Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1186 E. 2019/166 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1186
KARAR NO : 2019/166
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/12/2015
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş. ile Davacı firma arasında, Davalı firmaya ait ürün ve hizmetlerin satışı, dağıtımı, pazarlanması ve abonelere sözleşme ile belirlenen hizmetlerin verilmesine ilişkin 01.11.2006 tarihinde Kobi Satış Sözleşmesi akdedildiği, Bunun yanı sıra Davacı firmanın yaptığı yatırımlar ve başarılı çalışmalarından dolayı, bu sözleşme ile aynı nitelikte olan ve bazı şartlarında eklendiği, 12.04.2011 tarihli Kobi Satış Kanalı Sözleşmesinin de diğer Davalı …. ile akdedildiğini, Dava konusu sözleşmenin kurulması ve devamı için sözleşmenin eki niteliğinde ve 11. maddeden oluşan Kobi Satış Kanalı Temel Yeterlilik ve Devam Etme Şartları’nı içeren bir takım koşulların da belirlendiğini, Davalı firma tarafından belirlenen bu yükümlülüklerin, Davacı firma tarafından eksiksiz olarak ifa edildiğini, Yapılan tüm bu çalışmalar neticesinde Davalı firmaya 60000′ den fazla abone kazandırıldığını, Davacı firmanın Kobi Satış Kanalı Sözleşmesi ile belirlenen prim ve hak edişlerin ise yine sözleşmenin eki niteliğinde bulunan Satış Kazanç Sistemi ile belirlendiğini, Taraflar arasındaki iş ilişkisi karşılıklı güven çerçevesinde devam ederken, Davalı firmanın, Davacı firmanın hak edişleri ile ilgili ödemeleri geciktirmeye, sözleşmenin haksız yere feshedildiği son zamanlarda ise hiç bir ödeme yapmamaya başladığını, Sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirmeyen Davalı firma iken, …Noterliğinin 14.02.2012 tarih ve … Yev. No’lu ihtarnamesi ve … Noterliğinin 24.02.2012 tarih ve … Yev No’lu ihtarnamesi ile asılsız ve gerçek dışı bir takım iddia ve ithamlarda bulunarak 01.11.2006 ve 12.04.2011 tarihli Kobi Satış Kanalı Sözleşmelerini haklı nedenlerde feshettiklerini bildirdiklerini, Her ne kadar ihtarnamenin konusunda fesih nedeni olarak haklı nedenler ile fesih yazılmış olsa da, sözleşmenin 16.5 maddesine dayandırılan fesih gerekçesine bakıldığında, Davalı firmanın sözleşmeyi hiç bir sebep göstermeksizin feshettiğinin anlaşıldığını, Davalı firma tarafından gönderilen bu haksız ihtarnameye karşılık olarak Davacı firmanın gerekli tüm cevaplan İçeren ve hak edişlerin ve zararların ödenmesine ilişkin … Noterliğinin 23.02.2012 tarih ve… Yev No’lu ihtarnamesini keşide ettiğini, fakat Davalı firmanın bu ihtarnameye karşılık olarak Davacı firmaya hiç bir ödeme yapmak ya da uzlaşmak gibi bir girişimde bulunmadığını, Davanın konusunun sözleşmenin haklı ya da haksız nedenler ile feshedilip feshedilmediğinin belirlenmesine ilişkin olmayıp, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiren Davacının hak edişlerinin ödenmesi talebine ilişkin olduğunu, Açılan Davanın; taraflar arasında akdedilen Kobi Satış Kanalı Sözleşmesi ve ekindeki Satış Kazanç Sistemi ile belirlenen şartlar çerçevesinde, Davacı firmanın yaptığı işler ve çalışmalardan kaynaklı olarak ödenmeyen prim ve hak ediş bedellerinden, Davalı firma tarafından, Davacı firmaya hiç bir bilgi verilmediği için Davalı firmaya faturalandırılmayan hak ediş bedellerinin Davalı firmadan tahsiline ilişkin olduğunu, Davalı firmaya fatura edilen fakat ödenmeyen hak ediş bedellerinin ise bu davanın konusu olmadığını, Davalı firmanın, sözleşmeyi feshettikten sonra taraflar arasında kullanılmakta olan Bayi Takip, Aktivasyon ve Siebel Yazılımlarına ilişkin bilgisayar sistemlerini kapattığını, Davacı firmanın aboneler ile ilgili işlemlerini takip etmesini engelleyen bu durum karşısında Davacı firmanın hak ediş bedelinin ne miktarda olduğu tespit etmesinin de imkansız hale geldiğini, Davacı firmanın, Davalı firmada kayıtlı olan bayilik kodunun … olduğunu, hak ediş bedellerinin hesaplanmasına ilişkin yapılacak incelemenin de bu bayilik kodu üzerinden yapılması gerektiğini, Sistemdeki bilgilerin gizlenmesi ihtimaline karşılık, incelemenin uygulanan sistem konusunda bilgi ve tecrübeye sahip uzman bilirkişiler tarafından yapılmasının zaruret oluşturduğunu, Yapılacak inceleme ile kesin hesabın ortaya çıkacağını Davalı firmanın, Davacı firmaya ödeme yapmaktan kaçındığı ve bundan dolayı Davalı firmaya fatura edilemeyen toplam hak ediş bedellerinin ortaya çıkacağını, Davalı firmaya fatura edilemeyen ve incelenmesi gereken hak ediş bedellerinin, Aktivasyon Kampanyası Primleri, Kontratlı Aktıvasyon Primleri, Retention Kampanyası, Araç Takip Kampanyası, SMS Primleri, Gelir Performans Primleri, SlEBEL Primleri, Cihaz Destek Prim ve Bedelleri şeklinde olduğunu, Davalı firmanın, Davacı firmanın teklif ettiği uzlaşma toplantısı ve hak edişlerin ödenmesi teklifinden sürekli olarak kaçınmasının yanı sıra, üstüne üstlük ceza bedeli ya da organizasyon prim iade bedeli altında hiçbir gerçekçilik payı olmayan ve Davacı firmada karşılığı bulunmayan faturalar keserek haksız alacak elde etme peşine düştüğünü, fakat gönderilen tüm kötü niyetli girişimlere karşılık olarak bedelsiz faturaların Davalı firmaya iade edildiğini beyan ederek, arz ve izah edilen nedenlerden dolayı Davanın kabulü ile şimdilik 10,000,00 TL olacak bedelin fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydı ile ihtarname tarihi oian 23.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankasınca belirlenen en yüksek avans faizi ile birlikte Davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesi ne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde hem …’yi hem de…A.Ş.’yi Davalı olarak gösterdiğini, Davacı taraf ile dava dışı … A.Ş. ile 01.11.2006 tarihli ve 5 yıl süreli Kobi Satış Kanalı sözleşmesi imzaladığını ve 17.04.2010 tarihli devir bildirimi ile bayilik sözleşmesinden kaynaklanan her türlü borç, hak ve alacağın 01.05.2010 tarihinden geçerli olmak üzere …’ye devredildiğini bildirdiğini, Davacı taraf ile … A.Ş. arasında imzalanan ve 17.04.2010 tarihinde …ye devredilen 01.11.2006 tarihli sözleşmenin süresinin 5 yıl olduğunu ve taraflar arasındaki sözleşmenin 01.11.2011 yılında sona erdiğini, Davacı taraf ile Davalı … A,Ş, arasındaki ticari ilişkinin 01.11.2011 tarihinde sona erdiğini, … A,Ş. Davacı ile Davalı … A Ş., Eski Unvan; …. arasında 12.04.2011 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığını, Bu nedenle Davacı taraf ile ticari ilişki sona eren … yönünden Davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, Davacı tarafın dava dilekçesinin büyük bir kısmında somut olay ile Davacı tarafın talepleri ile ilgisi bulunmayan beyanlarda bulunduğunu, özetle Davalı Şirketin haksız olarak taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini, Davalı Şirketin Davacı tarafın hak etmiş olduğu prim alacaklarını ödemediği şeklinde iddialarda bulunduğunu, Gerek taraflar arasındaki sözleşmenin feshinde yönelik iddialarının, gerekse Davacı tarafın hak etmiş olduğu prim alacaklarının ödenmediği iddialarının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, Davacı tarafın da beyan ettiği üzere somut olaydaki uyuşmazlık konusu hususun, Davacı tarafın faturalandırılmamış prim alacağı bulunup bulunmadığı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı ve faturalandınlmış prim alacağının bulunup bulunmadığı hususlarının somut olayla ilgisi bulunmadığını, Davacı tarafın, prim alacaklarının ödenmediği iddiası ile Davalı Şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı doyası ile İcra takibi başlattığını, Davalının icra takibine itiraz edildiğini, Söz konusu icra takibinin dayanağı belgelere bakıldığında, 12.07.2012 tarihli 3 adet, 24.05.2012 tarihli 1 adet faturaya dayandırıldığının anlaşıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 24.02.2012 tarihli ihtarname ile sona erdirildiği düşünüldüğünde Davacı tarafın sözleşmeden sonra dahi Davalı Şirkete fatura kesmiş olduğunun anlaşıldığını, Davacı tarafça kesilen faturalardan da anlaşılacağı üzere Davacı tarafın sözleşmenin sona ermiş olması nedeniyle hak etmiş olduğu primlere ilişkin olarak fatura düzenlenmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Davacı tarafın, dava dilekçesinde toplam 12 kalemden oluşan prim hak edişlerinin bulunduğunu ve yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda alacağın ortaya çıkacağını iddia ettiğini, Davacı tarafın faturalandırılmarmş hangi prim alacağının bulunduğunu somutlaştırıp, söz konusu prim alacağını somut delillerle ispatlaması gerektiğini, zira Davacı tarafça dava dilekçesinde prim kalemi olarak belirtilen primlerin bir kısmının belli dönemlere ilişkin kampanyalara bir kısmının ise Davalı Şirket tarafından hiç uygulanmayan prim sistemleri olduğunu, bu nedenle Davacı tarafın taleplerinin somutlaştırılması ve somut delillerle ispatlanması gerektiğini, Her türlü faaliyeti çok sıkı bir şekilde BTK tarafından denetlenen ve her türlü işlemi kayıt altında tutulan, Türkiye’nin 3 GSM şirketinden biri olan Davalı Şirketin bilgi gizleme ihtimalinin bulunduğunu düşünmenin abesle iştigal olduğunu, Davalı Şirketin işlemlerinin nasıl bir denetim altında olduğunu Davacı tarafında çok iyi bildiğini, bu yönde bir iddianın iyi niyetli bir iddia olmadığını düşündüklerini, Bununla birlikte, dilekçe ekinde sundukları cari hesap ek stresinden ve gerekse Davacı tarafça, Davalı aleyhine başlatılan İcra takibinden anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra da, Davacı tarafça Davalı şirkete faturalar kesildiğini ve söz konusu faturalar cari hesaba işlenerek ödendiğini, Davacı tarafın, Davalı Şirketten herhangi bir prim alacağının bulunmadığını, beyan ederek, Davalılardan … A..Ş ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Davacı tarafın taleplerini somutlaştırıp, alacaklı olduğunu iddia ettiği prim kalemlerini açıklaması için süre verilmesine, sonuç olarak Davalı Şirket aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kayıtları celp edilmiş, alacağın varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 24/01/2018 tarihli raporda “Davacı şirketin sistemlerinde davacı bayi tarafından belirtilen dönemlerde yapılan abonelik işlemleri ve sair işlemlere ait kayıtlar üzerinde inceleme yapılmış, bu işlemlere karşılık gelen prim miktarları görülmüştür. Ancak davacı bayi tarafından “Olması Gereken” olarak bildirilen yani Davacı bayi tarafından belirtilen dönemlerde yapılan abonelik işlemleri ve sair işlemlere karşılık gelmesi gerektiği iddia edilen prim miktarlarının neye istinaden