Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/926 E. 2020/778 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/926
KARAR NO:2020/778

DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:21/09/2015
KARAR TARİHİ:16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … ve … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, kendileri aleyhine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından kambiyo takibi başlatıldığını, takibe konu bono bedelinin ödendiğini, borçlarının kalmadığını, ödemeleri banka yoluyla yaptıklarını, toplam 4.190,00 Euro ödeme yaptıklarını, ödemeye ilişkin banka dekontları bulunduğunu, 100,00 Euro tutarındaki ödemenin banka dekontunu ise bulamadıklarını, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 30.05.2017 tarihli dilekçesinde ise müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı … Ltd. Şti. tarafından kendilerine verilen 30.05.2012 tarih ve 2.000,00 Euro bedelli, 30.06.2012 tarih ve 2.000,00 Euro bedelli, 30.07.2012 tarih ve 2.290,00 Euro bedelli ve 30.12.2012 tarih ve 2.500,00 USD bedelli … ciro ile alınmış dört tane senet olduğunu, davacının yaptığı ödemelerin takibe konulan senetlere ilişkin olmadığını, davacının yapmış olduğu senetlerin 30.05.2012 ve 30.12.2012 tarihli senetlere ilişkin olduğunu, davacının diğer iki senet olan 30.06.2012 tarih ve 2.000,00 Euro bedelli ve 30.07.2012 tarih ve 2.290,00 Euro bedelli senetlere ilişkin her hangi bir ödemesinin olmadığını, bu durumunda kendi defter ve kayıtlarında belli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre alım satım sözleşmesi nedeniyle verilen bono için başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacılar, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, banka kayıtlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, banka kayıtlarını, ticari defterlerini, yemin delilini, tanık beyanını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre alım satım sözleşmesi nedeniyle verilen bono için başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacılar vekili davayı takibin iptali talepli olarak açmış ancak 30.05.2017 tarihli dilekçesinde ise müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin 30.05.2017 tarihli dilekçesi mahkememizce 6100 sayılı HMK m. 176’ya göre davanın ıslahı olarak kabul edilmiş, davacı vekilinin 30.05.2017 tarihli dilekçesi 13.01.2020 tarihli duruşmada alınan ara kararla davalı tarafa tebliğe çıkartılarak davaya takibin iptali davası olarak değil menfi tespit davası olarak bakılmıştır.
Davacılar takibe konu bonodan kaynaklı olarak borcu olduğunu kabul etmekte ancak bu borcunu ödediğini belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Bu amaçla dosyaya ödeme dekontları sunmuştur.
Davaya konu icra dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmış ve incelenmiştir. İcra dosyasında davacıların dışında … Ltd. Şti. unvanında üçüncü bir borçlu daha bulunmaktadır. Takibe konu bonoların altında davacı … Ltd. Şti.’nin kaşesi ve bunun yanında da aynı kişiye ait olduğu anlaşılan iki tane imza bulunmaktadır. İcra takibinin ödeme emri üzerine açığa atılan imzaların diğer davacı …’a ait olduğu belirtilmiştir. Davacı …’ın bonolar üzerindeki imzalara da itirazı bulunmamaktadır. Bu durumda imzalardan birinin davacı şirket yetkilisi olarak diğerinin ise kefil olarak atıldığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisine alınan ticaret sicil kaydında da davacı … davacı … Ltd. Şti.’nin ortağı gözükmektedir.
Davacıların dosyaya sunduğu belgeler ve tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 23.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacıların icra takibine konu bonolar ile ilgili olarak toplam 2.850,00 Euro ödeme yaptıklarını beyan etmiş olmalarına karşın ödemelerin hangi bonolar için yapıldığının belli olmadığı, davalı şirket ticari defterlerinde dava konusu bonolar için 2.850,00 Euro ödeme yapıldığının görüldüğü, bonoların toplam bedeli olan 4.290,00 Eurodan bu ödeme miktarı düşüldüğünde davacıların 1.440,00 Euro borçlu oldukları tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporuna tarafların itirazları doğrultusunda alınan 08.04.2019 tarihli ikinci bilirkişi raporunda davacıların yaptığı ödeme dekontlarından sadece 06.07.2012 tarih ve 350,00 Euro tutarlı ve 02.07.2012 tarih ve 500,00 Euro tutarlı işlemde “30.06.2012 tarih 2.000,00 EUR’luk senet karşılığı” açıklaması bulunduğu, diğer dekontların açıklamalarında “senet karşılığı” yazdığı, hangi senede karşılık olarak ödendiğinin anlaşılamadığı tespit edildikten sonra davalı taraf defterlerinde yapılan incelemeye göre; 30.05. 2012 tarih ve 2.000,00 Euro bedelli senedin tahsil edildiği, 30.12.2012 tarih ve 2.500,00 USD bedelli senedin de tahsil edilmiş olduğu, 30.06.2012 tarih ve 2.000,00 Euro bedelli senedin 850,00 Euro’luk kısmının tahsil edildiği, bu senetten ötürü davacıların 1.150,00 Euro borçlarının kaldığı, 30.07.2012 tarih ve 2.290,00 Euro bedelli senet için hiç tahsilat yapılmadığı, davacı şirketin toplamda 3.440,00 Euro borcunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan 23.06.2016 tarihli birinci bilirkişi raporunda dava dışı bono için yapılan ödemelere ilişkin davalı taraf defter kayıtlarının dikkate alınmamış olması nedeniyle 23.06.2016 tarihli birinci bilirkişi raporu hükme esas alınmamış, 08.04.2019 tarihli ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bu durumda bonolardaki alacak toplamı olan 4.290,00 Eurodan davacıların borçlu olduğu 3.440,00 Euro çıkartıldığında davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilecek miktar 850,00 Euro yapmaktadır. (Bono toplamı 4.290,00 Euro – davacıların borçlu olduğu miktar 3.440,00 Euro = 850 Euro) Bu durum basit matematik işlemini gerektirdiğinden dosya yeniden bilirkişiye verilmemiştir. Bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı şirketin alacağından ötürü aldığı bonoların miktarını kendi ticari defterlerine göre de bilebilecek durumda olması ve buna karşın alacaklı oldukları miktarın üzerinde icra takibi başlatmış olması iyiniyetli görülmeyerek % 20 kötüniyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacılara verilmesine yönelik olarak hüküm kurulmuştur.
Davacıların borçlarından ötürü verdikleri bonoların ve bu bonolar karşılığı olarak ödedikleri borç miktarını bilebilecek durumda olmalarına karşın borçlu olmadıkları kısım yerine borcun tamamı için menfi tespit davası açmış olmaları iyiniyetli görülmediğinden % 20 kötüniyet tazminatının davacılardan alınarak davalı şirkete verilmesine yönelik olarak hüküm kurulmuştur.
Davanın kabul ve reddedilen miktarlarında 83,54 TL protesto gideri hiç ödeme yapılmayan 30.07.2012 vadeli bono ve kısmi ödeme yapılan 30.06.2012 vadeli bono için yasal hak oluşturduğundan kısmen ret miktarına dahil edilmemiştir.
Davalı tarafın icra takibinde talep etiği % 0,3 komisyon bedeli olan 12,87 TL ise kabul ve ret miktarına göre kabul ve reddedilen rakama dahil edilmiştir.
Davalı tarafın icra takibinde talep ettiği faiz ise aynı oranda ve kabul edilen miktar üzerinden bonoların vade tarihinden itibaren yeniden işletilmesi yönünde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-…. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında davacının 850,00 Euro asıl alacak, 2,55 Euro komisyon olmak üzere 852,55 Euro tutarında borçlu olmadığının tespitine,
3-…. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında davacının 850,00 Euro asıl alacak, 2,55 Euro komisyon olmak üzere 852,55 Euro yönünden takibin iptaline,
4-…. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasındaki takibin 3.440,00 Euro asıl alacak ve 10,32 Euro komisyon olarak vade tarihinden itibaren işlemiş yıllık %10 faizi ile devamına,
5-Davanın kabul edilen 850,00 Euro asıl alacak kısmı üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın reddedilen 3.440,00 Euro asıl alacak ve işlemiş faizi ile 83,54-TL protesto gideri toplamı üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 129,06-TL nispi karar harcından peşin alınan 246,60-TL harçtan mahsubu ile artan 117,54-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde DAVACIYA İADESİNE,
8-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.940,01-TL ( 1.500,00-TL BK ücreti, 440,01-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 384,38-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 228,98-TL ( 27,70-TL BH, davacıya iade edilmesine karar verilen 117,54-TL Peşin Harçtan Kalan 129,06-TL Peşin Harç, 4,10-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.889,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2020

Katip …

Hakim …