Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/439 E. 2018/69 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/439
KARAR NO : 2018/69
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/04/2015
KARAR TARİHİ: 12/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı 1-… A.Ş. İle müvekkil banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye davalı …’nun diğer borçlularla birlikte müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, zamanında kredi borçlarını ödemeyen borçlulara … Noterliğince 09/03/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek gönderildiğini, davalı borçlunun ihtara rağmen kredi borçlarını ödemediğini, kredi borçlarını ödemeyen borçlular hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmış olduğunu, işbu kararın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile infaz edildiğini, haklarında açılan icra takibine davalı borçlunun yapmış olduğu itiraz nedeniyle davalı borçlu açısından durmuş olduğu için huzurdaki davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı borçlu tarafın yaptıkları itirazda özetle ödeme emri ekindeki dayanak belgelerin olmadığını, takip dayanağı borcu kabul etmediklerini, borcun aslına tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini beyan ettiklerini, yapılan itarazların haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçluların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapmış oldukları itirazın iptaline alacağın işleyecek %54,67 temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve icra giderleri üzerinden icra takibinin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan davacı tarafın icra takibine karşı yapmış oldukları itirazın iptali talebiyle açılan davanın usul ve yasaya aykırı ve reddinin gerektiğini, HMK m.318 gereğince “taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek, ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere ve dilekçelerinde yer vermek zorundadır” şeklinde olduğunu, buna göre bu hususun yargılamada önemli bir aşamayı oluşturduğunu ve yargılamanın sağlıklı yürüyebilmesi ve uzamaması bakımından ödem taşıdığını, bu bakımdan basit yargılama usulünde delillerin dava dilekçesine eklenmesini ve bu delillerin de karşı tarafa tebliğinin zorunlu bulunduğunu, HMK m.318 hükmünün basit yargılama usulünün amacına uygun olarak kısa sürede tüm delillerin toplanarak incelenmesi için kabul edildiğini, belirtilen nedenle de taraflarına gönderilmeyen ve davala dilekçesi içeriğinde belirtilen delillerin dilekçe ekindeke müvekkillere tebliği sağlanmadığından davanın usulüne uygun açılmadığının açık olduğunu, bu nedenle iddia edilen kefillik sebebi ile müvekkilin, müteselsil kefaletin şekli koşullarının gerçekleşmediğinin açık olduğunu, müteselsil kefaletin geçerliliği için yasanın aradığı asgari şartların gerçekleşmediğini, dolayısıyla kefil oldukları bildirilen müvekkillerin borçtan herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, bu sebeplerle müvekkile gönderilen aleyhine gerçekleştirilen ve belirlenmeyen faiz ve oranlarından sorumlulukları olmadığını müvekkil aleyhine açılan davaya kabul etmediklerini beyan etmiştir.
3-Mahkememizce davacı tarafın hak ve alacaklarının belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi rapronuda özetle; tarafların beyanları ve delillerini ışığında davacı Banka ile davalı asıl borçlu … A.Ş. Arasında 4.000.000,00TL limitli çerçeve niteliğinde ve süresiz Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, davalı müteselsil kefilinde 12/08/2011 tarihli sözleşmede 1.000.000,00TL üzerinden kefalet imzasının bulunduğunu, 02/04/2015 icra takip tarihi itibariyle davalı asıl borçlu şirketten olan alacağın 152.336,12TL asıl alacak olarak hesaplanmakla birlikte talebe bağlılık ilkesi gereği faizi ve faizler üzerinden 11.57TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 151.597,94TL olarak hesaplandığını, davacı bankanın ise takip tarihi itibariyle 151.355,03TL asıl alacak 459,69TL işlemiş %54,67 temerrüt faizi 22,98TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV olmak üzere toplam 151.837,70TL alacak talebinde bulunmuş olduğunu, tespitlerini aşan kısmın yerinde olmadığını, takip tarihiden sonra takip hesaplarına 29/04/2015 tarihinde 32.587,57TL 30/04/2015 tarihinde 23,00TL ve 20/05/2015 tarihinde 2.637,83TL olmak üzere toplam 35.248,40 TL ödeme yapıldığını, davalının her ne kadar ortaklıktan ayrıldığını ve kefaletlerden vazgeçtiğini ve bu tarihten sonra verilecek kredilerden sorumlu olmayacağına dair … Noterliği 13/04/2012 tarih ve … Yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiğini ifade etmekte ise de söz konusu ihtarname ve buna ilişkin başkaca bir belgenin dava dosyasına sunulmadığını, hukuki takdiri sayın Mahkemeye ait olmakla davalının kefaletinin geçerli olduğu kanaatine varılması halinde, davalının çerçeve niteliğindeki 12/08/2011 tarihli ve süresiz olarak düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinde 1.000.000,00TL kefalet imzası bulunduğundan doğan borçtan sorumlu tutulabileceğini, davacı bankanın icra takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar 151.355,03TL asıl alacak üzerinden TCMB azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takip tarihi itibariyle %54,67 oranında gecikme faizi talep edilebileceğini, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin sayın mahkemenin takdiri içinde kalındığı bildirilmiştir.
4.29/07/2016 tarihinde davacı … A.Ş. Alacağını …A.Ş. Temlik almış olup dosyaya alacağın temlikine ilişkin belgeler sunulmuştur.
5.Mahkememizce davalının itirazlarının giderilmesi açısından dosya ek rapor aldırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi ek raporundan özetle; kök raporun tarafların sunduğu belgeler çerçevesinde, çok kapsamlı, izleme ve denetime açık, tarafsızlık ilkesine bağlı olarak Bankacılık mevzuatı ve cari mevzuat çerçevesinde, objektif kıstaslara göre hazırlandığını, davalı vekilinin itirazlarının hukuki nitelikte olduğunu, söz konusu meselelerle ilgili tespit ve değerlendirmelrin kök raporda detaylı olarak verildiğini, bu meselelerle ilgili Hukuki takrin sayın Mahkemede olduğunu, kök raporda yapılan teknik tespitlerin ve hesaplamaların tekrar gözden geçirilmiş olduğunu maddi bir hatanın bulunmadığını, kaldı ki dilekçede maddi ve teknik tespitlerle ilgili somut bir itarazında bulunmadığını, belirtilen nedenlerle kök rapordaki tespitler ve nihai gösüşten ayrılmayı gerektirecek bir hususa rastlanılmadığını, kök raporda yapılan açıklamalar muvacehesindne, tarafların beyanları ve delilleri ışığında takdirin mahkemenin görev alanına ait olduğunu, bildirmiştir.
6.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı banka ile dava dışı… A. Ş. Arasında ilk 12/08/2011 ve 18/05/2012 tarihlerinde toplam 4.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalınında söz konusu kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığı, ancak davalı her ne kadar kredi sözleşmeleri kurulduğunda borçlu şirketin ortağı ise de sonradan ortaklıktan ayrıldığını ve kefaletten vazgeçtiğini beyan etmiş ancak asıl borçlu ile davalı banka arasındaki genel kredi sözleşmelerinin hukuken geçerli bir şekilde kurulduğu, kefaletin geçerlik şartları, azami meblağ, yazılılık şartı da gerçekleştiğinden davalının kefaletinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır ve dava dışı borçlu 12.08.2011 ve 18.05.2012 tarihlerinde genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandığı, her ne kadar davalı … Noterliğinden … nolu ihtarname ile kefalet sözleşmesinden döndüğünü beyan etmişse de kefalat sözleşmesi daha önceden kurulup dava dışı borçluya da değişik zaman dilimlerinde krediler kullandırıldığından davalının kredi sözleşmelerine kefaletinden dolayı sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmaktadır, davacının dava konusu kredi sözleşmelerinden kaynaklı bilirkişi marifetiyle tespit edilen 151.355,03 TL asıl alacağının bulunduğu ve davalının kefalet limiti içerisinde olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının Kısmen Kabül Kısmen Reddi ile;
1-Davalı …’nun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaya yaptığı itirazın iptali ile takibin bu davalı yönünden 151.355,03TL asıl alacak, 231,34TL temerrüt faizi ve 11.057TL gider vergisi olmak üzere toplam 151.597,94TL üzerinden, kefalet limitine kadar, asıl alacak için takip tarihiden itibaren işleyecek %54,67 temerrüt faizi ile takibin devamına,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranına tekamül eden 30.271,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 10.355,66TL harçtan peşin alınan 1.833,82TL’nin mahsubu ile eksik kalan 8.521,84TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.865,62TL (27,70TL BH, 1.833,82TL PH, 4,10TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 802,50TL(600,00TL bilirkişi ücreti, 202,50TL tebliğ ve müzekkere masrafı) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 801,23TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 250,00TL (250,00 Bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 0,394TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.877,84TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 239,76TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Başkan