Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/531 E. 2018/1444 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/531 Esas
KARAR NO : 2018/1444
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/03/2015
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin …Şubesinde bulunan mevduat hesabı ve adına kayıtlı 1 adet kasanın, bu bankanın kapatılmasını takiben tüm vecibeleriyle devredildiği…Bankası A.Ş. nezdinde yaptığı istihbarat neticesinde mevduat hesabının…Bankası/… Şubesinde, kiraladığı kasanın da…Bankası/… şubesinde varlığını devam ettirdiğini istihbar ettiğini, bu devrin, 1999 tarihinde gerçekleştiğini, bu devir/teslim ameliyesi öncesinde … bankasındaki vadeli hesabından parasını ikamet ettiği Amerika’da talep ettiği banka şubesine transfer ettirdiğini, bu temastan sonra hiçbir kere ne mevduat hesabına ne de kasasına ulaşmayı başaramadığını, müvekkilinin maddi varlığı davalı banka şubelerine devredildikten sonra yurt dışında ikamet eden müvekkilinin gerek telefon vasıtasıyla gerekse de mektup yolu ile yaptığı başvurular neticesiz ve cevapsız bırakıldığını, neticeten 6.000.USD dolan vadesiz hesabını ve 61 numaralı kiralık kasasını… Bankasının emanetçisi sıfatıyla uhdesinde bulunduran davalı banka şubelerinden tüm yazılı ve sözlü başvurularına rağmen müvekkilinin bilgi almayı başaramadığını, davalı banka şubelerine .. Noterliğinin …. yevmiye sayılı ihtarname tebliğ edildiğini, huzurdaki davanın açıldığı güne kadar taraflarına herhangi bir bilgi vermeyen davalı banka şubelerine karşı iş bu alacak davasını açmak bizim için zaruri olduğunu, beyan etmiştir.
2-Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; Son işlem tarihinin 1999 olması nedeniyle esasa girilmeden zamanaşımından davanın reddinin gerektiği, 5411 sayılı Bankacılık kanununun zamanaşımı ile ilgili 62. maddesine göre bankatar nezdindeki mevduat, katıltm fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebt, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabi olduğu ve hak sahibine ulaşılamaması halinde yapılacak ilanı takiben fona gelir kaydedileceği hükmünü taşıdığından 10 yıldan fazla süre işlem yapılmaması nedeniyle yazılı ihbarda bulunulduktan sonra fona devredildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davacı alacağının müvekkili tasarrufunda değil,…tasarrufunda olduğundan husumet itirazı nedeniyle davanın reddinin gerektiği, davacıya ait kiralık kasanın… Bankası… Şubesi nezdinde açıldığı ve birleşme üzerine müvekkili bankanın …Şubesine nakledilerek muhafaza edildiği, yönetmelik hükümleri gereğince 10 yıl boyunca işlem görmediğinden davalının sistemde mevcut adresine 20.01.2012 tarihli ihbarname gönderilerek 15.05.2012 tarihine kadar herhangi bir başvuru olmazsa kasanın ve USD mevduatının … na devredileceğinin bildirildiği ve bu bilgilerin 4 ay süre ile müvekkili bankanın internet sitesinden ilan edilmekte olduğu, neticeten mevzuat gereklerinin yerine getirilmiş olması nedeniyle davacı talebinin reddinin gerektiği, huzurdaki davanın…na ihbar edilmesini de talep ettiklerini belirterek zamanaşımı ve husumet yönünden davanın reddine, esasa ilişkin cevapları doğrultusunda haksız ve yersiz davanın reddine, davanın …’ne ihbarına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
3-İhbar Olunan…vekili cevap dilekçesinde özetle: Fona gelir kaydedilen alacakların hak sahiplerine iadesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla huzurdaki davanın muhatabının banka olduğu, devir işleminin hatalı ve mevzuata aykırı olduğunun tespiti halinde bunun davalı bankaca karşılanma-sımn gerektiği, davacı iddiasına dayanan hususlann devredilip edilmediği hususu araştırıldığında 2012 yılında fona devredilen hesaplar arasında Jackop KAZAKİA adına kayıtlı 6.871,26 USD tutarında bir mevduat hesabı ile yine aynı kişi adına bir adet emanet kasa hesabı olmak üzere iki işlem bulunduğu ve hesap detaylarının ekte verildiği, kasada bulunanların da tutanağa bağlanarak 500.- Gr. Külçe Altın ve bir adet yüzük ve muhtelif paraları içerdiğinin görüldüğü, konu ile ilgili otarak fona devir işlemlerinin sehven yapıldığı yönünde herhangi bir başvuru olmadığı, bu nedenle banka tarafından mevduat ve kiralık kasa mevcudunun devrindeki bir eksiktik veya hatanın müvekkili İle ilgisi bulunmadığı, zira müvekkili kurumun denetleme yetki ve sorumluluğu bulunmadığı, zamanaşımına uğrayan mevduatlarla ilgili yasa ve yönetmeliklerle belirlenen işlemlerde bankanın da herhangi bir hatasının bulunmadığı ve mevzuata uygun yapıldığının ortaya konulması halinde, davanın konusunun kalmayacağa kaldı ki davanın zamanaşımına uğramış olduğu, davanın muhatabı banka ise de; davalı yanında fer’i müdahil olarak davaya katılmalarına karar verilmesini, Müvekkilin davaya fer’i müdahil olarak katılmasına ve haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
4-Taraf vekilllerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuş, ilgili belegeler…ve diğer kurumlardan celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
5-Taraf iddialarının yerindeliği bakımından inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davalı bankanın dava konusu mevduat ve kasada mevcut menkullerin fona devri işlemleri sırasında mevzuata aykırı ve kusur atfedilebilecek bir eylemi bulunmadığı, Davacı alacak ve menkullerinin fona devrinden sonra geri iadesinin söz konusu olamayacağı, Sorunu doğuran unsurun, davacının davalı banka nezdlndeki adresi değişmiş olmasına rağmen, yeni adresin davalr bankaya bildirildiği hususunun belgelenememesi hususu olduğu, bu nedenle davalıya kusur atfı için adres değişikliğini bankaya tebliğ ettirdiğini belgelemesi gerektiği sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
6-Bilirkişi rapora taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince beyan ve itirazlar dosyaya sunulmuştur.
7-Mahkememizce 05.06.2017 tarihli ara karar ile davacı itirazlarının ve adres değişikliğine ilişkin…cevabınında değerlendirilmesi konusunda rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi ek raporunda; Davacı itirazlarının hukuki değerlendirme ve takdiri Mahkemenize ait olmak kaydıyla, tarafları kanaatine göre kök raporda vardıkları sonuçları değiştirir nitelikte bulunmadığı, ancak delillerin takdiri ve hukuki yorumu Mahkemenize ait bulunduğundan, Mahkemece yapılacak değerlendirmede davalının kusurlu sayrl-ması halinde: her ne kadar da mevduat alacağı tutarı 6.871,26 USD. ise de; davacı keşide ettiği ihtarla alacağım 6.000.-USD olarak talep ettiğinden, talebiyle bağlı olarak ihtarın tebliğ tarihi olan 22.10.2014 tarihinden itibaren devlet bankalarının bu tarihte 1 yıl vadeli USD cinsinden açtiklan mevduat hesaplarına verdikleri en yüksek faiz oranı üzerinden bir faiziyle birlikte tahsili ve kiralık kasada bulunan ve Düzenleme Şeklinde Tespit Tutanağında ayrıntıları yer alan bir kısım bozuk ve kâğıt paralar ile 1 adet 500 Gr. 1943 tarihli külçe altın ve eksper beyanına göre değersiz ve metal alyans yüzükten oluştuğu belirlenen değerlerin aynen iadesinin, bu mümkün olmadığı takdirde ise bu konularda uzman başka bîr bilirkişi eliyle 22.10.2014 tarihi itibarıyla belirlenecek değerlerinin iadesinin yerinde olacağı sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
8-Mahkememizce 24.10.2018 tarihli ara karar ile dosyanın altın, gümüş/ değerli metalden anlar bilirkişiye tevdine karar verilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı …’ya at …Bankası Kabataş Şubesi’nden 61 nolu kasadan çıkan 500,00 gr Külçe altının 22.10.2014 ihtar tarihine göre değerinin 44.775,00 TL, 03.12.2018 rapor tarihine göre 101.987,50 TL olduğunun tespit edildiğini bildirmiştir.
9-Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
10-Davacı vekili 17.12.2018 tarihli dilekçesi ile davasını islah ederek 44.775.00 TL’ye çıkarmış, harcını yatırmıştır.
11-Dava, davacının, davalı banka hesabına yatırılan vadeli mevduatın ve banka kasasına teslim edilen değerli maden’in aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
12-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı,…Bankası A. Ş.’ye devredilen… Bankası Karaköy Şubesi nezdinde bulununan 6.000 USD’nin ve adına kayıtlı kiralık kasada bulunan altınların davalıya tebliğ edilen … Noterliğinin 17.10.2014/… yevmiye sayılı ihtarnameye rağmen iade edilmediği iddiasıyla huzurdaki davayı açmış ve 6.000 USD’nin reeskont faiziyle, kasa mevcudunun ise aynen iadesi mümkün olmaması halinde mal varlığının değerinin reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davamızın konusu, davacı tarafından bankaya yatırılan yabancı paranın ve kiralık kasada bulunan kasa mevcudunun davalı bankadan tahsili talebi olduğu açıktır.
Mahkememizce halli gereken mesele, davacının, davalı bankaya devredilen banka uhdesinde bulunan mevduatının ve kasa mevcudunun iadesi gerekip gerekmediği, mevduatın ve kasa mevcudunun …’ye devredilmesi nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığıdır.
Mahkememizce davalı banka tarafından davacıya gönderildiği bildirilen … barkodlu gönderinin akibeti…A. Ş. Adliye Şubesi’ne sorulmuş, cevabi yazıda gönderinin göndericisinin … Bankası A. Ş. alıcısının … – … – Almanya olduğu bildirilmiştir.
Davalı banka tarafından başvuruda bulunulmasına dair davacıya ihtarname gönderildiği ispat edilemediğinden Mahkememizce dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığına kanaat getirilmiştir.
Dosyamız değerli metal ( Altın – Gümüş ) konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi, dosyadaki belgeler ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapıp 03/12/2018 tarihli raporunu tanzim etmiştir. Yapılan inceleme neticesinde davacı Yakovos Kazakia’ya ait Garanti Bankası Kabataş Şubesi’nden 61 nolu kasadan çıkan 500,00 gr Külçe altının 22.10.2014 ihtar tarihine göre değerinin 44.775,00 TL, 03.12.2018 rapor tarihine göre 101.987,50 TL olduğunun tespit etmiştir. Bilirkişi raporu usul, yasaya uygun denetime elverişli olduğundan Mahkememizce kabul edilmiştir. Netice itibariyle davacının alacağı sabit olduğundan davanın kabulü ile 6.000 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a. Maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının aynen iade talebinin kabulü ile… Bankasından devrolunan … Bankası …Şubesi’ne devredilen 61 nolu kasa’nın mevcudunun aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde kasada bulunduğu tespit edilen değerli metalin dava tarihindeki değeri olan 44.775,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulü ile,
1-6.000 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a. Maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının aynen iade talebinin kabulü ile… Bankasından devrolunan… Bankası … Şubesi’ne devredilen 61 nolu kasa’nın mevcudunun aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde kasada bulunduğu tespit edilen 44.775,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.132,41 TL nispi karar harcından peşin alınan 1.033,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.099,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 60.495,45 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 2.885,90 TL’nin ( 27,70 TL BVH, 4,10 TL VH, 1.064,90 TL Peşin Harç, 321 TL tebliğler, 1.500 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan avanstan kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim