Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1047 E. 2022/350 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1047
KARAR NO :2022/350

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:31/10/2016
KARAR TARİHİ:03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sanayi ve Ltd. Şti uzun yıllardır akaryakır satım sektöründe faaliyet gösteren köklü firmalardan olduğunu, müvekkili …’de … Petrol’ün kurucu ortağı ve yetkilisi olduğu, müvekkili firma işletme ve yatırım potansiyelini bildiği … İlçesi, … köyü 532 ada, 1 parselde yer alan gayrimenkulü 22.01.2014 tarihinde … Petrol Ürünleri San. Ve tic. Ltd.Şti’den 400.000 TL karşılığında satın aldığını, davalı tarafın 10.01.2015 vade tarihli … TL bedelli çeke istinaden …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile … Petrol Ürünleri San. Ve tic. Ltd.Şti’nin ortağı olan … ve … aleyhine icra takibi başlattığını, davacı müvekkili firmaya ait olan akaryakıt istasyonuna, 09.09.2016 tarihinde hacze gelindiğini ve müvekkili davacı firmaya ait olan menkul mallar haczedildiğini, alacaklı/davalı tarafından “… Petrol Ürünleri San. Ve Tic. Ltd.Şti” isimli firmanın internet üzerinde buldukları eski kayıtlarını göstererek müvekkiline ait istasyonun aslında … Petrol’e ait olduğunu iddia ettiğini ve haciz tatbik edildiğini, somut olayda, 03.10.2016 tarihinde haciz tutanağı ve taraflarca imzalanan protokol içeriğine göre, davacı üçüncü kişi konumundaki müvekkillerinin haciz baskısı altında ve muhafaza işleminin yapılmasını önlemek amacı ile yukarıda belirtilen icra takip dosya borçlarına karşılık gelmek üzere senet tevdii ettiğini ve 10.000,00TL miktarında kısmi ödemede bulunduğunun sabit olduğunu, işyerinin borçluya ait olduğu iddiasına kanıt oluşturabilecek hiçbir delil söz konusu olmadığını, gayrimenkul satış işleminden öncesine dayanan ve güncel olmayan kayıtları içeren bir internet sayfasındaki telefon numarasının, müvekkiline ait işyerinin telefonu olması, hiçbir anlam ifade etmemekte, delil niteliği taşınmadığını, müvekkili firma olan … Sanayi ve Ltd. Şti’ye ait olduğunu, haciz baskısı altında söz konusu ödemeleri yapmak zorunda kaldığı ve işbu dava konusu senedi tevdi ettiğini, bu nedenlerleden ötürü davalıya haciz mahalinde verilen senedin iptali ile borçlu olmadığına dair menfi tespite hükmedilmesini, 10.000,00 TL miktarındaki ödemenin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kambiyo senedine dayanan alacağının tahsili amacıyla borçlular … ve … Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. (kısaca … Petrol ) aleyhine dosyalar ile icra takibine geçildiğini, …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından borçlu … ve onun ortağı olduğu aynı zamanda belirtilen diğer dosyalardan borçlu olan … Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için … İcra Müdürlüğünün … Tal Sayılı dosyasına haciz talimatı gönderildiğini, 09.09.2016 tarihinde “… Beldesi İstanbul Cad. No:42 … Benzin İstasyonu …/İSTANBUL” adresine hacze gidildiğini, haczedilen mallara ilişkin olarak … San. Ve Ltd. Şti. (kısaca … Petrol ) adına istihkak iddiasında bulunduğunu, takibin devamı kararı ile haczedilen malların muhafazası için 03.10.2016 tarihinde aynı adrese hacze gidildiğini ve davacılar tarafından , … ve … Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti’nin borçlu olduklarını, dosya numaraları belirtilen dosya borçlarına istinaden 03.10.2016 tanzim, 04.10.2016 vade tarihli, 115.000,00-TL bedelli senet ile 10.000-TL para verilmiş olduğunu, bu hususta protokol imzalandığını, bu bononun 100.000,00-TL’lik kısmının vadesinde ödenmemesi üzerine davacılar aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, borçlu …’ın sahibi olduğu … Petrol’ün kurucu ortakları Bahattin Kök ile …, aynı zamanda işbu haciz işlemi sırasında istihkak iddia eden davacı … Petrol’ün ortakları ve yetkilileri olduğunu, borçlu şirketin ortağı olduğu … Petrol’ün kurucularının aynı zamanda davacı şirketin de kurucu ortakları olduklarını, istihkak iddia eden davacı tarafından sunulan vergi levhası ile internet sitelerindeki ve epdk’nın sitesindeki bilgiler örtüşmekte olduğunu, 3. kişinin adresinin haciz adresi olmadığını, istihkak iddia edenin İTO’da ilan edilen adresi haciz adresi olmadığını, borçlunun sahibi olduğunu ve diğer dosyaların borçlusu … Petrol’ün 2014 yılında kayden değiştirilmiş görünen adresi haciz adresi olduğunu, tüm bu nedenlerle borçlu … petrol ve … Petrol kurucuları tarafından muvazaalı işlemler yapıldığının açık olduğunu, haciz adresinin borçlunun ortağı ve aynı zamanda belirtilen diğer dosyaların borçlusu … petrol şirketinin kayden değiştirilmiş adresi olduğunu, resmi denetleme kurumları tarafından adresin hala borçluya ait olduğuna kayıtlarının bulunduğunu, borçluya ait telefonun kullanıldığını, nedenlerle adresin 3. kişi elinde olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi kabul edildiğinde dahi örtülü devir işleminin bulunduğunu, tarafınca borçlular ile davacılar arasında organik bağ olduğunu ,alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı işlemlerde bulunduklarını, davacıların istihkak iddiasına itiraz edildiğini ve nitekim İcra müdürlüğünce dosya İİK m.97. mucibinde İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, bu defa takibin devamı kararına istinaden 03.10.2016 tarihinde gidilen hacizde davacılar dosya borçlarını kabul etmiş ve kendi hür iradeleri ile tarafımızla protokol imzalamış olduğunu, belirtilen icra dosyaları borcuna yönelik dava konusu bonoyu verdiklerini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 05/02/2018 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
08/10/2019 tarihli raporunda bilirkişi; taraflar arasında imzalanan protokol ile ilgili olarak yapılan incelemelerde protokol içerisinde bahsi geçen 9 adet toplam 84.500,00 TL. tutarındaki çeklerle ilgili olarak 9 ayrı icra dosyasından takip yapıldığı, icra takibine konu olan çeklerle ilgili olarak taraflar arasında imzalanan protokol gereği 03.10.2016 tarihinde 10.000,00 TL. havale yapıldığı, ayrıca 1 adet 03.10.2016 keşide tarihli 115.000,00 TL. tutarlı senet verildiği, bu senedinde aşağıda arz edilen 4 ayrı tarihte ödeneceğinin kararlaştırıldığı, protokolde belirtilen senedin İlk ödeme tarihi olan 04.10.2016 tarihinde 15.000,00 TL. ödeme yapıldığı, bu 10.000,00 TL ve 15.000,00 TL’lık ödemelerin davalı kayıtlarında 10.000,00 TL’sinin … Esas sayılı icra dosyasındaki 11.500,00 TL’lik çek hesabından düşüldüğü, diğer 15.000,00 TL tahsilatın ise 7.000,00 TL’sinin 2015/5674 Esas sayılı icra dosyasından, 8.000,00 TL’sinin de … Esas sayılı icra dosyasından düşüldüğü, davalı kayıtlarında yer alan bilgilere göre bu ödemeler dışında ayrıca çek yaprağı başına bankanın yükümlü olduğu/ödediği tutar; 10.240,00 TL dahil olmak üzere toplam 59,500,00 TL. ödeme yapıldığının kayıtlı olduğu, takip konusu yapılan 9 adet toplam 84.500,00 TL’lık çeklere karşılık toplam 84.500,00 TL. ödeme yapıldığı, buna göre çeklerin ana para tutarları kadar ödeme yapılmış olduğu, ödenen tutarın içerisinde protokolde belirtilen 03.10.2016 tarihinde ödenen 10.000,00 TL. nin de dahil olduğu, protokol konusu olan 115.000,00 TL’lik senede karşılık 74.500,00 TL’lik ödeme yapılmış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bu kez 09/12/2020 tarihli ara karar ile rapora itirazlar doğrultusunda, çelişkilerin giderilmesi amacıyla ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
12/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporu; davacı … Petrol Ür. Ltd. Şti. ile dava dışı … Petrol Ür. Ltd. Şti.’nin kuruluş aşamasındaki ortakları, eski ortakları, hisse devirleri, hisse devirleri sonrası yeni ortaklarının yukarıdaki bölümde detaylı olarak arz edilmiş olduğu, bu konunun değerlendirilmesinin Mahkememizce takdirinde olduğu, kök raporda detayı arz edilen davalı …Ş. ile davacılar … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … arasında 03.06.2016 tarihinde imzalanmış “protokol” ile verilmiş 115.000,00 TL’lik senetle ilgili olarak davacılar tarafından 137.000,00TL. ödeme yapılmış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Haciz baskısı altında protokol imzalandığı ve senet düzenlettirildiği iddiasıyla senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile haciz baskısı altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Davalı taraf vekili, davacı tarafından istihkak iddiası üzerine istihkak iddiasına itiraz edilmiş, İcra müdürlüğünce dosya İİK m.97. mucibinde İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve …. İcra Hukuk Mahkemesi … E. ,… K. Sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiği, Takibin devamı kararı ile haczedilen malların muhafazası için 03.10.2016 tarihinde aynı adrese hacze gidilmiş ve davacılar tarafından , … ve … Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti’nin borçlu oldukları yukarıda müdürlükleri ve dosya numaraları belirtilen dosya borçlarına istinaden 03.10.2016 tanzim, 04.10.2016 vade tarihli, 115.000,00-TL bedelli senet ile 10.000-TL para verilmiş olup bu hususta protokol imzalandığı, bononun 100.000,00-TL’lik kısmının vadesinde ödenmemesi üzerine davacılar aleyhine…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmış olup bu karar …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile (İş bu takip …. İcra Müdürlüğü’nün … -…. İcra Müdürlüğü’nün … … – …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip edilen alacağı kapsamakta olduğu için mezkur dosya ile tahsilde tekerrür olmamak üzere açılmıştır.) infaz edildiğini, Borçlunun sahibi olduğu ve diğer dosyaların borçlusu … Petrol’ün 2014 yılında kayden değiştirilmiş görünen adresi haciz adresi olduğunu,borçlular ile davacılar arasında organik bağ olduğu ,alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı işlemlerde bulundukları ileri sürülmektedir.
09.09.2016 tarihli haciz zaptında ” İnternet üzerinde … Petrol sayfasında verilen numara arandığında … olarak cevap verilmektedir. Mahalde … numaralı telefon arandığında … petrol olarak açıldığı görülmüştür.” şeklinde ifade edilmiş olduğu görülmektedir.
Taraflar arasındaki protokol incelendiğinde, 03/10/2016 tarihli olduğu, “…protokolle alınan bono miktarınca borcun kabul edildiği, borçlu tarafça dosya borçlarının kabul edildiği, , protokol gereği 03/10/2016 tanzim, 04/10/2016 vade tarihli 115.000,00 TL bedelli bononun davacılar tarafından davalıya verildiği, yapılan protokolde ” Bu protokol ile alınan bononun kayıtsız ve şartsız bir ödeme aracı olduğunu ve bononun alınması ile bu protokolün düzenlenmesinin amacının dosya borcunun ödeme şeklini belirlemek olduğunu taraflar sözleşme serbestisi ilkesi kapsamında kabul beyan ve taahhüt ederler .” şeklinde ki hususların yer aldığı, tarafların karşılıklı iradeleri ile protokolun imzalandığı ve yukarıda belirtilen icra dosyasına istinaden davaya konu bononun verildiği anlaşılmaktadır.söz konusu protokolün düzenlendiği ve bononun davalıya verildiği, artık bu aşamada protokolün ve bononun haciz baskısı altında düzenlendiğinin söylenemeyeceği, davacıların tarafı oldukları protokole göre …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile (İş bu takip …. İcra Müdürlüğü’nün … -…. İcra Müdürlüğü’nün … … – …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip edilen alacağı kapsamında borcu üstlendiklerinin kabulü gerektiği, davaya konu bononun vadesi geldiği halde ödenmediği anlaşılmaktadır.
Protokolde açıkça kayıtsız şartsız bono miktarınca borcun kabul edildiği belirtildiğinden, imza inkarında bulunulmadığından, protokol irade sakatlığı sebebiyle iptal edilmediği sürece davacı tarafı bağlayacaktır.
TBK 38/2. maddesindeki; Bir hakkın veya kanundan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutması ile sözleşme yapıldığında, bu hakkı veya yetkiyi kullanacağını açıklayanın, diğer tarafın zor durumda kalmasından aşırı bir menfaat sağlamış olması halinde korkutmanın varlığı kabul edilir hükmü uyarınca, belge veya senedin, bir hakkın veya kanundan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutması altında düzenlenmesi dışında aşırı yararlanmanın bulunması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş olup davacı vekilinin bilirkişiye sadece mavin defterlerini sunduğu, incelemenin yapılması için gerekli olan kayıtların tümünü sunmadığı buna göre takipteki alacağın protokol tarihi itibariyle ulaştığı miktar belirlenerek aşırı yararlanmanın varlığı yönünden değerlendirme yapılmasına engel olunmuş olduğu iddiasını ispat edemediği, davalı tarafın Mahcuzların borcun doğumundan önce davacı tarafa aidiyeti ve şirketler arasındaki organik bağ iddiasının, istihkak davasında nazara alınması gerektiğinden, …. İcra Dairesi … sayılı dosyada davacının istihkak iddiası yönünden borçlu …’ın ortağı olduğu … Petrol Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti nin … San. Ve Tic. Ltd. Şti ye devredildiği, haciz yapılan adresin … Beldesi İstanbul Cad. No. 42 …/İstanbul adresi olduğu, istihkak iddiasında bulunan … Petrol adresinin dosyaya sunulan vergi levhasına göre … Beldesi İstanbul Cad. No. 136 …/İstanbul adresi olduğundan, dosyanın takibin devamı yönünden karar verilmek üzere …. İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar, 28/09/2016 tarihli ilamı ile takibin devamına karar verildiği, davacının …. İcra Hukuk Mahkemesi … E… dosyasında , istihkak iddiası ile dava açtığı , davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacının ciddi baskı ve tehdit oluşturulmak sureti ile davaya konu ödemenin yaptırıldığı, senedin ve protokol başlıklı bir metnin imzalattırıldığı ve ödemenin yersizliği ile belgenin geçersizliği ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 2.134,69-TL harçtan mahsubu ile artan ‭2.053,99‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACILARA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 15.825,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır