Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/114 E. 2018/364 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/114 Esas
KARAR NO : 2018/364
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/10/2007
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.10.2006 tarihinde müvekkili şirkete ait stok deposunda meydana gelen yangın sonucu, depoda muhafaza edilen müvekkili şirkete ait tekstil ürünlerinin yanarak ve itfaiyenin söndürmede kullandığı madde ve usul sonucu tam ziya uğradığını ve kullanılmaz hale geldiğini, yangın sonucu tamamen ziyaa uğrayan malların davalı … şirketinin 21.08.2006 tarihli “İşyerinizin Güvencesi Yangın Sigortası Poliçesi ” kapsamında sigorta teminatı altında bulunduğunu, sigorta lehine verilmiş bulunan bilcümle teminatların sigorta poliçesi kapsamında ayrıntılı olarak zikredildiğini, T.T.K.’nun madde 1282 mucibince dosyaya sunulan prim ödemeleri karşısında rizikolardan mesul olan davalı sigortacıya muacceliyet şartının düzenlendiği TTK 1299. maddenin öngördüğü 1292 maddede düzenlenen ihbar şartının müvekkili şirket tarafından süresinde yerine getirilmekle muaccel oları sigorta tazminatını ödemeyen davalı şirkete karşı TTK 1268’de dercedilen zamanaşımı süresi içinde: huzurdaki davayı ikam etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, Yangın sonucu hasara uğrayan müvekkili şirkete ait işyerinin davalı … şirketinin poliçesi ile sigortalı olup, sigortanın konusu olduğunu, müvekkili davacı şirketin poliçe ile korunan menfaatine halel getiren yangının poliçe şartlarında teminat altına alınmış rizikolardan olduğunu, rizikonun meydana gelmesinde sigorta ettirene atfedilecek bir kasıt veya yangının kasten çıkarılmasında suçu bulunmadığını, müvekkili şirket ve davalı … şirketi tarafından yaptırılan zarar tespitlerinde de görüleceği üzere yangının elektrik arızasından meydana geldiğini, TTK 1304. madde ” …menkul ve gayrimenkul mallara yangın sebebiyle arız olan bütün hasarları ” ve TTK 1305.maddenin yangından doğan zararlar hükmünde olan yangını durdurmak veya söndürmek için kullanılan her nevi vasıtalardan veya duman veya buhardan veya sigorta ettirilen eşyanın kurtarılması için alınan başka yere taşınması gibi tedbirlerden ..doğan masrafların ” tazmininin gerektiğini, kanun ve poliçe kapsamında arzedilen hasar ve masrafların TTK 1299 maddesi mucibince ” tazmini lazım gelen sigorta bedelinin, sigorta olunan menfaatin rizikonun gerçekleştiği zamandaki değerine göre tespit olunur” hükmüne amir olduğunu ve 1300. madde mucibince davacı müvekkili şirketin bu değeri ispat zımnında her türlü delili gösterebileceğini, müvekkili şirket tarafından yapılan müracaatla Büyükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyasından verilen 23.02.2007 tarihli raporda; yangın sonucu zayi olan emtianın bedelinin KDV hariç 1.755.007 YTL olduğu ve enkaz kaldırma ile ilgili olarak, fatura mukabilinde 80.000,00 YTL’ye kadar ödemenin teminat bedeli dahilinde olduğu kanaatinin bildirildiğini, davacı müvekkili tarafından TTK madde 1292 ve poliçe kapsamında hasar gerçekleştiğinde izlenecek yol ve gerekli belgelerden sayılan hususların yerine getirildiğini, davalı … şirketine hasar ihbarının 27.10.2006 tarihinde yapıldığını, hasar azaltıcı tedbirlerin alındığını ve gerekli belgelerin hasar dosyası için hazırlandığını, sigorta borcunun ne zaman muaccel olacağının TTK 1299/1.maddede düzenlendiğini, bu madde uyarınca belirtilen tarihte sigorta tazminat alacağının muaccel hale geleceğini, somut olayda sigorta ettiren müvekkili şirketin davalıya müracaatla hasar ihbarını yaptığı tarih olan 27.10.2006 tarihinin muacceliyet tarihi olarak kabulü gerektiğini, dolayısıyla BK.’nun 101 /2.maddesi uyarınca ihbar edilen günün hitamı ile borçlunun temerrüde düştüğünü, arzedilen nedenlerle fazlaya dair hakkı saklı kalmak üzere, Sayın mahkemece belirlenecek gerçek zarar miktarının tespitinden sonra ilave dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere sigorta poliçesinden doğan ve riziko gerçekleşmesi ile hak edilen tazminat alacağının şimdilik 1.500.000,00 YTL.lik kısmının rizikonun gerçekleştiği 26.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek işbu davayı açmıştır.
2-Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin giyim sektöründe pamuk elyaf ve iplik imalatı ile iştigal eden işyerinin 21.08.2006- 21.08.2007 tarihleri arasında işyeri güvencesi yangın poliçesi ile teminat altına alındığını, 26.10.2006 tarihinde sigortalı işyerinde yangın çıktığından bahisle müvekkili şirkete 2.7.10.2006 tarihinde ihbarda bulunulduğunu ve hasar dosyası açılarak eksper gönderildiğini, eksper tarafından 30.10.2006 tarihli, ön rapor tanzim edildiğini, bu raporda olay yerinde yapılan incelemede çuvalların büyük bölümünün parti malı, kırpıntı, parça kumaş, telef ve ıskarta şeklinde olmasına rağmen sigortalı tarafından bunların tamamının orijinal kumaş ve iplikler olduğunun ifade edildiği ve malların yanma yüzdesinin çok az olmasının belirtilmesi üzerine yangın çıkış nedeni ve zarar miktarının tespiti amacı ile 30.10.2006 tarihinde Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyasından tespit talebinde bulunulduğunu, bilirkişiler tarafından düzenlenen 23.01.2007 tarihli bilirkişi raporunda sigortalı şirket tarafından Büyükçekmece… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı tespit dosyasından düzenlenen bilirkişi raporunu aynen kabul ettiklerini beyan ederek zarar gören malların ” halihazır durumları itibari ile gerekse personel yetersizliği sebebiyle mecburen…Şti. ‘nin tespit dosyasına sunduğu emtiaların satın alındığı firmaları gösteren karşı taraf firmaya kesilmiş olan faturaların fotokopileri ölçü kabul edilerek hasar tespiti yapılmıştır.” ibaresini kullandıklarını, bu tespitte hasar miktarının aynen 1.847.600,000 YTL olarak alındığını, tespitin amacına uymayan bir şekilde hasar konusunda inceleme yapılmadan sigortalı davacı tarafından Büyükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasından talep edilen bilirkişi raporundaki hasar tespitinin aynen kabul edilerek tespit yapılmasındaki amacın gerçekleşmediğini, talep edilen tespitte malların hali hazır durumu, kalitesi, cinsi talep edilmesine rağmen haklı olmayan gerekçelerle bu tespitten kaçınılarak sigortalının, sunduğu faturaların aynen kabul edildiğini, bahsi geçen her iki bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, 23.01.2007 tarihli bilirkişi raporunda yangın çıkışına dair herhangi kasıt unsuruna rastlanılmadığının ve elektrik kontağından kaynaklanabileceği ihtimalinden bahsedilmiş ise de, söz konusu hadisenin nerden kaynaklandığı hususuna ilişkin doyurucu bir açıklama getirilmediğini, yangının oluşma nedenleri bakımından rapor irdelendiğinde raporun hadise mahalli ve sigortalı emtianın mevcut hali ile tamamen çeliştiği ve örtüşmediğinin anlaşıldığını, zira polyester emtianın sayın bilirkişiler tarafından kabul edildiği gibi naylon ve polyester iplikler ile kumaş parçalarından oluştuğunu, standartlara göre B grubu yanıcı plastiklerden olan söz konusu emtianın petrokimya kökenli yanıcı malzemeler olduğu açık iken yangının tek başına elektriksel arkın iplik veya kumaşları tutuşturması nedenine bağlanmasının düşündürücü olduğunu, 23.01.2007 tarihli bilirkişi raporunun olay mahallinde hadise akabinde hazırlanan itfaiye raporu ile çeliştiğini, itfaiye tarafından yapılan tespitte ” tavana kadar iplik ve kumaşların üzerine söndü zannı ile sönmemiş sigara izmariti ateşinin yangının başlangıcına neden olduğu” şeklinde beyanda bulunulduğu halde bilirkişiler tarafından yangının oluşumunun sigara izmariti ateşinden kaynaklandığına ilişkin itfaiye raporunun değerlendirme dışında tutulduğunu, bu da söz konusu raporun sağlıksız, çelişkili ve eksik değerlendirme ürünü bulunduğunu açıkça gösterdiğini, somut olayda riziko konusu mahalde yanıcı maddeleri ve oksijen zaten mevcut olup, sorunun ısı kaynağının yani yangını başlatan sebebin ne olduğunun belirlenmesinde yattığını, sadece elektriksel arızaların hadiseyi meydana getirdiğinin kabulünün eksik ve yetersiz inceleme nedeni ile yerinde bulunmadığını, zarar bakımından rapor incelendiğinde yangın hadisesinin havasız kalıp, boğulma nedeni ile kısa zaman içinde söndüğü ve bu nedenle sigortalı malların yanma yüzdelerinin küçük olmasına ve sigortalı emtianın büyük bölümünün miktar yapılacak bir durumda olduğu halde bilirkişilerce faturalarda beyan edilen malların tamamının ekonomik değerlerinin tamamen kaybettiği beyan ve kabul edilerek depoda mevcut parti malı(düşük kalite ve değerde) emtianın birim fiyatlarının yüksek orijinal mal gibi değerlendirilerek buna göre zarar miktarının belirlendiğini, oysa riziko konusu mahalde emtianın polyester esaslı kırpıntı, parça kumaş., telef ve ıskarta olduğunun açık olduğunu, bu hususun gerek itfaiye tarafından yapılan tespitlerde gerekse artıkların incelenmesi sonrası analiz sonucunda ortaya konulmuş olup, müvekkili şirket yetkililer ve bağımsız eksper tarafından resim ve video kayıtları ile raporda mevcut resimlerle sabit olduğunu, öte yandan bilirkişilerin hasarlı mal üzerinde değil sigortalı tarafından başka bir dosyada sunulduğu ve bulunduğu iddia edilen fatura fotokopileri üzerinde inceleme yaptıklarını, oysa hasarlı sigortalı mal riziko mahallinde olup inceleme imkanı bulunmasına rağmen stok deposundaki hali hazır durumu ve personel yetersizliği gibi anlamsız gerekçeler ileri sürerek inceleme faturalar üzerinde yapmak sureti ile hasarın sigortalı gerçek zararının beyan etmek ve ispatlamak mecburiyetinde olup, sigortalı mahalde bulunup bulunmadığı tartışılır boyutta iplik ve kumaş emtianın tamamının zayi olduğu varsayımı ile rapor tanziminin haksız olduğunu, öncelikle inceleme dayanağı yapılan faturaların gerçek olup olmadıklarının sigortalı ticari defter ve kayıtlarında teyidi ile