Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1218 E. 2018/54 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1218 Esas
KARAR NO : 2018/54 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin davalı taraf ile danışmanlık sözleşmesi akdettiğini, kendi edimini en iyi şekilde yerine getirdiğini,müvekkilinin davalıya verdiği hizmete karşılık fatura tanzim ettiğini fakat davalı tarafın fatura bedelini müvekkiline ödemediğini bu konuda İstanbul .. İcra Müdürlüğü’ne icra takibi başlattığını ve davalı tarafın söz konusu takibe itiraz ettiğinden, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, müvekkili lehine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava itirazın iptali davası niteliğindedir.
Dosya kapsamında davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Davalı taraf davayı takip etmediğinden defterleri incelenememiştir. Ayrıca bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen rapora karşı herhangi bir beyan dilekçesi de sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı emsal ilamında ticari defter deliline ilişkin “….Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” şeklinde karar vermiştir.
Yargıtay 15. H.D’nin ilgili kararı ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği ve defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, takip ve dava konusu faturanın defterinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddesine göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının incelenmesine engel olduğu, davalı tarafından sunulmayan ticari defterlerde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı tarafın incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulünün gerektiği, ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, bu sebeple davanın kabulü ile birlikte alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
a-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
b-Faiz bakımından talepte bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Alacağın %20’si oranındaki 236,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,61 TL nispi karar harcından peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 52,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 862,00 TL’nin ( 27,70 TL BVH, 4,10 TL VH, 27,70 TL Peşin Harç, 102,50 TL tebliğler, 700,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, miktar bakınmından kesin olmak üzere davacı taraf vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2018
Katip …
Hakim …