Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/292 E. 2021/512 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/292
KARAR NO:2021/512

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:06/04/2012

… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:24/04/2012
KARAR TARİHİ:15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak, İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki olduğu … İli, … İlçesi, … Mahallesi adresinde kain ve tapu sicilinde 2 pafta, … parselde kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerinde davacı şirket lehine 09.07.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının davacı tarafından davalı şirkete peşin olarak ödendiğini, bahsi geçen intifa ve kira hakkı nedeniyle davacı şirketin kullanım hakkına sahip olduğunu, gayrimenkul üzerinde kurulu akayakıt istasyonunun işleticiliği/bayiliği, davacı şirketin marka ve logosu altında faaliyette bulunmak üzere akdedilen bayilik anlaşması ve ekleri gereğince davalı … … Şti’ne tevdi edildiğini, bu anlaşmalar çerçevesinde davaya konu gayrimenkul üzerindeki akaryakıt istasyonunda davacının marka ve logosu altında davacı ürünlerinin satışının intifa hakkı süresince devam edeceği inancıyla, davacı şirket tarafından akaryakıt istasyonunun faaliyetinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla yatırımlar yapıldığını, 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi beş yılı aşan sözleşmelerin, rekabet kurulu tarafından uygulanan azami hadde indirme ilkesi gereğince 18.09.2010 tarihine kadar tebliğde (2003/3 ve 2007/2 sayılı rekabet kurlu tebliğleri ile değişik, dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti tebliği) yer alan muafiyetten yararlanabileceği, bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağını, dağıtıcı ile bayi arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin ve buna bağlı olarak intifa/kira sözleşmelerinin 18.9.2010 tarihine kadar 2002/2 sayılı tebliğ uyarınca muafiyetten yararlanabileceğini, 18.9.2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren ilk beş yıllık süre boyunca muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının belirtildiğini, 4054 sayılı rekabetin korunması hakkında kanunun 56.maddesi gereğince aynı kanunun 4.maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile rekabet kurulu tarafından geçersiz sayılan anlaşmalar nedeniyle tarafların birbirlerine verdikleri her şeyin RK m 63 ve 64 çerçevesinde iadeye tabi olduğunu, açıklanan nedenlerle rekabet kurulunun anılan kararıyla 4054 sayılı kanunun 56.maddesi uyarınca geçersiz kılınan bu sürelere ait olmak üzere ilgili kanun mevzuat ve sair yazılı düzenlemeler muvacebesinde davalılara ödenen peşin ivaz bedelinin geçersiz kılınan süresine tekabül eden kısmının yargıtay içihatlarında kabul edilmiş denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncelleştirilmiş miktarının 16.903.78TL olduğunu, anılan istasyondaki ticari faaliyetin geliştirilmesi için münhasıran davaya konu akaryakıt istasyonunda davacı tarafından gerçekleştirilen mütemmim cüz niteliğindeki kalıcı yatırımların işlememiş süreye tekabül eden miktarından kalan bakiyenin 15.550,84TL olduğunu, bu davaya konu talepler ile ilgili olarak davalılara yönelik …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından ikame edilmiş olan davanın, dava tarihinde taraflar arasındaki sözleşmelerin henüz geçersiz hale gelmediğini, davanın 18.09.2010 tarihinden sora ikame edilmesi gerektiği gerekçesi ile reddedildiğini, beyan ederek davalılara peşin olarak ödenen ivaz bedelinin işlememiş sürelere tekabül eden güncelleştirilmiş 16.903,78TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine, davalılara ait akaryakıt istasyonunun mütemmim cüzü niteliğinde olan yatırım harcamalarının işlememiş sürelere tekabül eden güncelleştirilmiş 15.550,84TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı arasında imzalanmış olan Akaryakıt Ortaklığı İşleticilik Sözleşmesi gereğince davalı, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 2 pafta, …. parsel de kayıtlı 2073 m2 akaryakıt satış yeri ve müştemilatının işleticiliğini davacı işleticiye devir edildiğini, sözleşmenin 1997 yılında imza edilip, söz konusu tarihten sözleşmenin feshi tarihine kadar düzenli bir çalışma ile hiçbir ihtilafa mahal vermeksizin sözleşme edimlerini eksiksiz olarak yerine getirildiğini, rekabet Kurumu tarafından yayınlanan 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Muafiyet Tebliği gereğince 18.09.210 tarihinde önce (5) yılı aşan sürelere ilişkin tüm sözleşmelerin geçersiz kılındığını, Davalı şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan sözleşme gereğince davalıya faizsiz 200.000 USD borç verilmiş olup, davalı söz konusu 200.000 USD karşılığında … … Şubesine ait 14.11.1997 tarih 37.000 TL bedelli teminat mektubunu davacı şirkete verdiğini, Davalı almış olduğu 200.000 USD faizsiz borç parayı, davacı şirkete ödediğini, Davacı şirket, yapılan Ödemeler sonrasında söz konusu teminat mektubunu iade etmesi gerekirken iade etmeyip sonrasında teminat mektubunun güvence olarak uhdesinde kalmasını istediğini, Davalının herhangi bir art niyet görmediğinden buna itiraz etmediğini Söz konusu teminat mektubu 12.09.2007 tarihinde yine … … Şubesi’nden yenilenmiş ve davacı şirkete verildiğini, Ayrıca davalının sürekli olarak yakıt alması ve bazı dönemlerde borçlu bulunması nedeni ile keşidecisi davalı şirket olan … … Şubesi … no’lu hesaba ait … ve … seri no’lu iki adet çek bedel ve tarih bulunmaksızın davalı şirkete teminat olarak verildiğini, Rekabet Kurumunun söz konusu Dikey Anlaşmaları iptal tarihi olan 18.09.2010 tarihi sonrasında davalı şirket ile davacı şirket arasında ki sözleşme münfesih olmuş ve yapılan görüşmeler sonrasında yeniden sözleşme için anlaşma sağlanamamış olması nedeni ile davalı 23.09.2010 tarihinde … … … Ticaret A.Ş ile sözleşme imzaladığını, Davalı şirket sonrasında davacı şirket ile görüşerek istasyonda bulunan ekipmanları söküp almalarını talep ettiğini, Ancak davacı şirket söz konusu ekipmanlara ilişkin olarak davalı şirkete 08/12/2010 tarih ve Seri E … numaralı 52.550,84 TL bedelli fatura tanzim ederek söz konusu ekipmanların yıpranmış olduğundan bahisle yıpranma bedeli talep ettiğini, Davalı söz konusu faturaya ilişkin olarak … Noterliği’nin 23.12.2010/… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap vermiş ve fatura konusu herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle faturayı iade ettiğini, Davalı şirket devam eden dönemde 25.032011 tarihinde davacı şirkete tebliğ olunan 23.03.2011 tarihli … 10. Noterliği’nin 4561 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, Davalı şirket söz konusu İhtarname, davacı şirket elinde bulunan 14.11.1997 tarih ve … no’lu teminat mektubu ile teminat için verilmiş olan çeklerin iadesini talep ettiğini, Ancak herhangi bir şekilde cevap dahi verilmediğini, Davacı şirketin davalı şirkete keşide etmiş olduğu faturaya ilişkin olarak yeniden bedel talebinde bulunduğunu … (10). Noterliği’nin 14.04.2011/… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fatura yeniden davalı şirkete iade edildiğini, Davalı 18.09.2010 tarihi itibari ile sözleşmenin fesh olması ve başka bir şirketle sözleşme imzalamış olması nedeni ile 01.11.2010 tarihinde davacı şirket ile olan tüm hesabını kapattığını, Davalının ayrıca davacı şirketten son cari hesap dökümü talep etmiş ve 30.11.2010 tarihli cari hesap dökümü davacı şirket tarafından davalı şirkete verildiğini Burada davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı açıkça belirtildiğini, Davacı şirketin 06.04.2012 tarihinde davalı şirketin … … Şubesinde bulunan … no’lu hesabından söz konusu teminat mektubu bedeli olan 37.000 TL’yi çektiğini, Davalı şirket sözleşmenin feshi tarihi olan 18.09.2010 tarihinde sonra … … Ürünleri Ticaret A.Ş İle sözleşme imzalamış ve davalı şirketten, istasyonda bulunan demirbaş ve teçhizatlarını söküp almalarını istemesine rağmen Davacı şirket davalı şirketin zararına hareket ederek uzunca bir süre söz konusu ekipmanları değişik bahaneler ile almayarak davalı şirketin yeni sözleşme kapsamında çalışmasına engel olduğunu, Söz konusu demirbaş, teçhizat ve ekipmanlar tamamı ile çalışır durumda davalı şirketin anlaşmalı olduğu … … … San, ve Tic. Ltd. Şti personeline eksiksiz olarak teslim edildiğini, Davalı tüm malzemeleri … … … San. ve Tic, Ltd. Şti çalışanlarına eksiksiz, hasarsız ve çalışır durumda teslim etmiş olup, teslim sırasında herhangi bir ihtirazi kayıt veya tespit yapılmadığından davalının bu yönde sorumluluğunun kalmadığını, Davacı şirket tarafından buna ilişkin herhangi bir tespit veya ihbarda bulunulmaksızın tamamen kötüniyetle ve keyfi bir şekilde fatura tanzim edilmiş ve faturanın kabul edilmemesi üzerine, iade edilmesi gereken teminat mektubu iade edilmeyerek paraya çevrildiğini, Davacı delil listesinde bulunan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, …Karar sayılı ilamında, Davacı söz konusu dava ile 87.335 TL talebinde bulunduğunu, Söz konusu dava da alınan bilirkişi raporunda, davacının haklı çıkması durumunda intifa bedeli olarak verilmiş olan 2.000 TL’nin sözleşmenin feshi tarihi itibari ile 675 TL’sinin iadesinin söz konusu olabileceği belirtildiğini, Davacı mezkur taleplerini Borçlar Kanunu madde 63 ve 64’e dayandırmakta olup, yasanın davacının iddia ettiği şekilde bir tazmin öngörmediğini, Ayrıca davacının teçhizat, demirbaş desteği vs. adı altında talep etmiş olduğu 15.550,84 TL’den davalılar …, …, …, …’un herhangi bir sorumluluğu ayrıca bulunmadığını, sözleşmenin davalı şirket ile yapılmış olup, demirbaşların eksiksiz olarak teslim edildiğini, Beyan ederek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanmış olan Akarkayıt Ortaklığı İşleticilik Sözleşmesi gereğince müvekkilinin … İli … İlçesi, … Mahallesi, 2 parsel de kayıtlı 2073 m2 akaryakıt satış yeri ve müştemilatının işleticiliğini davalı işleticiye devir ettiğinden sözleşmenin 1997 yılında imza edilmiş olup, müvekkilinin söz konusu tarihten sözleşmenin feshi tarihine kadar düzenli bir çalışma yaptığını ve hiçbir ihtilafa mahal vermeksizin sözleşme edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğinden rekabet kurumu tarafından yayınlanan 2002/2 sayılı dikey anlaşmalara ilişkin muafiyet tebliği gereğince tüm sözleşmeler söz konusu tebliğ gereğince hükümsüz kaldığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilmiş olan sözleşme gereğince hükümsüz kaldığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilmiş olan sözleşme gereğince müvekkilinin faizsiz 200.000USD borç verilmiş olup müvekkilinin söz konusu 200.000USD karşılığında … … Şubesine ait 14/11/1997 tarih 37.000TL bedelli teminat mektubunu davalı şirkete verdiğinden müvekkilinin almış olduğu 200.000USD faizsiz borçsuz parayı davalı şirkete ödediğini, müvekkilinin söz konusu ödemeleri … … Şubesi 1004507-0 nolu hesabından davalı şirket hesabına gönderdiği, davalı şirketin yapılan ödemeler sonrasında söz konusu teminat mektubunu iade etmesi gerekirken iade etmediğini, sonrasında teminat mektubunun güvence olarak uhdesinde kalmasını istediğini, ayrıca müvekkilinin sürekli olarak yakıt olması ve bazı dönemlerde borçlu bulunması nedeni ile keşidecisi müvekkili şirket olan … … Şumesinin … nolu hesaba ait … ve … seri nolu iki adet çekin bedel ve tarih bulunmaksızın davalı şirkete teminat olarak verildiğini, teslim belgelerinde de açıkça görüldüğü üzere davalı şirketin sözleşmenin fesih tarihi olan 18/09/2010 tarihinden sonra 2-3 aylık süre zarfında söz konusu malzemeleri teslim almayarak müvekkili şirketin çalışmasına açıkça engel olduğunu, müvekkili şirkete bilerek ve kötüniyetle zarar verdiğini, müvekkili şirketin geçen davalı şirketin söz konusu malzemelere ilişkin olarak müvekkili şirkete keşide etmiş olduğu faturanın tamamı ile usulsüz olduğunu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeye de aykırı olduğunu, öncelikle ve ivedilikle teminat olarak verilmiş olan müvekkili şirketin keşidecisi olduğu … … Şubesi … nolu hesaba ait … ve … seri nolu iki adet çeke ilişkin olarak ibrazı halinde bedelinin tahsili veya karşılıksız işlemi yapılması telafisi güç zararlar meydana getireceğinden dava sonuna kadar iş bu çeklere ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve yapılacak yargılama sonrasında söz konusu çeklere ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespiti ile çeklerin iptalini, müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, 30.11.2010 tarihli cari hesap ekstresi gereğince açık olmakla 06/04/2012 tarihinde müvekkili şirketin hesabından çekilen 37.000TL’nin davalı şirketten ticari faizi ile birlikte istirdadını, davalı şirketin haksız fiili ve kötüniyeti nedeni ile müvekkili şirketin 18/09/2010 tarihinden sonra uğramış olduğu gelir kaybının tespiti ile davalı şirketten ticari faizi ile tazminini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisizlik nedeniyle davanın reddi ile dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Asıl dava yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının 32.454,62 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebini içerir alacak davası olduğu görülmüştür.
Birleşen dava yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasındaki akaryakıt sözleşmesi gereğince verilen teminat mektubunun, davacının borcu olmamasına rağmen davalı tarafından nakte çevrilmesi neticesinde ile ödenen bedelin istirdadı, teminat olarak verilen 2 adet çekin iptali ve taraflar arasındaki sözleşmenin münfesih olmasından sonra davacının faaliyetine devam etmesine engel olunarak gelir kaybına uğratıldığı iddiasına dayalı tazminat talebinden ibaret olduğu görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyanın, 21/09/2012 tarihli karar ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, ilgili karar davacının temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2014 tarih, 2014/1536 E 2014/8475 Karar sayılı ilamı ile onanmış, Mahkememiz dosyasının temyiz incelemesinden geçip yeni esas almasından sonra dosyalar birleştirilerek yukarıda belirtilen esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; tapu kayıtları, davalı ile akdedilmiş bayilik anlaşması ve eki niteliğindeki protokoller, rekabet kurulu kararları Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu akaryakıt istasyonuna ilişkin intifa hakkı terkin işlemine ait evrak örnekleri celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 13/06/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, davacının ibraz olunan; 2007 ve öncesi defterlerinin kapanış tasdiklerinin eksiklikler dikkate alınıp defterler bir bütün halinde değerlendirilerek 2003/2012 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine takdiri delil vasfının bulunabileceği, davalının ibraz olunan 2010 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine takdiri delil vasfının bulunabileceği, davacının 09.07.1997 tarihinde davalılara toplam 2.000,00TL intifa bedeli ödediği, intifa bedelinin sözleşmenin işlemeyen sürelerine tekabül eden kısmının nominal 680,16TL, sözleşmenin fesih tarihi itibariyle güncelleştirilmiş bedelinin 4.302,48TL olduğu, Mahkemeye sunulan emsal karar ve yüksek yargıtay içtihadı doğrultusunda davacı tarafından kalıcı yatırım bedellerinin iadesinin talep edilemeyeceği, davacının yatırımlarının kalan kısmına isabet ettiği iddiasıyla davalıya sözleşmenin feshinden (18.09.2010) sonra kesmiş olduğu 08.12.2010/… nolu 52.550,84TL tutarındaki faturaya, davalının kanuni süresi içerisinde itiraz etmiş olması sebebiyle davalıdan mezkur faturaya istinaden 52.550,84TL tutarında alacak talebinde bulunamayacağı ve 06.04.2012 tarihinde paraya çevirdiği 37.000TL tutarındaki teminat mektubundan mütevellit davalı alacağını, kesinleşmemiş 52.550,84TL tutarındaki mezkur fatura bedelinden eşdeyişle olmayan borcundan indirme hakkı bulunmadığı, davalının, davacı tarafından 06.04.2012 tarihinde nakte dönüştürülen teminat mektubundan mütevellit 37.000TL alacağı ile davacı şirkete kullanılmayan intifa süresine isabet eden 4.302,48TL borcunun takas mahsubu halinde davalının davacıdan (37.000-4.302,48=) 32.697,52TL tutarında alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 09/07/2013 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş olup; verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/10304 Esas 2014/16489 Karar sayılı 18.11.2014 tarihli kararıyla ” Mahkemece, mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların taşımaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek, şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın yapılan kalıcı yatımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde, bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek varılacak uygun sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile kalıcı yatırımlar konusundaki talebin reddi doğru görülmemiştir.Diğer yönden, kullanılmayan süreye ilişkin intifa bedelinin hesaplamasına ilişkin bilirkişi raporuna davacı tarafından gerekçeleri gösterilerek itiraz edildiği ve ek rapor alınması talep edildiği halde ek rapor alınmaması da doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda bahsedilen konularla ilgili mahkemece oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınıp, dosya içine konulan 25.01.2011 tarihli terkin belgesindeki davacı tarafından “Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum/olduğumuz intifa hakkının tamamından 13.700 TL bedelle, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim/ederiz” şeklindeki beyanının da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçeleriyle bozularak Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bozma sonrası bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 03/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava tarihi itibari ile davacı …’nin kullanılmayan intifa hakkının güncelleştirilmesi neticesi 17.177,86TL alacaklı olduğu, ancak talebe bağlılık ilkesi gereği davacının talep edebileceği intifa bedelinin 16.903,78TL olduğu, yapılan yatırımların taşınmaza değer kattığı, davalının kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edebileceği, bu nedenle sözleşmenin geçersiz süresinde tekabul eden 15.550,84TL’lik yatırım bedelinin de iade edilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalı tarafından itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 05/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; dava tarihi itibari ile davacı …’nin kullanılmayan intifa hakkının güncelleştirilmesi neticesi 16.681,14TL alacaklı olduğu, yapılan yatırımların taşınmaza değer kattığı, davalının kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edebileceği, bu nedenle sözleşmenin geçersiz süresine tekabül eden ve davalı tarafın kayıtlarına almadığı 18/12/2010 tarih ve … no 52.550,84TL demirbaş ve ekipmanların yıpranma bedeli faturasının bakiyesi olan 15.550,84TL’lik yatırım bedelinin de iade edilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara kara gereğince davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından 2. kez rapor alınmasına karar verilmiş olup, 02/04/2019 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda özetle; bilirkişi kurulunun son ek rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalı tarafın itirazları ve birleşen dosya yönünden yeni bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 24/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; asıl dava bakımından; asıl dava tarihi itibariyle davacının 2,3 ve 4 nolu davalılardan dava tarihi itibariyle 13.700TL tutarında intifa bedeli alacağı olduğu, bu alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği, davacının bayilik sözleşmesinin tarafı durumunda olan 1 nolu davalıdan kalıcı yatırımlardan kaynaklanan bir alacağının bulunduğu yönünde bir kanaate ulaşılamadığı, birleşen dava bakımından; davacı …’nin davalı … şirketinden 37.000TL alacağı bulunduğu, bu alacağın talep gibi, bu tutarın davalıya ödenmiş olduğu, 06.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilinin gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 31/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; asıl dava bakımından davacı …’nin intifalı taşınmazın maliki durumundaki 2,3, 4 ve 5 nolu davalılardan dava tarihi itibariyle 13.700TL tutarında intifa bedeli alacağı bulunduğu, bu alacağın intifanın terkin edildiği 25.01.2011 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği, davacı …’nin 1 nolu davalı … Şirketinden sabit yatırımdan kaynaklanan alacağı bulunmadığı, birleşen dava bakımından; davacı … Şirketinin davalı …’den 37.000TL teminat bedeli iadesi alacağı bulunduğu, bu alacağın talep gibi, bu tutarın davalı …’ye ödenmiş olduğu 06.04.2012 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Asıl dava yönünden;
Davacı vekili, davalıların maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğini, intifa hakkı süresince sözleşmenin devam edeceği inancıyla yatırımlar yapıldığını, Rekabet Kurulu kararından sonra aralarındaki sözleşme ilişkisinin devam etmediğini, davalılara peşin olarak ödenen ivaz bedelinin, işlememiş sürelere tekabül eden güncelleştirilmiş 16.903,78 TL’sinin ve davalılara ait akaryakıt istasyonunun mütemmim cüzü niteliğinde olan yatırım harcamalarının işlememiş sürelere tekabül eden güncelleştirilmiş kalan bakiyesi olan 15.550,84 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacıdan alınan borç para nedeniyle 37.000 TL bedelli teminat mektubunun davacıya verildiğini, borcun ödenmesine rağmen teminat mektubunun iade edilmeyerek güvence olarak davacının uhdesinde kaldığını, Rekabet Kurulu Kararı sonrasında yeniden sözleşme için anlaşma sağlanamaması üzerine müvekkilinin başka bir akaryakıt şirketi ile sözleşme imzaladığını, talebe rağmen istasyonda bulunan ekipmanların davacı tarafından teslim alınmadığını, bunun üzerine söz konusu malların çalışır durumda davalı şirketin anlaşmalı olduğu dava dışı şirkete teslim edildiğini, davacının söz konusu mallar için düzenlediği yıpranma bedeline ilişkin faturanın taraflarınca iade edildiğini, davacının teminat mektubunu paraya çevirdiğini, davacının taleplerinin yasal olmadığını, husumet itirazının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davacı ve davalı şirket arasında imzalanan bayilik sözleşmesinden kaynaklanan kullanılmayan süreye ilişkin intifa hakkı bedeli ve yatırım bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 1997 yılında Akaryakıt Ortaklığı İşleticilik Sözleşmesi imzalanmış, davalı şahısların maliki olduğu taşınmaz üzerinde davacı şirket lehine 09/07/1997 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiş, davalı şirkete ait akaryakıt istasyonu faaliyete geçmiştir.
Rekabet Kurulu’nun 12/03/2009 tarihli bildirimi ile davacı lehine tesis edilen 20 yıl süreli intifa hakkının ve anılan gayrimenkül üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun işletilmesine ilişkin taraflarca imzalanan bayiilik sözleşmesinin ve protokollerinin 18/09/2010 tarihini aşan kısmı geçersiz kılınmıştır.
Davacı taraf, davalı şahıslardan maliki oldukları gayrimenkul üzerinde davacı lehine tesis edilen hukuksal tasarruf hakkı için ödedikleri peşin ivaz bedelinin, Rekabet Kurulu tarafından geçersiz kılınan süreye tekabül eden kısmının güncelleştirilmiş miktarını talep etmektedir.
Dosyada mevcut 25/01/2011 tarihli Tescil İstem Belgesi’nde davacı yetkilisinin ”Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehdarı olduğum/olduğumuz intifa hakkının tamamından 13.700,00 TL bedelle, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim/ederiz ‘şeklinde beyanı bulunmaktadır. Bu beyandan, davalılar tarafından intifa terkin bedelinin davacıya ödendiği ve intifanın tapudan terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacının talep edebileceği miktar ödendiğinden davacının bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, ayrıca anılan istasyondaki ticari faaliyetlerin geliştirilmesi için münhasıran davaya konu akaryakıt istasyonunda taraflarınca gerçekleştirilen kalıcı yatırımların (mütemmim cüz niteliğindeki yatırımlar, malzeme, teçhizat, demirbaş desteği) Rekabet Kurulu tarafından geçersiz kılınan süreye tekabül eden kısmının güncelleştirilmiş miktarını da talep etmektedir.
Taraflar arasında ariyet sözleşmesi mevcuttur. Bu sözleşme kapsamındaki malzemelerin davacının müteahhidi olan … tarafından teslim alındığını gösteren kaşeli ve … tarafından imzalanmış ‘demirbaş nakil ve teslim fişi’ dosya kapsamında mevcut olup teslim fişlerinde teslim alınan malzemelerin hasarlı veya eksik olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Davacının iade aldığı yatırımlara yönelik olarak talepte bulunması mümkün değildir.
Hükme esas alınan sektör uzmanı bilirkişinin raporda belirtiği gibi; davacının sabit yatırımlar olarak dava konusu ettiği işler, istasyonun faaliyete geçmesi ve/veya davacının şirket politikası kapsamında yapılması zorunlu teknik sair harcamalardır. Bu harcamalara ilişkin olarak dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde; bunların davacıya müteahhitlik yapan firmaların sadece davalı istasyona yönelik değil tüm Türkiye genelindeki istasyonlara yönelik yapılan işlere ait faturalar olduğu, davacı şirketin ödeme onaylarının faturalara eklenmesinden ibaret olduğu, davacı tarafından inşaat işlerine yönelik yapının/imalatın ne olduğuna dair açıklamada bulunulmadığı, bu kapsamda; somut olayda yapılan inşaat işlerine ait harcamaların açık olarak neler olduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacının kanıtlayamadığı davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden;
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme gereğince davalının 200.000 USD borç verdiğini, müvekkilinin bu borca karşılık 14/11/1997 tarihli 37.000,00 TL bedelli teminat mektubunu davalı şirkete verdiğini, sonrasında davalıya borcun ödendiğini ancak davalının teminat mektubunu iade etmediğini, müvekkilinin ayrıca sözleşme ilişkisi devam ederken davalıya 2 adet bedel ve tarih içermeyen çeki teminat olarak verdiğini, Rekabet Kurulu kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 18/09/2010 tarihinden sonra münfesih olduğunu, müvekkilinin başka bir şirket ile anlaştığını, hesapları sıfırladığını davalının istasyonda bulunan demirbaş ve ekipmanları teslim almayıp faaliyete geçmelerine engel olduğunu beyan ederek; şirket hesabından çekilen 37.000,00 TL’nin istirdadını, dava konusu çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile iptalini ve uğranılan gelir kaybının tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise, sözleşme münfesih olduktan sonra demirbaşların taraflarına iade edilmediğini, istasyon için yapılan kalıcı yatırımların Rekabet Kurulu kararı gereği fesih sonrası kullanılmayan süreye tekabül eden kısmının güncellenen miktarının ve demirbaş bedelinin 52.550,84 TL olduğunu, dava konusu teminat senedinin bu alacaktan mahsup edildiğini, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin haksız olmadığını, davacının gelir kaybının söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan protokole göre; davalı …, davacı işleticiye münhasıran iş bu protokol konusu akaryakıt istasyonunun inşaat ve tesisinde kullanmak üzere, banka teminat mektubunun … A.ş’ne tevdi edilmesini müteakip dört yıl vade ve dört eşit taksitte geri ödenmek üzere faizsiz toplam 200.000 USD tutarında borcu vermeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Davacı tarafından 37.000,00 TL bedelli teminat mektubu, davalıya tevdi edilmiştir. Davacının dosyaya sunduğu hesap ekstrelerinden borcu 06/04/2012 tarihinde ödediği sabittir. Davalı, teminat mektubunu nakde çevirmiş, asıl dava konusu alacak miktarından mahsup etmiştir. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davacının defterlerine göre davacının davalıya borcu yoktur. Davalının defterlerine göre asıl dava konusu alacaktan, teminat mektubunun mahsubu ile elde edilen miktar kadar davalı alacaklı görünmektedir. Sonuç olarak davalı taraf, davacı taraftan bayilik sözleşmesi kapsamında teminat olarak aldığı 37.000,00 TL lik teminat mektubunu haksız olarak paraya çevirmiş ve bedelini tahsil etmiştir. Davalının haksız olarak tahsil ettiği bedeli, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya geri ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılarak davacının teminat mektubuna yönelik talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, davalıya teminat olarak iki adet çek verdiğini iddia etmiş ise; defter incelenmesinde bu çeklere ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmadığından; ispatlanamayan talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, davalının eylemleri sebebi ile faaliyete geçemediğini, gelir kaybına uğradığını iddia etmiş ve gelir kaybının tazminini talep etmiş ise de; bu talebine yönelik harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, sonuç itibari ile asıl davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Asıl dava yönünden davanın REDDİNE;
B)Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava yönünden;
1-Birleşen davanın Kısmen Kabulü ile; 37.000,00TL’nin 06/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-2 adet çeke yönelik davanın reddine,
3-Gelir kaybına yönelik harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 482,00TL’nin mahsubu ile artan 422,70TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep haline DAVACI …’YE İADESİNE;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.868,19TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
-Davalı …’nin yargılama sırasında yapmış olduğu 1.500,00TL yargılama giderinin (bilirkişi ücreti) davacıdan alınarak DAVALI …’YE VERİLMESİNE,
-Davalı …’nin yargılama sırasında yaptığı toplam 3.000,00TL yargılama giderinin (bilirkişi ücreti) davacıdan alınarak DAVALI …’ye VERİLMESİNE;
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 2.527,47TL harçtan peşin alınan 594,00TL’nin mahsubu ile eksik 1.933,47TL harcın davalı … … A.Ş’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
-Davacı tarafından yatırılan toplam 618,45TL (21,15TL BH, 594,00TL PH, 3,30TL VSH,) harcın davalı …’den alınarak DAVACI … ‘ye VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 6.120,00TL (5.700,00TL bilirkişi ücreti, 420,00TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 5.744,28TL’sinin davalı …’den alınarak DAVACI … ‘ye VERİLMESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.550,00TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak DAVACI … ‘ye VERİLMESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.000,00TL vekalet ücretinin davacı … İTH VE İHR TİC. LTD. ŞTİ’den alınarak DAVALI …’YE VERİLMESİNE;
-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır