Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1143 E. 2018/599 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1143 Esas
KARAR NO : 2018/599
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/03/2012
KARAR TARİHİ : 25/05/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili 15/03/2012 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin davalı şirket ile davalıya ait … parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde davacının bayisi olarak faaliyet göstermek üzere 20/12/2006 tarihinde 18 yıl süre için kira sözleşmesi akdetttiğini, taraflar arasındaki dikey ilişkinin davalı şirket tarafından Kadıköy …Noterliğinin 20/01/2012 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sonlandırıldığını, Rekabet Kurulunun öngördüğü şekilde dikey ilişkinin sonlandırılması suretiyle bayilik ilişkisi ile ilintili tüm sözleşmelerin birlikte ve öngörülen zamandan önce neticelendirilmesi soncunda müvekkili şirketin peşinen ve sözleşme süresi öngörülerek yapmış olduğu kira bedeli ve sabit yatırım ödemelerinin geçersiz süreye karşılık gelen kısmının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre semereleri ile birlikte müvekkili şirkete iadesi gerektiğini bildirerek davalı adına kayıtlı söz konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkili şirketin kira süresinin tamamını nazara alarak davalı şirkete peşinen ödediği kira bedelinin geçersiz ve müvekkil şirket tarafından kullanılamayacak kira süresine karşılık gelen 1.134.048,11 TL kısmının KDV si ile birlikte davalıya ödenme tarihinden itibaren,ayrıca söz konusu bedelin dava tarihine kadar davalı yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalı şirketin elde ettiği tüm semerelerin ve müvekkili şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 504.197,80 TL nin ,sabit yatırım bedelinin müvekkil şirket tarafından kullanılmayacak süresine karşılık gelen 95.086,90 TL kısmının,ayrıca söz konusu bedelin tüm semerelerin ve müvekkili şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 41.347,05 TL nin dava tarihinden itibaren TCMB nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davalı vekili davanın esasına yönelik beyanlarında sabit yatırıma ilişkin talep, kendilerine yapılan maddi ödemeler konusunda beyanda bulunduktan sonra davalının akdi yükümlülüklerini tamamen yerine getirdiğini, davacı tarafa ödenmesi gereken bir borçlarının bulunmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
3-Taraflar arasında 20/12/2006 tarihinde 18 yıl süreli kira sözleşmesi akdedilmiştir. Buna göre … ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine 09/01/2007 tarihinde kira şerhi işlenmiştir. Taraflar arasındaki akaryakıt bayiliği sözleşmesi 20/01/2012 tarihinde sona erdirilmiştir. Bu sona erme rekabet kurulunun 05/03/2009 tarihli kararına bağlıdır. Davacı sözleşme kurulurken yukarıda bahsedilen bayilik faaliyetinin yürütüleceği taşınmaz üzerinde kira ilişkisi de kurmuş ve kira bedelini peşin ödemiştir. Kira süresi sona ermeden bayilik sözleşmesinin sona ermiş olmasına dayanarak kullanılmayan döneme tekabül eden kira bedelini, bu bedelin semeresinin, akdin başlangıcında yapılan sabit yatırım bedelleri ile yine bu bedellerin semeresinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak istirdadını talep etmektedir.
4-Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi tapuya şerh edilmiş, kira sözleşmesi üzerinde tartışma yoktur, ayrıca bu sözleşmenin rekabet kurulu kararına dayanarak süresinden önce feshedildiği açıktır.
5-Mahkememize devredilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı, 05/03/2013 tarihli ilamının davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin… Esas, … Karar sayılı, 27.11.2014 tarihli ilamı ile ” 1-Davacı kira bedeli dışında davalının bedelleri kendilerince karşılanan sabit yatırımların akdin feshinden sonra kullanmasından dolayı alacak isteminde bulunmuştur. Davacının sabit yatırımlarla ilgili talebi yönünden gerektiğinde mahallinde yapılacak keşif ile davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise halen davalı tarafça ticari işlerinin devamı için kullanılıp kullanılmadığı, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit olunarak, eğer değer katmış ise bunun davacı tarafça talep edilebileceği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. 2-Davalının temyizi yönünden ise; bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine elverişli değildir. Zira söz konusu raporda hesaplamanın nasıl yapıldığı, sözleşme süresi yönünden sözleşmenin devam ettiği sürenin kalan süreye orantılar şekilde hesaplama yapılıp yapılmadığı hususlarında açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece ayrıntılı incelemeyi içerir ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınması için hükmün bozulmasını gerekmiştir. ” gerekçeleriyle bozulmuştur.
