Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1029 E. 2020/717 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1029
KARAR NO:2020/717

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:25/10/2016
KARAR TARİHİ:03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/07/2010 tarihinde müvekkili … idaresindeki … plakalı motosiklet ile … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonucunda müvekkilinin cismani zarara uğratıldığını, kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma numaralı soruşturma başlatıldığını ve dosya 2010/2241 karar numarası ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile kapatıldığını, müvekkilinin kazadan sonra … Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, gördüğü tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşmasının mümkün olmadığını, … Hastanesi’nden alınan engelli sağlık raporunda müvekkilinin %10 malül olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen sakatlık oranının daha yüksek olduğunu, müvekkilinin vücudundaki gerçek fonksiyon kaybının ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti için … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp’tan rapor alınması gerektiğini, 21/07/2010 tarihinde olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağında her ne kadar asli kusurun müvekkiline verilmiş ise de bu tespiti kabul etmediğini, Özel bilirkişiden aldıkları 17/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda asli kusurun müvekkile ait olmadığının anlaşıldığını, kaza dosyası incelendiğinde meydana gelen kazada davalı şirketçe sigortalı olan aracı kullanan …’in 2918 sayılı KTK madde 57/1-c gereği “motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelen araca geçiş hakkını vermek zorundadır” kuralını ihlal ettiğini, asıl kusur oranının adli tıp’tan alınan rapor sonucu anlaşılacağını, Kazaya karışan … plakalı …’e ait … plakalı araç davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile ZMSS ile sigortalanmış olduğunu, kaza sonrasında 26.07.2016 tarihinde müvekkil adına aracı bir firmanın vekaleten davalı sigorta şirketine başvurduğunu, başvuru dilekçesinin davalı firmaya 27.07.2016 tarihinde ulaştığı, müvekkil adına yapılan bu sulhen başvuruya davalı şirketin herhangi bir cevap vermediğini, müvekkile ödeme yapılmadığını, müvekkilinin kaza tarihinde serbest olarak çalışmakta olup asgari ücret ile geçindiğini, müvekkilinin şuanda da sigortalı olarak asgari ücretle çalıştığını, müvekkiline tedavi görürken çivi takılması gerektiğini, ancak … tarafından bu tedavi malzemesinin karşılanmadığını, müvekkilinin takılan çiviyi satın almak zorunda kaldığını, doktor bilirkişi tarafından söz konusu tedavi giderlerinin tespit edilmesi gerektiğini, belirtilen gerekçelerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ZMMSS poliçe limitleri dahilinde belirsiz alacak davası kapsamında sürekli iş göremezlik 100TL, geçici iş göremezlik 100TL olmak üzere şimdilik toplam 200TL tutarındaki tazminatının davalıdan alınarak davacı müvekkillere ödenmesine, 100 TL … tarafından karşılanmayan tedavi giderinin davalıdan alınarak davacı müvekkillere ödenmesine, hükmedilecek tazminata 12/08/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete sigortalı olan … plaka sayılı aracın ruhsatının incelendiğinde görüleceği üzere kullanım amacı “yolcu nakli-hususi” olarak belirtildiğini, kazaya karışan aracın hususi otomobil olup yasal faize hüküm kurularak avans faizi talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete yaptığı müracatta sunduğu belgeler içinde kusur oranına ilişkin tek resmi belgenin Trafik Kazası Tespit Tutanağı olduğunu, polis tarafından düzenlenen tutanakta müvekkil şirket tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün kusursuz, davacı …’nun tek kusurlu olduğunu, davacı tarafın sunduğu özel kusur raporunun ise resmi bir geçerliliği bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu kazadaki kusur oranlarına yönelik eldeki tek resmi evrak olan Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu ve müvekkil şirkete kusura yönelik başka bir resmi evrak sunulmadığı için temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/11/2000 tarih ve 2000/11-1708 esas, 2000/1714 karar sayılı kararı gereğince ilk dava miktarı için dava tarihinden itibaren davanın ıslah edilmesi durumunda ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren faize hüküm kurulması gerektiğini, tüm tazminat miktarı için temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddedilmesi gerektiğini, kusur incelemesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ya da … Üniversitesi Trafik Kürsüsüne gönderilmesini, davacı tarafın maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından belirlenmesini, Davacının koruyucu gerek takıp takmadığının tespit edilmesini, eğer takılı değil ve bu durum sakatlık oranını arttırıcı bir etken ise kazadaki kusur oranları dışında ayrıca bir kusur indirimi yapılmasını, müvekkil şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 2.7.2010 Tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde ki araç ile Davacının kullandığı motorsikletin çarpışması sonucu tarafların kusur durumlarının ne olduğu, davacının varsa daimi veya geçici maluliyetinin olup olmadığı varsa oranı ve süresi, davacının varsa talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne olduğu, tedavi giderlerinin olup olmadığı bunların … tarafından karşılanıp karşılanmadığından
ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu ifade tutanakları, hastane kayıtları, … CBS’nin … soruşturma numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı, kaza tespit tutanağı, özel bilirkişi raporu, poliçe sureti, sulhen başvuru dilekçesi, sulhen başvuru gönderi takip formu, nüfus kaydı, tedavi faturası, … kayıtları Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … -… plakalı araçların trafik kayıtları celp edilmiştir.
… İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak …’nun … araştırması celp edilmiştir.
…A.Ş’ye müzekkere yazılarak … numaralı poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … soruşturma numaralı dosyanın aslı gibidir örneği celp edilmiştir.
… Devlet Hastanesi’ne müzekkere yazılarak …’na ait tüm kayıtlar celp edilmiştir.
… … Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu olaya ilişkin davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı, tedavi giderlerinin karşılanıp karşılanmadığının karşılandıysa kim tarafından karşılandığı hususları sorulmuştur.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının maluliyet durumunun tespiti için dosya ATK’ya gönderilmiş olup, 16/04/2018 tarihli ATK raporunda özetle; mevcut belgelere göre; … oğlu,1993 doğumlu …’in 21.07.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı bacağındaki arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve; meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak; Gr1 XII(35a ……….3)A % 7 E cetveline göre %5.1 (yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 21.07.2010 tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dava konusu olaya ilişkin kusur durumunun tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 05/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kusur durumu değerlendirmesi neticesinde; davacı … plakalı mağdur motosiklet sürücü …’nun olayda %40 oranında tali derecede kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi …A.Ş’ye ZMSS trafik poliçesi bulunan … plakalı otomobil sürücüsü …’in olayda %60 oranında asli derecede kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dava tazminat miktarı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 15/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 31.891,03 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 12/08/2016 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davacının talep ettiği tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden değerlendirme yapılamadığını görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince taraf itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 25/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.026,40 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 31.731,41 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 12/08/2016 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davacının talep ettiği tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden tarafından değerlendirme yapılamadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının talep edebileceği tedavi giderlerinin olup olmadığı varsa bu tedavi giderlerinin … tarafından karşılanıp karşılanmadığının tespiti hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 06/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 21/07/2010 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’nun …’dan talep edebileceği tedavi gideri olmadığı, kazanın meydana gelmesinde %40 oranında kusuru bulunduğundan 916,65 TL bakıcı, 500 TL evre pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri, 500 TL hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam 1.916,65 TL gideri tedavi giderinin %60’ı olan 1.149,909 TL kısmını talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince kök rapor sunan aktüer bilirşiden 2020 asgari ücretine göre yeniden hesaplama yapılması ve ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 30/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.133,93 TL, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 35.979,97 TL, doktor bilirkişinin 06/01/2020 tarihli raporunda davacının talep edebileceği tedavi giderinin 1.149,99 TL, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 12/08/2016 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 27/08/2020 tarihli bedel artırım dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davalarında HMK madde 107/ 2’ye göre taleplerini 1.133,93TL geçici iş göremezlik, 35.979,97TL sürekli iş göremezlik ve 1.149,99TL tedavi giderine çıkardıklarını, iş bu taleplerinin kabulü ile hükmedilecek tazminatın 12.08.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91 ve devamı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve 54 maddeleri kapsamında açılan maddi tazminat davasıdır.
21/07/2010 tarihli trafik kazasında, davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalı sigorta şirketince zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın çarpışması neticesinde davacı yaralanmıştır.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu aldırılmış olup, 04/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının % 40 oranında, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün % 60 oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur. Bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, oluşa ve dosya kapsamına uygun düştüğü değerlendirilmekle Mahkememizce mütalaaya itibar ile iş bu raporun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya arasında bulunan 02/04/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliğine göre davacının kaza sebebi ile %5.1 oranında malul olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Usul ve Yasaya uygun Adli Tıp Kurumu raporunun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya, maddi tazminat hesaplamasına ilişkin rapor düzenlenmesi için aktüerya uzmanına tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 29/06/2020 tarihli raporda; davacının geçici iş göremezlik zararı 1.133,93TL, sürekli işgöremezlik zararı 35.979,97 TL olarak hesap olunmuştur. Bilirkişi raporunun denetime elverişli, sarih olması sebebi ile Mahkememizce iş bu raporun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90. Maddesinde aynıyla; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin 49. Maddesinde ise aynıyla “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü vaz olunmuştur.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yukarıda gösterilen kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsü olan dava dışı sürücünün, meydana gelen trafik kazasında % 60 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden, Türk Borçlar Kanununun 54. maddesine göre, davacının, çalışma gücünün azalmasından, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplarını, bakıcı ve tedavi giderlerini talep etme hakkı bulunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesine göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinde mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde çalışma gücünün kaybından doğan zararlar bulunmamaktadır. Ayrıca yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre de geçici iş göremezlik zararları, tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edilebilir. Bu sebeple davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde davacının geçici-sürekli çalışma gücü kaybından doğan tazminat talebini karşılamakla yükümlüdür.
Davacı, geçici ve sürekli iş göremezlik zararları dışında … tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi giderlerini ve bakıcı giderini de talep etmektedir. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı …’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın bakıcı veya tedaviye bağlı sair belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Yargıtay 17.HD 2015/15835E. – 2018/8627K. sayılı içtihadında; “2918 sayılı kanunun 98. Maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun …geçtiğinde kuşku olmadığını buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğine” karar vermiştir. Dolayısıyla davalı sigorta şirketinin sigorta limitleri dahilinde eğer varsa bakıcı gideri ve sair tedavi giderlerini tazmin etme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre davacının geçici iş göremezlik süresinde bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, …’nın sorumluluğu dışında kalan yapılması gerekli tedavi gideri olup olmadığının tespiti gerektiğinden, doktor bilirkişiden bu hususta rapor alınmış, 16/01/2020 tarihli raporda; davacının kazadan sonra 21 gün, çivi çıkarılması ameliyatından sonra ise 7 gün olmak üzere toplam 28 gün bakıcı ihtiyacı olduğu, 916,65 TL bakıcı gideri, 500TL evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri ve 500TL hastaneye kontrollere gidiş geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam 1.916,65TL tedavi giderinin olduğu belirtilmiştir. Davacı, kazanın meydana gelmesinde %40 oranında kusuru olduğundan 1.916,65TL tedavi giderinin %60’i olan 1.149,99 TL lik kısmını talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından yapılmış olan zorunlu mali sorumluluk sigortasına göre davalı, davacının uğradığı zararlardan poliçe limiti dahilinde hukuken sorumlu durumdadır. Bu gerekçelerle davacının maddi tazminat taleplerinin, benimsenen bilirkişi raporlarında hesaplanan miktarlar üzerinden kabulüne yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-1.133,93 TL geçici iş göremezlik, 35.979,97 TL sürekli iş göremezlik, 1.149,99 TL sair tedavi gideri olmak üzere toplam 38.263,89 TL maddi tazminatın 12/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.613,81TL karar harcından peşin alınan ve tamamlama ile alınan 159,55TL harcın mahsubu ile eksik 2.454,26TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 5.396,10TL ( 29,20TL BVH, 4,30TL VSH, 29,20TL Peşin Harç, 130,35TL tamamlama harcı, 339,55TL posta ve tebliğler, 4.300,00TL bilirkişi ücreti, 564,50TL ATK faturası,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.739,59TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır