Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1023 E. 2019/302 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1023 Esas
KARAR NO : 2019/302 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 21/10/2016
KARAR TARİHİ: 07/05/2019

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı … Şirketi aleyhine 7.543,08-TL tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için 14.07.2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini, borçlu tarafından böyle bir borcunun bulunmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz edilmiş olup haksız ve mesnetsiz bu itirazın iptali için davayı süresinde açma zorunluluğu doğduğunu, davalı müvekkili nezdinde doğan herhangi bir borcu bulunmadığına ilişkin beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, bu hususun bilirkişi incelemesi neticesinde teyit edileceğini, müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu ve davalı şirket arasında imzalanmış ticari şartlar anlaşması sözleşmesi olduğunu, ilişki gereği müvekkil şirket üstlendiği edimi gereği gibi ifa ettiğini, fakat davalı/borçlu tarafından taraflar arasında ticari münasebet kapsamında edimlerine riayet etmemiş ve davalı/borçlunun temerrüde düştüğünü, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde cari hesap ekstresi itibariyle borçlu davalının müvekkil şirkete 7.543,08-TL tutarında borcu bulunduğunu, davalı borçlunun faizin fahiş olduğuna dair iddiasının yerinde olmadığını, dosyanın ve huzurdaki davanın tarafları tacir olmakla müvekkilin alacağına reeskont faizi işletmek imkanı da olduğunu, ancak müvekkilinin iyi niyetli davranarak alacağa daha yüksek faiz oranına haiz reeskont faiz işletmek yerine kanuni (adi) faiz işlettiğini, karşı tarafın kötü niyetli olduğunu beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek İstanbul … İcra Müdürlüğü … E.Sayılı dosyasına yapılan İtirazın iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle alacağın %20’ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı yanın iddiasının aksine müvekkil şirketin davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığını, tarafların açık hesap üzerinden çalıştığını, dava dilekçesinde müvekkili şirketten olan alacaklarının cari hesap ilişkisinden kaynaklandığını beyan ettiğini, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğunun doğru olduğunu ancak davacı yanın iddiasının aksine taraflar arasında cari hesap ilişkisi mevcut olmadığını, ticari hayatta birbirleriyle devamlı iş ilişkisi veya ticari bağlantı içerisinde bulunan firmalar arasında yapılan akitlerde alıcı ve satıcı sıfatların yer değiştirebileceğini, bu gibi durumlarda tarafların karşılıklı alacaklarını takas etmelerinin gereksiz ödemelerin önüne geçeceğini, cari hesap sözleşmesinin yazılı yapılması gerekliliği yasal düzenlemenin kesin bir sonucu olduğunu, yazılı yapılmayan sözleşmenin geçerli olmadığını ve taraflar açısından sonuç doğurmadığını, müvekkil şirketle davacı şirket arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesi mevcut olmadığını, davacı taraf da dava dilekçesi ekinde cari hesap sözleşmesi adı altında imzalanmış herhangi bir sözleşme sunmadığını ve böyle bir sözleşme olmadığını, dolayısı ile taraflar arasında cari hesaba dayalı bir çalışma şekli de bulunmadığını, taraflarca imzalanmış bir yazılı cari hesap sözleşmesi olmadığı sürece, taraflar arasındaki ilişkiye Türk Ticaret Kanununun cari hesaplara özgü hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirketin açık hesap sistemine dayalı olarak çalıştığını, uygulamada açık hesap denen ve birden çok alım-satım ilişkisinin dönemsel ödemelerle gerçekleştiği durumlara da hatalı olarak cari hesap denildiğini, bu durumun muhasebesel anlamda bir cari hesap olsa bile Türk Ticaret Kanunu temelinde cari hesap olmadığını, davacı yanın aksi iddiasını ispata yarar herhangi bir delili de bulunmadığını, bu itibarla yazılı cari hesap sözleşmesi olmadığı için Türk Ticaret Kanununda düzenlenen cari hesap ilişkisinde olduğu gibi üçer aylık dönemsel hesap katedilmesi ve yüksek faiz uygulaması ile mürekkep faiz uygulanması da söz konusu olamayacağını, müvekkil şirket taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz yerine getirdiğini beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün 2015/20476 takip sayılı dosyasının dosya arasına alındığı, itirazın iptaline ilişkin taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, davacı tarafın hak ve alacaklarının belirlenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
23/05/2017 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Taraflar arasında “Ticari Şartlar Anlaşması” akdedildiği, davacı şirketin ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 7.543,08-TL asıl alacaklı bakiyesinin kayıtlı olarak yer aldığını, davalı şirket ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle taraflar arasında borç/alacak bakiyesi olmadığının (0) kayıtlı olarak yer aldığını, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği faturalar, davacı şirket defterlerinde yer alırken davalı şirket ticari defterlerinde yer almayan faturaların toplam tutarının 3.486,11-TL olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği, davalı şirket ticari defterlerinde yer alırken davacı şirket ticari defterlerinde yer almayan faturaların rapor içerisindeki tutarın 4.056,97-TL olduğunu, icra takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki hesap bakiyesi ilişkisi; davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olarak yer alırken davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan rapor içeriğindeki faturaların davalı şirketçe kabul edilmesi, davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği, davalı şirket defterlerinde kayıtlı olarak yer alırken davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan rapor içerisindeki faturanın da davacı şirketçe kabul edilmemesi gerektiği kanaatine mahkeme tarafından varılması halinde, icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 7.543,08-TL asıl alacak bakiyesi olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olarak yer alırken davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan rapor içerisinde yer alan faturaların davalı şirketçe kabul edilmemesi, davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olarak yer almakta iken, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan rapor içerisindeki faturanın da davacı şirketçe kabul edilmesi gerektiği kanaatine mahkemece varılması halinde, icra takip tarihi itibariyle taraflar arasında borç veya alacak bakiyesinin Sıfır (0) (7.543,08-TL – 3.486,11- 4.056,97=0) olduğunu, tarafların birbirine düzenlediği, tarafların karşılıklı olarak ticari defterlerine kaydetmemiş olduğu faturaların, mahkemece haklı sebeplerle düzenlediği, taraflarca kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılması halinde, icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 3,486,11-TL (7.543,08-4,056,97=3.486,11) asıl alacak bakiyesi olduğunu, tarafların birbirine düzenlediği, tarafların karşılıklı olarak ticari defterlerine kaydetmediği faturaların, taraflarca kabul edilmemesi gerektiği kanaatine Mahkemece varılması halinde, İcra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 4.056,97-TL (7.543,08-3.486,11= 4.056,97) asıl alacak bakiyesi bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce 11/07/2017 tarihli celsede taraf vekillerinin 23/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş,
12/12/2017 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği, 29/05/2012 tarihli, … Seri Sıra Nolu, “… 2 ADET” açıklamalı, KDV dahil 1.046,90-TL tutarlı iade faturası ile 25/04/2014 tarihli, … seri sıra nolu “…ADET” Açıklamalı, KDV Dahil 1.145,19-TL tutarlı, tipi İADE olan e-Faturanın, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 8. Maddesi uyarınca düzenlenmiş iade faturaları olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 31/12/2012 tarihli,… Seri Sıra Nolu, “Mp ve Sipariş Sevk Gecikmesi Ceza Bedeli” açıklamalı, KDV Dahil 949,90-TL tutarlı fatura ile 31/12/2012 tarihli, …Seri Sıra Nolu “Mp-19 Ceza Bedeli” Açıklamalı, 417,72-TL tutarlı faturanın taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 11 ve 12. Maddesi uyarınca düzenlenmiş ceza bedeli faturaları olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği 10.05.2012 tarihli AN 621315 Seri Sıra Nolu “… Hizmet Bedel” açıklamalı, KDV Dahil 4.056,97-TL tutarlı irsaliyeli faturanın ise daha öncesinde davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği … Seri Sıra Nolu “MP-12 CEZA BEDELİ” açıklamalı, KDV Dahil 4.056,97-TL tutarlı faturaya istinaden davalı tarafından davacı şirkete düzenlenmiş olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen …Seri Sıra Nolu faturanın taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 11 ve 12. Maddeleri uyarınca düzenlenmiş ceza bedeli faturası olduğunu, ancak, taraflar arasında uyuşmazlık oluşturan, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 8, 11 ve 12 maddeleri uyarınca davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenmiş …Seri Sıra Nolu, …Seri Sıra Nolu, … Seri Sıra Nolu ve … Seri Sıra Nolu faturaların düzenleme sebebi olan belgelerin davacı şirket tarafından tedarik güçlüğü nedeniyle inceleme için tarafıma sunulmamış olması nedeniyle, icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 7.543,08 TL alacak bakiyesi ile ilgili net bir sonuç ve kanaate varamadığını bildirmiştir.
Mahkememizce verilen 28/01/2018 tarihli ara karar uyarınca, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından tereddüte mahal vermeyecek şekilde gerekçeli ve ayrıntılı ek rapor alınmasına karar verilmiş,
12/04/2018 Tarihli Bilirkişi 2. Ek raporunda Özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin tespit edilen faturalardan davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen …ve … nolu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği kanaatine varıldığından, davalı şirketin işbu faturalara 6102 sayılı TTK’ nun 21/2 maddesi uyarınca itirazda bulunmadığı ve mezkur faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlemiş olduğundan, davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği 10.05.2012 tarihli … Seri Sıra Nolu “… Consumer Hizmet Bedel” açıklamalı, Kdv Dahil 4.056,97-TL tutarlı irsaliyeli fatura içerik olarak; davalı tarafından davacı şirkete verilmiş bir hizmeti ifade etmekte olup, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 31.12.2011 tarih ve G 868268 Seri Sıra Nolu “… CEZA BEDELİ” açıklamalı, Kdv Dahil 4.056,97-TL tutarlı faturaya istinaden düzenlenmiş bir iade faturası olmadığı ve taraflar arasında yapılan ceza iadesi ile ilgili e-mail yazışma tarihlerinin davalının davacıya düzenlediği mezkur fatura ile uyuşmadığından, davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 7.543,08-TL asıl alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 26/06/2018 tarihli celsede bilirkişi kök ve ek raporlarında farklılık bulunduğundan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından yeni bir SMM bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş,
04/09/2018 Havale Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacının davalıdan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 7.543,08-TL alacağı olduğu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın ispata muhtaç olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 07/12/2018 tarihli celsede davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş,
07/12/2018 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; 04/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda ifade edilen görüşünün halen geçerli olduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, “Ticari Şartlar Anlaşması” kaynaklı alacaklı olunduğu iddiası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı kayıtlarında yer alan 06/04/2013 tarihli, … fatura numaralı, 110,99-TL bedelli faturaya ilişkin davacı tarafın 14/03/2017 tarihinde sunduğu dilekçesinde ek-3 olarak bulunan 12/04/2013 tarihli kargo zimmet listesinin 70. sırasında teslimine ilişkin kaydının bulunduğu, dava konusu fatura numarasının zimmet evrakında bulunduğu ve davalı şirket kayıtlarında mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kayıtlarında yer alan 27/07/2013 tarihli, … fatura numaralı, 1.167,68-TL bedelli faturaya ilişkin davacı tarafın 14/03/2017 tarihinde sunduğu dilekçesinde ek-5 olarak bulunan 12/08/2013 tarihli kargo zimmet listesinin 58. sırasında teslimine ilişkin kaydının bulunduğu, dava konusu fatura numarasının zimmet evrakında bulunduğu ve davalı şirket kayıtlarında mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kayıtlarında yer alan 11/01/2013 tarihli, … fatura numaralı, 1.384,14-TL bedelli faturaya ilişkin davacı tarafın 14/03/2017 tarihinde sunduğu dilekçesinde ek-7 olarak bulunan 21/01/2013 tarihli kargo zimmet listesinin 116. sırasında teslimine ilişkin kaydının bulunduğu, dava konusu fatura numarasının zimmet evrakında bulunduğu ve davalı şirket kayıtlarında mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kayıtlarında yer alan 31/12/2012 tarihli Seri: A, Sıra No: …, NR:… fatura numaralı, 2.788,28-TL bedelli faturaya ilişkin davacı tarafın 14/03/2017 tarihinde sunduğu dilekçesinde ek-9 (ek-11) olarak bulunan 10/01/2013 tarihli kargo zimmet listesinin 28. sırasında teslimine ilişkin kaydının bulunduğu, dava konusu fatura numarasının zimmet evrakında bulunduğu ve davalı şirket kayıtlarında mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kayıtlarında yer alan 29/05/2012 tarih, … Seri sıra numaralı, 1.046,90-TL bedelli fatura içeriğinde “…” ve “…” ürünlerinin mevcut olduğu, “…” ürününü ait kaydın davalı şirketin kayıtlarında yer almadığı ancak aynı faturada yer alan “…” ürününü ait kaydın davalı şirket kayıtlarında mevcut olduğu anlaşılmakla D152582 Seri sıra numaralı faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği kanaati hasıl olmuştur.
Davacı kayıtlarında yer alan 25/04/2014 tarihli… iade fatura numaralı 1.145,19-TL bedelli faturanın davalı tarafa e-fatura olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı kayıtlarında yer alan 31/12/2012 tarihli Seri: A, Sıra No: …, NR: … fatura numaralı, 949,90-TL bedelli faturaya ilişkin davacı tarafın 14/03/2017 tarihinde sunduğu dilekçesinde ek-9 (ek-11) olarak bulunan 10/01/2013 tarihli kargo zimmet listesinin 29. sırasında teslimine ilişkin kaydının bulunduğu, dava konusu fatura numarasının zimmet evrakında bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı kayıtlarında yer alan 31/12/2012 tarihli Seri: A, Sıra No: 020739, NR: … fatura numaralı, 417,72-TL bedelli faturaya ilişkin davacı tarafın 14/03/2017 tarihinde sunduğu dilekçesinde ek-9 (ek-11) olarak bulunan 10/01/2013 tarihli kargo zimmet listesinin 30. sırasında teslimine ilişkin kaydının bulunduğu, dava konusu fatura numarasının zimmet evrakında bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı kayıtlarında yer alan 10.05.2012 tarih, Seri: AN, Sıra No: … fatura numaralı, 4.056,97-TL bedelli faturanın irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği, faturanın içeriğinin hizmet bedeline ilişkin olduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen bir ceza bedeli faturasına ilişkin olmadığı kanaati hasıl olmuştur. Ayrıca faturanın davacı tarafa tebliğ edildiği iddiasına ilişkin sunulan kurye teslim zaptında fatura numarası ve/veya içeriğinin de belirtilmediği anlaşılmakla faturanın tesliminin kanıtlanamadığı kanaati hasıl olmuştur.
Taraflar arasında 01/06/2012 tarihli “Ticari Şartlar Anlaşması” başlığı altında sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşmenin 2. Maddesinde davacı tarafın hammaliye bedelini satıcının (davalının) cari hesabından mahsup etme hakkının bulunduğuna yönelik düzenleme bulunmaktadır. Yine sözleşmenin 23. Maddesinde satıcının vergi, resim, harç vb. kalemlerden sorumluluğunun düzenlendiği ve satıcının (davalının) bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde cari hesaptan mahsup işleminin yapılacağı düzenlenmiştir. Cari hesaba ilişkin benzer kayıtlar sözleşmenin 9. ve 13. Maddelerinde de mevcuttur. Taraflar arasında yapılan sözleşme ve maddeleri değerlendirildiğinde taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın ve davalı tarafın incelenen ticari defter ve belgelerinin delil niteliğinde bulunduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
Yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında “Ticari Şartlar Anlaşması” imzalandığı ve bu anlaşmaya göre taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa gönderilen faturaların teslim edildiği hususunun sunulan kargo zimmet evraklarından anlaşıldığı, davalının kendisine teslim edilen faturalara itirazının bulunduğuna yönelik dosya kapsamında delil mevcut olmadığı, davalı tarafça davacı tarafa tebliğ edildiği iddia edilen 10.05.2012 tarih, Seri: AN, Sıra No: … fatura numaralı, 4.056,97-TL bedelli faturanın ceza bedeli faturasına ilişkin olmadığı ve davacı tarafa tesliminin kanıtlanamadığı, dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli 04/09/2018 tarihli kök rapor ve 07/12/2018 tarihli ek rapor dikkate alındığında davacı tarafın takip talebindeki bedel kadar alacağının mevcut olduğu kanaatiyle itirazın iptaline karar verilmiş, alacağın faturadan kaynaklanması likit ve hesaplanabilir olması nedeniyle davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyasına, davalının İTİRAZININ İPTALİ ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 1.508,61-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 515,27-TL nispi karar harcından peşin alınan 128,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 386,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.114,82-TL (29,20-TL BVH, 4,30-TL VH, 128,82-TL Peşin Harç, 252,50-TL Tebliğ Gideri, 1.700,00-TL Bilirkişi Ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzene karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.