6-Mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
7-Mahkememizce 16.03.2018 tarihli ara karar ile HMK’nun 389. Maddesi gereğince İhtiyati Tedbir Kararı verilmiştir.
8-Dava konusu taşınmaz üzerinde keşfen inceleme yapılması konusunda Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, dosyaya ibraz edilen Makine bilikişisi ve İnşaat bilirkişisi müşterek raporunda; Yargıtay …Hukuk dairesinin 27/11/2014 tarih ve … nolu kararı da dikkate alındığında; …Mah. 318 ada 2 parselde bulunan akaryakıt istasyonunda davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların yapıldığı, 31.10.2013 tarihinde … yevmiye no ile …şti.ye Akaryakıt istasyonunun satıldığı, ve …logosu altında satış işlemelerine devam ettiği {3.kişi tarafından) Kalıcı yatırımların değer kattığı görüşüyle bu değerlerin; inşaat ve mekanik işler Kalıa yatırımların toplamı keşif tarihi 2016 yılı itibariyle 242.164-TL olduğu, bu yatırımın davacı yanca 18 yıllık sözleşme süresi yönünden S yıl kullanıldığı (67.268 TL lik kısmının kullanıldığı), sözleşmenin 20.01.2012 tarihinde feshi İle geriye kalan 13 yıl kullanılmadığı (174.896 TL lik kısmının kullanılmadığı), İnşaat ve mekanik işler Kalıa yatırımların toplamı Dava tarihi 2012 yılı itibariyle 186.411-Tİ olduğu, bu yatırımın davacı yanca 18 yıllık sözleşme süresi yönünden S yıl kullanıldığı (51.780 TL lik kısmının kullanıldığı), sözleşmenin 20.01.2012 tarihinde feshi İle geriye kalan 13 yıl kullanılmadığı (134.630 TL lik kısmının kullanılmadığı) görüş ve kanaatine vardıkları, akaryakıt bilirkişisi raporunda ise; Taraflar arasındaki akaryakıt bayiliği sözleşmesi Rekabet Kurulu nun 05.03 2009 tarihli kararına bağlı olarak 20.01.2012 tarihinde davacı …. tarafından sonlandırılmışiır. Taraflar arasında 20.12.2006 tarihinde imzalanan …dcn önce taşınmazda Akaryakıt istasyonu bulunmamaktadır. Taşınma/ arsa vasfında ve boş durumda olan kıymetli bir (Akaryakıt Ruhsatlı) arazi/arsadır. Taşınmazın bulunduğu yer ve mevkii … ili … İlçesi … Mahallesinin en kıymetli yerinde olup …’ye giden ana cadde üzerindedir. Zaten kıymetli olan bir (Akaryakıt Ruhsatlı) arazî/arsa olun taşınmaz üzerinde davacının yaptığını belirttiği yatırımların taşınmaza gayrimenkul emlak değeri anlamında kattığı hir değer bulunamaz. Çünkü taşınmaz üzerine hiçbir yapı yapılmamış olsa dahi zaten kendisinin kıymetli olduğunu, Çevrede yapılan araştırmaya göre; aynı mevkii de ve emsal taşınmazlar üzerinde yaptığım inceleme sonucunda* Burada boş bir (Akaryakıt Ruhsatlı) arazi/arsanııı dönümü 6.000.000 Tl. olup. dava konusu taşınmazın üzerinde istasyonun bulunması dönümünün 6.000.000 TL olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, Protokol imzalandığı sırada boş bîr (Akaryakıt Ruhsatlı) arazi/arsa konumunda olan taşınmaza davacı tarafından yapıldığı iddia edilen yatırımların değerleri yıllardan heri kullan »yor olması ve yıpranma, amortisman vs. değerlerinin düşmesi nedeni ile taşınmaza bir değer katması söz konusu edilememeyeceği, Bıınla birlikte akaryakıt istasyonu işinin yürütülmesi için gerekli sabit yatırımların yapılması dağıtıcının/sağlayıcının yükümlülüğtlndedir.Dağıtıcı/sağlayıcı yürütebilmesi için sözleşme süresine bakılmaksızın bu yatırımları yapmak zonındadır. Aynı zamanda yatırımın ne miktarda ve hangi ölçüde yapılacağı sözleşmenin süresine bağlı değildir. Sözleşmenin süresi 1 yılda olsa 5 yılda olsa 20 yılda olsa sabit yatırımların yapılmasının zorunlu olduğu, Kaldı ki; bahse konu arazinin üçüncü kişilere satılması düşünülse, burayı akaryakıt istasyonu olarak değerlendirmek isteyecek alıcı sınırlı olacaktır. Alıcı, akaryakıt istasyonu olarak değerlendirecek olsa bile hangi akaryakıt sağlayıcı/dağıtıcısı ile anlaşma yapacağı belli olmayacağından bu anlamda da bîr değer katması söz konusu olamaz. Zira anlaşma yapılan intifa hakkı verilen akaryakıt dağıtıcısı şirket burada gerekli ekipmanı zaten kuracağı, Keşif yeri olan … adresinde yapılan tespit ile istasyonu halen …ŞTİ’nin kullandığının anlaşıldığını Sonuç olarak; taşınmazın bulunduğu yer ve mevkii olarak üzerinde istasyon bulunup bulunmaması istasyonun değeri özerinde etkili olmadığı, Taşınmazın üzerinde istasyon olması taşınmazın boş bir {Akaryakıt Ruhsatlı) arazi/arsa olarak olması arasında bir değer farkı bulunmadığı görüş ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
9-Tarafarların iddialarının yerindeliği ve Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi kurulu raporunda; Dava konusu istasyon ile ilgili kira sözleşmesinin öngörülen süresinden daha erken bir tarihte sonlanması nedeniyle, Davacı şirketin kira sözleşmesinin kalan süresine ilişkin talep edebileceği alacağın 1.114.921,84 TL olabileceği, 1.114.921,84 TL’ye iktisap tarihi 07.06.2007’den dava tarihi 15.03.2012 tarihine kadar; Kanuni faiz uygulanması halinde faiz miktarının 478.828,37 TL olacağı, Sayın Mahkemenin görüşünün 1.114.921,84 TL’ye iktisap tarihi 07.06.2007’den dava tarihi 15.03.2012 tarihine kadar TCMB avans faizi oranına göre faiz hesaplanması gerektiği yönünde oluşması durumunda faiz miktarının 1.107.796,99 TL olacağı, Davacı şirketin sabit yatırımlar konusunda kira sözleşmesinin kalan süresine ilişkin talep edebileceği alacak miktarının, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, Bozma ilamı doğrultusunda Mahkemece talimatla aldırılan dosyadaki 15.06.2016 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu’nda belirtildiği üzere dava tarihi itibariyle 134.630,- TL olabileceği, aynı heyette yer alan Akaryakıt bilirkişisi Makine Müh. … tarafından düzenlenen ayrık rapordaki görüşlerin takdirinin Mahkemeye ait olduğu kanaatine vardıklarını bildirmiştir.
10-Dosyaya sunulan belgeler, Yargıtay Bozma İlamı, Bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … ile davalı …arasında 20/12/2006 tarihinde 18 yıl süre için kira sözleşmesi akdedilmiş ve sözleşme taşınmazın kaydına tapuya kira akdi şerh edilmiştir. Davalı şirkette bu taşınmazda …Petrolcülük bayisi olarak akaryakıt istasyonu işletmiştir. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi davacı tarafından 20/01/2012 tarihinde Kadıköy… Noterliğinden çekilen ihtarname ile sonlandırılmıştır. Bu sebeple davacı, davalı şirkete peşinen ödediği kira bedelinin kullanılmayan kısmına isabet eden 1.134.048TL’lik kısmının tahsiline, davalının elde ettiği semereleri, davacı tarafından yapılan basit yatırımların ve davalıda ana paranın kalmasından dolayı davalının elde ettiği semerelerin tahsilini talep etmiştir.
Davamızın konusunun sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak ve iade talebi olduğu açıktır.
Mahkememizce değerlendirilecek husus davalının, taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı sebebe dayanarak fesh edip etmediği, erken fesih sebebiyle davacının ödediği ve kullanmadığı kira bedelinin iadesine hak kazanıp kazanmadığı, davacının sabit yatırım ve semere alacağının olup olmadığı hususlarıdır.
Mahkememizce gerekli inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılarak, 05/03/2013 tarihinde sabit yatırım bedelleri ve bunların semeresine ilişkin talebin reddine, kullanılmayan süreye yönelik intifa bedelinin 1.638.245,92TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi… Esas ve… Karar sayılı bozma kararı ile dava konusu taşınmaza sabit yatırım yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa bunların haklı nitelikte olup olmadığı ve davalının bunları kullanıp kullanmadığının mahalinde keşif yapılarak tespiti ile kullanılmayan intifa bedelinin hesaplanmasında denetime elverişli ve süreye orantılı bir raporun alınması gerektiğine karar vermiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, talimatla mahalinde keşif yapılmış, sabit yatırım olup olmadığı bu yatırımların niteliği, kalıcı nitelik olup olmadığı ve değeri açısından bilirkişi incelemesi ve keşif yaptırılmış. Ayrıca kullanılmayan intifa bedelinin, süreye orantılı bir şekilde mahkememizce atanan teknik bilirkişilerce hesaplanmış ve rapor düzenlenmiştir.
Rekabet Kurulu’nun 05/03/2009 tarih ve 09.09/187-56 ve 09.09/187-57 sayılı kararları gereğince akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı bu tür anlaşmaların varlığı halinde 5 yılı aşan süreler bakımından muafiyet koşulları kalkacağından davalının kira sözleşmesini feshetmesi haklı sebebe dayanmaktadır. Ancak davada kullanılmayan intifa bedeli, kalıcı nitelikte davalıya karar sağlayan sabit yatırımlar ve bunların semeresini istemek hakkına sahiptir.
27/07/2017 tarihli bilirkişi raporu ve talimatla alınan rapor denetime elverişli ve uyulan bozma kararına uygun olduğundan heyetimizce kabul edilmiştir.
Dava konusu akaryakıt istasyonunun kullandığı taşınmaza ilişkin kira sözleşmesi davalı tarafından intifa süresinden önce feshedildiğinden, davacının kullanılmayan 1.114.921,84TL intifa alacağına ve sözleşmenin fesih tarihi olan 20.01.2012 tarihinden itibaren avans faizine hak kazandığı, ayrıca davalı intifa bedeli olarak verilen ana paranın kullanılmayan kısmının semerelerini davacıya ödemekle yükümlü olduğundan, bilirkişi raporunda hernekadar daha fazla semere hesaplanmışsa da taleple bağlı kalınarak 504.197,80TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yine mahalinde yapılan keşif ile sabit yatırımların kalıcı nitelikte kullanılmış olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak sabit yatırımların karşılığı olan 95.086,90TL’nin davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;
Kullanılmayan süreye yönelik kira bedelinin tahsili yönünden 1.114.092 TL’nin sözleşmenin fesih tarihi olan 20.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile
Davacının semere, sebepsiz zenginleşmeye bağlı talebinin taleple bağlı kalınarak 504.197,80 TL;’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile,
Davacının sabit yatırıma ilişkin talebinin taleple bağlı kalınarak 95.086,90 TL’nin dava tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile,
Birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının diğer taleplerinin reddine,
Hüküm kesinleşinceye kadar tedbirin devamına,
2-Alınması gereken 82.599,01 TL harçtan peşin alınan 26.354,00 TL nin mahsubu ile eksik kalan 56.245,01 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 26.378,45 TL ( 21,15 TL BH, 26.354 TL PH, 3,30 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı 824,55 TL Tebliğ ve posta gideri, bilirkişi ücreti 4.325,00 TL olmak üzere toplam 5.149,55 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.232,74 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 60.225,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 50 TL nin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 15,93 TL nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 36.570 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …