Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/319 E. 2018/174 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/319 Esas
KARAR NO : 2018/174 Karar
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin, davalı … şirketinden elektrik enerjisi hizmeti aldığını, davacı müvekkili tarafından ödenen elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak bedeli, iletim, dağıtım, PSH, sayaç okuma, elektrik tüketim vergisi TRT payı, enerji fonu altında haksız olarak 15,100 TL ( şimdilik) tahsil edildiğini (fazlaya ilişkin haklar saklı olmak koşuluyla), bu bedellerin abonelere yansıtılmasının haksız olduğunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarıyla kabul edilmiş olduğunu, şirketten haksız olarak tahsil edilen bu bedellerin işleyecek ticari faizleri ile birlikle davacıya iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle;
Enerji alanında önemli çalışmalar yapan Dr. Av. …’un Kayıp Kaçak Bedelinin Hukuki Bakımdan Değerlendirilmesi ile ilgili makalesini davanın çözümü bakımından önem arz ettiğinden delil listesine sunulduklarını, usul yönünden uyuşmazlığın çözümünün adli yargı değil idari yargı görev kapsamında olduğunu, 4828 sayılı EPK gereği elektirk tarifelerinin düzenlenme görevinin EPDK’na verildiğini, 16.12,2010 tarih ve 2932 sayılı kurul karar ile 2011-2015 dönemini kapsayan İkinci uygulama dönemi İçin kayıp kaçak hedeflerinin belirlendiğini, 2999 sayılı kurul kararları ile 01.01.2011 tarihinde geçerli olan tarifenin yayınlandığını, fiyat tarifesinin düzenleyici yönü ile müvekkil şirket dahil tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğunu, EPK’nun 12, maddesinde Dava Hakkı başlığı altında kurul tarafındna alınan bütün kararlara karşı açılan iptal davalarının ilk derece mahkeme olan Danıştay’da görüleceğini, , müvekkil şirketin elektrik enerjisi satış lisansına sahip olup davacı şirket İle elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzaladığını, tedarik edilen elektrik enerjisi bedeli,kayıp kaçak, iletim, dağıtım ve sayaç okuma gibi bedellerin Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre davacıdan tahsil edilerek dağıtım şirketi olan Bedaş’a ödendiğini, müvekkil şirketin söz konusu bedellerin tahsilinde sadece aracı durumda olduğunu, ileride müvekkil şirket açısından aleyhde bir hüküm doğması durumunda davanın Bedaş’a rücu edileceğini, davacı tarafın müvekkil şirkete … Noterliği’nin 02.03.2015 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarı ile şirketin kesitiğl faturalara yansıtılan perakende satış hizmeti, sayaç okuma, iletim, dağıtım, kayıp kaçak bedeli ve TRT payının haksız olarak tahsil tahsil edildiğini ve kendisine iade edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bunun üzerine İhtarname gönderen davacı şirkete … Noterliğinin 06.03.2015 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarı ile iletim, dağıtım. Kayıp kaçak ve TRT payı gibi bedellerin tüketicilere aktif enerji bedeli içersinde tahakkuk ettirilen bedeller olduğunu, davacı şirketin TTK uyarınca yasa gereği tacir olduğundan tacirin ticari işletmeyle ilgili sözleşmelerinde tüketiciler için düzenlenen yasa hükümlerinin uygulanamayacağının Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 17.07.2006 tarih, … E, ve… No’lu Kararıylada belirtildiğini, bu nedenle davacı tarafın emsal karar olarak gösterdiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E…. tarihlî … K. sayılı karan, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E, … K. sayılı karan ile Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E. ve … K, sayılı kararınm dava konusu uyuşmazlıkta esas alınamayacağını, EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğunu ve tarifelerin uygulamasının lisans sahibi şirketler bakımından zorunluluk olduğunu, 2999 sayılı EPDK kararı ile ulusal bazda abone gruplarında Türkiye genelinde tek fiyat olarak belirlenerek 01.01.2011 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanıldığını, bu bedelin 2011 yılı öncesindede dağıtım şirketlerinin tüketicilere aktif enerji bedeli içersinde tahakkuk ettirilen bir bedel olduğunu, kayıp ve kaçak bedelinin dağıtım seviyesinden elektrik şebekesine bağlı sanayi tesisleri dahil tüm elektrik tüketicilerin ödediğini, faturalarda yer alan kayıp kaçağın kaçak enerji kulalnımından dolayı faturada yer alan bir bedel olmadığını, dağıtım hatlarında %7-8 mertebesinde teknik kayıpların meydana geldiğini, kaçak elektrik kullanımı tamamen önlense bile kaybın yine olacağını, teknik ve teknik olmayan kayıpların maliyetinin karşılanmasının hedef kayıp kaçak oranları ölçüsünde karşılandığını, davacının belirttiği maliyet kalemleri ile İlgili olarak mevzuatın halen geçerli olduğunu, tarifelerin uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, açıklanan gerekçelerle ve dilekçe ekinde verilen deliller ve yasal mevzuat hükümleri gereğince davanın dağıtım lisans sahibi … a ihbar edilmesini, davanın önce Danıştay’da açılması gerektiğinden görevsizlik karan verilmesini, aksi halde sözleşme şartları ve geçerli yasal mevzuata aykırılık nedeniyle davanın esastan red edilmesine karar verilmesini talep edilmiştir,
İhbar Olunan … vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazları olduğunu, davanın esastan reddi gerektiğini, elektrik faturalarında yer alan bir takım kalemlerin haksız olmadığını, kayıp kaçak tahakkukunun kaçak enerji kullanımından dolayı faturada yer alan hır bedel olmadığım, bu bedelin elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak hedef oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğunu, söz konusu kayıp kaçak bedeli ve İletim, dağıtım, PSH, sayaç okuma, TRT payı, enerji fonu bedellerinin EPDK kararı doğrultusunda alındığını, dava dilekçesi ekinde sunulan YHGK kararında karşı oy görüşlerinin de mevcut olduğunu, bu kararın karar düzeltme sürecinde olması nedeniyle kesinleşmiş olmadığını, bu nedenle emsal olarak alınamayacağını, davacının ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme yaptığını ve bu bedelin geri isteyemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Dava, davalı abonenin elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli, iletim, dağıtım, PSH, sayaç okuma, elektrik tüketim vergisi TRT payı, enerji fonu bedellerini istirdadı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında bir Elektrik Mühendisi ve Bir Mali Müşavirden dosya kapsamında rapor adırılmış, 03/02/2016 tarihli raporda bilirkişiler tarafından özetle; davacı tarafın sadece kayıp kaçak ve kayıp kaçağın EF, TRT payı ve BTV üzerinedn yükletici etkisini geri alması gerektiği yönünde görüş bildirmiş, bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, 10/11/2016 tarihli ek raporunda; Yargıtay …Hukuk Dairesi Kararı dikkate alınırsa davacının kayıp kaçakla birlikte tüm bedellerin iadesini isteyebliceğini bildirmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde:
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli veya başka bir ad altında kanuna aykırı olarak faturalara yansıtılan bedeller ve ayrıca bu bedeller üzerinden matraha eklenerek fazla tahsil edilen TRT Payı, Enerji Fonu, KDV bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir.
Dava Konusu Asıl Alacak Yönünden Yapılan Değerlendirme:
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye 10. fıkra eklenmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19. Madde; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici 20. Maddenin ise; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17’nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
15.02.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı ile 6446 Sayılı Yasanın 17. maddesinin (6) numaralı fıkrasının değiştirilen (a), (ç), (d) ve (f) bentleri ile Geçici 19. ve geçici 20. Maddelerinin Anayasaya aykırı olmaması nedeniyle iptal talebinin reddine dair karar verilmiş, 6446 Sayılı Yasanın 17. Maddesine eklenen 10. fıkranın ise Anayasa aykırı olması nedeniyle iptaline dair karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa değişiklikleri, emsal Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ve Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, … Esas, … Karar Sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle mahkememizde açılan davanın konusuz kalmış olduğu sabit olmakla karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yargılama Gideri ve Vekâlet Ücreti Bakımından Yapılan Değerlendirme:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda yargılamaya devam edilerek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespit edilmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi gerekmektedir.(Yargıtay 3. H.D. 2016/16610 Esas, 2017/1011 Karar Sayılı Emsal İlamı)
Yukarıda ki açıklamalara göre dava dosyası incelendiğinde somut olayda, davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve … Esas, … Karar Sayılı ilamı ve Yargıtay …Hukuk Dairesinin kararları gereğince davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereğince davanın kabul edilmemesine rağmen davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve maktu vekâlet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-6446 sayılı yasa gereğince davanın konusuz kalmış olduğu anlaşılmakla, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 1.981,00-TL nin düşümü ile kalan 1.945,10-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2,180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraftan tahsil edilen toplam 4.462,30-TL ( 27,70 BH, 257,88 PH, 1.723,12 Islah H,4,10 VH, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 249,50 Teb. 12,00 TL müz.) giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraftan tahsil edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …