Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1015 E. 2023/35 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1015
KARAR NO :2023/35

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:19/10/2016
KARAR TARİHİ:19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Anayasa’nın Yükseköğretim Kurumları başlıklı 130.maddesinin birinci fıkrasında Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletlerin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur hükmü çerçevesinde müvekkili T.C. … Üniversitesi kamu tüzel kişiliği olan bir eğitim kurumu olduğunu, müvekkilinin … Üniversitesi dışında başkaca bir faaliyet alanı bulunmadığını, davalı … Eğitim Kurumları Limited Şirketi Üniversite’nin ismini, mekanını ve demirbaş eşyalarını hukuksuz bir şekilde şahsi menfaat temin etmek için kullandığını, davalı şirketin sahibi …’nun müvekkilinin ismi üzerinden haksız kazanç elde etmek gayesiyle ve yine müvekkili üniversite içinde şahsi şirketini kurduğunu ve faaliyette bulunarak haksız kazanç elde ettiğini, davalı … …Ltd. Şti’nin üçüncü şahıs tüzel kişisi olup müvekkili ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, davalı … Eğitim Kurumları Limited Şirketi’nin hakim ortağı ve gerçekte tek sahibi olan diğer davalı …’nun müvekkili üniversitenin mütevelli heyeti başkanlığı döneminde yapılan kaynak aktarımları ve yasa dışı işlemleri sebebiyle müvekkilini oldukça büyük miktarda zarara uğratıldığını ve bu sebeple üniversitenin yönetimine yükseköğretim kurulu tarafından müdahale edildiğini, yükseköğretim genel kurulunun 12.05.2016 tarihli ve 9 sayılı oturumu ve 246 sayılı kararıyla … Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 25.maddesinin (d) 2.bendinde belirtilen … Yükseköğretim Kurumlarının eğitim öğretim ile idari, mali ve ekonomik faaliyetlerinin gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması fiilinin işlenmesi nedeniyle anılan yönetmeliğin 25.maddesinin (d) bendi hükmüne göre … Üniversite’nin yönetimini bir yıl süreyle garantör devlet üniversitesi olarak İstanbul Üniversitesi’ne verildiğini, müvekkili T.C. … Üniversitesi’nin kamu tüzel kişiliği olan bir eğitim kurumu olarak nasıl faaliyet göstereceğinin kanunla belirlenmiş olan borçlanması dahil tüm işlemlerini defter ve kayıtlara usulüne uygun olarak geçmesi gereken bir kurum olduğunu, davalı şirketin yasal dayanağı olmaksızın müvekkili T.C. … Üniversitesi’nin varlıklarını kullandığını, kullanmış olduğu menkul ve gayrimenkuller için herhangi bir ecrimisil bedeli ödemediğini ve bu suretle haksız kazanç elde ettiğini, davalının işgal ettiği alanın kira bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, 01/04/2015 tarihi ile 15/08/2016 tarihleri arasında kiralanan taşınmazın 1/2’sinin davalı … …Limited Şirketi tarafından kira sözleşmesinde açıkça engellenmesine rağmen işgal edildiğini, işgal karşılığında müvekkiline herhangi bir ecrimisil bedeli ödenmediğini, davalı şirketin hiçbir kira veya ecrimisil bedeli ödenmeksizin kullanım hakkının müvekkilinde olan taşınmazı kullandığını ve bu sebeple haksız kazanç elde ettiğini, davalının işgalinin süresince oluşan ecrimisil bedelinin belirlenerek müvekkiline ödenmesini talep ettiklerini, müvekkiline ait menkullerin kullanımdan kaynaklanan zararın giderilmesini ve bunlar için ecrimisil ödenmesini talep ettiklerini, müvekkili tarafınndan ödenen ancak davalı tarafından sarf edilen elektrik, su, telefon ve yakıt giderlerinin davalıdan tahsilini talep ettiklerini, müvekkilinin isim hakkının kullanılmış olması sebebiyle davalının haksız kazanç elde ettiğini, davalı çalışanlarının ücretlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davalının satın aldığı öğrenci taşımacılığı servis hizmetlerinin bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, kiralanan mahalde davalı için yapılan tadilat ve inşaat giderlerinin bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, ivedilikle davalıların malvarlığı ve hesapları üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, davalı … …Limited Şirketi’nin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kapatılmasına karar verildiğinden tedbir taleplerinin elzem olduğunu, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 13.05.2016 tarihli kararı ile görev alan müvekkili üniversite yönetiminin mali açıdan zor duruma düşürülen üniversite lehinde birtakım kararlar aldığını ve uygulamaya geçtiğini, bu kararlardan birinin de üçüncü şahıslara haksız olarak aktarılan malvarlığının yeniden üniversiteye kazandırılması ve üçüncü şahısların sebepsiz zenginleşmesine son verilmesi olduğunu, davalı … …Limited Şirketi’nin yasal zorunluklarını yerine getirmemesi ve gayri yasal faaliyette bulunması gerekçesiyle T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nca kapatılmasına karar verildiğini, tedbir taleplerinin kabul edilmediği takdirde telafisi imkansız zararların oluşacağını, davalı …’nun yapmış olduğu tasarraflarla müvekkili üniversiteye zarar verdiğini ve üniversitenin malvarlığını kendi şirketlerine aktardığını, müvekkili aleyhine sebepsiz olarak zenginleşen davalının malvarlığına tedbir konulmaması halinde dava neticesinde hükmedilecek alacağın tahsilinin mümkün olmayacağını, müvekkili tarafından kiralanan ve kira bedeli ödenen taşınmazın 1/2’sinin davalı tarafından işgal edilmesi sebebiyle işgal anından itibaren oluşan ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkilinin envarterinde yer alan ve ekli listede bulunan malların kullanım bedellerinin davalıdan tahsilini, tüm bina için ödenen elektrik, su, telefon, internet ve yakıt giderlerinin belirlenerek davalı hissesine tekabül eden tutarın tahsilini, müvekkilinin isim hakkının izinsiz ve yasa dışı olarak kullanılması sebebiyle davalının tazminata mahkum edilmesini, davalının çalışanı olmasına rağmen maaşlarını müvekkilinden alan personelin maaş, SGK ve diğer maliyetlerinin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, davalının öğrencileri için hizmet vermesine rağmen bedelinin müvekkili tarafından ödenen servis hizmetleri için yapılan tüm ödemelerin davalılardan alınarak müvekkiline verilesini, müvekkili tarafından kiralanan İstanbul İli … İlçesi Pafta 6 parsel 11959’da yer alan binanın davalı … …Ltd. Şti’nin faaliyetine müsait hale getirilmesi için yapılan her türlü tadilat, tamirat ve yeniden inşa maliyetleri ile müvekkili T.C. … Üniversitesi tarafından alınan her türlü malzemenin bedelinin belirlenerek davalılardan müştereken tahsilini, talep olunacak tüm alacak kalemlerinin davalıların müşterek menfaati doğrultusunda ve yine davalı şirketin sahibi …’nun kararı ile gerçekleştiği için müvekkilinin zararından davalıların müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü ile; davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş olup davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER;
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin eğitim faaliyet izninin iptal edildiğine dair karar celp edilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davacı ile ilgili 2015-2016 yıllarına ilişkin denetim raporları celp edilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı’na müzekkere yazılarak davalı kuruma ait … Koleji’ni eğitim faaliyet izninin iptal edilip edilmediği ile ilgili karar celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 13/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından kiralanan ve kira bedeli ödenen taşınmazın 1/2’sinin davalı tarafından işgal edilmesi sebebiyle işgal anından itibaren oluşan ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ilgili olarak, 01.04.2015 – 15.08.2016 tarihleri arasında döneme ilişkin ecrimisil tutarının 2.490.272 TL olarak hesaplandığı, haksız tecavüzün ve kullanım süresinin 12.08.2016 tarih 6 sayılı kararda belirtilen süre ile sınırlı olduğu kabul edildiği takdirde ise 31.03.2016 – 21.07.2016 tarihleri arasında ecrimisil tutarının 597.080 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından şimdilik 1.000.000TL talep edildiğinden bu safhada talebi ile bağlı olduğu, davacı vekili tarafından müvekkilinin envanterinde yer alan malların kullanım bedelinin davalıdan tahsili ile ilgili olarak davacı yanın ticari defterlerinde demirbaşlar ile ilgili olarak yapılan incelemede 2015 ve 2016 yılında toplam KDV hariç 1.660.515,81 TL’lik demirbaş girişi yapıldığının görüldüğü, tüm bina için ödenen elektrik, su, telefon, internet ve yakıt giderlerinin davalı hissesine tekabül eden tutarın tahsilinin talep edildiği, davacı üniversitenin ticari defterlerinde yapılan incelemede 2015 ve 2016 yılında elektrik, su, telefon, internet ve doğalgaz giderleri olarak toplam 637.200,08 TL gider tahakkuku yapıldığı, bu alanda davacı tarafından şimdilik 200.000,00 TL talep edildiği, davalı çalışanı olmasına rağmen maaşlarını davacıdan alan personelin maaş SGK ve diğer maliyetlerinin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesinin talep edildiği, davacı yanın ticari defterlerinde davacıda kayıtlı olup da davalı kolejde çalışan personel ile ilgili olarak 2015 ve 2016 yılında toplam 217.542,13 TL gider tahakkuku yapıldığı, davalı öğrencileri için hizmet vermesine rağmen bedelinin davacı tarafından ödenen servis hizmetleri bedelinin 2015 ve 2016 yılında toplam 18.549,58 TL olduğu, davacı tarafından kiralanan İstanbul İli … İlçesi Pafta 6 … …’da yer alan binanın davalı … …Ltd. Şti’nin faaliyetine müsait hale getirilesi için yapılan her türlü tadilat, tamirat ve yeniden inşa maliyetleri ile müvekkili T.C. … Üniversitesi tarafından alınan her türlü malzemenin (demirbaş, kırtasiye, sarf malzemesi vb.) bedeli olarak 2014,2015 ve 2016 yılında toplam 6.352.086,55 TL gider yapıldığı, bu alanda davacı tarafından şimdilik (1.000.000TL) talep edildiğinin görüldüğü, yapılan hesaplamalara ve rapor içinde yer bulan anlatıma göre mahkemenin davacı yanın taleplerinin muhik olduğuna delilerle olan doğrudan teması neticesinde karar verdiği takdirde, bu izahata nazaran hüküm kurmak hususunda hiç kuşkusuz münhasır hak sahibi olduğun, eğer mahkeme davacı yan yararına hüküm kurulacak olursa TTK md.7 hükmünde hareketle ve ödemede tekerrür olmaması kaydıyla, davalıların davacı yana karşı teselsül hükümlerine göre mesul olacaklarının düşünüleceği, bunların dışında davacı yanca davalının davacının isim hakkının izinsiz ve yasa dışı olarak kullanılması sebebiyle davalının tazminata mahkum edilmesini talep ettiğinin görüldüğü, dosyada bu alanda hesaplama yapılmaya salih bir veri görülmediğinden bu alanda bu aşamada görüş bildirilmesinin olanaklı olmadığı gibi alanda heyetlerinde uzman da bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 03/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ek rapor tanzimi ile ilgili olarak davacı tarafça dava dosyasına ek belgeler sunulmadığından o alanda yeni bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, öte yandan dava dosyası içerisinde … … … …’ne mahkeme tarafından yazılmış müzekkere ve ilgili kuruma ait bir cevap dilekçesi açıklaması bulunmadığı, ek rapor tanzimi ile ilgili olarak davacı tarafça dava dosyasına ek belgeler sunulmadığından mali veya sektörel açıdan yeni bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 17/02/2021 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; dosya kapsamında davacı ve davalı yanların iddia ve talepleri, bilirkişi heyet raporları, dosya kapsamındaki diğer yazışma ve muhteviyatının incelenmesinden gerekçeleri kök rapor, ek rapor ve bu incelemede ayrı ayrı açıklandığı üzere, dava önce ihzar edilen hususların içeriğinin özü muhafaza edilerek; 2015 yılında … Üniversitesi’nin yaklaşık 3 yıllık çok genç bir üniversite olduğu düşünüldüğünde, … …Ltd. Şti’nin … Üniversitesi isim gücünden yararlanarak … ismini 1 yıllık kullanım ücretinin 2015 yılının rakamlarıyla, o günün ve bugünün piyasa şartlarını gözününe alındığında 200.000 TL civarında olabileceği, 2015-2016 öğretim yılı içerisinde aynı yapıda … Üniversitesi tarafından ödenmiş bulunan elektrik, su, doğalgaz ve haberleşme giderlerinin ortak kullanımda olduğu ve davalı tarafından herhangi bir bedel ödenmediği anlaşıldığından dönem içerisinde toplam harcama bedeli olan 689.188,53 TL’nin 1/2’si olan 344.594,26 TL’lik alacak miktarının davacı tarafından talep edilebileceğinin değerlendirilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 24/08/2021 tarihli bilirkişi 3.ek raporunda özetle; Kira (Kira Emsali) Bedeli ile ilgili yapılan incelemede; 01.04.2015-15.08.2016 tarihleri arasındaki döneme ilişkin Ecrimisil tutarının 2.490.272,00 TL olarak hesaplandığı, haksız tecavüzün ve kullanım süresinin 12.08.2016 tarih 6 sayılı kararda belirtilen süre ile sınırlı olduğu kabul edildiği takdirde ise 31.03.2016-21.07.2016 tarihleri arasında Ecrimisil tutarının 597.080,00 TL olarak hesaplandığı, demirbaşların kullanım bedeline ilişkin yapılan incelemede; davacı vekili tarafından müvekkilinin envanterinde yer alan malların kullanım bedelinin davalıdan tahsili talebi ile ilgili olarak, davacı yanın ticari defterlerinde “Demirbaşlar” ile ilgili olarak yapılan incelemede 2015 ve 2016 yılında toplam KDV hariç 1.660.515,81 TL’lik (KDV dahil 1.959,408,65 TL) demirbaş girişi yapıldığının görüldüğü, servis bedelleri ile ilgili yapılan incelemede; taraflarına verilen yerinde inceleme yetkisi ile davacı şitket merkezinde yapıları incelemelerde sunuları davacı ticari defter kayıtlarından alınan bilgilere ve belgelere göre inceleme yapılmış ve Kdv hariç 18.549,58 TL, Kdv dahil 21.888,50 TL olarak hesaplandığı, işçilik bedelleri ile ilgili yapılan incelemede; davalı çalışanı olmasına rağmen maaşlarını davacıdan alan personelin kök ve ek raporlarımızda 10 personel olarak belirtilmiş, ancak davacı vekili tarafından 15 personel olduğu iddiası ile tekrar yerinde yapılan inceleme neticesinde personel sayısının 15 değil, 10 adet personelin olduğu, tespit edilmiş olup dolayısı ilg’kök ve ek raporlardaki tespitlerimizi değiştirecek bir husus bulunmadığı, Davacı ticari defter kayıtlarından alınan bilgilere, tarafımıza sunuları 770.01.0001-Brüt Üçret Giderleri hesabına ait muavin defter dökümlerinde yer alan ücret tahakkukları ile bu tahakkuklar içerisinde yer alan “davalı kolejde çalışan personel” ile ilgili kayıtlara ilişkin ücret bordro tablosu ve belgeler ışığında bu personellerle ilgili olarak 2015 ve 2016 yılında toplam 217.542,13 TL gider tahakkuku yapıldığı, tadilat ve yenileme bedelleri ile ilgili yapılan incelemede; davacı tarafından kiralanan … İli … İlçesi Pafta … Parsel …’da yer alan binanın davalı … …Ltd. Şti.’nin faaliyetine müsait hale getirilmesi için yapılan her türlü tadilat, tamirat ve yeniden inşa maliyetleri ile müvekkili T.C. … Üniversitesi tarafından alınan her türlü malzemenin (demirbaş, kırtasiye, sarf malzemesi vb.) bedeli olarak 2014, 2015 ve 2016 yılında toplam 6.352.086,55 ‘TL gider yapıldığı, giderler (elektrik, su, telefon, internet ve doğalgaz) ile ilgili yapılan incelemede; Enerji bedelleri ile ilgili kök ve ek raporda davacı tarafından sunulan belgeler dikkate alındığında 2015-2016 öğretim yılı içerisinde aynı yapıda … Üniversitesi tarafından ödenmiş bulunan elektrik, su, doğalgaz ve haberleşme giderlerinin ortak kullanımda olduğu ve davalı tarafından herhangi bir bedel ödenmediği anlaşıldığından dönem içerisinde toplam harcama bedeli olan 689.188,53TL’nin ‘si olan 344.594,26 TL’lik alacak miktarının davacı tarafından talep edilebileceğinin değerlendirilebileceği, marka değeri ile ilgili yapılan incelemede; 2015 yılında … Üniversitesi’nin yaklaşık 3 yıllık çok genç bir üniversite olduğu düşünüldüğünde, … …Ltd. Şti.’nin … Üniversitesi isim gücülnden yararlanarak “…” ismini | yıllık kullanım ücretinin, 2015 yılının rakamlarıyla, o günün ve bugünün piyasa şartlarını göz önüne aldığımızda 200.000 T’L civarında olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 20/04/2022 tarihli bilirkişi 4.ek raporunda özetle; dosyaya sunulan ek raporlarda defaatle konu ele alınmış olmakla birlikte
raporun ilgili kısımlarında defaatle dile getirildiği üzere 07.07.2021 tarihinde yerinde inceleme yapılmış, bu yönüyle bir husus incelemeye konu edilmemiş, davacı yan tarafından bu yönde bir belge sunulmadığı, ancak özellikle ecri misil bedeli üzerinde de benzer bir uyuşmazlık bulunmakta olup, düzenlenen ek raporlarda zikredildiği üzere bu yönde takdirin mahkemenin olduğu, o halde bilirkişi heyeti tarafından her bir durum için ayrı ayrı hesaplanabilecek enerji bedelini Sayın Mahkemenin bilgisi ve takdirine sunmanın daha doğru olacağı değerlendirildiği, daha önce sayın Mahkemeye sunulduğu üzere tüm dönem yapıların ½’si davalı tarafından kullanıldığı yönünde kanaat olduğu halde daha önceki raporlarda da sunulduğu üzere; 2015-2016 öğretim yılı içerisinde aynı yapıda … Üniversitesi tarafından ödenmiş bulunan elektrik, su, doğalgaz ve haberleşme giderlerinin ortak kullanımda olduğu ve davalı tarafından herhangi bir bedel ödenmediği anlaşıldığından dönem içerisinde toplam harcama bedeli olan 689.188,53TL’nin ½’si olan 344.594,26 TL’lik alacak miktarının davacı tarafından talep edilebileceğinin değerlendirilebileceği, bilirkişi heyeti kanaatinin de bu yönde olduğu, Enerji bedelleri ile ilgili kök ve ek raporda davacı tarafından sunulan belgeler dikkate alındığında 31.03.2016 ila 12.08.2016 tarihi arasında KDV dahil 45.074,00 TL ödeme yapıldığı, bu itibarla itiraz konusu 31.03.2016 ila
12.08.2016 tarihleri arasında tesisin tamamının davalı tarafından kullanıldığı sayın Mahkemece takdir edilecek olursa 45.074,00 TL, ücretin talep edilebileceği, enerji bedelleri ile ilgili kök ve ek raporda davacı tarafından sunulan belgeler
dikkate alındığında 01.04.2015 ila 31.03.2016 tarihi arasında ½’si, 31.03.2016 – 12.08.2016 arası ise tesisin tamamı dikkate alındığında; yapılan hesaplama gereği 367.131,247 TL alacaktan söz edilebileceği, dava konusu ilgili olarak, herhangi bir üniversitenin liseye adını kullandırması konusunda bir örnek veri bulunamamakta, olsa dahi firmaların bu tarz giderlerini firma sırrı olarak açıklamayacakları düşünülmekte, yaptığımız bir araştırmada, aşağıda bir haber portalında görüldüğü üzere 2017 yılında sadece İstanbul’daki özel okul sayısının 3054 olduğu, bunun bir şehir için küçük bir rakam olmadığı görülmekte, son 30-40 yıldır ülkemizde yaşanan yoğun ekonomik krizler göz önüne alındığında hemen her sektörde olduğu gibi bu sektörde de karlılığın çok yükseklerde olmadığı, büyük rekabet olduğu, halkın harcama gücünün son yıllardaki fiyat artışlarıyla çok düşük seviyelere olduğu görülmekte, algılanmakta, uzmanlık
alanımızda sektörel anlamda 45 yıllık iş hayatımız (iş tecrübesi) + 45 yıllık eğitim sektöründe iş tecrübesi olan bir akademisyen olarak görüşümüz bugün için de 1 yıllık isim kullanma bedelinin 200.000 TL civarında olabileceği, bir kurum ya da kuruluşun yaşının ortalama 40 – 50 yıldan sonra bir değer taşımaya başlayabileceğinin düşünüldüğü, HMK 282. madde gözetilmek kaydı ile tüm hukuki görüş ve takdirin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 18/05/2022 tarihli talep artırım ve ıslah dilekçesinde dava değerini 10.373.596,99TL’ye artırmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davalı …’nun, davacı üniversitenin mütevelli heyeti başkanı olduğu dönemde hakim ortağı ve gerçekte tek sahibi olduğu diğer davalı … …Limited Şirketi’ne yaptığı kaynak aktarımları ve yasa dışı işlemler sebebiyle davacının zarara uğradığı iddiasına dayalı olarak davalı şirketin kira ödemeksizin kullandığı taşınmazla ilgili ecrimisil, davacıya ait menkullerin kullanımından kaynaklanan zararın giderilmesi için ecrimisil, davalı tarafından sarf edilen ve davacı tarafça ödenen elektrik, su, telefon, yakıt giderlerinden kaynaklı alacak, isim hakkının kullanılmış olması sebebiyle davalının elde ettiği haksız kazanç nedeniyle tazminat, davalı çalışanı olmasına rağmen maaşları davacı tarafça ödenen maliyet gideri, davalının satın aldığı öğrenci taşımacılığı servis hizmet bedeli için yapılan ödemelerin tahsili ve kiralanan mahalde davalı için yapılan ve davacı tarafça ödenen tadilat ve inşaat giderlerinden kaynaklı alacağın davalılardan müteselsilen tahsili talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… BAM 4 HD. 2022/1831 Esas 2022/2900 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacı üniversite tacir sıfatına haiz olmayıp davaya konu talebin ecrimisil ve alacak istemlerine ilişkin olduğu, davacının isim hakkına dayalı talebinin ise; davacı vekilinin 17.celsedeki beyanından ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere münhasıran korunan bir marka ile ilgili olmayıp Medeni Kanun’daki isim hakkının haksız kullanılmasından kaynaklı bir talep olduğu, yine bu hususta; … BAM 25. HD 2020/839 Esas 2021/1243 Karar sayılı ilamı ile; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 26. maddesinde “Adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir.
Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddî zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevî tazminat ödenmesini isteyebilir.” hükmü yer alır.
Tüzel kişilerin kişilik hakkının kabulü, bu haklara yöneltilebilecek saldırılara karşı korunabilecek ve kişilik hakkına tanınan korumalardan yararlanabilecektir.(Gören, Doruk, Tüzel Kişilerde Kişilik Hakkı ve Korunması adlı Doktora Tezi, s.44.) Tüzel kişilerde kişilik haklarının içeriğini oluşturabilecek değerler tüzel kişilerin adı, ekonomik kişiliği, onur ve saygınlığı ile tüzel kişilerin gizli ve özel hayat alanı olduğundan gerçek kişilerde adın korunmasına ilişkin TMK’nın 26.maddesinin kıyas yoluyla kamu tüzel kişisi niteliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından açılan bu davada da uygulanabileceği kanaatine varıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığına” hükmetmiş olup anılan içtihattan da anlaşıldığı üzere davacının talebini oluşturan isim hakkının haksız kullanımı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlendiğinden Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev sınırları içerisinde yer almaktadır. Davacının ecrimisil talepleri yönünden ise; Yargıtay 8 HD. 2020/1322 Esas 2020/4253 Karar sayılı ilamında;” Eldeki davada istenen ecrimisilin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. ve 995. maddeleri ve 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı YİBK’nda kabul edildiği gibi haksız fiil benzeri olup üstün bir hakka dayanmadan başkasının taşınmazını işgal eden, böylece haksız kazanç sağlayan tarafın iade etmekle yükümlü bulunduğu bir tazminat türü olduğu; her ne kadar taraflar tacir ve çekişme konusu taşınmaz üzerinde ticari faaliyet yapıyor ya da yapacak olsalar dahi, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır.” şeklinde olup taraflar tacir olduğunda dahi ecrimisil istemine dayalı davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna hükmetmiştir. Gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin, taşınmazı kullanması nedeniyle kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunun 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; davacının tacir olmadığı, taleplerin TTK’da sayılan mutlak ticari dava türlerine girmediği, bu sebeple eldeki davanın mutlak veya nisbi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan sözedilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulama, Asliye Ticaret Mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşecektir.
Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1). Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise bu görevsizlik kararı, dosyanın gönderildiği mahkemeyi bağlamaz. Bu mahkeme de kendisinin görevli olmadığına ve ilk mahkemenin görevli olduğuna karar verebilir. (Yargıtay 8 HD. 2019/699 Esas 2020/4277 Karar sayılı ilamı)
Hâl böyle olunca; davanın, genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır