Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/40 E. 2020/908 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/40
KARAR NO:2020/908

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:14/01/2015
KARAR TARİHİ:23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … … A.Ş.’nin sigortaladığı … plakalı aracın 02.11.2013 tarihinde kendi kullandığı … plakalı araca çarpması sonucunda yaralandığını, meydana gelen olay nedeniyle vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü, sürekli maluliyet tazminatının ve geçici iş göremezlik tazminatının tespit edilerek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …, kaza yapan aracı kullanan … ve aracın sahibi … A.Ş.’den alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVALILARIN TALEBİ:
Davalı …Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, sigortaladıkları aracın kusur oranı ve poliçedeki limit dahilinde sorumlu olduklarını, davacı tarafın müterafik kusurunun araştırılması gerekiğini belirtmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, kazaya kendilerinin sebebiyet vermediğini, kusur oranlarının araştırılması gerektiğini, davacının kendi sigorta şirketi tarafından zararının karşılanıp karşılanmadığının da araştırılmasını talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 54’e göre maluliyet tazminatı davası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 56’ya göre manevi tazminat davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, sigorta poliçesini, davacıya ait tedavi evraklarını, kaza tespit tutanağını, tanık beyanlarını, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı …Ş., sigorta poliçesini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı … A.Ş. sigorta poliçesini, kaza tespit tutanağını, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı … 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 54’e göre maluliyet tazminatı davası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 56’ya göre manevi tazminat davasıdır.
Davacı taraf 25.10.2017 tarihinde davalı … şirketine başvuruda bulunarak 2918 sayılı KTK m. 97’deki sigorta şirketine başvuru ön koşulunu yerine getirmiştir.
Davacı taraf, 6098 sayılı TBK m. 54’e göre çalışma gücünün kalıcı kaybından doğan zararlarını ve geçici iş gücünden kaynaklı zararlarını talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde çalışma gücünün kaybından doğan zararlar bulunmamaktadır. Ayrıca Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3. “Sigortanın Kapsamı” başlıklı maddesine göre; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” Genel Şartların A.5/c maddesine göre de Sürekli Sakatlık Teminatı; “Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır. Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır. Tazminat ödemesinde, ilgili sağlık hizmet sunucularınca tanzim edilecek trafik kazasına ilişkin belgelerde illiyet bağı ile ilgili tespitin yer alması durumunda bu tespitin aksini ispat sigorta şirketine aittir. Sigortacı söz konusu rapor hakkında ilgili mevzuat uyarınca itiraz usulüne başvurduğunda mağdurun itiraz üzerine yaptığı belgelenmiş harcamaları bu teminat kapsamında karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde tanımlanmıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre davacının sigorta şirketine karşı dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Davacı diğer davalılardan da 6098 sayılı TBK m. 54’e göre; tedavi giderlerini, kazanç kaybını, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları talep etme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 56’ncı maddesine göre de davalılar … A.Ş.’den ve …’den haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi olarak manevi tazminat talep etme hakkına da sahiptir.
Yargılama devam ederken davalı …Ş. davacı tarafla sulh anlaşması yaptıklarını ve davacı tarafa bir kısım ödemelerde bulunduklarını belirtmiştir. Sulh anlaşmasının bir örneğini de dosyaya sunmuşlardır.
Dava konusu olay haksız fiil olması nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre öncelikle zararın ve kusur durumunun tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu amaçla davacı …’nin meydana gelen kaza sonucu maluliyet durumunun tespiti için … Adli Tıp Kuruluna gönderilmiştir. Adli Tıp Kurumunun 18.03.2019 tarihli raporunda davacının maluliyet oranı % 41 iyileşme süresi ise 6 ay olarak belirlenmiştir.
Dava konusu olay trafik kazası olup meydana gelen kazaya sigortalı aracın dışında davacının kendi aracı da karışmıştır. Davacı ve davalı …Ş. aleyhine dava dışı …’nın açmış olduğu …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında kusur durumunun araştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor hazırlandığı anlaşılmakla bu mahkemece hazırlanan rapor mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında hazırlanan 13.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının % 25 oranında davalı …’un ise % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalılardan … davalı durumunda olup diğer davalı … A.Ş. ise taraf durumunda değildir. Dava konusu olayda meydana gelen zarardan her iki davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalılardan …’un davalı olarak taraf konumunda bulunması ve hazırlanan kusur raporuna itiraz etme hakkının bulunması yeterli görülerek bu mahkemede hazırlanan raporun kazadaki kusur durumunun tespiti için yeterli olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi ilkesi uyarınca ayrıca kusur incelemesi yaptırılmamıştır.
Hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporuyla meydana gelen kazada davacının zarara uğradığı ve davalı sürücünün de % 75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla davalılar davacının çalışma gücünün sürekli kaybından doğan zararları ve geçici iş gücü kaybından doğan zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde maddi tazminat talebi olarak neleri talep ettiğini açıklamamış olması nedeniyle açıklama yapması istenilmiştir. Davacı vekili 18.03.2020 tarihli dilekçesinde 6098 sayılı TBK m. 54/III’e göre talepte bulunduklarını belirtmiştir.
Dosya son olarak davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının hesabı için aktüerya bilirkişisine gönderilmiştir. Hazırlanan 27.01.2020 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik tazminatı ile geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanması gerekirken mahkememiz tarafından verilen görevlendirmeye ve dava konusuna aykırı şekilde destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı anlaşılmakla ek rapor için tekrar aktüerya bilirkişisine verilmiştir. Hazırlanan 17.08.2020 tarihli aktüerya bilirkişisi ek raporunda sürekli iş göremezlik tazminatının 134.111,58 TL olduğu, bunun 77.500,00 TL’sinden davalı …Ş.’nin, kalan 56.611,58 TL’sinden ise diğer davalılar … ve … A.Ş.’nin sorumlu olduğu, davalı … şirketinin yaptığı ödemeler düşüldükten sonra geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı, bakıcı gideri masrafının ise 1.532,62 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 10.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 17.08.2020 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden 6100 sayılı HMK m. 176’ya göre arttırmış ve eksik kalan harcı da tamamlamıştır.
Davalı … A.Ş. vekili davacının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacı taraf davasını 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Mahkememize 6100 sayılı m. 176’ya göre ıslah dilekçesi vererek değerini arttırmış olması davanın belirsiz alacak davası olması niteliğini değiştirmemektedir. Belirsiz alacak davalarında zamanaşımı süresi davanın ilk açıldığı andan itibaren dava değerinin tamamı için kesileceğinden davalı tarafın ıslah zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Hazırlanan 17.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda …’nın yaptığı ödemelerin tazminat hesabında düşülmediği anlaşıldığından ek rapor için dosya tekrar bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 23.10.2020 tarihli ikinci ek raporda geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı, …’nın yaptığı ödemeler düşüldüğünde de geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı, sürekli iş göremezlik tazminatı miktarının 134.111,58 TL olduğu, bunun 77.500,00 TL’sinden davalı …Ş.’nin, kalan 56.611,58 TL’sinden ise diğer davalılar … ve … A.Ş.’nin sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 90’a göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri ise m. 49’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile hazırlanan kusur bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde davalı … şirketinin sigortaladığı aracın sürücüsü davalı …’un meydana gelen trafik kazasında % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı 6098 sayılı TBK m. 54’e göre; çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları talep etme hakkına sahiptir. Hazırlanan 23.10.2020 tarihli aktüerya bilirkişisi raporun da davacının çalışma gücünün sürekli yitirilmesinden doğan kayıplardan kaynaklı maddi tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı hesaplamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 97’ye göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” Davalı … … A.Ş., tarafından yapılmış olan zorunlu mali sorumluluk sigortasına göre davalı … … A.Ş., davacının uğradığı zararlardan poliçe limiti dahilinde hukuken sorumlu durumdadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3. ve A.5/c maddesine göre de davalı … şirketinin zararı karşılama sorumluluğu bulunmaktadır.
Dava açıldıktan sonra taraflar arasında yapılan sulh anlaşması ile davacının davalı …Ş.’ye karşı davasından feragat edeceği kararlaştırılmışsa da davacı taraf dosyaya böyle bir beyanda bulunmamış, davacı vekili sözlü yargılama duruşmasında da davaya devam ettiklerini belirtmiştir. Bu gerekçelerle davalı … … A.Ş., yönünden davacının maddi tazminat taleplerinin kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuş, 77.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 85’e göre; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Meydana gelen kazada davalı … aracı kullanan kişi diğer davalı … A.Ş. ise aracın sahibi yani işleteni durumundadır. Bu nedenle davalı … A.Ş. de meydana gelen zarardan davalı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu gerekçelerle 56.611,58 TL’nin davalılar … ve … A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunmaması nedeniyle davacının reeskont faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı … % 75 oranında kusurlu olduğu …. İş Mahkemesinde hazırlanan kusur raporuyla sabittir. 6098 sayılı TBK m. 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bu gerekçelerle davacının uğradığı manevi zararlarının giderilmesini de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aynı yasanın 56’ncı maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi manevi tazminat talep etme hakkına da sahiptir.
Kaza sonucunda davacının engellilik oranının % 41 olduğu ve iyileşme süresinin de 6 ay olduğu tespit edilmiştir. Davacının % 41 oranında kazanma gücü kaybına uğraması, bu kaybı telafi etmek için daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacak olması, vücudunda kırık meydana gelmiş olması, kırığa bağlı yürüyüş bozukluğunun olması, iki ay süreyle başkasının bakımına ihtiyaç duyacak olması davacıda belli bir manevi ızdırap ve üzüntü yaratacaktır. Bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56’ncı maddesine göre davalıların manevi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılarak belli bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği açıktır. Davalı … aracı kullanan ve haksız fiile neden olan kişi olarak, diğer davalı … A.Ş.’den ise aracın işleteni olarak 2918 sayılı KTK m. 85’e göre manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Manevi tazminatın kişide zenginleşmeye neden olmayacak derecede ve aleyhine hükmedilecek kişi yönünden ise fakirleşmeye neden olmayacak derecede olması gerekmektedir. Bu amaçla tarafların sosyoekonomik durum araştırması yaptırılmış ve dosya içerisine alınmıştır.
Meydana gelen olay trafik kazası nedeniyle haksız fiildir. Davacının kalıcı şekilde beden gücü kaybına uğradığı sabittir. Bu durumun kendisinde manevi bir ızdırap yaratmış olduğu, davacı lehine manevi tazminat şartlarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın zarara uğrayanlarda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği tespitlerini içeren 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar yukarıda belirtilmiştir.
Bu gerekçelerle davacının % 41 oranında çalışma gücü kaybına uğraması, bu kaybı telafi etmek için daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacak olması, 6 ay gibi uzun bir iyileşme süresine ihtiyaç göstermesi, vücudunda kırık meydana gelmiş olması, kırığa bağlı yürüyüş bozukluğunun olması, iki ay süreyle başkasının bakımına ihtiyaç duyacak olması dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Dava açıldığı tarihte davalı sigortaya başvuru zorunluluğu bulunmadığından maddi tazminatın faiz başlangıç tarihi 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
Manevi tazminatın faiz başlangıç tarihi de 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 117/II’ye göre haksız fiilin meydana geldiği tarih değil dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
Davacı vekili 18.03.2020 tarihli dilekçesinde maddi tazminat taleplerini 6098 sayılı TBK m. 54/III’e göre talepte bulunduklarını belirtmiş olmaları ve bu madde kapsamında bakıcı gideri bulunmaması nedeniyle bakıcı giderine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜNE,
2-77.500,00-TL sürekli işgöremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
3-56.611,58-TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalılar … ve …. Tic. A.Ş’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının manevi tazminatı davasının KABULÜNE,
5-50.000,00-TL manevi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …. Tic. A.Ş’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının reeskont faiz talebinin REDDİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 12.576,66-TL nispi harçtan peşin ve ıslah ile alınan toplam 629,61-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 11.947,05-TL harcın (davalı …Ş’nin 5.029,00-TL’sinden, davalılar … ve …. Tic. A.Ş’nin 6.918,05-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davalı …Ş yönünden kabul edilen maddi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.875,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Ş’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Davalılar … ve …. Tic. A.Ş yönünden kabul edilen maddi tazminat yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.159,51-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …. Tic. A.Ş’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Davalılar … ve …. Tic. A.Ş yönünden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …. Tic. A.Ş’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından yapılan toplam 3.217,76-TL’nin ( 27,70-TL BVH, 4,10-TL VH, 177,61-TL Peşin Harç, 452,00-TL IH, 1.400,00-TL BK, 562,00-TL ATK Faturası, 594,35-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ve Davalı … A.Ş vekili Av…. yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