerekli olmakla birlikte, kural olarak alacaklının borçluya ihtarda bulunması da gerekli olduğu, ihtar, esasen, alacaklının borcun ifasını istediğini borçluya yönelteceği bir beyanla vuku bulmakta olduğu, ne var ki ihtarın anlamı göz önüne alındığında, bazı başka davranışların da ihtar yerini tutacağı şüphesizdir; öğretide, uygulamada bu tür işlemlere tipik bir örnek olarak “fatura tebliği” gösterilmekte olduğunu, fatura tebliğinin, yalnızca borcun mevcudiyetini ve miktarını bildirmesi nedeniyle ihtar niteliğini haiz olduğunu kabul etmek mümkün olmadığını, faturada, bedel ödenmediği takdirde dava açılacağının veya cebri icraya başvurulacağının (ya da para borçlarında temerrüt faizi işleyeceğinin) belirtilmesi halinde, somut olayın şartlan dahilinde bir ihtarın varlığını kabul mümkün olabileceğini, fatura üzerinde buna benzer herhangi bir ibarenin yer almaması sebebiyle; dava sürecinde geçen süre saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi olan 28.06.2016 tarihinden itibaren dava açılış tarihi olan 10.11.2016 tarihine kadar, takip talebine ilişkin yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yıllık %10,5 temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplandığı, Dava dosyasına mübrez tüm inceleme ve değerlendirmelerin Kaydi bilgi ve belgeler üzerinden yapıldığı, hukuki tüm görüş ve izahların yüce mahkemeniz değerlendirme ve takdirinde olduğu, tüm arz ve izah olunan hususların alacak talebine ilişkin ödemesi gerektirip gerektirmeyeceği, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin takdiri, hukuki kanaat ve nihai değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmakla bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 2.129,94-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 727,48-TL nispi karar harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 698,28-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 890,70-TL ( 29,20-TL BVH, 4,30-TL VH, 29,20-TL Peşin Harç, 128,00-TL Tebliğ Gideri, 700,00-TL Bilirkişi Ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.