belirtildiğine dair bir verinin dava dosyasında olmadığı görülmüştür. Bu nedenle davacı bayinin belirtmiş olduğu “Olması Gereken” olarak bildirilen prim miktarları ile ilgili herhangi bir tespit yapılamamış ve Davalı firmanın, Davacı bayiye ödemesi gereken borç olup olmadığı konusunda bir sonuca ulaşılamamıştır. Davacının alacağının ispata muhtaç olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ” görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor aldırılmış, 15/11/2018 tarihli raporda “Kök raporumuzda belirttiğimiz üzere Davalı firmanın kayıtlarının, kesilen faturalarla uyumlu olduğu görülmüş olup, davacı bayi tarafından, “Olması Gereken” olarak bildirilen yani Davacı Bayi tarafından belirtilen dönemlerde yapılan abonelik işlemleri ve sair işlemlere karşılık gelmesi gerektiği iddia edilen prim miktarlarının neye istinaden belirtildiğine dair bir verinin dava dosyasında olmadığı, Davacının kök rapora yapmış olduğu itirazda da böyle bir kaydın yer almadığı görülmüştür. Bu nedenle Davacı Bayinin belirtmiş olduğu “Olması Gereken” olarak bildirilen prim miktarları ile İlgili herhangi bir tespit yapılamamış ve Davalı Firmanın, Davacı Bayiye ödemesi gereken bir borç olup olmadığı konusunda bir sonuca ulaşılamamış ve kök raporumuzdaki görüşümüzün değiştirecek bir hususun bulunmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava sözleşmeye davalı prim ve hakediş alacaklarına ilişkindir. Öncelikle davalı … A.Ş.’ye karşı dava açılmış ise de 01.11.2006 tarihinde 5 yıl süre ile imzalanan sözleşmenin davacı şirket ile dava dışı … A.Ş. Arasında akdedildiği, daha sonra bu sözleşmenin 01.05.2010 tarihinde …’ye devredildiği, bu sözleşmenin 01.11.2011 tarihinde sona erdiği anlaşılmış ve hakediş bedellerinin talep edildiği sözleşmenin farklı olması ve …’nin bu sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle bu davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş davalı … A.Ş. Hakkında açılan davanın incelenmesine gelince davalının eski ünvanı olan …. İle davacı arasında 12.04.2011 tarihli Kobi Satış Kanalı sözleşmesi imzalandığı, davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacağın sözleşmenin haksız feshedilip edilmediği veya fatura edilip de ödenmeyen hakedişlerle ilgisi bulunmayıp uyuşmazlığın bilgi verilmediğinden faturalandırılmayan ve ödenmeyen hakediş bedellerine ilişkin olduğu, bu nedenle Mahkememizce yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı şirket kayıtlarında mevcut veriler üzerinde Aralık 2010- Mayıs 2012 tarihleri arasında çok sayıda veri bulunması nedeniyle aradan seçme usulü ile seçilen kayıtlarda hesaplanan prim miktarları ile faturalanan prim miktarlarının birbiriyle uyumlu olduğu, prim hesaplama yöntemine göre prim miktarlarının hesap edildiği sözleşme hükümlerine uyumlu olduğu, davacının talep ettiği primlerin hangi veriler baz alınarak istendiğinin somut ve belirgin olmadığı, bu nedenle açık ve net bir şekilde hesaplama yapılamadığı, davalı şirketin veri kayıtlarının incelenmesi sırasında faturalandırılması gereken prim ve hakediş bedellerine rastlanmadığından bu davalı hakkında açılan davanın esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalılardan … Hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
B)Davalı … A.Ş. Hakkında açılan davanın esastan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 126,38 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davacı asilin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …