Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/643 E. 2018/430 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/643 Esas
KARAR NO : 2018/430

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/06/2015
KARAR TARİHİ : 03/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde Özetle; Müvekkil şirket …’nin hissedarı … ve … Yatırım Holding A.Ş ile davalı Avukat … arasında müvekkil şirket ile Sermaye Piyasası Kurulu arasında meydana gelen ihtilafların hukuken halli için … A.Ş ve Zeynep Tümer tarafından açılmış olan … 9. İdare Mahkemesinin 2014/205 Esas, Danıştay 13. Dairesinin 2014/2999 E. ve Danıştay 13. Dairesinin 2014/3321 Esas sayılı dosyalarına ilişkin vekâlet sözleşmesi yapılmasına karar verildiğini, Taraflar arasında yapılacak olan işbu sözleşmeye göre, müvekkil şirket ile … Yatırım Holding A.Ş.’nin birleşmesi nedeniyle Sermaye Piyasası Kurulunun 27.01.2014 tarihli 2/46 ve devamında 22.04.2014 tarihli kararlarına istinaden yapılacak idari ve hukuki başvurulara istinaden davalı tarafından müvekkil şirketin davaları vekil sıfatıyla takip edileceğini ve neticelendirileceğini, Bu kapsamda davalıya 50.000 USD temel ücret ve hukuki ihtilafların müvekkil şirket açısından hukuken halli durumunda 2.250,000 USD başarı primi Ödeneceğini, Tarafların sözleşmenin bazı unsurlarında anlaşamadığım ve bu sözleşmenin imzalanmadığını, ancak müvekkil şirket tarafından davalıyla olan vekil-müvekkil ilişkisinin verdiği güvene dayanarak sözleşmede başarı şartına bağlı olarak iş avansı mahiyetinde davalıya çok sayıda çek keşide edilerek teslim edildiğini, davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye konu vekalet ilişkisinden doğan edimlerin yerine getirilmediğini, sözleşmeye konu davaların olumsuz sonuçlandığını, … ve … Yatırım Holding A.Ş tarafından açılmış olan … 9. idare Mahkemesinin 2014/205 Esas sayılı dosyasında 30.04.2015 tarihinde davacının reddine karar verildiğini, bu durumda davalının kendisine başarı şartına bağlı olarak verilmiş olan çekleri iade yükümlülüğü bulunduğunu, Müvekkil şirketin tüm taleplerine rağmen davalı tarafından bu çeklerin iade edilmediğini, Müvekkil şirketin ticari hayatı boyunca keşide ettiği çeklerin karşılıksız çıkmadığını ve itibarlı bir firma olduğunu, bu sebeple müvekkil şirketin ticari itibarının zedelenmemesi için davalıya keşide edilen çeklerin 1.100.000 TL gibi ciddi bir bölümünü ödemek zorunda kaldığını, Ödeme dekontlarım sunduklarını, ancak halihazırda davalı şahsın uhdesinde ödenmemiş ve takibe konu olmamış; …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 10.06.2015 tarihli, 650.000,00 TL bedelli çek, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 13.06.2015 tarihli, 200,000,00 TL bedelli çek, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 19,06-2015 tarihli 650.000,00 TL bedelli çek, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 23.06.2015 tarihli, 650.000,00 TL bedelli çek, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 26.06.2015 tarihli, 650.000,00 TL bedelli çekler olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu kambiyo borcunun ihdasına neden olan temel alacağı doğuran temel borç ilişkisi sözleşme imzalanmadığı için hiç doğmadığım, davanın reddi ile borç ilişkisinin geçerliliğini yitirdiği için davaya konu çeklerin de bedelsiz kaldığını, davalının sözleşme konusu edimleri yerine getirmediğini ve kendisine iş avansı olarak verilen çekleri müvekkil firkete vermeyerek hem hukuka aykırı hareket ettiğini hem de dolandırıcılık suçunu işlediğini belirterek, Müvekkil şirketin geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara uğramaması için icra takibinden önce davalılar aleyhine İİK’nun 72. Maddesine istinaden ikame edilen işbu menfi tespit davası sebebiyle muhatap banka tarafından çek bedelinin lehtara ödenmesinin önlenmesi için asıl alacağın %15’i miktarında teminat mukabilinde Mahkemece kabul edilmez ise çek bedelinin tamamının veya Mahkemece takdir edilecek tutarın Mahkemeye teminat olarak yatırılması karşılığında İhtiyat-i Tedbir kararı verilmesi, davalının sözleşmedeki şartın yerine gelmemesiyle iadeye konu olan, müvekkil şirket tarafından keşide edilen …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 10.06.2015 tarihli 650.000,00 TL bedelli, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 13.06.2015 tarihli, 200.000,00 TL bedelli, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 19.06,2015 tarihli 650.000,00 TL bedelli, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 23.06.2015 tarihli, 650.000,00 TL bedelli, …bank … Ticari Merkez Şubesi, … çek nolu, 26.06-2015 tarihli, 650.000,00 TL bedelli çeklerin bedelsiz kalması nedeniyle iptali ile müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespiti, davalının sözleşmedeki şartın yerine gelmemesine rağmen çekleri iade etmemesi nedeniyle haksız ve kötü niyetli açık olduğundan davalı aleyhine asgari %20 olmak kaydıyla tazminata hükmedilmesi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davacı şirket yetkilileri 24.02.2016 Tarihli Islah Talebi ve dava değerinin 200.000,00 TL daha arttırılarak 3.000.000,00 TL’ye çıkarılmasına ilişkin dilekçe sunmuştur.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu ettiği beş adet çekin bedelsiz kaldığından bahisle borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, Müvekkilin davacıdan olan alacağına karşılık bîr kısım çekleri aldığını ve dava dilekçesinde bahsedildiği gibi alacağını tahsil ettikten sonra, geri kalan dava konusu çekleri işlem yapmadan işbu davadan önce iade ettiğini, Müvekkilin dava konusu çekleri bankaya ibraz etmediğini, çeklerle ilgili işlem yapılmadığı bankalardan sorulduğunda ortaya çıkacağını, İİK’nun 72. Maddesinde aranan şartların gerçekleşmediğini bundan dolayı davacının tazminat talebinin de reddi gerektiğini belirterek haksız ve kötü niyetle açılan davanın ve davacının taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kötü niyetli olarak dava açılmasına sebebiyet veren davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
4-Dava; Menfi Tespit davasıdır.
5-Taraf vekilllerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
6-Mahkememizce verilen ara kararı gereğince dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacıya ait yukarıda yazılı defterlerin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 224 ve 225. maddeleri ile 6762 Sayılı eski T.T. Kanunun 66. Maddesi ve 6102 Sayılı – Yeni T.T.Kanunun 64. Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı. Davacı şirketin 2015-2016-2017 Yılı Ticari Defterlerinin Yasal Mevzuat gereği E-Defter olarak kayıt altına alındığı. E Defter Beratlarının süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yÜklediği.Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere sahibi lehine delil teşkil edeceği, Davacı şirket kayıtlarına göre, Davacının, davaya konu çekleri 2016 Yılı içerisinde davalıdan iade aldığı, davacının 2015 Yılında davalıya ödemiş olduğu ve 31.12.2015 Tarihli kayıtla şüpheli ticari alacaklar hesabına aktardığı 1.100,000,00 TL bakiyenin 2017 Yılında da hesaplarda yer aldığı, başkaca bakiyenin bulunmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
7-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalıya vekalet sözleşmesine istinaden verdiği çeklerin sözleşmedeki başarı şartı gerçekleşmediğinden henüz ödenmeyen 2.800.000TL değerindeki 5 adet çekten dolayı menfi tespit talebinde bulunmuş, akabinde davacı 27/01/2016 tarihli dilekçesiyle dava dışı 17/06/2015 keşide tarihli 650.000TL bedelli, 29/05/2015 keşide tarihli 250.000.00TL ve 02/06/2015 tarihli 200.000,00TL çekleri haksız olarak davalıya ödediğinden, toplamda bu çeklerin toplam bedeli olan 1.100.000TL olarak istirdat talebinde bulunmuştur. Ayrıca 25/02/2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, dava dilekçesinde kendilerine iade edilen 650.000TL’lık 26/06/2015 tarih ve … numaralı Sehven yazdıkları aslında menfi tespit talep ettikleri çekin 26/06/2015 tarih ve 7309286 numaralı 850.000.00TL olduğunu ve böylece davalarını 200.000TL ıslah etmişlerdir.
Davanın konusu davacının dava dilekçesinde belirttiği, 5 adet çekten dolayı davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ve 27/01/2016 tarihli dilekçesinde belirtilen istirdat talebidir.
Dosyadaki belgeler defterler üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış ve mahkememizce davacının usulüne uygun açılmış ve borcu ödenmiş bir istirdat davası mevcut olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca davacı tarafın dayandığı defter kayıtları ve dosyadaki delillerden, çekleri iade aldığı açıktır. İade tarihlerinin defter kayıtlarına göre 2016 yılını işaret ettiği ve davadan önce iade edildiğine ilişkinde dosyada herhangi bir delil olmadığından menfi tespit talebinde bulunulan 5 adet çekin davalı tarafından davacıya 2016 yılında iade edildiği kanaati Mahkememizde hasıl olduğundan ve dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ancak davalı haksız yere davacının menfi tespit davası açmasına sebebiyet verdiğinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının usulüne uygun açılmış İstirdat davası olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava devam ederken dava konusu çekler iade edildiğinden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 51.232,00 TL harçtan mahsubu ile artan 51.196,10 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 95.200,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 588,70 TL’nin ( 27,70 TL BVH, 4,10 TL VH, 35,90 TL Peşin Harç, 221 TL tebliğler, 300 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …