Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/823 E. 2019/647 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/823
KARAR NO: 2019/647

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 14/08/2015
KARAR TARİHİ: 18/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı…bank A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı şirketle üye iş yeri sözleşmesi yapıldığını ve bu sözleşmeye göre de pos cihazı verildiğini, davalı şirketin pos cihazını kullanarak 2.000,00 TL tutarında satış işleminde bulunduğunu, bu satış işlemi nedeniyle ilgili tutarın hesaplara ödendiğini, ancak daha sonra kart sahibinin bu duruma itiraz ettiğini, itiraz üzerine ilgili tutarların kart sahibine iade edildiğini, yapılan harcamaların bankaya iade edilmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının ödemeyi yapmaması üzerine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi üzerin de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m. 128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiş sayılmıştır.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre haksız fiilden kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67’inci maddesine göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, üye iş yeri sözleşmesini, ihtarnameyi, banka kayıtlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre haksız fiilden kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67’inci maddesine göre itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka ile davalı şirket arasında üye iş yeri sözleşmesi yapılmış ve bu sözleşme kapsamında davalı şirkete davacı banka tarafından pos cihazı verilmiştir. Davacı banka yapılmamış bir harcamanın yapılmış gibi gösterilmiş olması nedeniyle kart sahibi müşterisine ödemede bulunduklarını belirterek yaptıkları ödemeyi talep etmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davacı bankanın ileri sürdüğü iddiaya göre davalı şirket yapılmamış bir harcamayı yapılmış gibi göstererek haksız kazanç temin etmek ve bu şekilde bankanın zararına neden olmaktan ötürü tazminat ödenmesi istenmektedir.
Davacı bankanın davalı şirket ile yaptığı sözleşme ve bu sözleşme kapsamında verilen pos cihazının çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi; dava konusu olayda davacı bankanın ileri sürdüğü gibi harcanmamış bir ödemenin varlığının bulunup bulunmadığının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 13.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin dava dışı müşterisine yeni nesil yazar kasa pos cihazı üzerinden kredi kartı ile yapılan satış işlemlerinin tümünün şifreli işlemler olarak yapıldığı, bu yönüyle davalı şirketin bir kusurunun bulunmadığı, davalı şirketin dava dışı müşterisine ait olan kredi kartının kayıp ya da çalıntı olmadığı, kopyalanmadığı ve kredi kartının sahibi tarafından davalı iş yerinden hizmet alarak ve tüm finans işlemleri ayrı ayrı şifreli işlem olarak yapıldığı, bu yönüyle de davalı şirketin kusurunun bulunmadığı, davalı şirketin dava dışı müşterisinin onaylanmış işlemler için pasaportunu incelediği ve bu nedenle davalı iş yerinin özen burcunu da eksiksiz yerine getirdiği, dava dışı müşterinin pos cihazının ışıklarının yanmadığı iddiasının doğru olmadığı, slip fişinin tümüyle İngilizce olmasının davalı şirketin sorumluluğunda olmadığı, bu yönüyle de davalı şirketin kusurunun bulunmadığı, dava dışı müşterinin tek başına gelmediği, turist grubu olarak geldiği, birden fazla hesabı ödediği tespit edilmiştir. Rapor bankacılık işlemlerinin incelenmesi ve somut olaya uygulanması açısından yeterli ve denetlenebilir olduğundan hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce 06.04.2018 tarihinde ikinci bir bilirkişi raporu daha alınmıştır. Ancak alınan ikinci rapor ilk rapor gibi bankacılık işlemleri ve pos cihazları hakkında ayrıntılı bir inceleme içermediğinden hükme esas alınmamıştır.
Hazırlanan 13.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda kart sahibi dava dışı müşterinin gerçekte harcama yaptığı ve davalının kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda davacı banka iade etmemesi gereken bir parayı iade etmiştir. Bu nedenle davacı bankanın 6098 sayılı TBK m. 49’a göre haksız fiil sorumluluğundan kaynaklı tazminat, aynı yasanın 77’inci maddesine göre sebepsiz zenginleşme ya da yine aynı yasanın 73’üncü maddesine göre rücu isteminde bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu gerekçelerle davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim Bülent Nuri Kurdoğlu tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40-TL maktu karar harcının peşin alınan 34,96-TL harçtan mahsubu ile eksik 9,44-TLdavacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmediğinden bu konuda hesaplama yapılmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.

Katip
*e-imzalıdır

Hakim
*e-imzalıdır