verilen firmalardan tahkikinin fatura asılları üzerinde inceleme yapılması gerekmekte iken bilirkişilerce uzmanlık alanı dışına çıkılarak bu konuda değerlendirmede bulunulmasının eksik, yanlış ve gerçeğe aykırı bulunduğunu, kaldı ki Yargıtay …Hukuk Dairesinin… E., … K.sayılı 05.07.2001 tarihli kararında davacının ticari defter ve kayıtlarında tek başına incelenmesinin yeterli olmadığını, defter ve kayıtların dayanak yapıldığı 3. şahıslarında defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğinin hükme bağlandığını, bu nedenle yalnızca davalının ticari defter ve kayıtları değil, malların satın alındığı firmanın da kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, sigortalı emtianın satın alındığı firmanın faturada belirtilen telefonlarının gerçekleri yansıtmadığını, davacının mal aldığı…şirketinin merkez olarak belirtilen adrese 2006 Haziran ayında girip, daha sonradan kira ve aidatları ödemeden ayrıldıkları yine…şirketinin şube denilen adreste de 2006 Mart ayında girip yıl sonuna kadar kaldıktan sonra kaçıp gittikleri ve bu şirketin polyester şerit, kurdele gibi alım satımı yapmayıp,, sadece penye konfeksiyon dikimi yapmakta olduğunun civarda yapılan tahkikatlardan anlaşıldığını ve…firmasına ulaşılamayıp, kestikleri faturaların gerçek dışı olduğu görüşüne varıldığını, diğer yandan beyan olunan faturalar ve müvekkili şirkete ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; 2005 yılında devredilen iplik ile 2006 yılı iplik alışları toplamı 468.343,00 kg, 2006 yılı iplik satışlarının 264.433,00 kg olduğunu, hadise esnasında depoda bulunması icap eden iplik miktarının 203.910,00 kg olması gerekmekte iken hadise mahallinde bu kadar yüksek iplik miktarının bulunmasının imkansız olduğunun görüldüğünü, zaten sigortalının iplik ile ilgili talebinin 28.000,00 kg olduğu göz önüne alındığında kayıtların büyük ölçüde sağlıksız olduğu tespit edildiğini, sigortalının 3.500.000 m karşılığı 210.000 YTL.lik dar dokuma lastik talebine ait fatura girişinin olmadığının görüldüğünü, faturalara göre komple dokuma kumaş girişinin 50.760,00 m olduğu halde, hasar talebinin de 500.000 m olduğunun belirtildiğini, sigortalının talep ettiği ve bilirkişilerin kayıtlara aynen geçirdiği 1.874.600,00 YTL.lik malın 1.695.732,00 YTL gibi aşırı derecede büyük bölümünün…Şti. ünvanlı ve hayali bir firma olup, şu anda belirtilen adreslerinde bulunmayan tele bir firmadan satın alınmış olduğunun tespit edildiğini, … firmasından satın alındığı beyan edilen polyester şeritlerin sadece 5.000.000. metre olduğu halde talebin 7.000.000. metre olarak yapıldığını, girişi olmayan malın varmış gibi kayıtlara alınması, evrakların tetkikinin yapılmadan bilirkişiler tarafından rapor düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile masraf ve ücreti vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
3-Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, ihtilafın yangına dair teknik inceleme ve sigortacılık araştırması gerektirmesi nedeni ile bilirkişi heyeti tayin edilmiş ve alınan raporda özetle şu tespitlere yer verildiği görülmüştür. “Dosya içeriğinde mevcut bulunan belge ve bulgular ile yasal mevzuatlar kapsamında yapılan tetkik ve incelemelerimiz sonucunda; yanma prensibi irdelendiğinde ortaya çıkan duruma göre, depo dâhilinde yanma olayını gerçekleştirebilecek; yeterli oranda oksijen bulunduğu, depo dâhilinde yanıcı madde olarak petrol türevlerinden imal edilmiş sentetik iplik ve kumaşlar ile pamuklu kumaş ve karton kutular ve propilen çuvallar mevcut olduğu, yangın olayının başlatılabilmesi için açık ateş ve ısı kaynağının irdelenmesinin gerektiği görülmektedir. Depo yangını irdelendiğinde Isı kaynağının tanımlaması olarak sürtünme, açık alevler, kendi kendine tutuşma, statik elektrik, kundaklama, elektrik kontağı, doğal sebepleri ve hayvanları sayabiliriz. İtfaiyenin raporuna göre, “tavana kadar yığılı iplik ve kumaşların üzerine söndü zannı ile atılan veya düşürülen, sönmemiş sigara izmariti ateşinin yangının başlangıcına neden olduğu ve gelişerek depo dâhilinde sirayet ettiği tahmin edilmektedir’ denilmiştir. Elbetteki sigara izmariti de bir ısı kaynağıdır. Ancak izmaritin doğası gereği yavaş yarıma prensibince hareket edeceğinden kimyasal maddelerden olan solvent, benzin, benzol etil ve metil alkol buharları ile LPG gazlarının ani tutuşmasına neden olacağı bilinmektedir. Oysa yaptığımız ve örneklerini zarf içinde koyduğumuz yanan izmaritin sentetik kumaşa etkisini gösteren örnekte sigara izmaritinin tutuşturma nedeni olması düşüktür. İddialarda yer aldığı gibi deponun tavana kadar dolu olduğunu söyleyebilmek için, depoda bulunan malların miktarını hesap etmek veya giriş faturalarındaki kilogram ve metreleri hesaplamak gerekir. Bunun içinde kolili malların miktarını ve koli ebatlarını, rulo halindeki malların ağırlıklarını, çuvalların ebatlarını ve ağırlıklarını hesapladığımızda bulacağımız hacmin belirlenmesiyle deponun doluluk oranı ortaya çıkacaktır. Kanaatimizce deponun hacmi ve zayi olan malların miktarı göz önüne alındığında deponun dolu olduğunu söylemek doğru kabul edilemez. Çünkü özellikle ekspertiz raporuna göıe 16.500 kg. iplik ve 45.000 kg. tekstil artığından bahsetmekte, bunların tamamının kutulardın olduğunu düşünürsek genelde de iplikçilerin kullandığı kutuların ebadının (31x55x55)crrı, olduğu ve içine konulan ipliğin ağırlığının da ortalama 21 kg. olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla 31x55x55=0,094 M3 16.500kg/21kg =786 adet kutu eder. 1 kutu 0,094 M3 ise 786 kutu = 74 metreküp eder, bunun anlamı da 16.500 kg. iplik, bu deponun 74 metreküplük alanını doldurmuştur. Aynı şekilde 45 kg. tekstil artığını da değerlendirirsek ve bunları da çuvallı olarak düşünürsek, çuval ölçüleri, (50x85x50) cm. ve 40 kg. mamul alabildiğini düşünürsek, bir çuvalın 0,21 metreküp ettiğini görürüz. 45.000kg/40kg =1125 çuval eder, bu hesaplamada 1125×0,21=236 metreküp alan kaplar. Yani ekspertizin depo hıncahınç dolu olduğu için hava alamayarak yangına boğulmuş dediği depoda 236M3+74M3=310 metreküplük bir alan dolu demektir, bu deponun 400m2 olduğu söylenmekte, asma kattan da bahsedildiğine göre bu deponun yüksekliği de en az 5 metredir, buna göre deponun 2000 metreküp hacme sahip olduğunu göstermektedir. Bu durumda epeyce boş hacim söz konusudur. Yrd. Doç. Dr. …’in raporunda ise yaklaşık 90 kg tekstil mamülünden söz edilmektedir, bu da deponun yarı yarıya dolu olduğu anlamındadır. Resimlerden de yarı yarıya dolu bir depo izlenimi edinilmektedir. Dolayısıyla itfaiyenin de, ekspertizinde, bilirkişilerinde deponun aşırı dolu oluşunu ve yangının hava alamadığı için kısa sürede söndüğünü söylemeye teknik ve bilimsel açıdan mümkün görülmemektedir, yangın bu durumda havasızlıktan boğulmuş denilerek mütaalada bulunmak doğru bir yaklaşım tarzı değildir. Yangının başlaması, hızlanması, yayılması için depo senletik kumaş dolu olduğuna göre hızlı yanan petrol ürünlerine, parlayıcı solvertlere, ya da oksijen sağlamayı hızlandıracak kioratlar, nitratlat, nitrcıselüloz gibi maddelere gerek vardır. Depodaki mamuller ham petrolün yan ürünlerinden elde edilmiş, sentetik tekstil ürünleridir. Örnek olarak polyester, viskon, akrilik, naylon gibi iplikleri veya bu ipliklerden elde edilen kumaşları yaktığımızda kömürleşerek kararırlar ve bu süre içerisinde’de izmarit filtreye kadar dayanır ve söner. Bir polyester kumaşın üzerine kor halinde yanan bir sigarayı bıraktığımızda sigaranın kumaşta etrafı kömürleşmiş bir delik açılır ve daha da fazla yanmaz, bu durum ince ipliklerden yapılmış kumaşlarda daha kısa sürede daha kalın döşemelik kumaşlarda ise daha uzun bir yanma süresinde delik açılır. ( iki adet bu tür izmarit yanığı kumaş örneği rapor ekinde sunulmuştur.) … Üniversitesinin 27.11.2006 tarih B.30,2.yıl.O.O.B.00.03.01.1977 sayılı analiz sonucunda yangın başlatıcı ve hızlandırıcı olarak ve patlayıcı etki yapacak, herhangi bir petrol ürünlerine veya molotofkokteyli bileşenlerine, yanıcı, parlayıcı solventler ile nitrat, klorat, selüloz gibi patlayıcı ham maddesi veya yardımcı hammaddesi olan kimyasal madde bileşenlerine rastlanmamıştır” denilmektedir.
4-Aynı zamanda Emniyet Müdürlüğü kriminal polis laboratuarı dairesinin 13.11.2006 tarih … nolu ekspertiz raporunda “İnceleme konuları üzerinde yanıcı ve yangın başlatıcı özelliğe sahip madde bulaşığına rastlanılmamıştır,” denilmekte bu da … Üniversitesi Kimya bölümünün raporu ile birebir örtüşmekteclir. İtfaiye raporunda yer alan yarığının sigara izmaritinden kaynaklandığı gibi bir tezin gerçekleşme olasılığı düşüktür. Diğer ısı kaynakları; Açık Alevler, Aşırı Isı, Kızgın Yüzeyler, Kendi Kendine Tutuşma, Kıvılcım, Statik Elektrik, elektrik arkı (kontak) Sürtünme, Doğal Isı Kaynakları ve Hayvanlar olarak adlandırılırlar ve yangına neden olan etkenlerdir. Yangına maruz kalan depoda bu sayılan ısı kaynaklarından sadece elektrik ve hayvanların yangına neden olabileceği ağırlık kazanmaktadır. Çünkü burası sadece depo olarak kullanılmaktadır. Elektrik kabloları ve sigortaları, elektrik tesisatları, jeneratörler, elektrikli ısıtıcılar ve elektrikli cihazlar yangını başlatmaya yeterli ısı’yı açığa çıkarabilirler. Özellikle kâğıt ve tekstil depolarında aç kalan fareler açıkta kalan elektrik kablolarını kemirmek suretiyle kısa devre meydana getirerek yangına neden olabildikleri gibi kimsenin aklına gelmeyen sürüngenlerin( yılan, fare vb) bilgisayarın ve elektrik trafosunun içine girerek devrelerin üzerinden sürünerek dışarı çıkmak isterken de yangına neden olabilmektedir. Depodaki yangın nedeniyle 27.11.2006 tarihli … Üniversitesi Kimya bölümünde yaptırılan Analiz raporunun alt kısmında artıklarda bulunan bakır tel ve kablo içi tel parçalarının yangından tahribat olmuş ve siyahlaşmış olması nedeniyle tespit yapılamamıştır, yer yer deformasyonlar gözlenmiştir ibaresi irdelendiğinde, yangının elektrik kontağından çıkmış olma ihtimali son derece yüksek olacaktır, bu sırada ortamdaki ısının artması ile de LPG tüpleri içinde bulunan gaz buharlaştığında tüplerde bulunan otomatik emniyet ventili açılarak gaz kaçırmış ve havadan yaklaşık iki defa yoğun olduğu için deponun alt taraflarında da toplanmış ve bu yanıcı gazlar tutuşup, çevresinde bulunan yanıcı malzemeleri de tutuşturarak yangının büyüyerek gelişmesinde etken olabilmesi mümkündür, … tekstilin sahibi … hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02:2007 tarih ve … soruşturma no’lu dosyasında” müvekkil şirket sahibi hakkında yangının elektrik kontağından çıktığı anlaşıldığından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir” bilgisi yer almaktadır.
5-Sonuç olarak, dosyada mevcut rapor ya da görüş yazılarından vardığımız kanaate göre yangının çıkışının kasıt ya da ihmal olduğuna dair delil bulunmamaktadır. Şu ya da bu nedenle elektrik kontağından çıkmış olma olasılığı yüksektir. Tarafımızdan istenmediği için yangının doğurduğu zarar ziyan tespiti yapılmamıştır. Mahkemeniz tarafından aşağıda sıraladığımız bilgileri içeren belgeler tarafımıza tevdi edildiği ve bizden bir talepte bulunulduğu takdirde bilirkişi heyeti olarak ek bir rapor ile yangın yükü, zarar ziyan konusunda hasar tespiti açık ve net bir biçimde teknik ve bilimsel olarak değerlendirilecektir.
6-Böyle bir değerlendirme için gerekli bilgi ve belgelerin, “deponun gerçek eni, boyu ve yüksekliği metre olarak, depodaki malların paketleme şekli, kutu ise kutuların eni, boyu, yüksekliği ve ağırlığı, dar dokuma şerit, lastik, örgülü ve pamuklu kumaş vb.nin ağırlıkları, depoda bulunan tüm malların giriş fatura listesi kg, ve metre olarak, (metre kare ağırlığı da bildirilmeli), çuvalların ve rulo halindeki kumaşlarır eni, boyu, yüksekliği ve ağırlığı, 2005 yılı stok devri, 2006 yılı alış fatura listeleri İle satış fatura listeleri olduğu” görüşü bildirilmiştir.
7-Mahkememizce kök bilirkişi raporundaki eksikliklerin giderilmesi için ek bilirkişi raporu alınmış ve alınan raporda, özetle şu görüşlere yer verildiği görülmüştür. “Davacı şirket tarafından dosyaya ibraz edilen 156 adet mal faturası ile 95 adet mal satış faturalarının tamamın yevmiye ve defteri kebir defterine kayıtlı olduğu görülmüştür. Davacı şirketin deposunda yangının çıktığı 26.10.2006 tarihinde envanterinde kayden mal girişi aşağıdaki gibidir. 01.01.2006 yılı devir eden mal stoku(2005 yılından devir eden : 151.396,23 YTL 26.10.2006 tarihine kadar satın alınan mal toplamı : 3.784.835,72 YTL Toplam mal girişi : 3.936.231,95 YTL, 26.10.2006 tarihine kadar davacının sattığı malların satış maliyeti: 1.014.019,55 YTL, yangının meydan geldiği 26.10.2006 tarihinde davacının envanterindeki kalan mal mevcudu ise; toplam mal mevcudu – Satılan malın maliyeti = 936.231,95-1.014.019,55 = 2.922.212,24 YTL (KDV hariç) olarak hesaplanmaktadır. Ancak, dosyaya mübrez iki adet bilirkişi tespit raporunda ise yangından zarar gören mal mevcudu” KDV hariç 1.847.600,00 YTL, KDV dâhil 1.995.408.00 YTL ” olarak beyan edilmiştir. Bilirkişi heyetimizin tekstil uzmanı tarafından dosyada mevcut mal alış faturalarının deftere kayıtlı olup, envanter girişinin yapıldığı anlaşılmıştır. Davalının da mevcut kalan mallara itirazları gözönüne alınarak kalan bakiye mal mevcudunun piyasa rayiç değerleri şöyle değerlendirilmiştir: Sigortalının 28.000 kg iplik hasarı için oluşan bedel : Ortalama iplik fiyatı 3 YTL/kg x 28.000= 84.000 YTL, Faturalara göre komple dokuma kumaş girişi 50.760 metre olup, buna göre bedel: Ortalama kumaş bedeli YTL/m x 50.760= 507. 600 YTL,…Şti. den alınan 14.08.2006 ve 22.08.2006 tarihleri arasında 11427- 11428 – 11429 – 11430 – 11431 – 11432 no.lu 6 adet faturaya konu ve yandığı iddia olunan 5.000.000 metre malın bedeli:Muhtelif kurdela (poly. şerit) fatura değeri kadri maruf olup toplam bedel 0,05 YTL/m x 5.000.000= 250.000 YTL’dir…. Sti. firmasından 02.06.2006 – 27.06.2006 tarihleri arasında 11606 – 11608 – 11609 – 11610 – 11512 – 11614 – 11615 – 11617 – 11619- 11620-11621-11623- 11625-11626-11628 no.lu 15 adet faturaya konu ve yandığı iddia 52.181 metre karşılığı 595.892.-YTL. lik örme kumaşın değeri: 52.181 kg x ortalama kumaş bedeli 10 YTL/’kg= 521.810 YTL,…Şti. firmasından alınan polyester şeritlerin miktarı 9 adet fatura girişi ile 7.000.000 metre olarak görünmektedir. Buna göre bedel, Ortalama bedel 0,04 YTL/m x 7.000.000 m= 280.000 YTLdir. Tespit yapan bilirkişilerin öngördüğü hasarlı olup, satılabilir mal bedeli 100.000,00 YTL ‘nin de kadri marufunda olduğu söylenebilir. Toplam (a+b+c+d+e) – f= 1.643.410-100.000 = 1.543.410,00 YTL olarak hesaplanmıştır. Davacı ise fazlaya dair hakkını saklı tutarak derdest olan bu dava da 1.500,000,00 YTL talep etmiştir. Teknik olarak da; dosyada mübrez ve davalı … AŞ, tarafından ibraz edilmiş olan 21.08.2006 tarih ve 1293067 numaralı “İşyerinizin Güvencesi Yangın Sigortası Poliçesi “davacıya ait …adresinde bulunan mevcut sigortalı kıymetler 21.08.2006- 21.08 2007 vade tarihleri arasında 1 yıl süreyle poliçede belirtilen ekli özel ve genel şartlar ile klozlar mucibince davalı … Şirketi tarafından T.T.K 1266. maddesine uygun olarak düzenlenen poliçe ile bina teminatı verilmeksizin sigorta kuvertürü altına alındığı anlaşılmıştır. Davacı ile sigortalısı arasında münakit Yangın Sigorta Poliçesinin A- Sigortanın Kapsamına ilişkin maddesi ile Bu sigorta ile yangının, yıldırımın, infilakın veya yangın ve infilak sonuca meydana gelen duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi sararlar, sigorta bedeline kadar temin olunduğu belirtilmiştir. Zarar sigortalarında teminat kapsamındaki bir rizikonun gerçekleşmesi sonucu meydana gelen zararın ve buna bağlı olarak sigortacının ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekir. TTK.’nun da “ödenmesi gereken sigorta tazminatının sigorta olunan menfaatin rizikonun gerçekleştiği zamandaki değerine göre tespit olunacağı” (TTK m. 1299) ve “sigorta edilen malın değeri poliçede gösterilmemişse, sigorta ettiren kimse bu malın rizikonun gerçekleştiği andaki değerini ispat etmek zorunda olduğu” (TTK m. 1300 / I) öngörülmüştür. Zarar miktarı ve sigortacı tarafından ödenecek tazminat miktarı, anlaşma yoluyla belirlenebilir. Türk Ticaret Kanunu’nda bu tür anlaşmalar yapılmasına engel bir hüküm bulunmadığı gibi, bazı sigorta genel şartlarında zararın taraflar arasında anlaşmayla tesbit edileceği öngörülmüştür. Taraflar arasında münakit Yangın Sigorta Poliçesinin B.5- Tazmini Kıymetlerinin Hesabına ilişkin düzenlemesi uyarınca Sigorta tazminatının hesabında sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetlerinin esas tutulacağı belirtilmiş olup Buna göre ; ticari emtiada, rizikonun gerçekleşmesinden bir önceki iş günü piyasa alım fiyatı esas tutulur. Fabrika ve imalathanelerde imal halinde bulunan maddelerde rizikonun gerçekleşmesinden bir iş günü önceki piyasa fiyatına göre hammadde ve malzemenin satın alınması için ödenecek bedellere o güne kadar yapılan imal masrafları ve genel giderlerden gereken payın eklenmesi, suretiyle bulunur. Ancak bu suretle saptanan tazmin kıymeti, hiçbir zaman bu maddelerin mamullerinin rizikonun gerçekleşmesinden bir iş günü önceki piyasa alım fiyatını geçemez. Ham ve mamul maddeler, fabrika ve imalathanelerin ister içinde veya eklentisinde, ister diğer herhangi bir yerinde bulunsun bu madde hükümleri bakımından ticari emtiadan sayılır. Dosyada mübrez deliller uyarınca davacı sigortalının faaliyet gösterdiği işyerinde yangının çıkışının davalı … şirketinin poliçesiyle verdiği kuvertur dışında kalacak şekilde kasten meydana getirilmiş olduğuna dair bir delil yâda bulgu mevcut bulunmamaktadır. Dava konusu olayda yangın olayı hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına CMUK 164. maddesi gereğince karar verildiği anlaşılmış olup, uyuşmazlık konusu yangının her ne kadar davaya cevap dilekçesinde elektrik kontağından kaynaklanabileceği ihtimalinden bahsedilmiş ise de, söz konusu hadisenin nerden kaynaklandığı hususuna ilişkin doyurucu bir açıklama getirilmediği iddia edilmiş ise de bu iddiada bulunan davalı … şirketi tarafından süresi içinde başvuruda bulunarak takipsizlik kararının yerinde olmadığına ilişkin bir herhangi bir itirazının yapılmadığı hususu da tespit olunmuştur. Bu nedenle Bilirkişi Heyetimizce yapılan inceleme ve değerlendirmede takdir mahkemeye ait olmak üzere T.T.K. 1278. Maddesi uyarınca sigortalının kastıyla meydana getirdiği hasar zarar hariç olmak üzere sigortacı meydana gelen riziko nedeniyle taraflar arasında münakit yangın sigorta poliçesi uyarınca sigortalısına tazminat ödeme yükümlülüğü altına bulunduğundan mezkur takipsizlik kararı uyarınca aksi sigortacı tarafından ispat edilemeyen şüphe durumunun sigortalıya karşı ileriye sürülemeyeceğine kanaat getirilmiştir. Sigorta Şirketleri gerek poliçe genel ve özel şartları ve gerekse TTK’nun 1299. maddesi uyarınca zarar görenlerin gerçekte hakikaten uğradıkları zararları tazmin etmek yükümlülüğü altındadır. Sigortanın sebepsiz zenginleşme aracı sayılmaması gerektiği gibi, rizikonun gerçekleştiği tarih itibariyle sigortacı ancak sigortalısının hakikaten teminata giren bir riziko nedeniyle uğradığı zararın tazmin edilmesi kaydıyla borç yükünden kurtulur. Gerçek zararın araştırılması sigortacının yükümlülükleri arasındadır. T.T.K. 1283. maddesinde yer alan ” Sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak hakikaten uğradığı zararı tazmine mecburdur, ”hükmü ile sigortanın hiçbir zaman haksız kazanç vesilesi olamayacağını açıkça ifade ederek, sigortacının düzenlediği poliçe uyarınca verdiği kuverture dâhil bir rizikonun gerçekleşmesi halinde zarara uğrayan sigortalı/sigorta ettirenin ancak gerçek ve hakikaten uğradığı zararın giderileceğini belirtilmiştir. Konuya ilişkin olarak Yargıtay … Hukuk Dairesinin 8.11.1985 gün ve … E/K sayılı kararında “Sigortacı ancak zararı ödemekle yükümlüdür. Sigorta poliçesinde sayılan eşyalar ve bunların sigorta bedelleri ödenmesi gereken üst limiti göstermektedir. Ancak sigorta poliçesinde belli bir bedelle sigorta ettirilen eşyalardan sigorta edilen mahalde ne kadar bulunduğunun ispatı gerekir. Zira bunlar zamanla miktarı değişen emtealardır. Gerçek zararı ispat etmek bunu iddia eden sigortalıya aittir. Ancak gerçek zararın miktarını tesbit etmek mümkün olmaz ise, hâkim halin mutad cereyanına ve zarara, uğrayanın aldığı tedbirleri nazara alarak onu adalete uygun olarak çözümler ” Gerekçesiyle bu ana ilkeyi bir kez daha tekrarladığı gibi gerçek zararın miktarının ispat külfetinin sigortalıya ait olduğunu vurgulamıştır. Tesbit dosyaları ile saptanan ve sigortalı nezdinde zarar olarak belirlenen 1.847.600.-YTL.lik malın 1.695.732,00 YTL gibi aşırı derece büyük bölümünün … Şti. nden satın alındığının belirlenmesi üzerine davalı … şirketi tarafından adı geçen bu firmanın da hayali bir işletme olduğu görüşünden hareketle, zarar hesaplamalarında dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Davalı … şirketi tarafından dava dışı … Ltd.Şti.’nin adresinde bulunamadığı, ayrıca bu firmadan davacıya kısa zaman içinde toplam zararın 2/3’ü kadar malın açık fatura ile satıldığı, davacı adına düzenlenen faturaların naylon fatura olduğu iddia edilmiş ise de bunlar hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulmamıştır. Defter ve kayıtların dayanağı faturaları düzenlemiş olan 3. kişilerin de defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiği yönünde emsal Yargıtay kararı (Dosyada mübrez Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2001/6160 K., 05.07.2001 tarihli) mahkeme dosyasına sunulmuş olup, mezkur iddialarının değerlendirilmesi Yüce Mahkemenin takdirindedir. Dava konusu yangın nedeniyle davanın taraflarınca yaptırılan ve davalı … Şirketince itiraz olunan her iki tesbit dosyası içeriğine göre (Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/606 D.iş sayılı dosyası ve Büyükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi…D.iş sayılı dosyası) yangın sonucu yanarak ve itfaiyenin söndürme anında kullandığı maddelerden dolayı kullanılamaz hale gelen tekstil ürünlerinin ve tekstil emtialarının hâlihazır durumları itibariyle piyasada parti malı veya hurda olarak KDV dâhil yaklaşık -100.000.00 -110.000,00 YTL değeri bulunduğu, ifade edilmiş olup Bu tutar riziko tarihi itibariyle makul bulunmuştur. Diğer yandan davacı dava dilekçesinde sigorta poliçesinden doğan ve riziko gerçekleşmesi ile hak edilen tazminat alacağının şimdilik 1.500.000,00 YTL.lik kısmının rizikonun gerçekleştiği 26.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında münakit Yangın Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.8/1 maddesine göre Sigortacının ancak hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç bir ay içerisinde gerekli incelemelerini tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek ve bu süre içinde ödemek zorundadır. Sigortalı nezdinde hasar/zarara neden olan yangının gerçekleştiği tarihte sigortacıya işyerinde oluşan zararın tutarını tesbite yarayacak belge yâda bilgi ibraz edilmediği ortadadır. Kaldı ki davacı yanca mahkeme marifetiyle hasardan çok sonra zarar tutarı ile ilgili tesbit yapılması talep edildiği gibi bu raporun dahi 23.02.2007 tarihinde hazırlanmış olduğu anlaşılmıştır. Davalı … şirketince görevlendirilen eksper tarafından tanzim olunan ekspertiz raporunun tarihi ise 2.3.11.2006’dır.Bu durumda dava konusu olayda sigortacının riziko tarihinde temerrüde düşmesi mümkün olmayıp anılan tarih itibariyle henüz hasar/zarara ilişkin belgeler sigortacıya ibraz edilmemiş olduğundan Sigortacının sigortalısına karşı tazminat tediye yükümlülüğü başlamamıştır. Yargıtay … Hukuk Dairesi E. …K. … sayılı 8.4.2002 tarihli kararı buna örnektir. Yukarıda yer alan mezkur düzenleme uyarınca sigortacının en erken temerrüt tarihinin ekspertiz raporunun düzenlendiği tarih olan 23.11.2006 tarihinden itibaren 1 ay sonraya isabet eden 23.12.2006 tarihi olması gerektiği belirlenmiştir. Davacının incelenen defter ve belgeler ile, dosyada mevcut belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Davacının 2005 ve 2006 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacının defter kayıtlarından tesbit edildiği üzere, yangın tarihi olan 26.10.2006 itibariyle stoklarında kayden 2,922.212,24 YTL tutarında emtia bulunduğu, davacı ve davalı tarafın yangından sonra yangının çıkış nedeni ve yangın sonrası zararın belirlenmesi amacıyla B.çekmece Sulh Hukuk Ve Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne tespit talebinde bulundukları, dosyada mübrez iki adet bilirkişi tespit raporlarına göre ise yangın olduğu tarihte hasar/zararın KDV hariç 1.847.603,00 YTL ve hasarlı satılabilir malın 100.000 YTL olduğu şeklinde görüş beyan ettikleri, bu durumda net hasar zararın 1.747.000,00 YTL olarak belirleneceği, dosyada mübrez …Şti.’nin düzenlenmiş olduğu ekspertiz raporunda ise hasar/zararın 54.150,00 YTL olarak .ifade edildiği, yukarıda inceleme değerlendirme bölümünün 7. Maddesinde belirtildiği üzere bilirkişi heyetimizin Tekstil uzmanı tarafından hasar ve zararın net 1.543.000 YTL olarak hesaplandığı, davalı … şirketi ve sigorta eksperi tarafından ” dava dışı…Şti.”nin adresinde bulunamadığı, davacı adına düzenlenen faturaların gerçek, olmadığı naylon fatura olduğu ” iddia edilmiş ise de bu hususların hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulmadığı., ancak bu durumda davacının defter ve kayıtların dayanağı faturaları düzenlemiş olan 3.kişilerin de defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiği yönünde emsal Yargıtay kararına göre, davacının büyük miktarda mal aldığı dava dışı … Şti.’nin defterlerinin incelenmesi veya dava dışı şirketin mükellefi olduğu… Vergi Dairesinden iddia edilen hususlarla ilgili bilgi alınmasının takdirinin mahkemede olacağı, hasar/ zararın en erken 23.12.2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan talep edilebileceği” yönünde 21.12.2009 tarihinde görüş bildirmiştir.
8-Mahkememize devredilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı 22.05.2012 tarihli davanın kabulüne dair karar davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E., … Karar 07/03/2014 tarihli ilamıyla ” Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili, müvekkilince tekstil deposu olarak kullanılan işyerinde 26.10.2006 tarihinde çıkan yangında tekstil malzemelerinin yandığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı … şirketi ise davacının depoda bulunduğunu iddia ettiği tekstil ürünlerinin çok büyük bir kısmının, hakkında sahte fatura tanziminden soruşturma yürütülen dava dışı… Şti’nden alınmış göründüğünü, stok durumunun gerçeği yansıtmadığını, yangında yanan ürünlerin ise kırpıntı, parça artık kumaş olarak nitelenen ticari değeri bulunmayan mallar olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacının talebini…Şti.den satın aldığını ileri sürdüğü faturalara ve depodaki niteliği düşük mallara dayandırması nedeni ile davasını ispatlayamadığı, davalının gerçek olmayan hasar talebini ödememekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davacının hasar bildirimi üzerine davalı … şirketi tarafından görevlendirilen eksper tarafından yapılan inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen ekspertiz raporunda, yanan malların %90’a yakınının yırtık, kırpıntı, kesik kumaş, şerit, kurdele vb. tekstil çöpü denilen mallardan ibaret olduğu bildirildikten sonra bu mallara ilişkin hasar yekunun 54.150,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan son bilirkişi raporunda ise davacının ibraz ettiği faturalar davacının defter kayıtları ile birlikte incelendiğinde 1.847.600,00 TL’lik malın 1.695.732,00 TL’lik bölümünün dava dışı…Şti’den alındığı bildirilmiştir. Davalı … şirketince… Şti’nin sahte fatura tanzimi için kurulan bir şirket olup bu şirkete ait faturaların dikkate alınmaması gerektiği yönündeki savunması haklı olarak mahkemece de kabul edilmiştir. Ancak davacı taraf,… Şti. dışında bakiye 151.868,00 TL’lik daha başka firmalardan alınan ve sahteliği yönünde olumsuz bir tespit bulunmayan firmalara ait faturalara da dayanmıştır. Mahkemece, ekspertiz raporundaki hasar tespiti ve davacının dayandığı… Şti. dışındaki firmalara ait faturalar konusunda hiçbir araştırma ve değerlendirme yapılmadan yazılı gerekçeyle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçeleriyle bozulmuştur.
9-Yargıtay bozma ilamına karşı davacı tarafça karar düzeltme isteminde bulunmuş olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/10190 E., 2014/20260 Karar 23/12/2014 tarihli ilamıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
10-Mahkememizce bozma ilamına karar verilerek dava mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
11-Bozma sonrasında Mahkememizce verilen ara kararı gereğince dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Mahkeme dosyasında mübrez Yargıtay bozma ilamı uyarınca davacı tarafın… Ştı dışında bakiye 151.868,00 TL’lik tutarlı sahteliği yönünde olumsuz bir tespit bulunmayan fatura konusu emteanın da 26.10.2006 tarihinde çıkan yangında zarar görebileceği kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşıldı.
12-Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş yargıtay bozma ilamında kapsamlı rapor sunulması konusunda dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi ek raporunda;… Ştı dışında bakiye 151.868.00 TL’lik daha başka firmalardan alınan ve sahteliği yönünde olumsuz bir tespit bulunmayan firmalara ait faturalara konu emteaların davacıya ait tekstil deposunda 26.10.2006 tarihinde çıkan yangında zarar gördüğü konusunda dosya kapsamına göre uyuşmazlık bulunmadığı, Her ne kadar… Ştı dışında kalan ve işyerinde yanından zarar gören emtea tutarının (kıymetleri faturalarda yer aldığı gibi 151.868,00 TL olduğu beyan edilmiş ise de ) dava dosyasında mübrez ekspertiz raporunda, yanan malların %90’a yakınının yırtık, kırpıntı kesik kumaş, şerit, kurdele vb. tekstil çöpü denilen mallar olması nedeniyle 54.150.00 TL olduğunun belirtilmiş olmasına heyetlerince itibar edildiği, 2006 yılında gerçekleşen yangın ile ilgili olarak işbu ek raporun düzenlendiği tarih itibariyle heyetimizce yangından önceki fiili durumları ile ilgili bir tespit yapılması fiilen mümkün olmadığından gerçek zarar tutarının dosya üzerinde yapılan incelemeye göre ekspertiz raporunun esas alınması halinde 54.150.00 TL olacağı, Mahkemece aksi bir kanaate ulaşılması halinde sahteliği yönünde olumsuz bir tespit bulunmayan… Ştı dışındaki 151.868.00 TL’lik tutarlı fatura konusu emteanın 26.10.2006 tarihinde çıkan yangında zarar gördüğü kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
13-Dosyaya sunulan deliller, yargıtay bozma ilamı, bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde ; Davanın konusunun, davacı şirketin iş yerinde çıkan yangın sonucu, hasara uğrayan malların değerinin, yani davacının zararının davalı … şirketinden taraflar arasında düzenlenen poliçe doğrultusunda tazmini talebi olduğu görülmektedir.
Davacının iş yerinde yangın çıktığı ve yangın sonucu zarara uğradığı ve bu zararının taraflar arasında düzenlenmiş olan 21.08.2006 tarihli ” Yangın Sigorta Poliçesi” kapsamında olduğu açık olmakla Mahkememizin kabulündedir. Taraflar arasındaki ihtilaf ve Mahkememizin çözmesi gereken hususu, davacının uğradığı gerçek zarar miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olduğu miktarın ne olduğudur.
Davacı yangın sonucu 1.847.600 TL gerçek zarara uğradığından bahsetmiş ve bu hususta faturaları dosyaya sunmuşsa da davacının ididia ettiği zarara ilişkin 1.695.732 TL’lik fatura, dava dışı…Ltd.’den alınmış ve bu faturalar konusu mallarında dava konusu yangında yandığı iddia edillmişse de bu faturalar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapıldığı ve bu faturaların gerçek durumu yansıtmadığı, fatura konusu malların gerçekten yandığı konusunda ( Dosyadaki belge bilgi, evrak ve soruşturma dosyalarında ) Mahkememizce olumlu kanaat oluşmadığından davacının zararı hesaplanırken bu faturalar dikkate alınmamış, bu faturalar haricinde, sunulan faturaların değeri ile olay mahalindeki yangın sonucu, bir kısmı yanan ürünlerin tespit edilen değerleri yakın bir meblağa tekabül etmeleri dikkate alınarak, davacının yangın sonucu uğradığı zararın Yargıtay Bozması sonucu alınan raporlarda belirtildiği 151.868,00 TL olduğu kanaatine varılmıştır. Belirlenen bu zararında 21.08.2006 tarihli, Yangın Sigortası poliçesi kapsamında ve limitler dahilinde olduğundan davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile, 151.868,00 TL’nin davacının, davalı sigortaya müracat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 10.374,10 TL harcın peşin alınan 20.250,00 TL harçtan mahsubu ile artan 9.875,90 TL Harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 10.389,40 TL ( 13,10 TL BH, 10.374,10 TL PH, 2,20 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf bilirkişi ücreti 4.400,00 TL, tebligat gideri 347,00 TL toplam 4.747,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 480,61 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.899,44 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 37,50 TL nin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 33,70 TL nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 64.396,96 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …