Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/717 E. 2018/273 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/717 Esas
KARAR NO : 2018/273 Karar
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/07/2015
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin, davalı … şirketinden elektrik enerjisi hizmeti aldığını, faturalarda yer alan kayıp-kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, PSH, sayaç okuma bedeli %2 TRT payı gibi değişik adlar altında haksız tahsilatlar yapıldığını, alınan bu bedellerin Yargıtay Kararları doğrultusunda iadesinin gerektiği, Müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tahsil edilen şimdilik 5.000,00-TL kayıp kaçak bedelinin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, PSH bedelinin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile dağıtım sistemleri kullanım bedelinin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile, iletim sistemleri kullanım bedelinin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile sayaç okuma bedelinin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi İle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazları olduğunu, davanın esastan reddi gerektiğini, elektrik faturalarında yer alan bir takım kalemlerin haksız olmadığını, kayıp kaçak tahakkukunun kaçak enerji kullanımından dolayı faturada yer alan bir bedel olmadığını, bu bedelin elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak hedef oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğunu, perakende satış hizmeti bedeli, kayıp kaçak bedeli, PSH bedeli, iletim sistemleri kullanım bedeli, dağıtım bedeli, dağıtım bedellerinin EPDK kararı doğrultusunda alındığını, davacının itirazi kayıt öne sürmeden ödeme yaptığını ve bu bedelin geri isteyemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:
Taraflar arasında elektrik enerjisi teminine ilişkin yazılı sözleşme bulunduğu ve sözleşme uyarınca davacının, davalıdan elektrik enerjisi satın aldığı sabittir. Uyuşmazlık kayıp-kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, PSH, sayaç okuma bedeli gibi değişik adlar altında haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava Konusu Asıl Alacak Yönünden Yapılan Değerlendirme:
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye 10. fıkra eklenmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19. Madde; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici 20. Maddenin ise; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17’nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
15.02.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı ile 6446 Sayılı Yasanın 17. maddesinin (6) numaralı fıkrasının değiştirilen (a), (ç), (d) ve (f) bentleri ile Geçici 19. ve geçici 20. Maddelerinin Anayasaya aykırı olmaması nedeniyle iptal talebinin reddine dair karar verilmiş, 6446 Sayılı Yasanın 17. Maddesine eklenen 10. fıkranın ise Anayasa aykırı olması nedeniyle iptaline dair karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa değişiklikleri, emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamı ve Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle mahkememizde açılan davanın konusuz kalmış olduğu sabit olmakla karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yargılama Gideri ve Vekâlet Ücreti Bakımından Yapılan Değerlendirme:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda yargılamaya devam edilerek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespit edilmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi gerekmektedir.(Yargıtay 3. H.D. 2016/16610 Esas, 2017/1011 Karar Sayılı Emsal İlamı)
Yukarıda ki açıklamalara göre dava dosyası incelendiğinde somut olayda, davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar Sayılı ilamı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin kararları gereğince davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereğince davanın kabul edilmemesine rağmen davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve maktu vekâlet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kalmış olduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL nin peşin alınan 85,39-TL nin düşümü ile kalan 49,49-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2,180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraftan tahsil edilen toplam 210,79-TL ( 27,70 BH,85,39 PH,4,10 VH,93,60 Teb.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraftan tahsil edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …