Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/835 E. 2019/369 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/835 ESAS
KARAR NO : 2019/369 KARAR

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 19/08/2015
KARAR TARİHİ: 28/05/2019

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; 28/09/2013 tarihinde asli kusurlu sürücü … alkol ve sürat sebebiyle sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hakimiyetini kaybettiğini, meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’in ağır şekilde yaralandığını, malul kaldığını, iş gücü kaybı yanında çalışamamaktan dolayı maddi zarara da uğradığını, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu sırada trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın davalı Axa sigorta nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigortanın müvekkiline ödeme yapmış olmasına rağmen yapılan ödemenin çok yetersiz kaldığını, davalı şirketin eksik ödemeden sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek maddi tazminatı avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Dava konusu olaya karışan … plakalı aracın olay tarihînde müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, olayda yaralanan davacıya iki ayrı seferde toplam olarak 48.831,04-TL ödendiğini, ödeme tarihinden bu günü faiz güncellemesinin yapılması gerektiğini, davacının araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle müterafık kusuru olup olmadığı yönünden kusur incelemesi yapılması gerektiğini, avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu, davacının avans faizi talebinin reddine karar verilmesini, 10/07/2014 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilerek yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
Mahkememizce gerekli araştırmalar yapılmış deliller toplanmış olup, davacının maluliyet durumunun tespiti için ATK’ dan rapor alınmış, raporda belirtilen eksikliklerin giderilmesi ve 1 Ağustos 2016 Pazartesi randevu saatinde kurumda hazır bulunması bildirilmiş olup, dosyadaki eksiklikler giderilip dosya tekrar ATK’ya gönderilmiş, raporda davacının randevu gününde kurumda bulunmadığı dosyanın iade edildiği, Mahkememizce yeniden randevu günü için müzekkere yazıldığı, yazılan müzekkereye verilen ATK raporunda 11/02/2017 tarihine kadar pazartesi veya çarşamba günü olmak üzere herhangi bir gün gidip muayene olması gerektiğini bildirmiş, yeniden alınan ATK raporunda ise E cetveline göre %8.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 12/09/2018 tarihli ara karar gereğince, kusur ve aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır.
13/11/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Dava dışı sürücü …’nin KTK’nun 47/d, 48/5, 52/b maddelerine aykırı davranışları sonucu meydana gelen olayda %60 (Yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, davacı …’in ise alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına yolcu olarak binmesi yanında hareket halindeki aracın direksiyonuna müdahale etmesi nedeniyle olayda %40 (Yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün olayda kusursuz olduğu, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Raporuna göre davacı …’in kaza tarihi itibariyle iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, meslekte kazanma gücünde kayıp oranının 8,1% olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, davacı …’in geçirmiş olduğu kaza nedeniyle rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı, gelir ödenmediğinden peşin sermaye değeri oluşmadığı, davalı sigorta şirketinin ilk tazminat ödeme tarihi 30.10.2014 tarihindeki veriler kullanılarak davacı … için hesaplanan 1.951,68-TL geçici iş göremezlik tazminat tutarı ile 24.020,67-TL sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olmak üzere toplam tazminat tutarının 25.972,35-TL olduğu, davalı kurum tarafından ödenen 31.968,34-TL tazminat tutarının birinci ödeme tarihi itibariyle gerçek zararı karşıladığı, davalı sigorta şirketinin ikinci tazminat ödeme tarihi 10.07.2015 tarihindeki veriler kullanılarak davacı … için hesaplanan 1.951,68-TL geçici iş göremezlik tazminat tutarı ile 26.902,13-TL sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olmak üzere toplam tazminat tutarının 28.853,31-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 30.10.2014 tarihinde ödenen 31.968,84-TL tazminat tutarına ilavaten 10.07.2015 tarihinde 16.862,20 TL ikinci tazminat tutarı olmak üzere toplam ödenen 48.831,04-TL tazminat tutarının ikinci ödeme tarihi itibariyle gerçek zaran karşıladığı, nihai olarak davacı …’in geçici iş göremezlik ve sürekli İş göremezlik bakiye alacağı oluşmadığı, davacı …’in tedavisinin yapıldığı … Devlet Hastanesi adına, … Şti. tarafından hasta … adına alınan tıbbi malzemelere yönelik 30.09.2013 tarihli düzenlenen faturada 8.478,00-TL tutarında tıbbi malzeme alımı yapıldığı ve … Devlet Hastanesi tarafından … Şti.’ne düzenlenen 17.09.2014 tarihli yazıda, 2014-213 ihale no ile … adına 2.000,00-TL tutarında 1 adet ortopedi malzemesi alımı yapıldığı, toplam 10.478,00-TL tutarında yapılan malzeme alımının … kapsamında karşılanan tutarının net belirtilmediği, tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan payının, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücü kusuru oranı nispetinde davalının sorumluluğu kapsamında değerlendirilebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği bedeller belirlenmiş ve davalı tarafın davacı tarafa dava öncesi yapmış olduğu ödemeler ile davacı tarafın bakiye bir alacağının kalmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu ile tedavi gideri bedeli hesap edilmiş ise de davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça tedavi bedeli talep edilmediği, dava dilekçesi içeriğinden de tedavi gideri bedeli talep edildiği yönünde herhangi bir beyan bulunmadığı ve bu bedelin talep edildiğine ilişkin bir ıslah dilekçesi de bulunmadığı anlaşılmakla tedavi bedeli yönünden davacının talebi olamayacağından yargılamaya bu bedel yönünden devam edilmemiştir. (Emsal İçtihat: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi: Esas No: 2012/13915, Karar No: 2013/14488)
Bilirkişi raporları hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş ve hükme esas alınmış olup, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40-TL den peşin alınan 27,70-TL nin düşümü ile kalan 16,70-TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır