Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/492 E. 2020/563 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/492
KARAR NO:2020/563

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:08/05/2015
KARAR TARİHİ:30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı dışı olan … arasında ….Noterliğinden 02.06.2006 tarihinde … yevmiye sayı ile tasdikli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, kiralama konusu malın dava dışı kiracı …’a teslim edildiğini davalı şirket ile 02.06.2006 tarihinde geri alım sözleşmesi imzalandığını, dava dışı olan kiracı …’la yapılan sözleşmenin feshedilmesi halinde davalı şirketin sorumluluğunun doğacağının bu sözleşmede kabul edildiğini, dava dışı kiracı …’ın 23.06,2010 tarihi itibarıyla sözleşmeden kaynaklanan 26.262.56 TL kira borcu, 1.146.69 TL gecikme faizi ve 297.63 TL sigorta prim borcunun bulunduğunu, anılan tutarların bedelin ödenmesi doğrultusunda ….Noterliğinden 24.06.2010 tarihinde … yevmiye sayı ile 60 gün ödeme süreli ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin …’a 29.06.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, mevcut borcun ödenmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini, fesih ile dava dışı kiracı …’ın finansal kiralama sözleşmesine konu buluan malları müvekkiline teslim etmesi gerektiği halde teslimden kaçınıldığını, bu defa davalı şirkete ….Noterliğinden düzenlenen 27.02.2013 tarihli ve … yevmiye sayı ile ihtarname keşide edilerek 72.382.97 TL kira borcu, 37.230.46 TL gecikme bedeli, 4.195.18 TL sigorta primi ile 13.777.95 TL masraf bedelinin ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya usulüne uygun çekilde tebliğ edilmesine rağmen borcun ifa edilmediğini, …’ın borcunu ödememesi üzerine tahsili için icra takibi yapıldığını ancak alacağın tahsil edilemediğini, davalının da geri alım sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödememesi nedeni …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazda bulunduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın yerinde olmadığını, alacağın belirlenmesi ile faiz ve %20 icra inkâr tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesi talebiyle işbu davayı açmıştır.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalı yana tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına beyan ve cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve 23/11/2015 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile davacının uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, taraflar arasındaki sözleşme ve dava dışı kişi ile yapılan finansal kiralama sözleşmesi, fesih koşullarının değerlendirilerek davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Dava, … A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye temlikle devrolunmuş, temlik alan davacı … A.Ş. tarafından temliğe ilişkin belgeler mahkememiz dosyasına ibraz olunmuştur.
29/01/2016 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; davacı şirkete ait defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı ile dava dışı kiracı … arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanacak alacak için sözleşmenin feshi halinde davalı tarafından finansal kiralama konusu olan malm geri alımı konusunda taahhütte bulunulduğu, geri alım sözleşmesi dava dosyasına ibraz edilmiş olup davalı icra takibine yönelik itirazında kiralananın geri alımı konusunda herhangi bir taahhütte bulunmadığı yönünde savunma yapmış ise de yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde bu konunun takdirinin mahkememiz ait olacağı, davacının yapmış olduğu icra takip tarihi itibariyle oluşan davalıdan olan alacağının;
Kiralardan kaynaklanan asıl alacak = 72.382.95
İşlemiş faiz = 37.398.91
109.681.86 TL
Sigorta prim alacağından kaynaklanan asıl alacak = 4.195,18 TL
İşlemiş faiz olarak = 2.167,50 TL
6.362.68 TL,
olarak hesaplandığını, takip tarihinden itibaren asıl alacak için uygulanacak faiz davacının talebine göre reeskont faiz oranı üzerinden hesaplanacak olup, talep edilen %20 icra inkâr tazminatı hakkındaki nihai takdirin mahkememize ait olacağı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu usulüne uygun taraflara tebliğ edilmiş ve 22/02/2016 tarihli ara kararla davacı yanın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
26/04/2016 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; daha önce kök raporda yapılan hesaplamanın değişmediğini, sadece takdiri mahkememize ait olmak üzere davacının talebinde “diğer alacaklar” adı altında talep ettiği “dosya masrafları” olarak 13.777.95 TL ile bu tutarın faizi 7.118.60 TL olmak üzere hesaplama yapıldığını ve toplam davacının alacağının 137.041.09 TL icra takip tarihindeki alacak olarak belirlendiğini beyan etmişlerdir.
Mahkememiz 20/03/2017 tarihli ara kararı ile davacı tarafından sunulan masraflara ilişkin belgelerin ve davacının 27/02/2013 tarihli ihtarnamesi ve ihtarname ile verilen süreye göre davalının temerrüdünün ve davacının işlemiş faiz alacağının belirlenmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
11/05/2017 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; davacının icra takip tarihi 09.05.2013 olup, bu tarih itibariyle belirlenen davacı alacağı,
Takip tarihindeki asıl alacak = 72.731.00 TL,
Asıl alacağın faizi = 37.578.00 TL,
Sigorta prim alacağı = 4.195.18 TL,
Sigorta primi faizi = 2.167.50 TL olarak hesaplandığını, davacının yapmış olduğu faiz hesabı 19.06.2013 tarihine kadar olduğu için gecikme faizi yüksek çıktığını, yapılan hesaplamada bir hata bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Mahkememiz 05/02/2018 tarihli ara kararı ile; iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları ile dayanağı belgeler üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi, tarafların daha önceki bilirkişi raporlarına itirazları, talepleri somut bir şekilde kalem kalem giderilerek bu hususta yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
05/03/2019 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; davacının davalıdan takip tarihi 09.05.2013 tarihi itibari ile (72.382,95 TL kira + 348,05 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam) 72.731,00 TL asıl alacak + 39.444,00 TL işlemiş faizi + 4.490,65 TL. sigorta + 23.423,35 TL. diğer alacaklar olmak üzere toplam 140.089,00 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra rehinli gayrimenkulün 46.000,00 TL’ye satışı ile ilgili olarak tahsil edilen bedelden cezaevi harcı, tahsil harcı, icra avukatlık ücreti, satış için yapılan masraflar vs. düşülmesi neticesinde kalan tutardan Sigorta Alacakları hesabındaki 4.490,65 TL’lık bakiyenin ve Diğer Alacaklar hesabındaki bakiyeden de 24.866,69 TL’nin kapatıldığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu usulüne uygun taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar, alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından reddedilmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, kök bilirkişi raporuna karşı yasal süre içerisinde herhangi beyan veya itirazda bulunmadığı ancak ek bilirkişi raporu
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
. Davacı taraf, davalıların finansal kiralama sözleşmesinden doğan borçlarını ödemediklerini, alacağın tahsili için takip başlattıklarını, itiraz üzerine bu davayı açtıklarını belirtmiş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmayarak tüm hususları inkar etmiş durumdadır.
Hukuk yargılamasında taraflarca getirilme ilkesinin (HMK m. 25) sonucu olarak hâkimin vakıaları kendiliğinden araştırması veya delil toplaması söz konusu değildir. Bu bakımdan, davalının savunmasına dayanak oluşturan vakıaları ve bunları ispata yaran delillerini eksiksiz olarak cevap dilekçesinde ileri sürmesi, savunma hakkının etkili kullanılmasını sağlar. Cevap dilekçesi veren davalı, her ne kadar eksik bıraktığı, ileri sürmediği hususları ikinci cevap dilekçesi ile serbestçe ileri sürebileceğini düşünse de, davacının cevaba cevap dilekçesi vermemesi halinde davalı da ikinci cevap dilekçesi veremeyeceğinden davalı, savunmasını serbestçe değiştirip genişletemez.
Cevap dilekçesi vermeyen davalının bu olumsuz davranışına yine olumsuz bir sonuç bağlanmış ve karşı tarafın ileri sürdüğü vakıaları inkâr etmiş sayılacağı kabul edilmiştir . Cevap dilekçesi vermeyen davalı, davayı inkâr etmiş sayılarak ancak inkâr çerçevesinde savunma yapabilir.
Cevap dilekçesi vermeyen davalı, sadece davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıaları inkâr etmiş olur; davalının bu inkârı, karşı yeni vakıalar ileri sürmüş gibi değerlendirilemez. Borcun ortadan kalkması, inkâr kapsamında olmayıp davacının ileri sürdüğü vakıaya karşı ileri sürülen yeni bir vakıadır 14. Borcun ifa sonucunun ortadan kalktığı iddiası, inkâr değil, hakkı sona erdiren itiraz niteliğinde bir savunma sebebidir. Davalının savunmasına dayanak oluşturan bu tür savunma sebeplerini açıkça cevap dilekçesinde ileri sürmüş olması gerekir (HMK m. 129/1-d) .
Davacı ile davalı arasında 02.06.2006 tarihli Geri Alım sözleşmesi düzenlenmiştir.Bu sözleşmeye göre davadışı …’la davacı arasında imzalanan 02.06.2006 tarihli Finansal Kiralama sözleşmesi kapsamında … ile davacı arasındaki sözleşmenin feshi halinde davalının sorumluluğunun doğcacağının kararlaştırıldığı, Davadışı …tarafından kira taksitlerinin bir kısmını ödemediği, bunun üzerine ilişkinin sonlandırıldığı, dava konusu makinanın kira borcunun ödenmemesi sebebiyle davacı tarafça …. Noterliği 24/06/2010 tarih … yevmiye nolu ihtarname gönderildiği, borcun 60 gün içerisinde ödenmesinin ve ödenmendiği takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği , ihtarnamenin dava dışı …’a 29/06/2010 tarihinde … tebliğ edildiği , … olan Finansal Kiralama sözleşmesinin verilen süre içinde ödeme yapılmadığından, davacı taraf …. Noterliği 27/02/2013 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile davalıya Geri Alım Sözleşmesinden kaynaklanan alacak kalemlerini belirterek 10 gün içinde ödenmesini bildirdiği , davalının ödemede bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının alacak miktarının hesaplanması için aldırılan 29.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın faiz konusundaki itirazları doğrultusunda 26/04/2016 tarihli ek bilirkişi raporu alındığı, ek raporun da yeterli olmaması nedeniyle mahkeme ara kararında belirtilen şekilde tekrar 2. ek rapor aldırılmasına karar verildiği, akabinde 11/05/2017 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptaline konu takipte davalıın itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulununlduğu, taraflar arasındaki geri alım sözleşmenin 5. maddesi ve HMK m.17 gereğince İstanbul İcra ve mahkemelrini yetkili hale gelmesi nedeniyle reddine, Zamanaşımı def’inin ise TBK m.146 gereğince 10 yıl dolmadığından reddine karar verilerek esas yargılamaya geçilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı, kök bilirkişi raporuna karşı yasal süre içerisinde herhangi beyan veya itirazda bulunmadığı ancak 26/04/2016 tarih ek bilirkişi raporuna faiz haseplamasının hatalı olduğu, icra takibine konu borçla ilgili olarak İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan 46.000TL tahsilatın itirazın iptali davasında davacı tarafça gizlendiği, davadışı …’a devredilen makinanın …
dan teslim alınıp alımadığı konusunda Müzekkere yazılmasını talep ettiği, makinenin müvekiline teslim edilmediğini, sigorta alacağının oluşmadığını ileri sürerek itiraz etmiştir. Davalının ilk kez ek bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde makinanın … teslim alınıp alımadığı konusunda Müzekkere yazılmasını talep ettiği, makinenin müvekiline teslim edilmediğini, sigorta alacağının oluşmadığını savunmuştur. Bu durum savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına aykırı olduğundan artık makinanın teslim alınmadığı ve sigorta alacağının oluşmadığına dair savunmasının dinlenilmesi mümkün değildir. Davacı ve davalı vekilinin 11/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı faizin hesaplanması yönündeki itirazları bu rapor açısından da ileri sürdüğü, 05/02/2018 tarihli celsede tarafların yeni heyetten rapor aldırılmasını talep ettiği, Mahkemece dosyanın yeni bir heyet oluşturularak dosyanın tevdi edildiği, 05/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmektedir. Davacının defter kayıtları üzerinde yapılan usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi incelemesinde 72.731,00TL ASIL ALACAK, 39.756,39TL İŞLEMİŞ FAİZİ, 4.490,65TL SİGORTA , 23.423,35TL DİĞER ALACAKLAR olarak davacının alacaklı olduğunun tespit edildiği, yukarıda açıklanan nedenler ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının takip talebinde 39.444,00TL talep ettiği , taleple bağlılık kuralı gereği bu miktar yönünden işlemiş faizin oluştuğu kabul edilerek davanın kabulü ile 72.731,00 TL asıl alacak ve 39.444,00 TL işlemiş faiz 4.490,65 TL sigorta ve 23.423,35 TL diğer alacaklar olmak üzere toplam 140.089,00 TL üzerinden itirazın iptali takibin devamına,tarafların tacir olması nedeniyle Asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, 4.490,65 TL sigorta bedeline ilişkin 13/09/2013 tarihindeki tahsilatın ve 24.866,69 TL diğer alacaklara ilişkin 01/09/2013 tarihindeki tahsilatın icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına, ayrıca asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 72.731,00 TL asıl alacak ve 39.444,00 TL işlemiş faiz 4.490,65 TL sigorta ve 23.423,35 TL diğer alacaklar olmak üzere toplam 140.089,00 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, takip dosyasındaki koşullar ile takibin devamına,
4.490,65 TL sigorta bedeline ilişkin 13/09/2013 tarihindeki tahsilatın ve 24.866,69 TL diğer alacaklara ilişkin 01/09/2013 tarihindeki tahsilatın icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 14.546,20 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 9.569,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.392,37 TL harcın mahsubu ile eksik 7.177,11 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.258,46 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 5.576,67 TL ( 2.392,37 TL PH, 27,70 TL BH, 4,10 TL VH, 2.800,00 TL BK, 352,50 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır