Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/540 E. 2020/807 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/540
KARAR NO :2020/807

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:25/05/2015
KARAR TARİHİ:23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, plakası belli olmayan bir aracın 15.01.2015 tarihinde kendisine çarptığını, olayın gece 22.00’de meydana geldiğini, … Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığını, olaydan üç ay sonra 16.03.2015 tarihinde karakola giderek ifade verdiğini, kendisine çarpan aracın olay yerinden kaçtığını ve plakasının tespit edilemediğini, kaza sonucunda yaralandığını, yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş güncü kaybına uğradığını, uğradığı zarardan …nın hukuken sorumlu olduğunu, geçici ve sürekli iş gücü tazminatının hesaplanarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacının yaptığını belirttiği kazanın gerçekten meydana gelip gelmediğinin belirsiz olduğunu, davacının kazanın meydana geldiğini ispatlaması gerektiğini, kazaya karışan davacının kusurunun dikkate alınması gerektiğini, müterafik kusurun dikkate alınmasını, sorumluluklarının teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirtmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14’üncü maddesi yollamasıyla … Yönetmeliği m. 9/I-a ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 54’e göre bedensel zararlar nedeniyle tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, hastane kayıtlarını, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasını, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, cevap dilekçesinde delil sunmamıştır.

Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14’üncü maddesi yollamasıyla … Yönetmeliği m. 9/I-a ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 54’e göre bedensel zararlar nedeniyle tazminat davasıdır.

Davalının, davacının karakola kazadan üç ay sonra gitmesi nedeniyle meydana gelen kaza olayının belirsiz olduğunu belirtmesi nedeniyle öncelikle bu durumun araştırılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle davacının kaza sonrasında götürüldüğü … Devlet Hastanesine yazı yazılarak davacının hastaneye hangi tarihte ve saatte getirildiği sorulmuştur. Hastaneden gelen yazı cevabında davacının hastaneye yaralı şekilde 15.01.2015 tarihinde saat 22.20’de getirildiği cevabı verilmiştir. Hastaneden gelen yazı cevabında belirtilen tarih ve saatin kazanın meydana geldiği tarih ve saatle uyuştuğu anlaşılmakla 4721 sayılı TMK m. 2 “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.” hükmü ve aynı yasa m. 3 “Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.” hükmü kapsamında davacının beyanının doğru olduğu kabul edilmiştir. 4721 sayılı TMK m. 6’ya göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Bu madde kapsamında kazanın gerçekte olmadığı iddiasını ileri süren davalının bu durumu kanıtlaması gerekmekte olup davalı taraf dosyaya buna ilişkin bir delil sunmadığından davalı tarafın itirazı mahkememizce dikkate alınmamıştır.

Dosya içerisine alınan … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde davacının yaralandığı kazaya karışan aracın plakasının tespit edilemediği anlaşılmaktadır.

… Yönetmeliği m. 9/I-a’ya göre; “Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için” …na başvurulabileceğini düzenlemektedir. Davacının yaralandığı kazaya karışan aracın plakası tespit edilemediğinden sigortalının veya sigortayı yaptırmakla yükümlü olanın tespit edilememesi nedeniyle … Yönetmeliği m. 9/I-a’ya göre davacının …na tazminat başvurusunda bulunmasında hukuki yararı bulunmaktadır.

Dava konusu olay haksız fiil olması nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre öncelikle zararın ve kusur durumunun tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu amaçla dosya önce davacının maluliyet durumunun tespit için hastaneye gönderilerek muayenesi yaptırılmış ve daha sonra dosya maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. Hazırlanan 04.04.2016 tarihli Adli Tıp Kurulu raporunda davacının sürekli maluliyetinin % 8,2 ve iyileşme süresinin de dört ay olduğu tespit edilmiştir.

Maluliyet raporunun gelmesinden sonra 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre dosya kusur uzmanı bilirkişi heyetine verilmiştir. Hazırlanan 24.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının tazminat miktarının da 64.364,55 TL olduğu tespit edilmiştir. Ancak dosyada kaza tespit tutanağı yokken kusur raporu hazırlanması ve tazminat miktarının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak ayrılmadan hesaplama yapılmış olması nedeniyle bu rapor hükme esas alınmamıştır.

Bu rapordan sonra davacı taraf 22.03.2017 tarihli dilekçesiyle geçici iş göremezlik tazminatı talebini 3.796,28 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini ise 60.568,27 TL’ye çıkartmıştır.

Kusur durumunun tespiti için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak olay yerinde trafik bilirkişisi eşliğinde keşif yapılması için talimat yazılmıştır. Hazırlanan 28.05.2018 tarihli talimat bilirkişi raporunda plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Talimat bilirkişi raporu geldikten sonra dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilerek kusur raporu hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 04.12.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün % 20, davacının ise % 80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. İtiraz üzerine alınan 13.12.2019 tarihli ikinci Adli Tıp Kurulu Raporunda da plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün % 20, davacının ise % 80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.

Hazırlanan maluliyet ve kusur raporlarına göre davacı tarafın tazminatının hesaplanması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya aktüerya bilirkişisine verilmiştir. Hazırlanan 29.09.2020 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik tazminatının 18.484,12 TL ve geçici iş göremezlik tazminatının 759,26 TL olduğu tespit edilmiştir.

Hazırlanan ikinci aktüerya bilirkişi raporundan sonra ilk hazırlanan aktüerya raporunun kusur incelemesi yapılmadan hazırlanmış olması nedeniyle davacı tarafa 7251 sayılı yasa ile değişik 6100 sayılı HMK m. 107/II’ye göre iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilmesi için iki haftalık kesin süre verilmiş, aksi takdirde davanın talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanacağı ihtarı yapılmıştır. Davacı vekili mahkememize verdiği 09.11.2020 tarihli dilekçesinde 22.03.2017 tarihli ıslah dilekçelerinin geçerli olduğunu belirtmiştir.

Hazırlanan 29.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmış olup … Yönetmeliği m. 9/I-a’ya göre davalı … hesaplanmış olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatını ödemekle yükümlüdür. Bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK m. 97’ye göre dava açılmadan önce sigortaya başvuruda bulunulması isteğe bağlı olması nedeniyle, davacı taraf dava öncesinde …na başvuruda bulunmadığından ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiş olması nedeniyle 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-18.484,12-TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-759,26-TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.314,52-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah ile alınan toplam 222,54-TL harçtan mahsubu ile eksik 1.091,98-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 4.463,50-TL ( 1.850,00-TL BK ücreti, 644,50-TL Talimat, 1.547,50-TL ATK Fatura ücreti, 421,50-TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.355,53-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 254,34-TL ( 27,70-TL BH, 5,54-TL PH, 4,10-TL VH, 217,00-TL IH,) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