Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/828 E. 2018/1291 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/828
KARAR NO : 2018/1291
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/08/2015
KARAR TARİHİ: 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kazanın oluşumunda: … plaka numaralı otobüs sürücüsü …’in %100 oranında, tam ve asli kusurlu olduğu,Diğer sürücülerin kazada kusurları bulunmadığı,… plaka numaralı, … marka,… tip, … model taşıtta hâsıl olacak değer kaybının 6.000,-TL mertebesinde olduğu,Davaya konu taşıtın 10 gün içinde onarılabileceği ve 60,-TL/gün ortalama bedel ile ortaya çıkan toplam zararın 600,-TL olacağı, bunun dışındaki sürede kiralama bedeli konusunda kanaatin Sayın Mahkemenin uhdesinde bulunduğu,Davalı … Sigorta Şirketinin Değer Kaybı Sorumluluğunun Olup, Kazanç Kaybı Sorumluluğunun Bulunmadığı,Diğer Davalının Her İki Zarar Kaleminden Davalı Sigorta Şirketi İle Müteselsilen Sorumlu Olduğu, netice ve kanaatine varılmıştır. “11. 1. Taşeron, sözleşmeye ve iş programına uymadığı ve tâahhüdündeki işi süresinde teslim etmediği takdirde, teslimi geciken her takvim günü için sözleşme hedefinin hinde 7*si gecikme cezası ödemeyi kabul ve taahhüt eder, İşveren isterse makul bir süre daha tanıyarak gecikme tazminatı kesmeye ve işi Taşeronca tamamlatmaya devam edebilir. Taşeronun bütün bunlara itiraz hakkı yoktur.Bu sözleşme ile belirlenen hükümlere, yükümlülüklere iş programına kısmen veya tamamen aykırı hareket edilmesi, yükümlerin gereği gibi ve/veya hiç yerine getirilmemesi halinde aykırı hareket edilen yükümle ilgili, işbu sözleşme ve eklerinde bir cezai şart bedeli öngörülmeyen durumlarda, işverenin bu sözleşmeden ve yasadan kaynaklanan haklan ve gecikme cezası ve ayrıca akde aykırılıktan da ayrıca talepte bulunmaya hakkı vardır. Taşeron ’un akde aykırılığı söz konusu olduğunda, İşverenin bu sözleşmeden ve yasalardan do&an haklan varımda Taşeron ‘un akde avktrth&ı süresince beher eün içirt binde 7 akde aykırılık cezai şartı olarak Taşeron İşveren *e ödemede bulunmayı ve/veya varsa hakedisinden ve/veva teminatından kesilntesini peşinen kabul ve taahhüt eder,113. Müteahhit’in sözleşmenin (…) maddesinde belirtilen hakkı kullanmış olması, işbu sözleşmenin İLL ve İL2. maddesinde belirtilen taleplerinden vazgeçtiği anlamı taşımayacak, İLİ. ve JL2.maddede belirtilen hakkına halel getirmeyecektir Taşeron işbu maddede belirtilen hususların tartışıldığım ve sonuçlarını anladığını özgür İradesi ile bu maddede yazılı hususları tüm sözleşme hükümlerinin yanı sıra aynen kabul ettiğini beyan, kabul ve taahhüt eder.”hükmüne havi olduğunu, bu hükümler uyarınca işin tesliminde gecikme süresi olan 39 gün için davalı iaral’indan cezai şart ödenmesi gerektiğinin açık olduğunu, sözleşmenin işin fiyatını düzenleyen 7 .maddesinde yaklaşık maliyetin 136.066,00 LISD+1£DV= yaklaşık 250.034,00 TL olarak sözleşme bedeli belirlendiğini, sözleşme bedeli hususunda fazlaya dair haklarını saklı tuttuklarını, yukarıda anılan İL maddeye göre gecikilen beher gün için ceza miktarının 250.034.00 TL / %07= 1.750,00 TL olduğunu, sözleşmenin 11. maddesine göre 39 gün x1.750.00 TL = 68.259,00 TL toplam ifaya ekli ceza ödenmesi gerektiğini, bu cezanın sözleşmenin 11.3 maddesi gereği 13.09.2013 tarihinde muaccel olduğunu, 13.09.2013 tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süredeki avans faizini de talep ettiklerini, dava konusu ceza-i şart alacaklarına istinaden … Noterliğinden keşide etmiş oldukları 03.07.2015 tarih 18802 yevmiye numaralı ihtarnamelerine, davalının … Noterliğinden keşide etmiş olduğu 13.07.2015 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davalının cevabi ihtarnamesinde özetle;1İ… müvekkilinin 05.08.2015 tarihi itibarı ile ifa ile mükellef olduğu edimi yerine getirmiş olduğu.,.” nun belirtildiğini, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, tanıkların anlatımları ile sabit olacağı üzere edime uygun bir ifada bulunmamış davalının yaptığı imalatların eksik ve hatalar İle dolu olduğunu, davalı tarafından yapılmak istenen teslimin taraflarınca sözleşmeye uygun olmadığından kabul edilmediğini, davalının bu süreçte imalatlarını düzeltme ile ilgili çalışma yaptığının tanıkların anlatımıyla sabit olacağını, davalının 04,08.2013 ile 13.09.2013 tarihleri arasında İmalata devam ettiğini, bu durumun tanıkların anlatımları ile sabit olacağını, taraflarının sözleşmeye uygun olan teslimi 13.09.2013 tarihinde kabul ettiğini, (Ek-7: 13.09.2013 tarihli hak ediş tutanağı) hakediş tutanağında yer alan rıiş daha evvel tamamlanmış olmasına rağmen 13,09.2013 tarihinde kesin hakediş yapılarak taraflar arasında sözleşme ile öngörülen iş tamamlanmıştır 13.09,2013 tarihinde kesin hak ediş ile kesin kabul yapılmıştır.11 beyanı ile davalı teslimin 13.09,2013 tarihinde yapıldığını ifade ettiğini, bunun taraflarınca da kabul edildiğini, teslim tarihinin 13.09.2013 tarihi olduğu hususunda bir ihtilafın olmadığını, ancak 05,08,2013 tarihinde işi bitirmiş oldukları beyanının kabul edilemez olduğunu, tanıkların anlatımları ile de sabit olacağı üzere 13,09,2013 tarihine kadar sözleşmede kararlaştırılmış edimi İfa etmek İçin bîr takım yanlış ve noksan işleri tamamladıklarını, İnşaat faaliyetine devam ettiklerini, 13,09,2013 tarihinde teslimi yaptıklarını, teslimin 13,09,2013 tarihinde gerçekleştiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlığın söz konusu olmadığım, davalının ihtarnamesindeki “. ,13.09 2013 tarihinde kesin kabul gerçekleştirilirken tarafınızca sözleşme uyarınca eeza-i şart bedeli saklı tutulmamış, bu konuda herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş ve tarafınızca kesin kabul işlemleri yine hiç bir İhtirazı kayıt olmaksızın gerçekleştirilmiş ve aradan yaklaşık 2 sene geçmiştir,” beyanı ile teslim tarihinin 13.09.2013 olduğunun kabul edildiğini, ancak; TBK m. 179/2 hükmünün emredici nitelikte bir madde olmadığını, aksi yönde karar alınmasının söz konusu olduğunu, bu bağlamda ifaya ekli ceza olan taleplerinin, sözleşmenin 11,3 maddesinde söz edildiği gibi ”sözleşme ile bu hakkın başlangıçta saklı tutulduğunu” Yargıtay 15 HD E, 2012/47, K, 2012/4578 ve T* 20.6*2012 kararında da ifade edildiği gibi “İfaya Ekli Cezanın istenebilmesi için Sözleşmede Aksi Kararlaştırılmış Olmadıkça Teslimde İhtirazı Kaydın İleri Sürülmesinin Zorunluluğu bulunmaktadır Şayet sözleşme ile işin en başında ifanın kabulünün cezai şarttan vazgeçildiği anlamına gelmeyeceği hüküm altına alınmışsa teslim sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmemelinin bir etkisi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede bu durum düzenlenmiş olup, Sözleşmenin 11.3 Müteahhit*in sözleşmenin (…) maddesinde belirtilen hakkı kullanmış olması, işbu sözleşmenin îl.L ve İL2- maddesinde belirtilen taleplerinden vaıeecttâi anlamı taşımayacak, i EL ve 11,2. maddede belirtilen hakkına halel getirmeyecektir Taşeron işbu maddede belirtilen hususların tartışıldığını ve sonuçlarını anladığını özgür iradesi ile bu maddede yazılı hususları tüm sözleşme hükümlerinin yanı sıra aynen kabul ettiğini beyan, kabul ve taahhüt eder, 11 hükmüne havi olduğunu, Yargıtay 15 HD E* 2001/518, K. 2001/2975 ve T, 04,06,2001 kararında {Ek-6) da İfade edildiği gibi .”..teslim sırasında veya öncesinde talep edilme hakkının saklı tutulması gerekir. ” denildiğini, Taraflarının cezayı saklı tutma beyanının teslim öncesine ait olduğunu, İfaya ekli ceza fer i nitelikte bir edim olduğundan asıl alacağın zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolmasının da söz konusu olmadığını, aradan belirli bir sürenin geçmesinden sonra cezanın talep edilmiş olmasının kötü niyetli olunduğuna delalet etmeyeceğini, talep edebilme süresi içerisindeki talebin kötü niyet olduğunun kabulünün hukuken mümkün olmadığını, sonuç olarak davalı ifaya ekli cezayı ödemediğinden işbu davanın açılması zorunluluğunda kalındığını ifade ederek; yukarıda arz vc izah edilen sebeplerle ve re1sen takdir edilecek sebeplerle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kayıt ve şartı ile 68.254,00 TL’ sının 13,09,2013 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, avukatlık ücreti dâhil tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; huzurda görülmekte olan davanın tamamen hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olup reddi gerektiğini, davacı tarafın da ifade ettiği gibi 17,05,2013 tarihinde malzemeli dış cephe kompozit levha, giydirme cephe, silikon cephe, mantolama ve alüminyum doğrama İşleri konulu ve 75 takvim günü süreli bir taşeron sözleşmesi akdettiklerini, işbu sözleşme uyarınca işin bitiş tarihi olarak 04.08.2013 tarihinin belirlendiğini, taraflar arasında yapılan şirket İçi resmi yazışmalara ve işbu yazışmaların kronolojik sıralamasına göre, davacı şirketin 02,08,2013 tarihinde,02.08.2013 tarihi itibari İle henüz bir teslim yapılmadığını, işin teslim tarihinin 04,08.2013 olduğunu ve iş bitim tarihinde teslim yapılmadığı takdirde cezai şart hükümlerinin devreye sokulacağını bildirildiğini, yine aynı tarihte davalı müvekkili şirket tarafından bu yazıya cevaben, giydirme cephe imalatının 05,08.2013 tarihi itibarı ile geçici teslime hazır hale getirileceği ve davacı şirket tarafından görevlendirilecek kişiye teslim edileceğinin bildirildiğini, devamında davalı müvekkili şirketin 05.08.2013 itibarı ile geçici teslime hazır olduklarım ve davacı şirket tarafından iş teslimi için tarih belirlenmesi talepli bir yazışma daha yapıldığını, davacı şirketin 05.08.2013 tarihinde işin eksiklikleri bulunduğu ve 12,08,2013 tarihinde eksikliklerin giderilmesi halinde geçici kabulün yapılacağını ve kabul tarihinin taraflarına bildirileceğini içeren bir yazışma yaptığını, müvekkili şirketin ise İşbu eksiklik bildirimine cevaben 06.08.2013 tarihinde geçici teslimin yapılmasına engel teşkil edecek bir eksikliğin olmadığını, geçici teslim için firma yetkilisi İnşaat Mühendisi … m şantiyede hazır beklediğini, taraflar arasında anlaşmazlığın çözümünün istenmesi halinde davacı şirket tarafından görevlendirilecek kişi tarafından da iddia edilen eksikliklere ilişkin tespit yapılabileceğini, iş bu talebin de ertelenmesi halinde haklı olarak binada işlem yapılamayacağı ve araya bayram tatilinin de girmesinden dolayı oluşacak 9 günlük gecikmeden dolayı haksız olarak cezai şart hükümlerinin devreye gireceği ve müvekkili şirkete İşbu cezai şartın yansılamayacağını ve bu anlaşmazlığın dostane biçimde çözülebileceğini, geçici teslimin 12.08.2013 tarihinde yapılabileceğini, işbu sebeple yetkili mimar ve inşaat mühendisinin hazır olduğunu bildirir bir yazışma gönderdiğini ve bu yazışma ekine taahhüt edilen işin taahhüt edilen tarihte geçici teslime hazır halde olduğunu gösteren fotoğrafların da eklendiğini, müvekkili şirketin bu yazışmalardan da anlaşılacağı üzere iyi niyetini koruduğunu ve edimini ifadan kaçınmadığını defalarca gösterdiğini, müvekkilinin işin tesliminin sözleşmede kararlaştırılan tarihte yapılması için iyi niyetli olarak tüm çabayı sarfettığini ancak az da olsa gecikme yaşandığını, bu gecikmenin sorumlusunun davacı şirket olduğunu, bu durumun yazışmalar ve tanık beyanlarından da açıkça anlaşılacağım, davacı şirketin 13,08,2013 tarihinde 13 kalemden oluşan eksiklik bildiriminde bulunduğunu vc müvekkilinin, aslında eksiksiz ifa ettiğini düşündüğü işleri sırf anlaşmazlık ortadan kalksın ve tarafların ticari İlişkileri zarar görmesin diye işbu eksiklikleri kabul ettiğini ve tamamladığım, 13.09.2013 tarihinde işin davacıya teslim edildiğini ve kesin hakedişe hak kazanıldığını, kesin kabul yapılırken davacı şirket tarafından gecikme olduğuna dair ve İş bu gecikme nedeni ile cezai şart hükümlerinin gerçekleştiğine ilişkin hiçbir ihtirazı kayıt düşülmeksızin ve hiçbir talep olmaksızın İşin eksiksiz olarak teslim alındığını, davacı tarafın kesin kabulün üstünden yaklaşık iki sene geçtikten sonra davacı tarafın ekleri arasında bulunan cezai şart talepli ihtarname keşide edildiğini vc iş bu talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yine davacı tarafın ekleri arasında bulunan ve laraflarınca keşide edilmiş bulunan cevabı İhtarnamelerinde dc açıkça belirtildiğini, davacının talep ettiği cezai şartın ifaya eklenen cezai şart hükmünde olduğunu, TBK M 179 hükmü uyarınca Hİfaya eklenen cezai şart koşulunda alacaklıya borç belirlenen zamanda veya yerde ifa edilmediği takdirde kem borcun ifasını hem de bu yüzden maruz kaldığı zararların tazminini isteye bilme yetkisi tanınmıştır. Ancak alacaklı borcun ediminin zamanında ifa etmemesine rağmen ceza koşulu talep etmeyeceğini beyan etmişse ya da borçlunun geç ifasını ceza alacağını saklı tutmadan kabul etmişse arttk cezai şart talep edilemez*” Davacının alenen kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak; taraflar arasında yapılmış bulunan kesin kabul ve kesin hakediş tarihinin üzerinden iki sene geçmiş olmasına rağmen, sırf taraflarınca davacı hakkında Bakırköy .. İcra Mildürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine misilleme olarak işbu davayı ikame ettiğini, işbu haksız ve hukuka aykırı cezai şart talebinin açık yasa hükümleri ve iyi niyet kuralları uyarınca taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını İfade ederek; yukarıda arz ve izah edilen nedenler ve Sayın Mahkemece re’sen dikkate alınacak diğer tüm hukuki sebepler vc olgular muvacehesinde, işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin dc davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflarca gösteriler deliller toplanmış, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir.
Tanık … beyanında ; ” Ben…Cephe Sistemlerinde 2008/2015 Tarihleri arasında satınalma ve teklif hazırlama bölümünde çalıştım, 2013 yılının mayıs ayında başyapı inşaat ile bir ofis binasının dış cephe kaplaması işi ile ilgili olarak anlaşma sağladık sözleşmede ağustos ayının 1 veya 2’si gibi işin bitirileceği, bitirilmediği takdirde cezai şarta ilişkin hüküm vardı, mayıs ayında işe başlandı ağustosun 4’ü gibi geçici kabule hazır olduğumuz işin bitirildiği davacı tarafa bildirildi fakat araya bayram tatili girmesi nedeniyle karşı taraf ayın 12’sinde hazır olacağını söyledi, ağustosun 12’si gibi geçici kabul yapıldı fakat onlar tarafından belirlenen fakat bizimle alakalı olmayan mesela elektrikçi ve havalandırmacının yapacağı hususlarla ilgili eksik işler tarafımızca bitilireleceği söylendi 3-4 gün içinde bu hususlarda tamamlandı, daha sonra hakediş süreci başladı her iki tarafın belirlediği metrajlar farklı olduğu için aradaki farkın uzlaşma yoluyla halledilmesine çalışıldı ve bu süreçte 20 gün kadar sürdü ve eylülün 10’u gibi bu süreçte tamamlandı ve davacı taraf böylelikle işi teslim almış oldu. Hakediş sürecinde başyapı inşaat herhangi bir gecikme olduğundan bahsetmedi ve ayrıca hakedişlerden herhangi bir mahsupta yapılmadı, normal ödemeler yapıldı sadece teminat içerde tutuldu ” şeklinde ifade vermiştir.
Tanık … beyanında: ” … cephe sistemlerinde 2008/2017 tarihleri arasında genel şantiyeler şefi olarak çalıştım, başyapı inşaat’tan bir ofis binasının dış cephe kaplama ve mantolama işi alındı, biz 2013 yılının mayıs ayında işe başladık ağustos ayında iş bitirilecekti 4 ağustosta iskeleler sökülüp şantiyenin teslimi hazır olduğu bilgisini yetkililere söyledik fakat davacı taraf bayramdan sonra işin teslim alınacağı bilgisini verdi ayın 12 si gibi davacı şirket yetkilisi geldi ve birlikte gezerek eksik kalan hususları tespit ettik bir yerin fitilinin unutulması haricinde eksik kalan unutulan birşey yoktu sadece düzeltme işlemleri yapılacaktı bunlarda 16 ağustosa kadar tarafımızca bitirildi ve teslim edildi bundan sonra hakediş süreci başladı o süreçte metrajları ben hazırladığım için birkaç kez itiraz ettiklerini biliyorum en son eylül ayının ortasına doğru uzlaşma sağlandı benim bilgim ve gördüğüm bundan ibarettir, düzeltmeler genellikle şantiye kaynaklıydı örneğin kolun ayarının bozulması gibi hakediş sürecinde herhangi bir gecikmeden bahsedilmedi ” şeklinde ifade vermiştir.
Tanık … beyanında: ” Ben başyapı inşaatta inşaat mühendisi olarak çalışmaktayım 2011 yılında işe girdim 2013 yılında … Cephe sistemleri ile bir anlaşma sağlandı onlar bizim yapacağımız ofis binası için cam cephe işlerini (aliminyum doğrama) yapacaklardı fakat sözleşmenin bitim tarihi ağustos ayı olmasına rağmen işçilerdeki eksiklik ve malzemelerin tamamlanmamış olması nedeniyle sözleşme süresini aşacaklarını anladığımızdan yazılı olarak sözleşme süresi bitmeden ihtarat gönderdik onlarda buna cevap verdiler sözlü olarakta görüşmeleremiz oldu ağustos ayından sonra da inşaata devam edildi ve … Cephe Sistemleri Firması işi Eylül ortası gibi bitirebildi teslim ettiklerinde ufak tefek eksiklikler olmasına rağmen işi tamamlamışlardı, davalı firmaya yazılan ihtaratta cezai şarta ilişkin hususa da değinilmiştir bilgim bundan ibarettir “şeklinde ifade vermiştir.
Tanık … beyanında: ” ben başyapı inşaatın sahibinin yeğeni olmakla birlikte tüm şantiyelerden sorumluyum bu nedenle … cephe sistemleri firmasıyla 2013 yılında sözleşmeyi de ben yaptım sözleşmeyi de ben hazırladığım için cezai şart maddesini de koymuştum mayıs ayı içerisinde bizim ofis binamızın kompozit kaplamasını ve mantolamasını yapmak üzere işe başladılar gerekli malzemelerin getirtilmemesi vb sebeplerle onlara verdiğimiz 75 günlük süre içeresinde işi tamamlayamadılar normalde sözleşmeye göre ağustos ayı başında işin tamamlanmış olması gerekiyordu fakat 3-4 kez yazılı ve birçok kez sözlü uyarılarımıza rağmen iş tamamlanamadı yapmış olduğumuz ihtaratlarda cezai şart maddesini de koyduk daha sonra inşaata devam edildi ve eylül ayı ortası içerisinde tamamen iş tamamlanmış ve hakedişleri yapılmıştır, yapmış olduğumuz ihtaratlarda cezai şart maddesini koymuş olduğumazdan karşı taraf işin teslim edilmemesi halinde cezai şart talep edeceğimizi biliyorlardı ” şeklinde ifade vermiştir.
Bilirkişi heyeti 13/12/2017 tarihli raporunda ” Dava konusu döneme ait ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkemenizin görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle; davalı taşeronun 2 günlük gecikmesi karşılığında davacının 3.500 TL gecikme cezası talep edebileceği, davacının bunun üzerindeki talebinin dayanağının bulunmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Taraflarca yapılan itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmi, alınan 11/06/2018 tarihli ek raporda ” davacının kök rapora vaki itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, kök rapordaki inceleme, tespit ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava sözleşmeyle belirlenen işin geç tesliminden kaynaklanan cezai şart alacağı istemine ilişkindir. 17/05/2013 tarihinde imzalanan malzemeli dış cephe kompozit levha, alüminyum giydirme cephe gibi işlerin yapımının davalı tarafça üstlenilmiş olduğu, sözleşme hükümlerine göre başlangıç tarihinin 22.05.2013 ve işin teslim tarihinin 04.08.2013 tarihi olduğu, sözleşmenin 13 md. Gereğince işin süresinde teslim edilmemesi halinde sözleşme bedelinin ‰7 oranında cezai şart ödenmesinin kabul edilmiş olduğu, sözleşme bedelinin TL karşılığının 248.456,52 TL olup günlük cezai şart alacağının 1.739,20 TL olarak belirlenmiş olduğu, davacı taraf her ne kadar kesin kabule kadar 39 günlük cezai şart alacağı talep etmiş ise de gerek tanık beyanları gerekse yaptırılan ayrıntılı bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu üzere işin 06.08.2013 tarihinde teslime ve kabule hazır hale getirildiği, 16.08.2013 tarihine kadar bitirilmesi taahhüt edilen işlerin geçici kabule engel teşkil etmediği, 13.09.2013 tarihinde yapılan kesin hakedişin işin daha önce teslim edilmediği anlamına gelmediği, iş 06/08/2013 tarihinde teslime hazır olduğundan iki günlük cezai şart alacağının mevcut olup yapılan hesaplamaya göre 3.500,00 TL cezai şart alacağının talep edilebileceği anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
3.500,00 TL cezai şart alacağının 06/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 239,09 TL harçtan peşin alınan 1.165,61 TL nin mahsubu ile kalan 926,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.197,41 TL ( 27,70 TL BH, 1.165,61 PH, 4,10 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 2.400,00 TL, tebligat gideri 215,50 TL toplam 2.615,50 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 134,12 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.472,94 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …