Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/106 E. 2018/1051 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1226 Esas
KARAR NO : 2018/1049
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 17/12/2015
KARAR TARİHİ: 18/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Bankası tarafından … A.Ş. Lehine krediler kullandırıldığını, borcun ödememesi üzerine, İstanbul … İcra müdürlüğünde … E. sayılı dosya ile haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, Müvekkil bankanın dosya borçlularından toplam 939.695,53 TL alacağı bulunduğunu, Borçlu takibe konu olan 939.695,53 TLlik asıl alacağa, faiz ve ferilerine, yetkiye itiraz ettiğini, Borçlunun itirazının iptali için işbu davayı açtıklarını, … ve… müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarından kredi borçlarından sorumlu olduklarını, Davalı borçlu imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca bankamızca uygulanacak temerrüt faiz oranlarını kabul etttiğini, Borçlu tarafından imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin kredi limiti ve kullanımına ilişkin hükümler başlığının 10. Maddesinde açıkça ifade edildiği üzere “Müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için Banka’ca tespit edilmiş en yüksek kredi faizi oranın yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizini ödeyecektir” denilerek, faiz uygulamasının oranı ve hangi tarihler arasında olduğu konusunda açıkça bilgilendirildiğini, Kredi kullandırıldığı tarihi kabul edilen Kredi Yıllık Azami Faiz Oranları Bildirim Formunda açıkça belirtildiği üzere; Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan Ticari Kredilerde bankaca tespit edilen en yüksek kredi faiz miktarı %32 olup bu oranın yıllık %50 fazlası olarak hesaplandığından %48’lik faiz oranının, itiraz eden borçlu tarafından bilindiğini, Bu nedenle talep edilen işlemiş ve işlenecek faiz oranlarında herhangi bir aykırılık mevcut olmadığını, Husumete konu olayda yetkili icra daireleri İstanbul İcra daireleri olduğunu, Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin diğer hükümler başlığının 3. maddesinde “bu sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıklarda, Türkiye Cumhuriyeti Kanunları uygulanacak ve anlaşmazlıkları çözümlemeye İstanbul (merkez) Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili olacaktır” denilmek suretiyle icra takibi için yetkili daireler ve davaları görmeye yetkili mahkemeler belirlendiğini Sözleşme gereği ödenmesi gereken borcun vadesinde ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünde borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, Bu nedenle borçlu tarafın yapmış olduğu yetki itirazının herhangi bir hukuki dayanağı bulunmadığını, Borçlu tarafından yapılan itirazın takibi akamete uğratma gayesi ile yapıldığını, borçlunun esas amacının icra takibini sürüncemede bırakmak ve süre kazanmak olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Müvekkil bankanın yapmış olduğu icra takibine yönelik, davalı borçlu tarafından yapılan tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalı borçlu hakkında %20 en aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın adresinin “…’ olduğunu, Müvekkilinin bu adreste ikamet ettiğini, Davaya konu İstanbul… İcra Müdürlüğümün… E. Sayılı dosyasında ki itirazında da yetki itirazında bulunmuş olduğunu, yetki itirazını tekrarladığını, Yetkili mahkeme Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’i olduğunu, İcra dosyasında ibraz olunan kredi sözleşmesinden anlaşılacağı gibi müvekkilinin kefil durumda olduğunu, bu kredi sözleşmesinde kredi sözleşmesi devamlılık arz etmiş bir aşamada müvekkilinin muvafakat alınması lazım gelirken müvekkilinin muvafakati alınmadığını, Borçlar kanunu 585. Maddesi gereğince bu tür kefaletlerde kefil olan borçlunun eşinin muvafakatinin alınması gerektiği halde böyle bir muvafakat alınmamış olup kefalet yönü ile de geçersiz olduğunu, Asıl kredi borçlusu …A.Ş.’ olduğunu, ancak dosyada talep edilen borç kadar bulunmamakta bu nedenle de müvekkilinin de bu kadar borcu bulunmadığını, dava dışı …AŞ.’nin kayıtları incelendiğinde bu kadar borcunun bulunmadığı dolayısı ile borca kefalet eden müvekkilimin de bu kadar borcu olmadığının anlaşılacağını belirterek geçerli bir kefaleti bulunmayan müvekkil hakkında açılan işbu itirazın iptali davasının reddine ücreti vekâlet ve masrafların karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
3-Dava İ.İ.K nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
4-Taraf vekilllerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
5-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …Bankası A. Ş. olup borçlularının …A. Ş.’, …, …A. Ş. ve … olduğu ödeme emrinin borçlulara 08.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, Borçlu …’nın itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davanın 17.12.2015 tarihinde İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
6-Taraf iddialarının yerindeliği bakımından inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı …Ş davalı …AŞ. ile l2/02/2012 tarihinde Bankacılık Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmeye göre kullanılacak kredilerde …, … A. Ş. Ve…’ın ödememe halinde müteselsil kefil olduğu banka tarafından sözleşmeye istinaden kredi kartı kullandırıldığı, kredili mevduat hesabı ve 700.000,00 TL’lik teminat mektubu kullandırıldığı ödenmeyen çeklerle ilgili bankaca sorumluluk tutarı ödendiği 17 adet çek kanuna muhalefetten iade edilmeyen çekin sorumluluğunun 19.040,00 TL olduğu borçlunun kredi kartı ve kredili mevduat hesabı vs. bankaya olan borçlarını ödemediği bundan dolayı davacı bankanın takip ve dava hakkının bulunduğu, yapılan incelemede davalının davacıya ödemediği takip tarihi olan 26.06.2015 itibari ile anapara borç bakiyesinin: 756.052,81 TL olduğu davacı ile davalı taraf arasında imzalanan bankacılık genel hizmet sözleşmesine göre 182.915,22 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 939.968,03 TL borcu olduğu sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
7-Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora itirazları dosyaya sunulmuştur.
8-Takip talebindeki BSMV’nin hesaplanması açısından hesaplama yapılması açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı …ile davalı …AŞ. arasıda 2/02/2012 tarihinde Bankacılık Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmeye göre kullanılacak kredilerde …, … A. Ş. Ve …’ın ödememe halinde müteselsil kefil olduğu banka tarafından sözleşmeye istinaden kredi kartı kullandırıldığı, kredili mevduat hesabı ve 700.000,00 TLlik teminat mektubu kullandırıldığı ödenmeyen çeklerle ilgili bankaca sorumluluk tutarı ödendiği 17 adet çek kanuna muhalefetten iade edilmeyen çekin sorumluluğunun 19.040,00 TL olduğu borçlunun kredi kartı ve kredili mevduat hesabı vs. bankaya olan borçlarını ödemediği bundan dolayı davacı bankanın takip ve dava hakkının bulunduğu, Yapılan inceleme ve hesaplamaya göre Davacı ile davalı taraf arasında imzalanan bankacılık genel hizmet sözleşmesine davalının davacıya takip tarihi olan 26.06.2015 itibari ile 756.052,81 TL anapara 174.899,21 TL temerrüt faizi ve 8.743,51 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 939.695,53 TL borcu olduğu sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
9-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı … ile dava dışı … A. Ş. arasında 12.07.2012 tarihli ve 07.05.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış ve dava dışı …A. Ş.’ye kredi kullandırılmıştır.
İlk sözleşmeye … 65.000,00 USD ikinci sözleşmeyede 500.000,00 USD azami meblağ ile müteselsil kefil olmuştur. Dava konusu Genel Kredi sözleşmeleri ve her iki kefalette, yasaya uygun olup, kefalet sözleşmesinin şekil şartları mevcut olduğundan geçerlidir.
Davacı banka kredi borçlarının asıl borçlu tarafından ödenmemesi sonucu asıl borçlu ve müteselsil kefillere …Noterliğinden 16. Aralık 2014 tarihinde … no ile ihtarname göndererek hesabı kat etmiştir.
Davacı Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı için asıl borçlu ve müteselsil kefillere İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmış, davalı borçlu müteselsil kefilin itirazı sonucu, davalı kefil yönünden takip durmuş, davacıda itirazın iptalini Mahkememizden talep etmiştir.
Davamızın konusunun icra takibne yapılan itirazın iptali talebi olduğu açıktır.
Ayrıca davacı takip talebinde asıl borçlu tarafından karşılıksız bırakılan ve bankaca yasa gereği 17 adet çek için ödenen 19.040,00 TL talepte bulunduğu takip talebinden anlaşılmaktadır.
Mahkememiz dosyası, İcra dosyası, Banka kayıtları üzerinde bilirkişiye inceleme yaptırılmış, bilirkişi kök rapor tanzim etmiş, kök raporda eksik hesaplamalar tespit edildiğinden, tarafların itirazlarının da giderilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş. Bilirkişinin 06.06.2018 tarihli raporu yasaya uygun olup denetime elverişli olduğundan Mahkememizce kabul edilmiştir.
Netice itibariyle, dava konusu Genel Kredi Sözleşmeleri ve bunlara verilen kefalet geçerli olduğundan, bilirkişinin ek rapordaki hesaplaması doğrultusunda, takip talebindeki miktar doğrultusunda karşılıksız çıkan çeklerden dolayı davacı bankanın ödediği tazminattan, GKS gereği davalı müteselsil kefilde sorumlu olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüyle, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takip talebindeki miktar ve koşullarla aynen devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’sine tekabul eden 151.210,56 TL icra inkar tarzminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 64.190,60 TL nispi karar harcından peşin alınan 11.349,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 52.841,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 51.537,82 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 12.200,99 TL’nin ( 27,70 TL BVH, 4,10 TL VH, 11.349,19 TL Peşin Harç, 220 TL tebliğler, 600 TL bilirkişi ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …