Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1024 E. 2018/1300 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1024
KARAR NO : 2018/1300
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 24/10/2016
KARAR TARİHİ: 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “Avrupa Yakası 1.Kısım Müteferrik Alıksu, Yağmursuyu Bakım, Onarım, Görüntüleme ve Dere Kesil Düzenleme İnşaatı İşi”nde çalışan yüklenici firma çalışanları … ve …tarafından, İdarenin ve… Şti. aleyhine, işçilik alacaklarının tahsili amacıyla İstanbul … İş Mahkemesinin …Esaslarına kayden davalar açıldığını, yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından 25.09.2014 tarih ve … ve …K. sayılı kararlar ile davaların kısmen kabulüne karar verildiğin ve kesinleştiğini, söz konusu mahkeme kararları hüküm altına alınan miktarların tahsili amacıyla Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları ile müvekkil idare ve … Şti. aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi üzerine, borcun tamamı olan 131.354,75-TL müvekkil idaremiz tarafından ödendiğini, İstanbul …İş Mahkemesinde görülen işçilik alacaklarına ilişkin davalarda, dava açan işçilerin alacaklı olduğu bedellerin her iki davalı yanca müştereken ve müteselsilen ödenmesi şeklinde karar verildiğini, yargılama devam ederken müvekkili ilgili birimleri ile yapılan yazışmalar sonucu … Şti.’nin… firması tarafından yapılan Avrupa Yakası 1. Kısım Müteferrik Atıksu, Yağmursuyu Bakım, Onarım, Görüntüleme ve Dere Kesit Düzenleme İnşaatı İşi kapsamında çalıştığı bilgisi edinildiğini ve ihbar dilekçesi verildiğini, İhale sözleşmesi ve onun ayrılmaz parçası olan ihale belgelerine göre hizmet alımı kapsamında çalıştırılan işçiler idarenin değil kanunen yüklenicinin işçisi olduğu, dolayısıyla iş akdi fesih olan işçilere ödenmesi gereken her türlü ödemeyi yüklenicinin karşılaması gerektiğini, işçi alacaklarına ilişkin borç aslında yüklenicilere ait bir borç olup müvekkilinin söz konusu borçtan 4857 sayılı İş Kanununun 2. ve 3. maddeleri uyarınca müştereken ve müteselsilen asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu, idarenin sorumluluğu kanundan kaynaklanan (dış kaynaklı) bir sorumluluk olduğunu, bu sorumluluk da sadece işçiye karşı olduğunu, Yüklenicilere karsı iç ilişkide böyle bir borç ödeme sorumluluğu olmadığını, müvekkili ile davalı yüklenici arasındaki iç ilişki ise karşılıklı akdedilen ihale sözleşmelerine dayandığını, davalı ile ihale kapsamında akdedilen sözleşme tetkik edildiğinde, işçinin işten ayrılması neticesi doğacak olan işçi alacaklarının tamamından sorumluluk davalı şirkete ait olduğunu idarece sadece kanundan doğan sorumluluk nedeniyle müvekkilince ödenmek zorunda kalınan meblağın tamamı için davanın açıldığını, davanın kabulüne, 131.354,75-TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı işçi … tarafından “İstanbul … İş Mahkemesi’nin … E.” sayılı dosyasında davacı …Genel Müdürlüğü ile diğer davalı …Şti. aleyhine Eylül 2009 – 23.12.2011 tarihleri arasındaki çalışmalarına istinaden iş sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiası ile muhtelif işçilik alacaklarını talep ve dava edildiğini, Dava dışı …tarafından “İstanbul … İş Mahkemesi’nin … E”sayılı dosyasında davacı …Genel Müdürlüğü ile diğer davalı …Şti. aleyhine Ocak 2007 – 22.12.2011 tarihleri arasındaki çalışmalarına istinaden iş sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiası ile muhtelif işçilik alacaklarını talep ve dava edildiğini, İstanbul … İş Mahkemesi’nin … E sayılı dosyalarında yapılan yargılamalar sonucunda dava dışı işçilerin taleplerinin “KISMEN KABULÜ’’ ile kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı ve yıllık ücretli izin alacağının davacılara ödenmesine karar verildiğini, İşbu hükümler davacı …tarafından temyiz edildiğini, ancak Yargıtay tarafından hükümlerin “ONANMASI” na karar verilerek kesinleştiğini,bunun üzerine mezkur kararlara istinaden Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyalarından icra takiplerin başlatılması sonucunda davacı tarafından işbu dosyalara ödeme yapıldığını, davacı idarenin isçilik hak ve alacaklarına ilişkin olarak yapmış olduğu ödemeler ile müvekkilinin hiçbir hukuki, akdi ve de maddi bağ ve münasebeti bulunmadığını, yukarıda bahsi geçen her iki davada da müvekkilinin tarafı olmadığını, söz konusu dava dosyalarının incelenmesi hâlinde açıkça görüleceği üzere mezkur davalarda davalı taraf olarak davacı …Genel Müdürlüğü ve diğer davalı …Şti’nin gösterildiğini, yargılama süresinde davaya dâhil edilmesinin söz konusu olmadığı gihi dava taraflarına da ihbar edilmediğini, diğeer davalı …Şti ile müvekkili arasında yukarıda bahsi gecen is kapsamında hiçbir akdi bağ vc münasebet bulunmadığını, bu itibarla müvekkilimize davalı sıfatı ile husumet tevcihi açıkça usul hukukuna aykırılık teşkil etmediğini, bilindiği üzere, bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak islenebilecek olan kişi o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir bu nedenle, işbu davanın müvekkili bakımından öncelikle “sıfat yokluğundan reddine” karar verilmesi gerektiğini, Aynca işbu davadaki rucü talebine konu alacaklardan sorumlu bulunulduğu manasına gelmemek manasıyla gelmemek kaydıyla tarafımızın dahil olmadığı husumet tevcih edilmediği bir yargılama sonucunda istihsal olunan karardan sorumlu tutulmamız açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, müvekkilimiz yönünden dava zamanaşımına uğradığını,öncelikle işbu rücu talebinin taraflarına yöneltilmesi HMK m.114 /d ve 115, md.si hükmü gereğince mümkün olmadığından “naşir husumet yokluğu” nedeniyle davanın “Usulden Reddine”, müvekkilinin talep edilen alacak yönünden sorumlu tutulmasının Madden ve Hukuken mümkün olmaması nedeniyle: Açıkça haksız, maddi ve hukuki olgu ve dayanaklardım yoksun olan davanın “Esastan Reddine” karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 09/02/2018 tarihli raporunda “1- Davacı İdarenin, işyerlerinde ve davalı alt işveren sıfatına sahip davalı şirketler bünyesinde çalışılan süreler karşılığı olmak üzere, dava dışı …ve … açtığı dava sonucunda yaptığı işçilik alacaklarının karşılığı ödemenin 131.354,75 TL olduğu- 2- Taraflar arasındaki sözleşme bükümleri dikkate alındığında, davalıların, alt işveren sıfatıyla dava dışı …ve …’în çalıştırdıkları dönem itibarıyla işçilik alacaklarının kendi giderleri olarak yüklenmeleri gerektü ve davacı İdare tarafından ödendiği tartışmasız bulunan dava konusu ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmayan resmi bayram ve tatillere ilişkin izin ücreti, fazla mesai ücreti, haftalık izin ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının toplamının, çalışma süreleriyle orantılı olarak rücu edilebileceği, Buna göre davacı İdarenin davalılardan Lalep edebileceği miktarların aşağıdaki gibi hesaplandığı; Davalı …Şti yönünden 10.682,81 TL, Davalı… yönünden 36.688,08 TL olmak üzere toplam 47.370,89 Tl olduğu,” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı taraf, 06.02.2018 tarihinde davayı takipsiz bıraktığından dosya işlemden kaldırılmış, süresi içinde yenilerek yargılamaya devam edilecekken 19.06.2018 tarihinden dosya yeniden takipsiz bırakılmış, 2. Yenilemeden sonra 11.12.2018 tarihli duruşmada davanın taraflarca yeniden takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla HMK 150/6 Md. Gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
6100 Sayılı HMK’nın 150/Son maddesi gereğince taraflarca takip edilmeyen davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
3-Davalı… kendini vekille temsil ettirdiğinden Kar. Tar. As. Üc. Tar. Hükümleri gereğince hesaplanan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, yatırdığı gider avansından artan tutarın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davalı… vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim