Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/707 E. 2018/808 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/707
KARAR NO : 2018/808
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2015
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla davalı …A,Ş. “den elektrik dağıtım sistemini kullanmak sureti İle enerji satın aldığını,Davalı taraf ve … Şirketi, enerjinin faturalandırıiması için sayaç okuma, faturalama gibi hizmetler sağladığım, ve bu hizmetler karşılığında “‘Perakende Satış Hizmeti ” bedelini tahsil ettiğini, bu hizmetin elektrik piyasası kanununda; Perakende satış lisansına sahip şirketlerce, elektrik enerjisi ve/veya kapasite satımı dışında tüketicilere sağlanan sayaç okuma, faturalama gibi hizmetler olarak tanımlandığını,Sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmeti bedeli sayaç okuma maliyetlerini yansıtan bir bedel olduğunu, bu bedelin hukuka aykırı olarak 2006-2011 yılları arasında birim enerji başına belirlenen bir bedel olarak tahsil edildiğini, bu kapsamda müvekkil şirketten fazla tahsil edilen P$H bedelinin KDV bedeli dahil toplam alacak tutan işbu davayla talep etme zarııriyetınin doğduğunu,Danıştay …Daresinİn 06.04.2011 tarih ve… E. … K.Sayılı kararı ile Elektrik Piyasası Kanununun geçici 9.Maddesi gereğince 875 sayılı enerji piyasası düzenleme kurulunun kararının ekte olduğunu, bununla onaylanmış olan 20 Dağıtım Şirketi için gelir gereksinimi hesaplanması ve tarife metodulojisinin perakende satış hizmeti tarifesinin kwh bazında belirlemesine İlişkin ll.bölümünün 6 bendinin iptaline karar verildiğini iptal edilen mezkur hüküm 2006-2010 tarihleri arasında uygulandığını,PSH bedeli 01.01.2011 tarihinden itibaren 2 kaleme ayrıştığını, birincisi PSHf ve İkincisi ise sayaç okuma için alınan P5Ho bedeli olduğunu, 01.01,2012 tarihinden itibaren sayaç okuma OG abonelerinden 4,161 TL/Ay ve AG abonelerinden de 0,416 TL/Ay olarak alınmaya başlandığını,Davalı tarafından 2011 yılında da sayaç okuma başına alınması gereken PSH bedeli tek kalemde ve tüketilen enerji miktarı üzerinden hesaplanarak hukuka aykırı olarak fazla tahsilat yapıldığını,Elektrik enerjisi tarifelerinin düzenlenmesinde 2003 yılından beri EPDK tarafından bedel kayıp kaçak oranlan dikkate alınmış olduğunu, kayıp kaçak miktarının dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı gösterdiğini, kayıp kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğunu,4628 sayılı yasanın 4.maddesinin 1,fıkrasında anlaşılacağı üzere, EPDK tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevinin verildiğini, EPDK 11.08.2012 tarih ve 2484 sayılı resmi gazetede yayınlanan tebliğde tüketicilerden kayıp kaçak ve sayaç okuma bedeli altında bir bedelin tahsil edildiğini,Yargıtay …Hukuk Dairesinin 01.07.2014 tarihli ve Esas … Karar: … sayıN ilamında yer alan hükümlere göre EPOK’nin tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygula nacak fiyatla ndırmaya esas unsurları tespit etme görevinin verildiğini, ancak sınırsız bir fiyatlandrma yetkisin» ve görevini vermediğini,Davalı şirketten haksız alacağın iadesi şifaen talep edilmişse de ” Faturalarda ter alan dağıyım bedeli, PSH, iletim bedeli, kalemlerine ilave olarak kayıp/kaçak bedeli ve PSH ( Sayaç okuma) bedellerinin EPDK tarafından belirlendiğini ve uygulamaya konulduğunu, şirketin alınan bedelle ilgili bir kararı söz konusu olmadığım ” şeklinde bir cevap verdiğini,Taraflar arasında aktediien sözleşme hükümleri kapsamında ” Perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli alınacağına dair bir düzenlemenin mevcut olmadığını, davalı tarafça tahsil edilen bedelin haksız olduğunu,Fazlaya ilişkin haklarının saklı karmak üzere; Müvekkil şirketten Eylül 201Ö – Temmuz 2015 dönemleri arasında yer alan kayıp/kaçak bedeli, satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti ve bu bedeller üzerinden tahakkuk ettirilen KDV bedeli dahil 1.877,00 TL toplam alacak tutarının, her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile beraber iadesine, belirsiz alacak davası olması sebebi ile dava konusu uyuşmazlık bedelinin tespitine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin ve sair masrafların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, dava talep konusunun açıkça faturalarda belirlenebilir olması hesabıyla HMK’nın ilgili maddeleri uyarınca belirsiz alacak davasının açılamayacağını, dava dilekçesinde kanuni noksanlıkların bulunduğu ve noksanların tamamlanması, tamamlanması halinde davanın açılmamış sayılması gerektiğini, Fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini, davanın üçüncü kişi oian … A.Ş. ye ve EPDK ya ihbar edilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ,vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan … vekili dilekçesinde özetle; ” Davacı taraf İkili anlaşmalar çerçevesinde belirli bir fiyat ile davalı şirketten elektrik satın almıştır, davalı şirket fiyat teklifini yaparken fiyatı oluşturan unsurları ayrı birer kalem şeklinde davacıya sunmamış ve davacı tarafa bir fiyat, tarife, bedel vb bir şey dayatmam ıştır, sadece bir fiyat pazarlığı yapmışlar, belirli bir fiyatta anlaşmışlar ve o anlaşma çerçevesinde bir sözleşme yapmışlardır.2.818 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. ve 66. Maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 77. ve 82. Maddeleri uyarınca alacak zamanaşımına girdiği için davanın reddini, bu talebimiz uygun bulunmaz ise;yukarıda izah edilen nedenlerle ve davaya konu edilen fatura içeriklerine süresi içinde itiraz edilmemesi veya İhtirazi kayıt İle ödeme yapılmaması sebebi ile esastan ret edilmesini , yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını ” talep etmiştir.
… A.Ş. ‘ye müzekkere yazılarak abonelik sözleşmeleri, tarh, tahakkuk ve tahsilat evrakları celp edilmiş, taraflarca gösterilen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 01/03/2017 tarihli raporda ” Davalı tarafından davacıya gönderilen ve tahsil edilmiş faturalar içinde yer alan, dava konusu olan Kayıp Kaçak Bedeli, Perakende Satış Hizmeti Bedeli, Dağıtım Bedeli, îletim Bedeli ve Sayaç Okuma Bedeli ayrı ayrı hesaplanmış olup toplam tutarlarının KDV dahil 103-049,30 TL olduğu;Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.877,00 TL toplam alacak tutarının, her bir faturanın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte olan taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Yapılan itirazlar ve 6719 sayılı yasa kapsamında inceleme yapmak üzere dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi dosyaya sunduğu 05/03/2018 tarihli raporda ” Gerek davacı ve gerekse de davalının 01.03.2017 tarihli kök rapora yapılan itirazlar tek tek incelenmiş olup, incelemenin sonucunda 01.03.2017 tarihli kök raporumda herhangi bir değişikliği gerektirecek hususların bulunmadığı,ayrıca davacının, dava dilekçesinde talep olunan perakende satış hizmet bedelinin de 6719 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği ” görüşü bildirilmiştir.
Dava, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış ve geçmişten gelen alınmaması gerektiği halde haksız tahsil edilen bedellerin iadesi istemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/7 – 2454 ve 2014/679 Karar sayılı 21/05/2014 tarihli kararında ” kayıp kaçak bedelinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığını, kayıp kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi, şeffaflık hukuk devletinin ayrılmaz parçası olduğu , gerekçeleri ile kayıp kaçak bedeli tahsilinin hukuka aykırı olduğu yönünde hüküm vermiştir. Buna karşın lisans sahibi şirketlerin kayıp kaçak bedeli talebi zorunluluğu olduğu yönünde Yargıtay dairelerinin farklı kararları da mevcuttur.
Kayıp kaçak bedellerinin haksızlığına ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararının 6719 sayılı kanun yürürlüğü öncesi verildiği ayrıca 6719 Sayılı kanunla yeni bir düzenleme yapılmadığı önceki uygulamanın gerekçeli ayrıntılı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yapılan elektrik satım sözleşmesi uyarınca davacının talep ettiği giderlerin faturalarda yer aldığı anlaşılmaktadır. Taraflar tacirdir. Davacı şirket uzunca bir süre kendilerine gönderilen elektrik bedellerini hiçbir itiraz olmadan ya da ihtirazi kayıt koymadan ödemiştir. Davacının basiretli bir tacir gibi sözleşme ile bağıtlanma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararından sonra 6719 sayılı kanunla yapılan değişiklikle elektrik iadesinin faturalara yansıttığı giderlerin oranlarının EPDK tarafından belirleneceği ve düzenleme yapılacağı belirtilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunda yapılan değişiklikler kapsamında 6446 sayılı Kanunun 3 md’nin 1.fıkrasında eklenen bendde ” Teknik ve teknik olmayan kayıp ” dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı ” ifade edeceği hükme bağlanmış yine aynı kanunun 17.md’nin 4.fıkrasında ” (4) ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar hükmüne yer verilmiş, 17 md’ye eklenen 10.fıkrada da ” Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır ” düzenlemesine yer verilmiş, 6719 sayılı kanunla eklenen geçici 20.madde de ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma , perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.mad. Hükümleri uygulanır ” hükmü getirilmiştir.
Somut davada, Anayasa Mahkemesi’nin… E – … K ve 28/12/2017 tarihli kararı ile 6719 sayılı yasanın 17/10 mad.iptal edilmiş diğer maddelerine ilişkin yapılan başvurular red edilmiştir. Mahkemelerin yetkisini sınırlayan hükmün iptal edilmesine rağmen 6719 sayılı yasanın 17/4 mad.gereği ” Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar ” hükmünü ihtiva edip iptal edilmediğinden somut davada 67/9 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, işbu davada davanın açıldığı tarih itibariyle mevzuata ve içtihat durumuna göre davacı dava açmakta hakkı olup davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf dava açılmasına sebebiyet vermiştir.Buna göre davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın konusuz kaldığından HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL nispi karar harcından peşin alınan 32,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.85 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 1.877,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.563,85 TL’nin ( 27,70 TL BVH, 4,10 TL VH, 32,05 TL Peşin Harç, 300,00 TL tebliğler,100,00 TL Diğer. 1.100,00 TL. Bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim